cihan tekin

yıldız oyuncu dedektörü arkadaşlardan pek farkı yoktur.
gerek yaşı, gerek semte yakın doğması veya yaşaması dolayısı ile semte birçok kişiden daha hakim diye önüne gelene saydıran tiple ne farkı var bu taraftarın allasen...

- quaresma yıldız değil... quaresma'yı sikeyim!
- ama neden ki?
- bilerek kırmızı gördü göt!
- e pascal nouma'da görürdü...
- olsun o yıldız! adam o adam! fransa'da doğdu, beşiktaşlı oldu o!
- e peki o zaman...
- ben büyüğüm, ben bilirim, ben ben ben...
- abi tamam, sen... sen tamam...
- çarşıeeeeeeeeaaağğğğğ!

yakasını ilk görüşte yadırgasam, hatta bu ne lan? desem bile, gördükçe, baktıkça sevdiğim 2012 forması. özellikle armanın kocaman oluşu bana 2003 senesindeki forma tasarımlarımızı anımsattı. çok çok güzel düşünülmüş bir ayrıntı şahsen... halı sahada kalecilik yapan biri olarak deli gibi cenk gönen'in kırmızı formasını ararım oldum olası, hatta kendine bile mail atmışlığım, yanıt alamamışlığım vardır. sırf kaleci forması olarak kullanmak için bile yaldır yaldır koşturarak alacağım formadır bu....

buram buram kültür, seviye ve sevgi kokan son entry'den sonra artık bu soğumuş fikir çatışmasını kişisele indirip, şahsımın girdiği entryleri didik didik edip bire bir cümle ile başlık açacak diğer arkadaşlar anlamışlardır ki, ağzımızın payını aldık beyler. artık gerek yok, tamam. itin bokuna girdik. ağzımıza, elimize, yüzümüze, herbir yerimize verdiler.

her "beşiktaş'ta iyi futbolcular bulunmalıdır, iyi futbol iyi futbolcuyla oynanır" görüşüne sahip olanı hemen "genç düşmanı" addedip, dinlemeden, anlamadan, vurun kahpeye filmindeki yobazlar misali linç etmeye alışmış fosiller bir de ne anlatmak istediklerini güntekin onay'dan dinlesinler:http://tinyurl.com/6pn29ch

öyle sözlük ortamında dönen ve sinirlerin bir noktadan sonra gerildiği tartışma entrylerinden, sinir ile yazılmış, işinize gelen bir cümleyi çekip alıp, onun üzerinden vurun abalıya rolleri oynamakla olmaz bu işler... bunlar basit insanların yapacağı şeyler... açıkçası çok şaşırtıyor artık beni kartal sözlük...

söyledim, yine söylüyorum... beşiktaş quaresma, almeida, fernandes, simao gibi futbolcularla avrupa'da tur atlama, galibiyet kazanma alışkanlığı edinmişti... birkaç sene daha devam edilebilseydi muhtemelen avrupa'da başarı gelecekti... beşiktaş'a 90'lı yıllardaki gibi "sadece fenere çaksın, cimboma soksun" gözüyle bakanlar ne demek istediğimizi halen ama halen anlamamakta ısrar ediyorlar... olsun, canları sağolsun...

umarım beşiktaş bu sene başarılı olur, çok başarılı olur... bu bizim yanılmamızdan daha önemsiz değil... daha önemli...
sonuçta ortak paydamız beşiktaş... beşiktaş'ın iyi olması hepimizi mutlu eder...

son zamanlarda "portekizlileri görmek istemiyorum",
"egemen'in canı cehenneme" gibi tuhaf açıklamalarla beni korkutan başkanımız.
tamam, "açık mektup yazdık, zor olduğunu biliyoruz, arkandayız" dedik ama bokunu çıkardın fikret başkan... sen koskoca kulübün başkanısın, yakında "ekrem'in amına koyayım", "veli'nin eline vereyim" diye demeç vermenden korkuyorum...

http://tinyurl.com/7doprq4

şu adamın abisi, quaresma, ernst hakkında karar verme yetkisine sahip şu an... şu kalitede bir adamın abisi! adamların vizyonu, kültürü, donanımı bu abi işte... şu düzeyde bir adam var karar mekanizması olarak başımızda...

bu durumu sindirebilen taraftar kitlesinin de zaten ancak "pascal nouma kırmızı yiyince efsane yapacak, quaresma yiyince hain diye götüne teneke bağlayıp yollayacak" kaypaklık yetisine sahip olması gerekirdi... o da hamdolsun beşiktaşımızda bolca bulunuyor... aybaba ailesi size müstehak... veli kavlak ile kanattan yardırın bütün sezon... kırmızı görmez o... sportif başarı olmadan feda tişörtü satarak ve 1 milyonluk oyuncularla kurulu kadro ile fedaaaaağğğğğğ ederek düzlüğe çıkacağını sanan taraftar bu kulüpte... var... gerçekten var...

hakkında ezbere, internetten copy paste yapılarak edinilen bilgilerle yerden yere vurulan kaleci... acaba bu arkadaşlar "kalecilik" üzerine ne kadar bilgiye sahipler merak ediyorum.

