confessions

saniyede yirmidört kare

5. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1454
  2. takipçi 0
  3. puan 32647

28 şubat 2014 beşiktaş medical park antalyaspor maçı

saniyede yirmidört kare
başlamasına yaklaşık 5 saat kalmış maç. kazanmamız halinde hem takımın hem de taraftarın morali sonraki haftalardaki maç için olumlu yönde etki edecek. galatasaray maçında[ybkz]swh[/ybkz] oynanan hırslı oyun, mağlup olmuş olsak da bende 'seri bozuldu, sonraki haftalar kötü gidecek' hissi yaratmadı nedense, bu maç ve sonrasında serilerin en güzelini yakalayabiliriz. nitekim bunun için de enerji, yüksek konsantrasyon, hırs ve inanç kombo etkisiyle bu maçı almamızla beraber sonraki haftalarda işimize yarayacak.

17 aralık 2013 tarihli rte-bilal erdoğan ses kaydı

saniyede yirmidört kare
doğruysa -ki doğru olduğuna yürekten inanıyorum- sonucunun cezasız kalacağı ses kaydı. kimse istifa etmeyecek, kimse 'evet yaptık' demeyecek ve bu ses kaydı da diğer unutulan bir çok skandal gibi unutulacak. çünkü yalan olduğunu söylerken sesleri gür çıkacak, çünkü tahakküm altına aldıkları polisten, yargıdan, askerden, ses kayıtlarının montaj olup olmadığını açıklayacak kurumdan 'yeter artık!' tepkisi gelmeyecek.

ha bunlar olacak, bunlar olmazsa neler olacak onu kestiremiyorum. benim o kadar umudum yok.

kontakt lens

saniyede yirmidört kare
gözlük takmak zorunda olanların yüce kurtarıcısı.[ybkz]swh[/ybkz] ancak korkuyorum sözlük, günlerdir deliler gibi araştırıyorum, doktorlar tavsiye etmiyor, göz kuruluğu yapıyor, kuruluk da ileride yapılacak olan lazer operasyonunu imkansız kılıyor. gözlerim gittikçe ilerliyor, en son 3.5 miyopken, şu anda taktığım gözlüklerin numarası bariz yetmiyor, şu anda gözlük takmamak gibi bir seçeneğim yok, zaten göremiyorum. ağrılar artmaya başlıyor, gözlükten bıkıyorum, lensten korkuyorum, lazere doğru koşuyorum...

gmail

saniyede yirmidört kare
iş yaşamında veya ciddi mecralarda belli bir karizması olduğunu düşündüğüm mail hizmeti. hotmail nedense bir ciddiyetsiz, öndeki adresi hep kreyzigörl_91 gibiymiş gibi hissediyorum. mail grubu da oldukça kullanışlı, sık sık bir insanlarla bir araya gelinemediği projelerde çok rahat 'toplantı' ortamı yaşanabiliyor, dökümanlar çok kolay herkese ulaşabiliyor.

1903 sözlük gece tayfası

saniyede yirmidört kare
düzenli ve sağlıklı yaşam aşkına kartal sözlük karga bokunu yemeden uyananlar tayfasına terfi ettiğim eski tayfam. şimdi spor yapmaya çıkıyorum meselasfjhadgaj. çok şaşırdınız değil mi, ben de şaşkınım evet. ama elbette, bünyede bu düzen fazla barınamayacak, gecenin birinde yeniden pizzalar yenilecek, fincan fincan kahve içilecek, zombikliğimiz bâki kalacaktır. o günlere dek, az çilesiz, bol kaliteli entryli-başlıklı geceler dilerim sevgili tayfa, yüreğimde yeriniz hep en başka. [ybkz]swh[/ybkz]

22 şubat 2014 galatasaray beşiktaş maçı

saniyede yirmidört kare
sahaya lazer tutup bir de kehkekeh gülen at kafalarını tribünlerde gördüğümüz maç. iki takım da elbette efsane oynamadı, ancak galatasaray penaltı harici gol bulamayacaktı, hatta yiyecekti de bu çok açık. maçın unutulmayacak tek anı semih'in hakem hatasını düzeltmesi oldu bence, tam bir beşiktaşlı delikanlılığı gösterdi. atiba'nın da emeğine, azmine değinmeden olmaz tabi. oğuzhan çabuk düştü, olcay ilk dakikalarda hırslıysa da oyundan çabuk koptu. necip yine necip, drogba'yı sakatlayacaktıahdajdhaklj

fernandes, bir defa daha -kahretsin yine önemli bir maçta- bu adamdan bize kesinlikle bir yol olmayacağını anladık. ha yedek kulübesinde sinsi sinsi maçı izlemiş, ha sahada ''durmuş'' hiçbir şey değişmiyor. fernandes'i malum maçtan sonra hep yedeğe aldığı bilic'in bunu da görmesi lazım artık.

ve bilic, bir aralar heves kırgınlığı yaşatsa da bana, toparladığını görmek güzel. sayesinde kötü olmayan bir maç izledik.

depresyon hırkası

saniyede yirmidört kare
tam 9 yıldır bir tanesini üzerimden çıkarmadığım. kahverengi ve açık kahve rengi gayet ruhsuz renklere sahip, kolları eprimiş, örgü gibi değil gibi olmakla birlikte önünde 23 numara var. depresyon hırkası olmasının yanı sıra, manevi değeri de büyüktür, zira hırka bir zamanlar abimindi. büyük çocuğun artık beğenip giymediğini küçük çocuğa kalması gibi, ben de aldım tabi, o zamanlar içinde kayboluyordum. sonra abim üniversiteye gittiğinde, onu çok özlediğim zamanlarda hırkayı giymek ilk yaptığım şeydi. kendimi daha iyi hissediyordum. zaten bütün büyük depresyonlar bir şeyleri çok özlemekle başladığı için benim bünyemde, son 4 yıldır ailemden ayrı olduğum her dönem giydim. şu an bile üzerimde...

bu hırkaya bir şey olsa kurduğum bütün metaforların altında kalıp çıldırırmışım gibime geliyor.

uyumak istememek

saniyede yirmidört kare
günün en güzel saatinin yaşandığı anlara tekabül eder. gün içinde yapman gerekenlerin yerini yapmak istediklerin alır. 'gereklilik' sıkıcı bir şey çünkü dostlarım. bazen, eski bir şarkı, yeni demlenmiş çay, evde son kalan ekmekle yapılmış tost, güzel bir film birlikte şenlendirildiğinde, alınan bu keyifi uykuya kaptırmak istemez bünye. çünkü uyku böyle zamanlarda gereksizdir. zaman hep hızlı geçer ve yetmez. yine sabahın 5'i olmuş ulan!
51 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol