hakkında her gün entry girilesi gerçek reyizimiz.
zeki önder özen
günü kurtarmak gibi işin kolayına kaçacak bir hedefi, çabayı benimsemeyen; futbolu sevdiği ve yaşadığı her hâlinden belli olan; mütevazı, soğukkanlı bir adam.
kısa vadedeki olası başarısızlıklarda, topun ağzına koyulmama direnci ile ölçülecek camiamızın[ybkz]swh[/ybkz] olgunluğu.
kısa vadedeki olası başarısızlıklarda, topun ağzına koyulmama direnci ile ölçülecek camiamızın[ybkz]swh[/ybkz] olgunluğu.
Kendisi hakkında düşüncelerim malum, genel kanının aksine beşiktaş futbol kulübünün futbol direktörlüğünü yapacak yeterlilikte, tecrübede ve kalitede olduğunu düşünmüyordum ve halen fikrim aynı.Kendisi bu görevi üstlendiğinden beri bakalım neler yapmış bir bakmak lazım;
Transferler: Genel olarak feci kötü transferler yaptığı çok açık. sezon başı takım için en kilit noktalardan biri olan stoper için aldığı adam, ligde 1 dakika forma giymedi ve niye giymediği açık. tam bir halı saha futbolcusu gibi mübarek. Yabancı hakkını kullandığı eneramo, milyon dolarlar harcattığı (bu transferi de kendisi yaptırdı, bunu başkan itiraf etti) sezer, kerim frei takıma zerre katkı veremediler.Aylarca aranan ve bulamayıp transferin son dakikasında kiralanan motta'da çok vasat bir oyuncu. sokakta ki çocuğun bile kalitesinden emin olduğu tolga kendi isteğiyle geldi ve gökhan töre'nin kiralanması başarıydı. Buna göre 10 üzerinden en fazla 3 alır önder hoca.
Takım planlaması : Gözüken şu ki takım planlamasında da sınıfta kaldı önder hoca. Hilbert gitmişken sağ kanatı sadece serdar emanet etmek, sol bek gibi önemli bir pozisyona son anda apar topar adam transfer etmek. sezon başından beri başa bela olan fernandes ve almeida problemini çözememek , bu konularda yöneticiler açıklamalar yaparken kendisinin ağzını açmaması hepsi fiyasko.10 üzerinden 2
Takım disiplini : Bu konuda da kendisi ile farklı düşünüyorum. sezer ile toroman kavga etti, ve kadro dışı bırakıldılar ama neden bu kadar uzun , kime zarar verilmiş oldu. takımda kendisinin boktan planlamsı yüzünden stopersiz kaldı. bu süreçte toroman da sezerde bazı maçlarda katkı sağlayabilirdi. Terim melo ve rieranın kavgasını nasıl yönetti bir de önder hoca nasıl yönetti.10 üzerinden 1
daha yazılacak bir çok şey var, kendisi iyi konuşuyor bu konuda 10 üzerinden 10, ama artık palavra laflarla karnımız tok, kadro ve planlama ortada. Geçen sene takıma katılan oğuzhan ve olcay direkt oyuncu oldular, ancak bu sene yapılan hiç bir süpriz transfer takıma katkı sağlayamadı.bir tek atiba haricinde .
Ayrıca takımın başına bir çok alternatif arasından bulup getirdiği biliç de soru işareti. takım iki derbi oynadı birinde arkasında 80.000 taraftar rakibi zaten havlu atmak üzere, diğerinde rakibi 10 kişi ve moralman sıfır noktasında ve iki maçtada ilk yarıları önde kapattıp, birinde yenildi, diğerinde eksik rakibine karşı kaleye gidemeden puan verdi. ve görülüyor ki hiç bir yedek oyuncu hazır durumda değil, dahası veli kavlak dışında tüm oyuncularda gerilemeler var.
umarım yanılırım ama önder hocanın başarılı olma şansı çok az.
Transferler: Genel olarak feci kötü transferler yaptığı çok açık. sezon başı takım için en kilit noktalardan biri olan stoper için aldığı adam, ligde 1 dakika forma giymedi ve niye giymediği açık. tam bir halı saha futbolcusu gibi mübarek. Yabancı hakkını kullandığı eneramo, milyon dolarlar harcattığı (bu transferi de kendisi yaptırdı, bunu başkan itiraf etti) sezer, kerim frei takıma zerre katkı veremediler.Aylarca aranan ve bulamayıp transferin son dakikasında kiralanan motta'da çok vasat bir oyuncu. sokakta ki çocuğun bile kalitesinden emin olduğu tolga kendi isteğiyle geldi ve gökhan töre'nin kiralanması başarıydı. Buna göre 10 üzerinden en fazla 3 alır önder hoca.
Takım planlaması : Gözüken şu ki takım planlamasında da sınıfta kaldı önder hoca. Hilbert gitmişken sağ kanatı sadece serdar emanet etmek, sol bek gibi önemli bir pozisyona son anda apar topar adam transfer etmek. sezon başından beri başa bela olan fernandes ve almeida problemini çözememek , bu konularda yöneticiler açıklamalar yaparken kendisinin ağzını açmaması hepsi fiyasko.10 üzerinden 2
Takım disiplini : Bu konuda da kendisi ile farklı düşünüyorum. sezer ile toroman kavga etti, ve kadro dışı bırakıldılar ama neden bu kadar uzun , kime zarar verilmiş oldu. takımda kendisinin boktan planlamsı yüzünden stopersiz kaldı. bu süreçte toroman da sezerde bazı maçlarda katkı sağlayabilirdi. Terim melo ve rieranın kavgasını nasıl yönetti bir de önder hoca nasıl yönetti.10 üzerinden 1
daha yazılacak bir çok şey var, kendisi iyi konuşuyor bu konuda 10 üzerinden 10, ama artık palavra laflarla karnımız tok, kadro ve planlama ortada. Geçen sene takıma katılan oğuzhan ve olcay direkt oyuncu oldular, ancak bu sene yapılan hiç bir süpriz transfer takıma katkı sağlayamadı.bir tek atiba haricinde .
Ayrıca takımın başına bir çok alternatif arasından bulup getirdiği biliç de soru işareti. takım iki derbi oynadı birinde arkasında 80.000 taraftar rakibi zaten havlu atmak üzere, diğerinde rakibi 10 kişi ve moralman sıfır noktasında ve iki maçtada ilk yarıları önde kapattıp, birinde yenildi, diğerinde eksik rakibine karşı kaleye gidemeden puan verdi. ve görülüyor ki hiç bir yedek oyuncu hazır durumda değil, dahası veli kavlak dışında tüm oyuncularda gerilemeler var.
umarım yanılırım ama önder hocanın başarılı olma şansı çok az.
kendisini değerlendirmek için henüz erken olduğuna inandığım futbol direktörümüz.
yaptığı doğru işler de var yanlış işler de. bunları madde madde sıralamaya gerek yok. transfer konusundaki en büyük şanssızlığı, bilic'in yerli oyuncu bilgisindeki eksiklikten ve scout sisteminin oturmamasından dolayı transferlerde eline bakılması oldu bence yaz sezonunda. yanlışı ise bilic'in oyun planına ters oyuncular alması oldu bariz. takıma baktığımız zaman, bilic'in elinde taktiksel varyasyon açısından mükemmel zenginlikte bir kadro var. bakın güçlü demiyorum, doğru kullanıldığında verim alınabilecek bir oyuncu grubundan bahsediyorum. peki bilic ne tarz bir teknik adam? takım istikrarından yana olan ve gerekmedikçe şablona müdahale etmeyen bir teknik adam. kadrodaki oyuncu bolluğuna ve oyuncuların aldığı sürelere bakacak olursak ortada yanlış olan şeyler var, bunu kimse inkar edemez sanırım.
evet, beşiktaş'ın bu mali durumunda transfere harcanan paraların sorgulanmaması kadar normal bir durum yok, buna ben de katılıyorum. yalnız her transfere verim açısından bakmamak gerekir, bazen yatırım işidir transfer bunu atlamamak gerekli (günay-franco-frei). ben franco olayında "bu sene pişecek seneye oynatırız" diye düşünen arkadaşlar kadar pozitif düşünmüyorum mesela. franco 22 yaşında ve kendi de itiraf ettiği üzere bir "sarkık libero". ben oynamamasını fiziki yetersizlikten çok buna bağlıyorum çünkü bilic'in şablonunda bu tarz bir oyuncuya yer yok. yalnız bu transfer üzerinden kendisine vurmak şu an için haksızlık, ne zaman ki yatırımın karşılığını veremez (kendi deyişiyle gelecek sezon) o zaman -haklı olarak- eleştirilir.
