sözlük yazarlarının itirafları

itiraf ediyorum; rövaşata başlığında 3 adet link vardı youtube linki. üçü de tıklayınca açılmıyordu. oturdum başına düzelteyim dedim ama sadece bir tanesini kurtarabildim. diğerlerini kaydettiğim için eski haline de çeviremiyorum. ama sanırım sorun ben de değil linkler de. yine de büyük ızdırap içindeyim sözlük.

insanların bir şeyleri "kıroca, banal, itici" diye yaftalamasına sinir oluyorum sözlük. ismi yarmagül olan bir kızın "ay bana balım deme ne kadar iticisin, kıro" demesine ayar oluyorum. sanki ismin dünyanın en güzel ismi değil mi? isminle hitap etsem çok mu daha güzel olacak?

her ne kadar hayır üzülmüyorum size bol şans iyi yolculuklar desem de güneş arabası takımına izmite götürülmediğim için acayip üzgünüm. Ağladım lan.

belki belirsiz bi geleceğim var. duygusal emeklerimden başka hiç bişi veremeyeceğim bi insanla beraber engellerin en başında olduğumu bile bile devam diyorum.o kafada olan bütün insanların güvenemeyeceği insanlardanım yaşam şartları göz önüne alındığında.en azından türkiye gibi bi ülkede.siktiğiminin ülkesinde mutlu eden şeyler hep doğru orantılı.5 birim mutlu ol 5 birim üzül.istediğimiz hayata benim herşeyi yoluna koymam kaydıyla 35 imde falan başlarız.o zamana kadar bekler mi?beklese de sever mi?diye düşünüyorum kafamı yastığa koyduğumda.şimdi de buraya yazıyorum.yaşın vermiş olduğu enerjiyi şenliği bu şekilde heba ediyorum gibime geliyor.düşünmeyeyim diyorum vurdumduymazlık gibi oluyo bu seferde.

beşiktaşa yoruyorum sonra.ulan adamlar o kadar sene şampiyonluk bekledi inönünün çamurunda yağmurunda eski açığın direk zatüreye bağlatan rüzgarında.kader diyip çekicem ne varsa.her gün onlarca kilometre koşuyorum o gelecek için.bütün gün yatıyorum asosyal oldum o gelecek için.adelelerim dinlensin bi dahaki idman daha güçlü olayım bi saniye daha ilerleyeyim diye bütün uğraşım.

sevdiğimin adı sabır oldu bende.muradımda sol framede görülecek düğün başlığım olcak inşallah.hendekte sabah oldu sözlük.hadi uyuyalım bi kaç saat sonra idman var.

herşeye olumlu tarafından bakan bir insan olmadığım halde, insanları olaylara olumlu tarafından bakmaları konusunda teşvik ediyorum. böyle de "sen önce kendine bak!" denilecek bir insanım.

''Anı Yaşa'' demek olan ''Carpe Diem'' i yıllarca seni seviyorum sandım. I love you gibi düşündüm yani ne var ? [ybkz]swh[/ybkz]

çok fena aşık olasım geldi lan sözlük. hep bu geceleri basan duygusallık ibnesi yüzünden. yatıyorum ben.

hiç sevilmemesi gereken insanları sevdim. şimdi olsa yine severim. benim sorunum ezilmişlerle, ezilmeyin be abicim dayanamıyorum...

rekor kırıyorum. bu kadar mutsuz olduğum bir iş yerinde 8. ayıma giriyorum. en fazla 3 ay olan rekorumu kendi kendime egale ettim. şaşkınım.

bir görüşmenin sonucu daha, sanırım, olumsuz şekilde gerçekleşecek.bu da mı gol değil be.

şanssızlık zor iş anam babam; yine hüsrân, yine hasret...

bahtsızlığın müptelâlığını kabullenemiyor işte insan kimi zaman.

istikbalim kör topal be tanrım. dakikalar ilerliyor, umutlar da tükeniyor be satch. iyi geceler, ben yatıyorum be sözlük.

bi tebessümle başlamıştı be her şey... ilk defa bi kadına gülmeyi bu kadar yakıştırmıştım ben. sonra tabi toplu taşımanın durakları arasında kaybetmiştim ki o ayrı bi mesele...

zaman geçti sözlük, epey zaman geçti bi gün yakın bir arkadaşımın yanında gördüm onu. ulan sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. o kadar karışıktı ki her şey... arkadaş sağolsun, sayesinde bilmeden bi beş on dakika lafladık.

zaman geçiyor tabi, durmuyor ki...

aylar sonra bi gün o yakın arkadaş beni arıyor, la vittoria sara nostra'cım; yakın bir arkadaşımın ihtiyacı var, senin arabayla bi yatak götürebilir miyiz evlerine diyor. ulan arkadaşın işi düşmüş, götürmez miyiz, tabi ki götüreceğiz. soruyorum ne iş diye, ufaktan anlatıyor üç beş bi şeyler topluyorum ben de... kap, kaçak işte bi kaç parça ev eşyası... dolduruyoruz arabaya gidiyoruz. gidiyoruz ki o da ne; bizim yardıma gittiğimiz arkadaş meğerse o... ta kendisi... aileyle de tanışıyoruz o gece... aile dedim ya, parçalanmış bir aileden artakalanlarla işte...

sonra zaman geçmeye devam ediyor ya, durmuyor işte... üç beş kez daha gidiyoruz... yeri geliyor sohbet muhabbet amaçlı ziyaret, yeri geliyor elden geldiğince yardım...

