bülent demirlek yönetiminde oyuncularımıza beş sarı bir de kırmızı kartın[ybkz]swh[/ybkz] çıktığı, ricardinho ve tello'nun geldiklerinden beri en kötü oyunlarını sergiledikleri[ybkz]swh[/ybkz], ertuğrul sağlam'ın son anlarda gordon schildenfeld'ten forvet yaratmak istediği, koray çölgeçen ve gökhan ünal'ın golleriyle 2-0 kaybettiğimiz buzda dans, pardon efennim maç.
bugünkü oyunu her ne kadar yenilmiş bir takımın taraftarı olsam da, beğendim sevgili sözlük. anlayamadığım birkaç nokta var. sportif branşların başındaki hoca diye adlandırdığımız insanlara ki bu samet aybaba olsa bile, hiç sevmesem de kendisini, saygı duyarım evvela onu belirteyim.
olduramadığım ilk mevzu, kanatsız kalmak holosko-erkan değişikliği ardından olcayın oğuzhanla yer değiştirmesi sağ tarafı unut anlayışını getirdi.
bir de hiç tahammül edemediğim bir olay var ki: şişir futbolu. sakat sakat zor bela yer edindi dün geceki maçta fernandes, sanırım ondan olacak sonlarda zorlamayarak çıkardı hoca belki de, bu değişikliğin ardından takımım tam bir başı kesik tavuk oluverdi. kanatları kullanamayan takım, yaratıcı oyuncusunu da kaybedince bir sivasspor, kayserispordan farksız hale geldi. tamam kabul, bir biçimde bir taktik şekli, kazanma adına bir fikir olabilir ama sevemiyorum işte bu düşünceyi. akıllara da kayseri deplasmanında yenik götürdüğümüz maçın[ybkz]swh[/ybkz] son anlarını getirdi. gordon schildenfeld ile forvette çaresizce gol aramıştı ertuğrul sağlam.
not: her şeye rağmen iyi mücadele ettiğimizi düşündüğüm karşılaşma.
edit: veli kavlak ve necip uysal'ın ilk haftalardaki başarılı oyunlarını aratması, orta sahanın sallanması anlamına geliyordu tabi ki.
olduramadığım ilk mevzu, kanatsız kalmak holosko-erkan değişikliği ardından olcayın oğuzhanla yer değiştirmesi sağ tarafı unut anlayışını getirdi.
bir de hiç tahammül edemediğim bir olay var ki: şişir futbolu. sakat sakat zor bela yer edindi dün geceki maçta fernandes, sanırım ondan olacak sonlarda zorlamayarak çıkardı hoca belki de, bu değişikliğin ardından takımım tam bir başı kesik tavuk oluverdi. kanatları kullanamayan takım, yaratıcı oyuncusunu da kaybedince bir sivasspor, kayserispordan farksız hale geldi. tamam kabul, bir biçimde bir taktik şekli, kazanma adına bir fikir olabilir ama sevemiyorum işte bu düşünceyi. akıllara da kayseri deplasmanında yenik götürdüğümüz maçın[ybkz]swh[/ybkz] son anlarını getirdi. gordon schildenfeld ile forvette çaresizce gol aramıştı ertuğrul sağlam.
not: her şeye rağmen iyi mücadele ettiğimizi düşündüğüm karşılaşma.
edit: veli kavlak ve necip uysal'ın ilk haftalardaki başarılı oyunlarını aratması, orta sahanın sallanması anlamına geliyordu tabi ki.
insanların kaçak yakıt ve kaçak alkole yönlenmesi hususunda yapılan bir hamle daha. bütçe açığının kapanabilmesi için yapılmışmışmış. sizin işiniz bütçe açığı oluşturmak, biz kapatırız ne de olsa, durmak yok, zama devam. ha bir de kaçağa teşvik et, sonra da "teröristleri besliyorsunuz" diye azarla!
sadece alkole ve akaryakıta gelmiş gibi gözüken vergi artışları, lojistik ve toplu taşımaya da dolaylı yollardan geleceği için dötümüze bir biçimde yine girecektir. ayrıca bir de insanın aklına şu da gelmiyor değil hani, topluca alkol kullanımını bıraksak ve böylece devletin vergi gelirleri oldukça azalsa, ardından çok sayın devlet büyüklerimiz ekranlarda bizlere "günde iki kadeh şarap iyi gelir, alkol tüketin, içki için[ybkz]swh[/ybkz]" der mi?