sezer-toraman kavgasında ne kadar söz sahibi olduğunu bilmeden kendisini eleştirmek haksızlık olur. bilen varsa söylesin, ona göre yorum yapalım.
bunların dışında ben önder özen'in transferden çok diğer vaatleriyle de ilgileniyorum, kendisinin de söylediği üzere. bunları sıralamak gerekirse;
(vurgula: 1))sağlık ekibi değişimi: uzun süreli sakatlıkları önleme konusunda şu ana kadar iyi gidiyor mesela. misal rize maçından evvel sivôk'un oynamasına müsade edilse, çok kötü sonuçlar doğabilirdi. almeida'nın -nazar değmesin- şu ana kadar sağlıklı tutulması bile başlı başına artı puan için yeter bence.
(vurgula: 2))kaleci departmanının kuruluşu: cenk özelinden değerlendirirsek pek faydası dokunmuş görünmüyor. fakat tolga için aynı şeyi söylemek haksızlık olur. tolga'nın en büyük handikapı top sektirmesiydi, bu konuda bir ilerleme var. birebirlerde eskiye oranla daha fazla güven veriyor. yine de çalıştırdığı kalecilere seviye atlatabileceğini görmeden artı puan vermek iyimserlik olur şu an için.
(vurgula: 3))atletik departmanın kuruluşu: bu konuda kafasındaki ideale henüz ulaşamadığını kendisi de belirtiyor. bu nedenle bir yorumda bulunmak zor.
(vurgula: 4))scout sisteminin verimli kullanımı: sanıyorum scouting verileri baz alınarak tek transfer edilen isim pedro franco oldu bugüne dek. günay'ı kendi gözlemlerine dayanarak transfer ettiğini sandığımdan dahil etmiyorum. bunu da değerlendirmek için en az 2 transfer sezonuna daha ihtiyaç var bence. evet scout sistemi gönüllü scoutların da yardımıyla ayağa kalkmış görünüyor ama verimli kullanmak işin başka tarafı. bu işin temel mantığı ucuz maliyet-yüksek performanstır. maliyet ve performans arasında fark ne kadar fazlaysa o noktada scout sisteminin başarısından bahsedilebilir. bu da pat diye olacak bir iş değil, süreç işi.
neyse çok fazla uzattığımın farkındayım o yüzden entry'i sonlandırmadan evvel son birkaç şey eklemek istiyorum. önder özen'in abartılmaması gerektiğine yüzde yüz katılıyorum, aynı şekilde bilic'in de. yalnız işler kötü giderken konuşmak -ortaya konuşuyorum- kolaydır, bu nedenle bekleyip görmekte fayda var.
bekleyip görmekte fayda var..
yaptığı doğru işler de var yanlış işler de. bunları madde madde sıralamaya gerek yok. transfer konusundaki en büyük şanssızlığı, bilic'in yerli oyuncu bilgisindeki eksiklikten ve scout sisteminin oturmamasından dolayı transferlerde eline bakılması oldu bence yaz sezonunda. yanlışı ise bilic'in oyun planına ters oyuncular alması oldu bariz. takıma baktığımız zaman, bilic'in elinde taktiksel varyasyon açısından mükemmel zenginlikte bir kadro var. bakın güçlü demiyorum, doğru kullanıldığında verim alınabilecek bir oyuncu grubundan bahsediyorum. peki bilic ne tarz bir teknik adam? takım istikrarından yana olan ve gerekmedikçe şablona müdahale etmeyen bir teknik adam. kadrodaki oyuncu bolluğuna ve oyuncuların aldığı sürelere bakacak olursak ortada yanlış olan şeyler var, bunu kimse inkar edemez sanırım.