son kez geçen akşam gittim a dostlar... iş arıyor o, çalıştığı iş yeriyle ciddi manada problemler yaşıyor ve bu problemleri aşması için çalıştığı yer onu izmir'e tayin etmek istiyor...

gitme dedim ama ne fayda, başka bir işi yok... hayatında bir adam var ama o da gidici, şerefsizin önde gideni... o yakadan bu yakaya almaya uğraşıyorum be sözlük... boyumdan büyük bi işe kalkıştım şu sıra farkındayım da, işte bazen insan görmüyor bazı şeyleri...

izmir'e giderse üzülürüm sözlük... ismail abi gibi sorarım geçiyor mu bu acı diye... çünkü sol yanımda, şuramda bir acı olur.

gitmesin be sözlük. ona söyleyemesem de, seviyorum anasını satayım.

kendimi verirsem yapamayacağım iş yok, ama etrafımdakiler oturup benden bir şeyler bekleyeceğine bakıp anlamaya çalışmadığı sürece ben de bilmiyorum der geçerim, bu böyle biline.

dibine not: ben de bir aşk itirafı yapmak isterdim tabi, neyse.

ne kimseyi seviyorum ne de kimseyi özlüyorum, aşk acısı dersen hiç yok. ölüyorum da haberim mi yok?
kelebekler karnımda değil götümde geziyor sonra da uçup gidiveriyor...

yoruldum, gücüm yok, hayatım yenilgilerle dolu sıla bacım ama ben neden günden güne erimiyorum hala? şurdan salsan aşağıya kadar yuvarlanırım...

yine dersane başladı çarpma bilmeyen bebelerim var. adama integral nasıl anlatacağım diye düşünmeye başladım...offf yoruldum.biri çay koysa da içsem.

şu ana kadar altına girilen 197 entry'de yazarların ne kadar melankolik ve acı dolu gösteren başlık. kıyamam canlarım benim..

ha bi de 197 entry'nin toplasan 35'i falan itiraf. gerisi düşünce, fikir, analiz ve günlüğe yazılabilecek iç dökmelerden oluşuyor..

düşündüm de aslında takımımızla ne kadar örtüşüyoruz değil mi?

bu kadar looser'lık bir cemiyete fazla sanki..

ya beşiktaş'ın ya bizim biraz değişmemiz daha hayırlı olacak sanki..

ama beşiktaş'ımızın bu kadroyla şampiyon olması mı kolay, bizim melankolik taraftarın hayata karşı winner olması mı.. bilemedim şimdi sözlük..

bazen gerçekten sıkıldığımı fark ediyorum sözlük.. yaşadığım hayattan, sürekli çelişen düşüncelerimden, anlık değişen duygularımdan, kendimden.. "o kadar yaşadın da ne bok oldun şimdiye kadar, neyi başardın hayatında?" şeklinde bitmek tükenmek bilmeyen, devamlı beni acıtmaya odaklı iç sesin sorgulamalarından, o iç sese karşı geliştirdiğim pozitif sevimli hal ve tavırlardan, ben güçlüyüm gibişlenmelerinden; hassas kırılgan egoma, "merak etme herşey yolunda" diyebilmek için geliştirdiğim uyduruk savunma mekanizmalarından...

zoru seçiyorum, zoru seviyorum galiba sözlük.[ybkz]swh[/ybkz]

psikopatça gelebilir ama; "zor" olana kavuşabilmek amacıyla sarf edilen çaba en özelidir, en güzelidir nazarımda. kolay olsa ne anlamı kalırdı ki? emek vermeden, geceni gündüz etmeden... pes etme kavşakları çıkar karşına sürekli, ama sen inadına savaşırsın; umudunu kırmaya çalışır birileri, ama sen zorâki üç maymunu oynarsın, hatta salağı.

oralarda daha yeni akşam oldu belki ama, buralarda saatler itiraf saatini göstermekte.

Birbirimizin, birbirimizde sevmediği yanlarımız var, sevmediğimiz organlarımız ve sevemediğimiz şehirler var birbirimizin üzerinde.Birbirimizi görmeye tahammülümüz bile yok, bırak beraber bir yerde oturup iki çift laf eğlemeyi.
Hem n'apacağız ki?Aynı yerlere mi gideceğiz?Aynı gözle bakabilecek misin bana ya da geçen Mayıs yüzüğümü attığın yeşilliklerin arasından bulabilecek misin onu?
Neler değişti o günden beri?önyargılarımız var hala; sen aşktan korkuyorsun lafta,benim hevesim kalmadı.Yunanistan ve Avrupa Birliği battı.Nükleer enerji rantta.
Adamlar atom fiziğinden enerji üretiyor, biz ise seninle daha adam akıllı birbirimizi sevemiyoruz.
Olsun, ne kadar güzelsindir şimdi sen bu gece!
Dudağının kenarı ne kadar benim diye geçse de namus sayımlarında,senin bakireliğin aşka

anlıyorum ve bu beni kahrediyor.

şu sıra kendimi ricardo andrade quaresma bernardo'ya benzetiyorum. yönetimi de patronuma...

yönetim bana bir kaç ay feda et diyor, alacaklarını taksit taksit vereyim diyor. ben inat ediyorum onlar benim hakkım diyorum falan. o böyle mi diyor emin değilim tabi. umarım sonumuz benzemez de kadro dışı kalmam. bakalım nasip.