cihan tekin

ilk defa aziz yıldırım ile aynı taraftayım... fenerbahçe'yi kim sikmez ki?

kendinden habersizken "boom draw" isimli şarkısını dinlemiş ve bob marley sanmıştım... abisinin izinden gitmek çok yakışıyor, bulaşmasın öyle pop müziğe benzer tuhaf şeylere filan:http://tinyurl.com/37v4jhk

benimkine bu akşam bu koydu:http://tinyurl.com/7vvk6va
youtube'ta gezineyim demek her zaman iyi olmuyor...

cihan tekin
burcu esmersoy
sevgili ile maça gitmek

ilk ikisi tamam da, sonuncusu olmamış sanki...
burcu esmersoy'u bulacağım da ben maça götüreceğim he mi?
evden çıkmam amk....

akp'nin genellikle başına adamını atayıp, bir süre sonra kâr eden kurumu bile zarar edecek duruma getirip yaptığı eylem... bilerek ve isteyerek... sonra zaman gazetesi, vakit, yeni şafak gibi gazetelerde "x iş yerinde namaz kılan işçi işten atıldı... x iş yerinde içki kullanmayan işçi işten atıldı" gibi ağlak zırvalar okuyoruz... sevgili arkadaşım, sen yabancı sermaye ile kolkola girip, ülkemiz aydın(!) liberalleri ile güle oynaya her yeri özelleştirirsen kapitalizmin kurallarını da dünden kabul etmiş sayılırsın... sattın bitti... orası artık adamın... parasını ödemiş almış deyim yerindeyse... basmış almış abi en kaba deyimiyle...

yarın bir gün "boynunda haç olmayan müdür olamaz" diye bir yönetim kurulu kararı çıkartır, bunu da yönetmeliğe koyar, gıkını çıkartamazsın... hakkın yok... özelleştirmeye karşı konuştukça, ulusal, milli düşündükçe bizi ergenekoncu diye yaftalayan adamlar şimdi zırıl zırıl ağlamaya başladı... ben de milli bir şirkette çalışıyorum... şu an iş yerimde abdesthane var, mescit var... dindar arkadaşlarım, dostlarım istedikleri gibi ibadetlerini yapabiliyorlar... ama yarın özelleştirilirsek ve gelecek adam mesciti kaldırırsa hiç ses etmem valla... ektiler, şimdi biçiyorlar der geçerim... benim için hava hoş...

sol görüşlü bir insan olmama rağmen necmettin erbakan'a bu yüzden biraz sempatim vardı... adam en azından bazı konularda milli, ulusal düşünebiliyor, bu yönde adımlar atabiliyordu... bunların ne olduğu belli değil... rahmetli de anladı mevzuyu, yavaştan yavaştan vermeye başlamıştı odunu ama ömrü vefa etmedi...

kendisi ile quaresma yüzünden sert bir atışma içine girdik bir dönem... olur böyle şeyler der ve kendisinden eğer kırdıysam özür dilerim... sonuçta tartışacağız, zıt düşeceğiz, fikirlerimiz çatışacak çoğu zaman ama işte bazen kantarın topuzunu kaçırıyoruz ister istemez... hepimiz insanız... belki de yüz yüze bu konuyu tartışma imkanımız olsaydı gayet de güzel tartışacaktık... sözlük yazarları olarak uzak mesafe ilişkisi yaşayan sevgililer gibiyiz bazen... yan yana olsak bir gülümseme ile çözeceğimiz sorunu içinden çıkılamaz hale getirebiliyoruz... bu da bizim ayıbımız olsun..

size şaka yapan birine çok sert patladıktan sonra yaşanan vicdani rahatsızlığı yaşıyorum kendisine karşı... söz konusu malum entryimin en çok artılanan entryler içine girmesi bile acımı dindirmeye yetmiyor... sonuçta kendisinin bir "rol" içinde olduğu apaçık ortada... amaç sözlükte eğlenmek, eğlendirmekse sonuçta herkes özgür... ister kendin gibi yazarsın ciddi ciddi, istersen bir role bürünür sırf eğlendirme amaçlı yazarsın... bu yüzden tepkimin gereğinden fazla ciddi ve gereksiz olduğu kanısına vardım ve kendisinden özür dilerim... ama sosyal hayatta da, bir zirvede filan da karşılaşırsak ve aynen entrylerindeki gibi laflar ederse yumruğu suratına gömerim sanki [ybkz]swh[/ybkz]

benim için en rezil olanı babama müzik seti aldırmak için evden kaçıyorum deyip aslında karşı komşuda olmamdı... adamcağız tamam oğlum gel, en iyisinden alırız deyip harbiden de o dönem için müthiş ve kocaman bir müzik seti almıştı bana... benim böyle oğlum olsa sikerdim... net...

artık çıksa ne olur? internet korsancıları bile piyasaya sürdü... gittigidiyor, sahibinden gibi alışveriş sitelerinde 50 ile 30 tl arasında peynir ekmek gibi satıyor... kartal yuvası yöneticilerinin bir basiretsizliği, becereksizliği daha işte... ne olacak? pazar malı gibi iğrenç tasarımlı tişörtleri, ellerinde kalan xxl, xxxl, xxxxxl, xxxxxxxxxxl ürünleri raflarda sergilemeye devam etsinler...