evet, beşiktaş'ın bu mali durumunda transfere harcanan paraların sorgulanmaması kadar normal bir durum yok, buna ben de katılıyorum. yalnız her transfere verim açısından bakmamak gerekir, bazen yatırım işidir transfer bunu atlamamak gerekli (günay-franco-frei). ben franco olayında "bu sene pişecek seneye oynatırız" diye düşünen arkadaşlar kadar pozitif düşünmüyorum mesela. franco 22 yaşında ve kendi de itiraf ettiği üzere bir "sarkık libero". ben oynamamasını fiziki yetersizlikten çok buna bağlıyorum çünkü bilic'in şablonunda bu tarz bir oyuncuya yer yok. yalnız bu transfer üzerinden kendisine vurmak şu an için haksızlık, ne zaman ki yatırımın karşılığını veremez (kendi deyişiyle gelecek sezon) o zaman -haklı olarak- eleştirilir.
sezer-toraman kavgasında ne kadar söz sahibi olduğunu bilmeden kendisini eleştirmek haksızlık olur. bilen varsa söylesin, ona göre yorum yapalım.
bunların dışında ben önder özen'in transferden çok diğer vaatleriyle de ilgileniyorum, kendisinin de söylediği üzere. bunları sıralamak gerekirse;
(vurgula: 1))sağlık ekibi değişimi: uzun süreli sakatlıkları önleme konusunda şu ana kadar iyi gidiyor mesela. misal rize maçından evvel sivôk'un oynamasına müsade edilse, çok kötü sonuçlar doğabilirdi. almeida'nın -nazar değmesin- şu ana kadar sağlıklı tutulması bile başlı başına artı puan için yeter bence.
(vurgula: 2))kaleci departmanının kuruluşu: cenk özelinden değerlendirirsek pek faydası dokunmuş görünmüyor. fakat tolga için aynı şeyi söylemek haksızlık olur. tolga'nın en büyük handikapı top sektirmesiydi, bu konuda bir ilerleme var. birebirlerde eskiye oranla daha fazla güven veriyor. yine de çalıştırdığı kalecilere seviye atlatabileceğini görmeden artı puan vermek iyimserlik olur şu an için.
(vurgula: 3))atletik departmanın kuruluşu: bu konuda kafasındaki ideale henüz ulaşamadığını kendisi de belirtiyor. bu nedenle bir yorumda bulunmak zor.
(vurgula: 4))scout sisteminin verimli kullanımı: sanıyorum scouting verileri baz alınarak tek transfer edilen isim pedro franco oldu bugüne dek. günay'ı kendi gözlemlerine dayanarak transfer ettiğini sandığımdan dahil etmiyorum. bunu da değerlendirmek için en az 2 transfer sezonuna daha ihtiyaç var bence. evet scout sistemi gönüllü scoutların da yardımıyla ayağa kalkmış görünüyor ama verimli kullanmak işin başka tarafı. bu işin temel mantığı ucuz maliyet-yüksek performanstır. maliyet ve performans arasında fark ne kadar fazlaysa o noktada scout sisteminin başarısından bahsedilebilir. bu da pat diye olacak bir iş değil, süreç işi.
neyse çok fazla uzattığımın farkındayım o yüzden entry'i sonlandırmadan evvel son birkaç şey eklemek istiyorum. önder özen'in abartılmaması gerektiğine yüzde yüz katılıyorum, aynı şekilde bilic'in de. yalnız işler kötü giderken konuşmak -ortaya konuşuyorum- kolaydır, bu nedenle bekleyip görmekte fayda var.
bekleyip görmekte fayda var..
kendisini çekemeyenlerin anten takması gerektiğinin altını çizmek lazım. beşiktaş düşmanları onu da es geçmiyor ne yazık ki.
takım eriyip giderken sırra kadem basan tv yorumcusu. çık iki kelam et be adam!
dün akşam tüm yöneticiler televizyondayken, ironik olarak eski tv yorumcusu yine sııra kadem basmıştı.ulan çık sorumluluk benim de, şunları yapacağız devre arasında de, hakemler çok kötü de, bir şey de be adam. senin görevin ne, bu kadar kritik bir dönemde saklanan , gizlenen bir adam beşiktaşın bırakın sportif direktörü olsun kapısına kapıcı olamaz, olmamalı.
ortalarda gözükmemesinden ziyade; sportif direktör olmasına rağmen takım içinde etkisinin olmamasına şaşırdığım spor adamı. yani sanırım biz onun görev tanımını yanlış anladık.
takım çalkalanıyor,sözleşmeler uzatılmıyor, kondüsyon yerlerde,sakatlıklar diz boyu. e sen nerdesin be hoca?
takım çalkalanıyor,sözleşmeler uzatılmıyor, kondüsyon yerlerde,sakatlıklar diz boyu. e sen nerdesin be hoca?
şaşırtmamış, üç hafta aradan sonra alınan ilk galibiyet [ybkz]swh[/ybkz] sonrası, medyada boy göstermeye başlamıştır. kötü sonuçlardan sonra sırra kadem basar. kimse kusura bakmasın ama çok palavra bir adam. rodrigo tabata'dan sonra en büyük hayal kırıklığı.
bilic reisle beraber güvendiğim adam. bırakın bir kaç sezon çalışsınlar birlikte. her geleni yemeyin amk bıktım bu kafadaki taraftardan. yav he he bilicle özeni gönder anında şampiyonlar ligi şampiyonu olucan. her kulvarda kupa alan takımımız bunlar yüzünden tökezledi zaten.
geleni yemeyin, fernandes , queresma gibi adamların götünü yalayın , palavra yıldızların götünden ayrılmayın taraftarlarının sahip çıktığı adam.
en çok da bu adamlar işler kötüye gidince , yere göğe sığdıramadıkları bu adamları yerin dibine sokarlar. ulan adam haftalardır ortalarda yok, ilk galibiyet sonrası başlıyor konuşmayı, akisini ispat eden varsa hodri meydan. bu zaten her şeyi ortaya koyuyor.
yaptığı transferler: sezer öztürk, michael eneramo, pedro franco, serdar kurtuluş. sanki adam teknik direktör de adama zaman tanıyalım amına koyayım (bu yapıyı hak eden yazarlara gönderiyorum, kullanmayı çok seviyorlar belli) .
en çok da bu adamlar işler kötüye gidince , yere göğe sığdıramadıkları bu adamları yerin dibine sokarlar. ulan adam haftalardır ortalarda yok, ilk galibiyet sonrası başlıyor konuşmayı, akisini ispat eden varsa hodri meydan. bu zaten her şeyi ortaya koyuyor.
yaptığı transferler: sezer öztürk, michael eneramo, pedro franco, serdar kurtuluş. sanki adam teknik direktör de adama zaman tanıyalım amına koyayım (bu yapıyı hak eden yazarlara gönderiyorum, kullanmayı çok seviyorlar belli) .
Kendisinin görev tanımı ne sanılıyor ya acaba? Medya ilişkileri sorumlusu falan mi sanıyorsunuz? Medyada boy gostermiyormus. Haftalık basın bülteni verme zorunluluğu mu var? Kimin istegiyle yapildigini cümle alemin bildiği transferler bu adamın suçu, öyle mi? Yemin ediyorum beşiktaş taraftarı, medyadan da tehlikeli oluyor bazen. Yeter be her şeyin en iyisini siz bilmiyorsunuz amk yeter. Sabırlı olmayı "seve seve" öğreneceksiniz. Nerenizi yirtarsaniz yirtin, bu adamı yiyemeyeceksiniz. Anca çenenize vurur, vir vir söylenir durursunuz kocakari gibi. Bir gün bütün tukurduklerinizi yalatacak size bu adam.
--alıntı--
"ben profesyonel kaygıları anlayabilecek birisiyim. amatör ruh nedir bugün onu gördük. belki maçı izlmeyenler görmemiş olabilir. derin bir kadroya sahibiz ama cezalı ve sakatlarımız var. profesyonel kaygıları olan oyuncularımız da var. belki bir süre sonra bizim oyuncumuz olmayacak onlar.
sakat olmasına rağmen gökhan töre benim odama geldi ve 'hocam ben hastaneye gitmek istiyorum' dedi. 'mr çektirmek istiyorum. kadro bu kadar eksikken böyle kötü bir günde oynama ihtimalım yüzde 1 bile olsa değerlendirmek istiyorum' dedi. mr'ı çektirdiler, koşarak geldi. taktik toplantıya yetişemedi. kapıya dayandı 'ben oynamak istiyorum' dedi. amatörce olabilir, uğur'un ağrılar içinde oynaması amatörce olabilir. olcay'ın bugün ciğerleri patlarcasına koşması amatörce bulunabilir. tolga geçen hafta gördünüz büyük bir acı yaşadı. 48 saat sonra her şeyi bir kenara bırakıp amatörce mücadele etti."
