ben öyle bi insan mıyım

dark tranquillity'nin; fırtına öncesi sessizlikle başlayan, ardından bıçak gibi keskin vokal ve gitarları ile arınma arzusuyla yanıp tutuşan, ölüm sessizliği ile de sona eren; mutheşem şarkısıdır.

böyle anlatınca pek şey olmadı ama... dinlesen kesin seversin bak.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

pentagram'ın en sağlam şarkılarından biridir.

(i: Dry me bleeding eyes, internally
i'm longing for my distant sanity
Here i am all alone and still faithfully
Holding on my private misery

Why must we live
In this drain that we hate
Life is hell for the dreamer
Who's seeking this shade

Give Me Something To Kill The Pain
There is no tomorrow and no today
My soul is not for eternity
And I know I will fade away, In memories

Cold and crystalized, the world around me
As the daylight brings insanity
I turn my face away regretfully
How I act is always away
From how it has to be

Why must we live
In this drain that we hate
Life is hell for the dreamer
Who's seeking this shade

Give Me Something To Kill The Pain
There is no tomorrow and no today
My soul is not for eternity
And I know I will fade away, In memories)

yoruldum artık be sözlük; saatlerce, sonu gelmeyen çalışmalardan. dinlenememekten, sağlıklı düşünemez, gündemi ve beşiktaşım'ı bile takip edemez duruma geldim. kendim için zaman ayırmaktan ise ümidi keseli epey oluyor. sürekli bir uyku hâli, umursamazlığa doğru hızla yol alan -ki benim yapıma tamamen aykırı bir durum olduğunu düşünürdüm hep- bir ruhsuzluk, unutulmaya yüz tutan doğrularım; saçma sapan, basit ama sinir bozucu yaşam tarzı... "benden, sizden biri yaratmayı nasıl başardınız?" demişti ya hani rahmetli yavuz çetin; tam olarak o noktadayım sanırım.

böyle bir adam değilim, değildim lan ben; ne oldu da geldim bu hâle? bilincimin bir miktar açık olmasına ve o bilinçle dahi derhal kendime gelmem gerektiğine kanaat getiriyor olabilmeme rağmen; direksiyon başında uyumak üzere olan bir şoför gibiyim. geri dönmek şöyle dursun, önümü dahi doğru düzgün göremiyorum.

pomfrit ve çiçeği burnunda evli pepük'ün[ybkz]swh[/ybkz] siftah yaptığı, benim de kendilerini tanımış olmaktan dolayı mutluluk duyduğum zirve olmuştur. beşiktaşlı adam güzeldir şüphesiz, fakat sıcakkanlı adamın her zaman ayrı yeri vardır gözümde.

yalnız, masa uzun olunca ortam bbg evi gibi oluyor sanki. yuvarlak masada görüşelim sözlük.[ybkz]swh[/ybkz]

ayrıca;

(bkz: bitmesin dertler)

aşkıyla yandığımız beşiktaşımız'ın huzuruna, sırılsıklam vaziyette geleceğimiz maçımızdır.

18 ekim 2012 brose baskets bamberg beşiktaş maçında, khalid el amin performansı gösteren oyuncudur.

izlerken yoruldum ben seni be arkadaş.

korkunç üç sayılık atış yüzdemiz ve vasatın biraz üst seviyesinde sergilediğimiz takım savunmasının, farklı ve rahat kazanmamıza yettiği maç olmuştur.

yapmayın böyle şeyler çocuklar, alışkın değiliz evladım biz. son çeyreğin beşinci dakikası civarlarında ben uyudum, hurremsoultan halisünasyonlara salmış kendini; başka kim bilir ne yiğitler heder oldu gitti bu akşam.

seviyorum seni ile başlayan özgün efkâr salgını sayesinde, gençlik dönemimizin orta yerine incir ağacı dikmiş olan güzel adamdır.