edit: sinirlendim sözlük affedersin.
sadece alkole ve akaryakıta gelmiş gibi gözüken vergi artışları, lojistik ve toplu taşımaya da dolaylı yollardan geleceği için dötümüze bir biçimde yine girecektir. ayrıca bir de insanın aklına şu da gelmiyor değil hani, topluca alkol kullanımını bıraksak ve böylece devletin vergi gelirleri oldukça azalsa, ardından çok sayın devlet büyüklerimiz ekranlarda bizlere "günde iki kadeh şarap iyi gelir, alkol tüketin, içki için[ybkz]swh[/ybkz]" der mi?
edit: sinirlendim sözlük affedersin.
bugün 16:41 itibari ile şöyle bir bakınayım deyu internet sitesini açtığım gazete. bir de ne göreyim: "kafası karıştı" başlıklı bir haber, haberin altında da kafası karışanın milliyet olduğunun belli olması. görselini de vereyim tam olsun.
http://i50.tinypic.com/wv7fjr.jpg
http://i50.tinypic.com/wv7fjr.jpg
nevio scala, yardımcısı ziya doğan önderliğindeki takımımızın ahmet dursun ve pascal nouma'nın golleri ile 3-0 gibi net skorla çılgın attığı, yırtınırcasına böğüren güntekin onay'ın sesinden tarihi maçı dinlerken orada olamamanın pomfriti üzdüğü efsane maç. 12 yıl olmuş be sözlük. 12.yıl kutlu olsun...
kolayca fikir değiştiren, her söylenene inanan şahıslar için kullanılan, bir diğer özdeyişi[ybkz]swh[/ybkz] hatırlatan deyim. ayrıca,
(bkz: maydanoz)
(bkz: sazan)
(bkz: burak yılmaz)
edit: nasıl unutmuşum yahu, emek düşmanını.
(bkz: maydanoz)
(bkz: sazan)
(bkz: burak yılmaz)
edit: nasıl unutmuşum yahu, emek düşmanını.
sikim hıyar diyene bir avuç tuzla koşmak deyimini, ceza sahasında "tuz var abi, atla sen atla!" biçimine sokan bir garip fani, dengesiz topçu.
ödenen bonservis miktarı[ybkz]swh[/ybkz] ve kendisine verilen yıllık ücret[ybkz]swh[/ybkz] nedeniyle transferini hoş karşılamadığım, ancak geride bıraktığımız 4 haftalık periyotta "ii adammış laa bu" dediğim, çok daha iyi olacağına inandığım, matias emilio delgado'dan sonra 10 numarayı sırtlayan[ybkz]swh[/ybkz] futbolcumuz.
edit: newcastle' a teşekkürler hatırlatma için, 10 numarayı giyen arada bir de bebe var geçen sezondan.
edit: newcastle' a teşekkürler hatırlatma için, 10 numarayı giyen arada bir de bebe var geçen sezondan.
ilk duyulduğunda "bu ne lan!" dedirten, kendisini yeter miktar tüketince telafuz etmede zorlanılan, masalara vurulan bardakların beyinde zonklaması biçiminde tezahür eden, accayip özlediğim pendore içkisi.
çok büyük üstad. en sevdiğim de şudur,
dün sabaha karşı kendimle konuştum
ben hep kendime çıkan bir yokuştum
yokuşun başında bir düşman vardı
onu vurmaya gittim kendimle vuruştum...
dün sabaha karşı kendimle konuştum
ben hep kendime çıkan bir yokuştum
yokuşun başında bir düşman vardı
onu vurmaya gittim kendimle vuruştum...
90lı yıllardaki gençliğin çoğunluğunun ülke ve dünya problemleri üzerine kafa yormamasının, hayata karşı sorular sormamasının, sorgulamamasının en büyük sebebi.
kendisine cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız diye sorulur, evrenin cevabı ise: bir şey demek için çok erken, ama millet isterse düşünürüm. olur. (sene 1981)
yine evrene işkenceler hakkında bir soru gelir, evren: güvenlik kuvvetlerinin de zaman zaman tepesi atabilir. der. (sene 1981)
yıl 2012 ilk iki soruya benzer minvalde sorular başbakana da sorulur. ilk soruya cevabı: daha iki yıl var, ne gelir ne gider bilemeyiz, adaylık ihtimalim olabilir. olur.
