confessions

peter pan

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1164
  2. takipçi 0
  3. puan 28591

27 nisan 2015 beşiktaş kardemir karabükspor maçı

peter pan
maçın özeti: aşırı motivasyonun beşiktaşımı düşürdüğü kronik panik ve özgüvensizlik.

beşiktaş ne zaman bir maça fazla konsantre olup motive olsa bocalıyor, benliğini yitiriyor. feda döneminden beri bu böyle. hatırlayın bütün kritik maçları, 10 kişi kalan takımları, avantajlı göründüğümüz müsabakaları..

neden? çünkü sen bir kere kendini ezersen -öyle ya da böyle- o güveni yerleştirmen zor olur. çünkü başkası değil seni ezen, kendinsin. karşındaki real madrid olsa savaşmak daha kolaydır, kendinle savaşmaktan.

zamanla çözülecek bir sorun bu. en iyi ilacı da zaferler, şampiyonluklar, kupalar.

öyle görünüyor ki beşiktaş ligin başında oynadığı rahat futbolu sergileyemeceği için kalan maçlarımız aşağı yukarı bu minvalde geçecek.

dilerim ki eğrisi doğrusuna denk gelsin, allah, canla başla düzgünce ve en denk olmayan şartlarda bu yarışın içinde son 6 haftaya lider giren bu takıma şampiyonluk nasip etsin.

herkesten fersah fersah çok hak ediyorlar ve herkesten fersah fersah fazla ihtiyaçları var çünkü. her anlamda.

abdurrahim albayrak

peter pan
o çocuk hayranı olduğu futbol yıldızını belki hayatı boyunca bir kez bu kadar yakından görmüş olucak ve o anı bu herifin o rezil hareketiyle belki gözleri dolarak belki boğazı düğümlenerek hatırlayacak, belki de hatırlamak istemeyecek.

her şey bir tarafa; sırf bir çocuğun en mutlu anılarından birini piç ötesi piç ettiği için bile suratına tükürülesi insanımsıdır.

nisan

peter pan
gökhan kırdar'ın ilk albümündeki en güzel şarkılardan.


nisan seni sorar her çiçek verişinde
yüreğim usul usul savrulur rüzgarda
içimde sıcaklığını taşır bedenim
sessizce kaybolur yağmurun gölgesi
bir sır gibi değil ssadece zamansız
sevdim tek bir umut olamaz derken
olsun yinede dokunur tenime
dokunur hayalin titrerim gizlice
son dileğim sürgün değil
sakla bu sevdayı bir köşede
bir şey beni hatırlatırda
olur ya bana dönersin yine
son dileğim sürgün değil
saklı kalsın anılar nisanda
yağmur beni hatırlatırda
beni yine istersin olur ya...

feyyaz uçar

peter pan
2 ay önce ordu'da bir otelde karşılaştığım ve 1-2 kez sohbet edip fotoğraf çektirme şansı yakaladığım efsanemiz. zeki demirkubuz'un kardeşiyle başından geçen ünlü "feyyaz şimdi ne yapıyordur acaba" anısını bilip bilmediğini sorduğumda "haa şu hikaye mi, biliyorum" diye karşılık verdi, oldukça sıradan bir şeymişçesine.

white fang

peter pan
jack london'ın en içe işleyen romanların biri. türkçeye beyaz diş adıyla çevrilmiş pek çok yayınevi tarafından da basılmıştır. white fang bir kurdun hayallerinizin sınırlarını zorlayacak denli duygusal dünyasını ve hayatını anlatır. tez elden okuyunuz.

the call of the wild

peter pan
jack london'ın köpekler üzerinden insanları anlattığı 110 sayfalık nefes kesen romanı. the call of the wild yazarın white fang isimli eserinin tersinlemesidir adeta. white fang'de kurtların duygusallığını ve naif yanlarını ön plana çıkaran london, bu romanda köpeklerin vahşi doğalarına odaklanır.

martin eden

peter pan
azmin ve tutkunun hikayesi olan martin eden, dünya edebiyatnın ve jack london'ın en iyi eserlerinden biri olmakla birlikte benim de en beğendiğim romanıdır. aynı zamanda martin eden karakteri, edebiyat tarihinin en ayakları yere sağlam basan, iyi çizilmiş karakterlerindendir.

london kitap hakkında şunları söylemiş;

"martin eden için neden biraz üzülmeyeyim? martin eden bendim. martin eden bir bireyci idi, bense bir sosyalist. işte bu yüzden ben yaşamaya devam ediyorum işte bu nedenle martin eden öldü.

... bu kitap bireyciliğe bir saldırıdır. martin eden, başkalarının ihtiyaçlarının farkına varmayan aşırı bir bireycidir. hayalleri kaybolduğunda, uğrunda yaşayacağı hiçbir şey kalmaz."
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol