(bkz: saçma sapan konuşma la)
gurbet kartallarından bir yazarımızdır.
yılda bir, bir ay süreli gurbet yaşayan başka bir kartal olarak; durumunu tahmin etmekte pek de zorlanmıyorum.
hoş gelişleri, bol kalışları olsun.
yılda bir, bir ay süreli gurbet yaşayan başka bir kartal olarak; durumunu tahmin etmekte pek de zorlanmıyorum.
hoş gelişleri, bol kalışları olsun.
gün itibariyle çok fena bir seriye imza atmakta olan takımdır.
bir an önce kendisine çeki düzen vermesi gerekmektedir. ilk haftalardaki istekli, rakibini ısıran takım gitti; yerine, tekrar, ruhsuz ve "bitse de gitsek" görünümünde bir oyuncu topluluğu geldi. bunun ardında, teknik konuların dışında, bazı nedenlerin olduğuna adım gibi eminim. bunu çözmek de teknik heyet ve yönetime düşüyor doğal olarak. kaybetmek hiç sorun değil benim için[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz], fakat ruhsuz ve futbol oynama niyetini saha dışında bırakmış olan bir oyuncu grubuna tahammülüm yok.
bir an önce kendisine çeki düzen vermesi gerekmektedir. ilk haftalardaki istekli, rakibini ısıran takım gitti; yerine, tekrar, ruhsuz ve "bitse de gitsek" görünümünde bir oyuncu topluluğu geldi. bunun ardında, teknik konuların dışında, bazı nedenlerin olduğuna adım gibi eminim. bunu çözmek de teknik heyet ve yönetime düşüyor doğal olarak. kaybetmek hiç sorun değil benim için[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz], fakat ruhsuz ve futbol oynama niyetini saha dışında bırakmış olan bir oyuncu grubuna tahammülüm yok.
cefâkâr taraftardır. ya da biz öyle bilirdik...
içinde bulunduğumuz dönemde, futbol takımında hızlı bir düşüşün olduğu bir gerçek. bunun sorumlularının olduğu ve kendilerinden nitelikli ve iyi niyetli bir savunma beklendiği de...
fakat, benim anlamadığım, endüstriyel futbol denilen orospu evlâdının etkisine neden bu kadar kolay kapıldığıdır. şartları düşünmeden konuşan, kötü günde sorumluları belirlerken adâletsizce davranmaya başlayan bir topluluk olup çıktık.
yönetimin "feda" politikasını, kendi çıkarları için uyguladığını mı düşünüyoruz acaba? adamlar o denli bencil olsa ve reklamlarını yapma peşinde koşsalar; borcu katlayıp, risk almadan bu emellerine ulaşırlardı değil mi kardeşlerim? eleştirme faslını dozunda kullananlar bu camiâdan dışlanacaksa, ilk sırada ben varım. gerekeni yapınız.
neyse, yönetimle ilgili konuşacağımız, tartışacağımız başlık hâli hazırda sol tarafta beklemekte. konuyu dağıtmamakta fayda var.
içinde bulunduğumuz dönemde, futbol takımında hızlı bir düşüşün olduğu bir gerçek. bunun sorumlularının olduğu ve kendilerinden nitelikli ve iyi niyetli bir savunma beklendiği de...
fakat, benim anlamadığım, endüstriyel futbol denilen orospu evlâdının etkisine neden bu kadar kolay kapıldığıdır. şartları düşünmeden konuşan, kötü günde sorumluları belirlerken adâletsizce davranmaya başlayan bir topluluk olup çıktık.
yönetimin "feda" politikasını, kendi çıkarları için uyguladığını mı düşünüyoruz acaba? adamlar o denli bencil olsa ve reklamlarını yapma peşinde koşsalar; borcu katlayıp, risk almadan bu emellerine ulaşırlardı değil mi kardeşlerim? eleştirme faslını dozunda kullananlar bu camiâdan dışlanacaksa, ilk sırada ben varım. gerekeni yapınız.