34 maçta 71 gol yemiş miş... bak seeeeen!
bu arkadaşlar için
bekir irtegün - fabio bilica - ekrem dağ - baki mercimek defans dörtlüsünü alacaksın,
arkalarına ise casillas veya buffon'u koyacaksın, dünyanın en iyi birkaç kalecisinden ikisi olan bu adamların yediği 80-90 golü izleteceksin... o zaman anlarlar... robinson'un bu istatistiği yakaladığı sezon önünde oynayan rezil defans dörtlüsü hakkında zerre bilgileri olmamasına rağmen ısrarla ve ısrarla "34-71" sayılarını copy paste etmekten bıkmadılar usanmadılar...

internet aleminde yine hatırı sayılır bir kaliteye sahip ekşi sözlük'te bile bu sabah başlığı altında paylaşılan bir videoya tıkladım... adama geri pas atıyorlar, saha patates tarlasından hallice olduğundan dolayı önündeki kalkmış çimin kurbanı oluyor... akıllarınca komiklikler, şakalar yapıyorlar robinson ile ilgili... şu video üzerinden bile düşün yani...

yemin ediyorum bizim ülkemiz insanı kadar bir şeyin bokunu çıkartan başka bir toplum daha görmedim ben... yok yani...

kısacası kendim açısından söylemem gerekirse de, yıllarca premier lig'de tottenham hotspur'da oynaması bile kariyerini sorgulamaya haddim olmadığı anlamına gelir... premier lig bilgisi manchester united, liverpool, arsenal'den ibaret olan arkadaşların da şimdi "tottenham hotspur ne la?" gazabına uğramaktan da korkmuyor değilim... düşünün yani, o denli kaybettim türk futbolseverine olan inancımı...

lütfen ya yazdıklarımı anlayın ya da şu andan itibaren bana bulaşacağınıza gidin, kalkmış çimden seken topun gol olduğu videoyu bulun youtube'da...
altında robinson ile ilgili komiklikler şakalar yapın... ama bana bulaşmayın.. lütfen...

premier lig izleyen, şarap içen, quaresma-fernandes seven, rooney'e bayılan, entel bir salon erkeği götüm ben... benimle vakit kaybetmeyin...

edit: "cenk"in "necip"in kara kaşına kara gözüne platonik aşık olan kızlar tarafından eksilenmek var ya... çok koyuyor amk. sonra sözlükten niye soğudun bık bık bık! halbuki cumali bişi'yi itin götüne sok şu sözlükte 1 tane eksi oy almıyorsun... neden mi? bak:http://tinyurl.com/79dh5nk

"Ozkaynakci, yerlici arkadaslarin gozu aydin" derim, cekilirim abi. Nasil? Egleniyor muyuz gencler? Merak etmeyin, daha cok eglenceli gunler sizi bekliyor. Size hayallerde yasiyorsunuz, o gunler eskilerde kaldi, o guzel insanlar o atlara binip gittiler demedik mi? Bu isi becerecek tek adam altinsay'di, onu da egale ettiler. Alin simdi, bunlarin gencten anladigi bekir irtegun, yerliden anladigi sey ise samet aybaba'dir. Oturun izleyin yerli yerli mina koyim!

arsenal - oğuzhan özyakup
manchester united - federico maceda

transferleri ile "aha oluyor lan bu sefer" dedirtmiştir. istifa etmesinin sebebi kuracağı takım için uygun teknik adamın van gaal olduğuna inanmasıdır. kendisinin ve teknik ekibin rızası dışında belli ki eriksson ile anlaşılma yoluna gidilmiş o da haklı olarak basmıştır istifayı... helal olsun... sonuna dek arkasındayımdır. yönetimlerin bu teknik işlere karışmamayı öğrenmesi gerekiyor türkiye'de...

sen gencecik, umut sarıkaya'nın deyimiyle yepisyeni, sıfır kilometre takım kuracaksın, yönetim senin rızan dışında gidecek basiretsiz bir teknik adamla anlaşacak, sonra gelecek başarısızlıkta suçlu kim? ibrahim altınsaaaayyy! ve kurduğu gencecik kadrooo! a aaaa!