--alıntı--
"ben profesyonel kaygıları anlayabilecek birisiyim. amatör ruh nedir bugün onu gördük. belki maçı izlmeyenler görmemiş olabilir. derin bir kadroya sahibiz ama cezalı ve sakatlarımız var. profesyonel kaygıları olan oyuncularımız da var. belki bir süre sonra bizim oyuncumuz olmayacak onlar.
sakat olmasına rağmen gökhan töre benim odama geldi ve 'hocam ben hastaneye gitmek istiyorum' dedi. 'mr çektirmek istiyorum. kadro bu kadar eksikken böyle kötü bir günde oynama ihtimalım yüzde 1 bile olsa değerlendirmek istiyorum' dedi. mr'ı çektirdiler, koşarak geldi. taktik toplantıya yetişemedi. kapıya dayandı 'ben oynamak istiyorum' dedi. amatörce olabilir, uğur'un ağrılar içinde oynaması amatörce olabilir. olcay'ın bugün ciğerleri patlarcasına koşması amatörce bulunabilir. tolga geçen hafta gördünüz büyük bir acı yaşadı. 48 saat sonra her şeyi bir kenara bırakıp amatörce mücadele etti."
--alıntı--
şu aşamaya kadar kendisi hakkında çıkan tüm söylentilere nezaketiyle cevap verdi. beşiktaşla ilgili medyanın karşısına maymunluk yapmak için çıktığını hiç görmedim. aksini gösterebilen varsa gelsin göstersin.
ben çok güveniyorum. alt yapı için bahsettiği "milan tarzı" yapılanma hayaller gerçekleşecekse alır bağrıma basarım kendilerini.
temkinli, çok ağır eleştirmeden, dikkatlerin üzerinde olduğunu bilmesini sağlayarak zaman tanımalıyız.
ben çok güveniyorum. alt yapı için bahsettiği "milan tarzı" yapılanma hayaller gerçekleşecekse alır bağrıma basarım kendilerini.
temkinli, çok ağır eleştirmeden, dikkatlerin üzerinde olduğunu bilmesini sağlayarak zaman tanımalıyız.
bende kredisi yoktur. asla olmadı ve zaten en fazla sezon sonu siktirip gidecektir. ahanda buraya yazdım. kocakarı gibi söylemiyorum gerçekleri yazıyorum.neymiş transferleri o yapmamışmış. hadi oradan hadi oradan sizi gidi kıt zekalılar sizi.daha sportif direktörün ne bok olduğunu bilmeden yorum yapanlara tavsiyem biraz uluslararası yayın okumaları baksınlar bakalım maç sonlarında kulüp adına kim konuşuyor kim demeç veriyor.
sadece 3 ayda değiştirdikleri:
http://www.yarisaha.com/devrim-mi-sanli-maglubiyet-mi/
http://www.yarisaha.com/devrim-mi-sanli-maglubiyet-mi/
nerede bu aralar diye sorduğumuz futbol genek direktörü. umarım önemli transfer çalışmaları yapıyordur. bu takımın bu sene en kötü 2. olup şampiyonlar ligi'ne gitmesi lazım. vodafone arena'nın ilk yılında şampiyonlar ligi önemli.
bu akşam[ybkz]swh[/ybkz] 20:00'da ntvspor canlı yayınında olacak olan, futbol direktörü gibi direktör.
gelişine çok sevindiğim ve umutlandığım lakin bu aralar nerede olduğunu, ne yaptığını merak ettiğim futbol genel direktörümüz.
bugüne kadar hep yapmak istediklerini yani yapacaklarını anlatan adam. bu akşam umarım yaptıklarını anlatır zira herkes merak ediyor; atletik departman, scouting vs. gibi projeleri ne durumda. Hoş 6 ayda ne yapılabilir o ayrı ama bir çok projenin startı verilmiştir umarım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?