(i: "biz bu kentlere sığdık da, bu kentler bize sığmadı usta." ) der; biz bir nefes, bir yudum daha çekerdik en derininden.

feridun düzağaç'ın fd7 albümünden bir şarkıdır.

yatağım ısınmaz sensiz
kış sensiz, yaz sensiz
yazarım, avutmaz kalem
kelam sensiz, selam sensiz

kutlarım yarınlarını
kut sensiz, umut sensiz
uzakta güzel mi hayat
uzak sensiz, hayat sensiz

gittiğin günden beri
ne şımartan var beni
ne inciten senin gibi, kalpsiz
her zaman doymak olmaz
biraz avunmak zamanı
bir ışık karanlığıma
yan bensiz

kendileri hakkında yazılan yorumları eksileyen erkek yazarların da içinde bulunduğu kişilerdir.

bağlamada uygulanan, tapping misâli bir tekniktir.
öğrenme sürecinde ciddi anlamda emek verilmesi ve zaman harcanması gerekir[ybkz]swh[/ybkz]; zira bağlama, gitara nazaran daha ince tellere sahip olduğu için, parmağı basıp çekmekle kuvvetli bir ses almak o kadar kolay değildir. ayrıca sağ elin kullanımında da çok dikkat gerektirir bu teknik; kulağı rahatsız edebilecek seslere meydan vermeyecek kadar ince bir dokunuş esastır çünkü.

bankamatik ekranında gördükten sonraki ilk işi dolmuşa binmek olan kişiyi, soğuk terler dökmesine neden olacak saniyelere salan uyarı cümlesidir.
şahsen, dolmuş şoförüyle papaz olmamak için 10, 30, 40[ybkz]swh[/ybkz], 60[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] TL'lik meblağları tercih ederim genelde. ama şanssız günündeysen[ybkz]swh[/ybkz], o papaz o pilavı yemez arkadaş.

(bkz: hayattan bir anda soğutan şeyler)

demli olanı, sigara eşliğinde nirvanaya ulaştıran[ybkz]swh[/ybkz] içecektir; candır.

mantar probleminin ayaklara duhûl etme sebebidir.

(bkz: yapma diyorum hobi olarak da yapma)

sabah sabah kafayı çayla bozmuş yazardır.
sonu hiç iyi görünmüyor, benden söylemesi. çünkü; şüphesiz ki, şekersiz çaya, çayı şekersiz içenlere dil uzatanın çarpılması vacip görülmüştür.[ybkz]swh[/ybkz]

kartal sözlük için geçerli olmamakla birlikte, gereksiz bir aşağılayıcılık içeren önermedir.

saygı kavramının; hele bu tarz, atıp tutmanın serbest olduğu[ybkz]swh[/ybkz], insanların yüzüne karşı söylemeye cesaret edemeyebileceğin raddede sert ve kırıcı cümleleri söyleme fırsatının olduğu internet ortamında[ybkz]swh[/ybkz]; daha bir üstünde durulması gerektiğini düşünüyorum.

üslup, kırıcı, aşağılayıcı olmadığı; hakaret içermediği müddetçe; yapılan uyarılar karşısında sert bir tavır göstermenin mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum. bu uyarının "çoluk çocuk işi" şeklinde sınıflandırmasını ise rahatsız edici buluyorum.

her insan farklıdır birbirinden; doğal olarak, herkesin vereceği tepkiler de birbirinden farklı eşikte olacaktır. bu noktada herhangi bir sorun yok. konunun formatla ilgili olan kısmına da bir türlü giremiyorum; çünkü bize yakışmayacak türden bir "sataşma" söz konusu burada. yani, altında savunduğunuz düşünce doğru dahi olsa; böyle bir tavır sergilemek, hiçbir şekilde sonuç almaya yönelik bir eğilim gösteremez. en iyi ihtimalde dahi "haklı iken haksız duruma düşmek" olur yaptığınız yani.

yıkıcı olmak ve saygısızca davranmak, bu örnekte de yaşadığımız gibi, hiçbir halta yaramayacaktır.

hayatımın başlangıcı, ayan beyan öznesi, yüklemi, anlamı, sonu; ta kendisidir.

seninle başladı bitsin seninle.

edit: bir üstteki giriyi[ybkz]swh[/ybkz] görmeden, adının verdiği heyecanla yazılmış; fakat giri[ybkz]swh[/ybkz] kopya gibi görünse de, ellenmemiştir.

(bkz: pınar ne oldu)

hakkında, gelmeyeni dövecekleri söylenen zirve.

korkudan, geleceğiz doğal olarak.[ybkz]swh[/ybkz]

samet hoca'nın saçmalaması olarak nitelendirilebilecek, bende şok etkisi yaratan açıklamadır.

bazı oyuncular hakkında, tabii ki, olumsuz görüşlerin olacaktır. fakat bunları kendilerine karşı, hadi en fazla takım içinde, dile getirirsin. medyanın önünde bu tip ifadeler kullanıyorsan eğer, sözün bittiği durağın önüne çekmiş oluyorsun arabanı hoca.

olmadı, olmamalıydı...