türkiye'de yönetimlerin sadece yönetmek işi ile ilgilenmesi gerekmektedir... bunu üstüne basa basa söylüyorum... bu olmadığı müddetçe türkiye'de güntekin onay, ali ece, ibrahim altınsay, uğur meleke gibi adamlar yeraltında kalacak ve biz futbolseverlerin ütopyaları olmaya devam edeceklerdir. söylediğim gibi sonuna dek arkasındayım.

sevgili başkanım,
bilmem buraları okur musun, okumaz mısın? ama en azından belki birileri sana buraları okutur, seni buralara yönlendirir, bilemem.. açıkçası pek umrumda da değil. gecenin şu saati olmuş, yarın sabah işe gideceğim ama akşam üstünden beridir aklımda sen varsın... üzülüyorum... namussuzum üzülüyorum... babam için, dayım için, amcam için üzülüyor gibi üzülüyorum... neler hissettiğini, nelerle uğraştığını, neler için çırpındığını biliyorum... ben ki bazen seni buralarda eleştirdim, bazen portekizli futbolcuları savunayım derken kantarın topuzunu kaçırdım ama hepsi, topu senin kurbanın olsun... hiç kimsenin değil ama hepsi senin itin, köpeğin olsun... yolla, istediğini yolla, ağzımı açarsam, ağzını açana da boyun eğersem namert olayım...

bugün yönetim kurulunda ve derneklerde oldukça etkin olan bir abim ile 2 saat kadar karşılıklı sohbet ettim... anlattıkları karşısında kanım dondu... şimdi burada açıklamayacağım, özeldir, gizli kalması gereklidir belki... ama biliyorum başkanım... yıldırım demirören'in bıraktığı miras yetmezmiş gibi nasıl ibneliklerle, nasıl kahpece davranışlarla savaştığını biliyorum... en önemlisi ise nasıl kahrolduğunu, üzüldüğünü, uykusuz kaldığını, çaresiz kaldığını biliyorum...

ve yemin ediyorum ki seni seviyorum... varsın 2 sene 3 sene 10. olalım, 17-25 yaş arası oyuncularla oynayalım, fenerbahçe'den 5, galatasaray'dan 6 yiyelim... allah seni başımızdan eksik etmesin, şimdi bize düşen senin ve takımın arkasında durmak, kaya gibi yer almaktır... atlatırız aslanlar gibi, seni gülerken görürüz... süleyman seba bir tarafında, kapalı bir tarafında şampiyonluk kupası kaldırdığını da görürüz... inan biz nelere katlandık bunca sene, kimlere sabretmedik ki?

senin gibi mert, sağlam duruşlu bir başkanımıza da kupasız geçecek 2 senemiz helali hoş olsun... yemin ediyorum ki; bu saatten sonra tek dileğim senin üzülmemen ve aklındakileri kimseden çekinmeden, korkmadan eyleme dökmendir... ayrıca "kupasız geçen 2 sene" dedim ben dimi? ne garantisi var... önümüze geleni skertiriz o çocuklarla... biz ankaragücü değil, "beşiktaş"ız... eheh...

iyi geceler... öperim ellerinden...

tişörtü satın alan bir allah'ın kulu da M beden normal kesim mi? bol kesim mi? yazsın artık ne olur dedirten tişört... malum bugüne dek kartal yuvası ürünlerinden çok dilimiz yandı... S bedenin XXL gibi üretildiğine şahit olmulş insanlarız ne de olsa...

sonradan görme, göt, avam bir millet olduğumuz için toplu taşıma ağı londra düzeyine de gelse eminim 4x4'lerde bir başına götünü yaymış birçok hanım abla, kelli felli amcalar göreceğiz. 2 günde 2 reşit olmayan kızın pompalıyla vurulduğu, tecavüze uğrayan kızların intihara zorlandığı, insanların kadın ayak serçe parmağı görünce elini penisine götürdüğü bir ülkede toplu taşıma ağı gelişince herkes senin gibi onu kullanacak düzeye, bilince erişecek sanıyorsun.

tıpkı benim gibi real madrid hastası, real de real diye ayılan bayılan bazı arkadaşların real madrid'te yıllardır forma giyen pepe'nin varlığından haberdarsızmış gibi "ama diğer ego sorunu olan hırslı oyuncular direkleri tekmeliyor, çimleri ısırıyor" diyerek eleştirmeye çalıştığı futbolcu... yazık yemin ediyorum, yazık. nereden vuracağınızı şaşırdınız lan bu adamı sevenleri.