neyse, yönetimle ilgili konuşacağımız, tartışacağımız başlık hâli hazırda sol tarafta beklemekte. konuyu dağıtmamakta fayda var.
son üç maçtır takımdaki kötü gidişin nedenine, artık bir çözüm getirmesi gereken hocamızdır.
takım lige iyi başladığında da, başında kendisi vardı. muhakkak bu kötü gidişâtta sorumluluğu var; fakat kendisini itin götüne sokmaya çalışmanın da bir âlemi yok bence.
takım lige iyi başladığında da, başında kendisi vardı. muhakkak bu kötü gidişâtta sorumluluğu var; fakat kendisini itin götüne sokmaya çalışmanın da bir âlemi yok bence.
ilk yarısı itibariyle, yine, hiçbir değer üretemediğimiz maç olmaktadır.
olcay şahan'a kanat, yani "açık", oyunculuğunun ne anlama geldiğini hoca artık anlatmalı. adam içeri girip duruyor; hilbert'in önünde alan var, fakat oraya koşu dahi yapmayıp, "al gülüm ver gülüm" yapmak için yanında bekliyor. böyle olmaz be gülüm... ferdi reyiz'in topu gereksiz yere ayağında tutup, bu da yetmezmiş gibi bir de karşısındaki iki kişinin arasından geçmeye çalışması, kalemizde ilk golü görmemize neden oldu. oldu da ne oldu peki? rakip geri yaslandı, biz de orta sahada paralel paslar yapıp durduk 20-25 dakika boyunca. orta sahada görev yapan veli-necip ikilisi sahada yok resmen. necip biraz pres yaparak kendisini gösteriyor ama hücum anlamında neredeyse hiç bir iş yapmıyor. veli desen, bugün de, ne savunmada var ne hücumda. hâl böyle olunca, rakip de rahat rahat savundu kalesini. çekirdek çitleyenler falan da vardı sanırım o taraflarda, tam seçemedim. escude-sivok ikilisinin aynı pozisyonda adamlarını kaçırıp pozisyon hatası yapması, ikinci golü yememiz için yeterli bir sebepti. amatör takımın defansı daha derli topludur şu savunmadan, bunu söylemek abartı olmayacak ne yazık ki.
ikinci yarı ne mi olacak? yanılmayı umut etmekle birlikte, hiçbir şey olmayacağını düşünmekteyim. alınacak güzel bir risk var, ama bunun alınmayacağından da eminim. rakip, hücumlarda bekleriyle yapıyor kanat organizasyonlarını; yani "açık" olarak görev alan kimse yok. bu durumda 3-4-3 taktiğine gidilmesi, alınması akla yatkın olan tek risktir gözümde. bu anlamda, batuhan ve holosko'yu aynı anda oyuna sürmek; hilbert ve veli'yi oyundan almak yerinde bir tercih olabilir.
ama, olmaz...
olcay şahan'a kanat, yani "açık", oyunculuğunun ne anlama geldiğini hoca artık anlatmalı. adam içeri girip duruyor; hilbert'in önünde alan var, fakat oraya koşu dahi yapmayıp, "al gülüm ver gülüm" yapmak için yanında bekliyor. böyle olmaz be gülüm... ferdi reyiz'in topu gereksiz yere ayağında tutup, bu da yetmezmiş gibi bir de karşısındaki iki kişinin arasından geçmeye çalışması, kalemizde ilk golü görmemize neden oldu. oldu da ne oldu peki? rakip geri yaslandı, biz de orta sahada paralel paslar yapıp durduk 20-25 dakika boyunca. orta sahada görev yapan veli-necip ikilisi sahada yok resmen. necip biraz pres yaparak kendisini gösteriyor ama hücum anlamında neredeyse hiç bir iş yapmıyor. veli desen, bugün de, ne savunmada var ne hücumda. hâl böyle olunca, rakip de rahat rahat savundu kalesini. çekirdek çitleyenler falan da vardı sanırım o taraflarda, tam seçemedim. escude-sivok ikilisinin aynı pozisyonda adamlarını kaçırıp pozisyon hatası yapması, ikinci golü yememiz için yeterli bir sebepti. amatör takımın defansı daha derli topludur şu savunmadan, bunu söylemek abartı olmayacak ne yazık ki.