sedat selim ay[ybkz]swh[/ybkz]ın neden görevden alınmadığına dair gelen soruya ise başbakan: kusura bakmasınlar polisimizi yedirtmeyiz. demiştir.
yıllar birer birer geçer, biz yine başa döneriz.
kendisine cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız diye sorulur, evrenin cevabı ise: bir şey demek için çok erken, ama millet isterse düşünürüm. olur. (sene 1981)
yine evrene işkenceler hakkında bir soru gelir, evren: güvenlik kuvvetlerinin de zaman zaman tepesi atabilir. der. (sene 1981)
yıl 2012 ilk iki soruya benzer minvalde sorular başbakana da sorulur. ilk soruya cevabı: daha iki yıl var, ne gelir ne gider bilemeyiz, adaylık ihtimalim olabilir. olur.
sedat selim ay[ybkz]swh[/ybkz]ın neden görevden alınmadığına dair gelen soruya ise başbakan: kusura bakmasınlar polisimizi yedirtmeyiz. demiştir.
yıllar birer birer geçer, biz yine başa döneriz.
bugün köşesinden hislerime tercüman olmuş üstad, rakı masası yoldaşı, kapalı müdavimi. demiş ki:
"bir de çok çabuk unutuyoruz her şeyi. söyleyenimiz bile unutuyor. tff başkanı yıldırım demirören, sık sık 'hakemleri korumamız ve futbolun güzel yanlarını konuşmamızı' öğütlüyor bizlere... neyse artık futbolun güzel yanı? ara pası mı, kaleci kurtarışı mı? yoksa işi ticarete döküp, forma kombine satma yarışı mı?
sanki 'bu hakemler olduğu, şampiyon masa başında belirlendiği sürece gerekirse maçlara paf takımıyla çıkarız' mealinde sözler eden bizlerdik! o zaman da bir federasyon başkanı vardı ve sanırım onun da o günlerdeki en büyük dileği futbolun güzel yanlarının konuşulmasıydı!.. bu öğütler de tuhaf kaçıyor değil mi?"
zago30 ile beraber mabedimizde izlediğmiz yamulmuyorsam ikinci ya da üçüncü karşılaşma. unutamadığım yüzlerce maç sıralayabilirim ama karaborsaya verilmiş bir üç aylık öğrenim kredisi miktarı olan 65 milyon tl[ybkz]swh[/ybkz] karşılığı kapalı tribünden bilet almak şahane, maç öncesi kapalıya girebilmek için verilen mücadele paha biçilemez idi. o muazzam çimle karışık duman kokusu ile sevdiceğe sarılmak sarmalamak anlatılamazdı sahiden. haydi hisset mabette ilk kez çalınıyorken o sezonun yeni pascal nouma sı olan ilhan mansızın asi ruhuna, isyanına şahit olmak, kapalıda bedenler sesleri zati bırakmaya razıyken, ciğerleri de askıya bırakıp çıkmak
hiç unutulur mu
ülke coğrafyasında, bu listeye arif erdem ve burak yılmaz'dan başka bir de futbol fahişesi emre belezoğlu kafadan girmelidir.
edit: var sözlük, çok var.
(bkz: bülent korkmaz)
(bkz: selçuk şahin)
edit: var sözlük, çok var.
(bkz: bülent korkmaz)
(bkz: selçuk şahin)
her yapıtı kült olan sinemacı. üstad, bu akıl almaz eseri dışında[ybkz]swh[/ybkz] külliyatından pi, the fountain ve the wrestler ile de can evinden vurmuştur sevenlerini.
50lerde başlayan göç ile türkiyeden avrupaya giden, ideolojileri bakımından yaşadıkları ülkelerdeki kendileri gibi düşünen partilerin, göçmenlere nefret dolu bakışları belli olduğu için bir zaman sonra kafaları bulanıklaşanların yaptığı, üstelik 6-7 eylül 1955 olaylarının yıl dönümüne gelmesi sebebiyle oldukça utanmama sebep olan rezil ötesi iğrençlik, ırkçılık.
5 eylül 2012 afyonkarahisar cephanelik patlaması ardından takdir-i ilahi yorumunda bulunan orman ve su işleri bakanı veysel eroğlu'nun bu söylemi hakkında 8 eylül 2012 günü köşesinde fransız düşünür vaoltaire'den de esinlenerek güzel bir yazı kaleme alan gazeteci, yazar. yazıdan can alıcı bir kaç cümle:
"kanlar içinde yatan bu çocuklar hangi suçu işlemişlerdir ki ilahi adalet böyle tecelli etmiştir? pakistan'da sıkça olduğunu söylediğiniz şeyin, finlandiya'da hiç görülmemesinin ilahi manası nedir? askere bomba taşıtmanın ilahiyatla ilgisi nedir? ilgisi varsa niye ülkeyi diyanet değil de hükümet yönetmektedir?"