bir şehrin medeniyeti, o şehirdeki toplu taşıma aracını tercih edenlerin çokluğu ile orantılıdır... hiç canını sıkma o yüzden... koskoca arabada götünü yaymış bir başına trafiği tıkayan ayı medeniyeti veya zenginliği değil, görgüsüzlüğü, geri kalmışlığı simgeliyor. günümüzde ayağını yerden kesecek bir araba almak çok da zor bir şey değil... bir ehliyet almaya bakıyor. maksimum 8-10 bin liraya orta sınıf bir araba almakta hiçbir şey yok... bankalar veya bizzat araba firması çok uygun ödeme koşulları sunuyorlar artık çeşitli yöntemlerle. elalemin isveçlisi, isviçrelisi, belçikalısı bisikletle, metro ile işe gitmeye övünür, biz tek kişi koskoca arabayla trafiğe çıkmayla... işte böyle de ayı, görgüsüz, sonradan görme, göt bir milletiz...

varını yoğunu ortaya koyup formunun zirvesine her tırmandığı dönemde hemen herhangi bir kasap anadolu topçusu orospu çocuğunun biçtiği ve uzun süreli sakatlığa mahkum edilerek zihinsel ve fiziki açıdan çöküşe geçmesine neden olunan futbolcu.

bir de form açısından her zirve yaptığı dönem forvet arkası serbest oynatıldığını düşünürsek, teknik adam zekası yönünden de şansı gülmemiş oyuncu...

ha; sinirlerine hakim olamayabiliyor, biraz da sorumsuzca davranabiliyor dönem dönem... keşke bu da olmasa ama kendini bir lucescu'nun elinde hayal ediyorum da... vay anam vay! seviyorum kendisini, kim ne derse desin seviyorum... stilini, ruhunu hatta sinirini bile seviyorum... avrupa'ya gitsin, orada da izlerim, sorun değil... guti'yi de seviyordum... gitmeyeydi iyiydi reyiz... kendi gitti tişörtü kaldı yadigâr...

Bir yerde hulk'un bu slogani okuduguna sahit olsam kendisine inek saban edasinda "hulkcugum gelme. Tunelin ucu bombok biyere cikti" derim. Hem yonetimsel hem de psikolojik bazda inanilmaz zor gecen bir sene sonunda gelen basarisizlik uzerine elestirilecek yiginla sey varken takimdan 3_5 oyuncu ismi secip linc eden bir taraftar yigininin onune cikip hayatimi bok etmem ben yerinde olsam. Ki ustune avrupa'da pek de basarisiz bir sene yasanmamasina ragmen aslinda.

fb, ts, bs, gb, ag, ks dişi taraftarları neyse onlar da odur... yaşadıkları ülkenin ortalamasını yansıtırlar... bir senedir allanan pullanan, övülen, pohpohlanan süper final mücadelelerinin yarısında yerde yatan oyuncular, birazında kavga dövüş, diğer kalan kısmında da, 10 dakikada degaj yapan kaleci, 20 dakikada taç atan oyuncular izledi bu ülke... ülkedeki futbol ortalaması ne ki taraftarı ne olsun... kadını erkeği ayırt etmeksizin...

sinirli sinirli yatma matma yok saçlamay gerek yok yazınca egemen'in kornere yolluyorum süsü verip kaleye süsdüğü golü geri çıkıyormuş. tayfur tek forvet "edu"(!) ile maça çıkmıyormuş, beşiktaşlı oyuncular 3'e 2 pozisyonda topu bekir'in önüne yuvarlamıyormuş... kaybedecek hiçbir şeyi olmayan beşiktaş fenerbahçe'ye ileride basıp baskı kuruyormuş, ibb gibi 10 kişi sahasında mıymıy top çevirmiyormuş. meğerse burası bizim evimizmiş. meğerse bu lig çok güzelmiş ve uslu birer çocuk olursak yıldırım demirören'i bile görebilirmişiz.

sevgili beşiktaşlı arkadaşım. bak sevgili arkadaşım. beşiktaş bu akşam fenerbahçe'ye yattı... hiç lagaluga yapma... ortalığı velveleye de verme... biliyorum, metin diyeceksin, feyyaz diyeceksin, şerefli ikincilikler diyeceksin, baba hakkı diyeceksin, ali, rıza, gordon milne diyeceksin ama tayfur havutçu'nun bu akşam oynattığı futbola, egemen'in kalesine attığı gole bak. dikkatli incele... göreceksin. orada, o sahnelerde bu adı geçen şerefli insanların gözyaşlarını göreceksin... ağalar yapmayın, etmeyin, eylemeyin diye haykırışlarını göreceksin... daha sonra orada yayıncı kuruluşun köpek kahkahalarını duyacaksın... "ahahah hah! artık siz yoksunuz! biz varız! biz!" seslerini duyacaksın.

beşiktaş tek forvet "edu" ile gol arıyor.
epic fail bu.
epicfail.com'a gönder 3 ay ana sayfada kalır yeminlen.
beşiktaşınçocuğutayfurhavutçu diye nick alıp denemeyi düşünüyorum.