ikinci yarı ne mi olacak? yanılmayı umut etmekle birlikte, hiçbir şey olmayacağını düşünmekteyim. alınacak güzel bir risk var, ama bunun alınmayacağından da eminim. rakip, hücumlarda bekleriyle yapıyor kanat organizasyonlarını; yani "açık" olarak görev alan kimse yok. bu durumda 3-4-3 taktiğine gidilmesi, alınması akla yatkın olan tek risktir gözümde. bu anlamda, batuhan ve holosko'yu aynı anda oyuna sürmek; hilbert ve veli'yi oyundan almak yerinde bir tercih olabilir.
ama, olmaz...
dişi kartal hâkimiyetiyle geçecekmiş izlenimi veren organizasyondur.
kutup ayılarının navigasyon cihazında, her zaman favoriler listesinde yer alan kişidir.
ülkemde, sadece, evrakları[ybkz]swh[/ybkz] tamamlayıp gerekli iso belgesini almaya yönelik gerçekleştirilen bir çalışma olup; özünde, kimsenin[ybkz]swh[/ybkz] sikinde olmayan kavramdır.
sıla gençoğlu'nun, 2012 yılının hatırlanası güzelliklerinden birini[ybkz]swh[/ybkz] oluşturan albümünün adıdır.
(i: 1)) "belli", "aleni" kelime anlamlarına karşılık gelen bir sözcüktür.
(i: 2)) sıla gençoğlu'na ait[ybkz]swh[/ybkz] muazzam bir şarkının adıdır. joker albümündeki versiyonu tavsiye edilesidir.[ybkz]swh[/ybkz]
şarkının sözlerini yazmazsa ölecek hastalığına yakalanmış olan bir yazar tarafından, şu şekilde satırlara işlenmiştir:
(i: uzun zamandır kayıpsın, artık çık
nerelerdesin?
aradım, sordum, kimleri yordum
bilemezsin...
kaderimle oynayacak kadar, sevgilim olmuşsun meğer
ben seni kabullenmeyip, ben yapmaya çalışırken
yokluğun, çirkin de yapmış beni
geçen gün aynada gördüm, tesadüfen
mâlûm, ortada hâlim
eminim, ben bu kadını ömrümde görmedim
olur da duyarsan
özür dilerim çok
çok...)
(i: 2)) sıla gençoğlu'na ait[ybkz]swh[/ybkz] muazzam bir şarkının adıdır. joker albümündeki versiyonu tavsiye edilesidir.[ybkz]swh[/ybkz]
şarkının sözlerini yazmazsa ölecek hastalığına yakalanmış olan bir yazar tarafından, şu şekilde satırlara işlenmiştir:
(i: uzun zamandır kayıpsın, artık çık
nerelerdesin?
aradım, sordum, kimleri yordum
bilemezsin...
kaderimle oynayacak kadar, sevgilim olmuşsun meğer
ben seni kabullenmeyip, ben yapmaya çalışırken
yokluğun, çirkin de yapmış beni
geçen gün aynada gördüm, tesadüfen
mâlûm, ortada hâlim
eminim, ben bu kadını ömrümde görmedim
olur da duyarsan
özür dilerim çok
çok...)
bitişine dair azalma sürecine dahi tahammül edilemeyen kişi, nesne ve/veya durumlar bütünüdür.
azalmadan direkt bitsin istenilen şeyler listesinin ilk basamaklarında kendisine yer edinendir.
tartışılacak herhangi bir yönünü göremediğim görüşme olmuş; sonunda tezkere kararı da, tahmin edildiği gibi, çıkmıştır.
göz göre göre, arkamızdan itekleyen emperyalistlerin gazı eşliğinde savaşa gidiyoruz. beyinleri çürümüş bordo klavyeliler ve beyinlerinin varlığı hakkında henüz net bir açıklama yapılmayan yoz bir kitlenin de cephe gerisinde[ybkz]swh[/ybkz] yer aldığı söyleniyor.
kapitalizm, yine, hiçbir suçu olmayan binlerce insanın canını alıyor. biz ise bırak karşı çıkmayı, hatta bırak çanak tutmayı; bildiğin direksiyona geçiyoruz iyi mi...
göz göre göre, arkamızdan itekleyen emperyalistlerin gazı eşliğinde savaşa gidiyoruz. beyinleri çürümüş bordo klavyeliler ve beyinlerinin varlığı hakkında henüz net bir açıklama yapılmayan yoz bir kitlenin de cephe gerisinde[ybkz]swh[/ybkz] yer aldığı söyleniyor.
kapitalizm, yine, hiçbir suçu olmayan binlerce insanın canını alıyor. biz ise bırak karşı çıkmayı, hatta bırak çanak tutmayı; bildiğin direksiyona geçiyoruz iyi mi...
adına konuşma gibi bir hakkı kendimde bulmasam da; faal olarak hayatını sürdürmeye çalışan iki üyesinden biri olarak, bundan sonraki maçlar için herhangi bir organizasyon planlaması niyetinde olmadığım tayfadır. tüm deplasman, cezalı, cuma veya pazartesi gününe denk gelen maçlarımızı, ölüm kalım meseleleri olmadığı sürece, izliyorum zaten. isteyen mesaj lambamı/lambamızı[ybkz]swh[/ybkz] yakıp, gücümüze güç katabilir.
tümleci eksik olan; aynı zamanda, içinde gizli bir umut barındıran cümledir.
sigarann bırakıldığı yer, önem arz eder. zira, ne de olsa geri dönüyorsun eninde sonunda. hastalık nedeniyle bırakanları tenzih etmek lazım tabii ki bu noktada. mâlum, zam üstüne zam, sigara da öyle ucuz bir alışkanlık değil; "o son paketi" çöpe falan atmayın, yazıktır.
evet, en az 4-5 kez gerçekleştirdiğim eylemdir. sonuç mu...?
sigarann bırakıldığı yer, önem arz eder. zira, ne de olsa geri dönüyorsun eninde sonunda. hastalık nedeniyle bırakanları tenzih etmek lazım tabii ki bu noktada. mâlum, zam üstüne zam, sigara da öyle ucuz bir alışkanlık değil; "o son paketi" çöpe falan atmayın, yazıktır.
evet, en az 4-5 kez gerçekleştirdiğim eylemdir. sonuç mu...?
nice mutlu yıllar yaşayası; siyah-beyazı sadece ebedî sevgisinde kalası yazardır.
sevgilisi yanında olan veya mâlum şahısla süreli bir ayrılık dönemi geçirecek olan bireyin, üzerine çok da düşünmeden, kolaylıkla tükettiği cümlelerden biridir.
açık, net konuşayım sözlük: göt ister o iş. cümlenin gerektirdiklerini hakkıyla uygulayabilen insana ise, deyim yerindeyse, tapılır. çünkü[ybkz]swh[/ybkz], işler sadece sevmekle çözülmez bu tip bir durumda.
açık, net konuşayım sözlük: göt ister o iş. cümlenin gerektirdiklerini hakkıyla uygulayabilen insana ise, deyim yerindeyse, tapılır. çünkü[ybkz]swh[/ybkz], işler sadece sevmekle çözülmez bu tip bir durumda.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?