"asıl mücadele cehaletle medeniyet arasında, kendi tedbirsizliğini, basiretsizliğini, aczini, Allah'a havale edip koltuğa yapışan kafayla, felaketin nedenini sorgulayan, hesabını soran, çaresini arayan, bulamazsa koltuğunu bırakan kafa arasında..."
"kanlar içinde yatan bu çocuklar hangi suçu işlemişlerdir ki ilahi adalet böyle tecelli etmiştir? pakistan'da sıkça olduğunu söylediğiniz şeyin, finlandiya'da hiç görülmemesinin ilahi manası nedir? askere bomba taşıtmanın ilahiyatla ilgisi nedir? ilgisi varsa niye ülkeyi diyanet değil de hükümet yönetmektedir?"
"asıl mücadele cehaletle medeniyet arasında, kendi tedbirsizliğini, basiretsizliğini, aczini, Allah'a havale edip koltuğa yapışan kafayla, felaketin nedenini sorgulayan, hesabını soran, çaresini arayan, bulamazsa koltuğunu bırakan kafa arasında..."
5 eylül 2012 afyonkarahisar cephanelik patlaması sonrasında sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada takdir-i ilahi demiş orman ve su işleri bakanı.
tedbirsizlikleri, ihmalleri ve kusurları allah'a havale ederek kolktukta oturmaya devam eden anlayış yüzyıllardır bu coğrafyada yaşamakta.
tedbirsizlikleri, ihmalleri ve kusurları allah'a havale ederek kolktukta oturmaya devam eden anlayış yüzyıllardır bu coğrafyada yaşamakta.
birkaç ay evvel afyondaki park ve piknik alanları da dahil getirdiği alkol yasaklarıyla tanıdığımız, oysa alkol almadan da ilginç kafaların yaşanabileceğini, genelkurmay başkanının makımına yaptığı ziyareti sırasında verdiği hediyeler ile gösteren afyonkarahisahar valisi. şimdi de buyurmuşlar ki:
ziyaretimize gelen tanıtım potansiyeli olan popüler kişilere yöre halkına ekonomik katkı için lokum, sucuk gibi ürünlerden hediye ediyoruz. amacımız tanıtım yapıp yöredeki yoksul insanlara gelir kapısı sağlamak. genelkurmay başkanı gibi popüler bir isim gelmiş. küçük maddi değeri olmayan bir hediye verdik. genelkurmay başkanımız çevresi olan bir insan. bir yere o kilimi koysa, biri de 'nereden aldınız' diye sorup afyon'a gelip satın alsa fakir insanlar nasiplenecek. emrivaki yapıp eline tutuşturmuşuz. hayır mı diyecekti. hayat devam ediyor. bir acımız varken buna ara mı verelim?
klasik resmi makam ziyaret prosedürleri, bari böyle bir zamanda olmayaydı be sözlük.
ziyaretimize gelen tanıtım potansiyeli olan popüler kişilere yöre halkına ekonomik katkı için lokum, sucuk gibi ürünlerden hediye ediyoruz. amacımız tanıtım yapıp yöredeki yoksul insanlara gelir kapısı sağlamak. genelkurmay başkanı gibi popüler bir isim gelmiş. küçük maddi değeri olmayan bir hediye verdik. genelkurmay başkanımız çevresi olan bir insan. bir yere o kilimi koysa, biri de 'nereden aldınız' diye sorup afyon'a gelip satın alsa fakir insanlar nasiplenecek. emrivaki yapıp eline tutuşturmuşuz. hayır mı diyecekti. hayat devam ediyor. bir acımız varken buna ara mı verelim?
klasik resmi makam ziyaret prosedürleri, bari böyle bir zamanda olmayaydı be sözlük.
o günlerden bir gündür dünkü maç[ybkz]swh[/ybkz]
çok seviyoruz deli gibi
yok bu sevdanın bir tarifi
sen bu gönüllerin sahibi
kaaartaaalllll...
çok seviyoruz deli gibi
yok bu sevdanın bir tarifi
sen bu gönüllerin sahibi
kaaartaaalllll...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?