3 yıla yakındır forma şansı buluyor yanılmıyorsam... şimdi analiz edelim:

şut çekme: -
asist: -
adam eksiltme: -
ara pas: -
ver kaç: tek hatırladığım ver kaçı ibb ile oynadığımız kupa finalinde ibb'li gökhan ile yaptığı ve ibb'li gökhan'a iniesta vari bir gol attırdığı ver kaçıdır...

tek olumlu yanı iyi bir press oyuncusu olmasıdır... sür adamın peşine koşsun, bassın... sonra genç kızlara forma sattırır... ay çok tatlıaağ diye... alırlar, arkasına necip 18 yazdırırlar filan... biraz da üç beş kıza forma satmaya katkısı oluyor... o kadar...

son günlerde kendisini ismail köybaşı ile birlikte çok yerden yere vurduğumun farkındayım ama insan sevdiğini yerden yere vururmuş... daha iyi olsun istiyorum, gelişsin, kendini geliştirsin, en azından birkaç sene beşiktaş gibi bir takımda şans bulmuşken bir ara pas atmayı, iki adam eksiltmeyi, iki isabetli şut çekmeyi öğrensin ama yok... yok arkadaş... yok işte... ben bunu biraz da çalışmamasına bağlıyorum... yoksa nasıl lan? nasıl yani? o formayı bana verip beni o taraftarın önüne sürsen üç sene, en azından birkaç golüm vardı, birkaç da asistim filan... hatta belki biraz kasarsam iki çalım filan yapar inönü'de taraftara "vooouuuvv!" çektirirdim...

necip, beni göt et aslanım... lütfen hızlı bir gelişim göster ve beni göt et... forma alıp, arkasına necip 18 yazdırıp, beşiktaş iskelesinde efemine bir şekilde "ayyy necip çok tatlıaaağ!" deyip, videoya çekip facebook profilimde yayınlamazsam namerdim...

10 aralık 2011 ankara zirvesinde en rezil halini yazarlarımıza bir tiyatro oyuncusu performansı ile sergilediğim rezillik...

---------------alıntı---------------
kartalll, 30 dakika önce yorumladı

herkes atıyor icraat 0000

sanki kırmızı forma çıksa herkes kuyruğa girecekmiş gibi konuşuyor, kırmızı çıksa kaç kişi alacak, satılan forma sayısı belli, adamlar niye bidaha masrafa girsinki, bizim taraftar anca laf üretiyor, sen ne yapıyorsun derseniz, kartal yuvasından geçen aylarda kaşkol, anahtarlık, saat, tshirt aldım, bari almayacaklar yorum yapmasın
---------------alıntı---------------

aferin sana... kaşkol, anahtarlık, saat, tshirt almışsın... bir şey almayan veya alamayan herkes sussun bari...

kendisinin 3 yıldır çekemediği şutu burak kaplan ilk kez forma şansı bulduğu 18 aralık 2011 samsunspor beşiktaş maçında çekmiştir... ayyyy amağğğ oynasığğğnnn, amağğ çoohhhh tatlıııaağğğğğğ! ekürisi ismail köybaşı ile birlikte uefa kupası'nda braga ile oynayacağımız deplasman maçında artık dağlara taşlara orta açmak veya şut çekmeyi mecazi anlamda değil, gerçekten yapabilir:http://tinyurl.com/7l6fuyo

emenike olmadığı için lig tv spikerlerinin bol bol fernandez'i öveceğini düşündüğüm maçtır...
(bkz: iki erkeğin bir araya gelerek emenike nin vücudunu övüp durması)

ligin ilk yarısının bitmesine 1 maç kala, 7 puan ile ligin dibine demir atmış takım... kardeşi bursaspor ile arasında sadece 11 puan var [ybkz]swh[/ybkz] gecekondu tayfası sallamalarını ve döner bıçaklarını şimdiden almış, tavşanlı linyitspor ve nazillispor taraftarına bileniyormuş... [ybkz]swh[/ybkz]

siyasi ittirmeyle bir sene şampiyon olunca kendini 100 yıllık kulüplerle bir görmesinin ve kalkan bazı organlarının bedelini ağır ödeyen takım... ligin ilk yarısının bitmesine bir maç kala, düşme hattının 6 puan ilerisinde 13. sırada bulunmaktadır...

##165099

18 aralık 2011 samsunspor beşiktaş başlığı altında yediğim içtiğim ayrı gitmeyen çamur ile benim sürüklendiğim durum... ama kırdıran kim veya ne bilemedim... beşiktaş mı, sözlük mü, samsunspor mu, kim lan? buldum... carvalhal!!!!!!111bir

hep daha iyisini isteyen yazarımız... ankara akşamlarında utasdemir ile birlikte beşiktaşımızın maçlarını yaz kış demeden benim evde izlediğimiz, evimin adını bu yüzden cihan ı mabed koyan panpişim... kendisi ile çıktığımız kayseri ziraat türkiye kupası finali yolculuğunu unutamayacağım ve çay koymayı hiç sevmeyen cancişim bu arada... maç izlerken benim evde de hiç çay koymuyor bu hibine... hep utasdemir ile bana düşüyor... o esnada da kesin bir gol atıyoruz...