15 Mayıs 1971 yılında Tunus'ta doğmuştur.1997-2001 yılları arasında Bundesliga ekiplerinden SC Freiburg'da forma giymiş ve 114 maçta 21 gol atmış orta saha oyuncusudur. 2001-2002 Sezonunda beşiktaşımıza transfer olmuştu.ve 26 maçta 2 gol atmıştı. Kişisel kanaatim çok da kötü bir futbolcu olmadığıydı ancak o yıllarda orta sahaya transfer edilen herkesin Hagi olması bekleniyordu ve ertesi sene gönderilmişti.
26 Temmuz 1856, Dublin, irlanda - 2 Kasım 1950, Hertfordshire, ingiltere. irlandalı yazar. Oyun yazarı olarak ünlenen yazar, altmıştan fazla oyuna imza atmıştır. Hem 1925'te Nobel Edebiyat ödülü'nü hem de 1938'de Pygmalion için Oscar'ı alarak, bu iki ödülü de alabilen ilk ve tek insan olmuştur.
95 yaşında ağaç budarken düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir.
Her konuda özdeyişleri mevcuttur;
mantıklı bir insan kendini dünyaya uydurur. mantıksız bir insan ise, dünyayı kendine uydurma konusunda ısrar eder. dolayısıyla, tüm gelişmeler mantıksız insanlardan çıkar
yaptığınızı,, bir başka budalanın,, bunları sizden beklediğini düşündüğünüz için yapıyorsanız,, onun sizden bunları beklemeside, ,sizin onun bunları beklediğini umduğunuzu sandığından ileri geliyorsa,, herkes istemediği birşeyi yapıyor demektir.. o zaman ortaya budalaca bir durum çıkar"..
akilli adam aklini kullanir,
daha akilli adam, baskalarinin aklini da kullanir
işleyebileceginiz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. insanlık dışı olmanın özü nefret değil kayıtsızlıktır
95 yaşında ağaç budarken düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir.
Her konuda özdeyişleri mevcuttur;
mantıklı bir insan kendini dünyaya uydurur. mantıksız bir insan ise, dünyayı kendine uydurma konusunda ısrar eder. dolayısıyla, tüm gelişmeler mantıksız insanlardan çıkar
yaptığınızı,, bir başka budalanın,, bunları sizden beklediğini düşündüğünüz için yapıyorsanız,, onun sizden bunları beklemeside, ,sizin onun bunları beklediğini umduğunuzu sandığından ileri geliyorsa,, herkes istemediği birşeyi yapıyor demektir.. o zaman ortaya budalaca bir durum çıkar"..
akilli adam aklini kullanir,
daha akilli adam, baskalarinin aklini da kullanir
işleyebileceginiz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. insanlık dışı olmanın özü nefret değil kayıtsızlıktır
Sacha Baron Cohen'in ilk kez "Da Ali G Show" adlı programında tanıttığı kurgusal bir Kazak gazeteci ve televizyon muhabirinin adıdır.Tam olarak adı Borat Sagdiyev'dir .
Film 2006 yılında Larry Charles yönetmenliğinde çekilmiştir.
Filmde Kazak bir gazetecenin Amerikada ki maceraları işlenmektedir. 18 $ dolarak mal olan film toplamda 262 milyon $ gişe yapmıştır.
Hayatımda beni en çok güldürmeyi başarmış filimlerin başında gelmektedir, billahsa amerikan insanlarının borat!a tepkisi ve bozuk ingilizcesi ile olayları yanlış değerlendirmesi beni benden almaktadır.
özellikle filmin silinmiş sahnelerinin izlenmesini şiddetle tavsiye ederim.
Ayrıca kazak cumhurbaşkanı geçen yıllarda çıkıp kendisine kazakistanı tanıttığı için teşekür etmişti.
Her ne kadar 2. filmi beklesek bile Cohen şahan Gökbakar gibi akıllı değildir ve serinin gişe başarısına rağmen bunu fırsat bilip güzel bir proje oluşturmadan her yıl recep ivedik gibi 1 film çekmemektedir.
Film 2006 yılında Larry Charles yönetmenliğinde çekilmiştir.
Filmde Kazak bir gazetecenin Amerikada ki maceraları işlenmektedir. 18 $ dolarak mal olan film toplamda 262 milyon $ gişe yapmıştır.
Hayatımda beni en çok güldürmeyi başarmış filimlerin başında gelmektedir, billahsa amerikan insanlarının borat!a tepkisi ve bozuk ingilizcesi ile olayları yanlış değerlendirmesi beni benden almaktadır.
özellikle filmin silinmiş sahnelerinin izlenmesini şiddetle tavsiye ederim.
Ayrıca kazak cumhurbaşkanı geçen yıllarda çıkıp kendisine kazakistanı tanıttığı için teşekür etmişti.
Her ne kadar 2. filmi beklesek bile Cohen şahan Gökbakar gibi akıllı değildir ve serinin gişe başarısına rağmen bunu fırsat bilip güzel bir proje oluşturmadan her yıl recep ivedik gibi 1 film çekmemektedir.
27 mart 1977 yılında new york'un en belalı bölgesi olan bronx'da dünyaya gelen porto rikolu shooting guard. gençlik yıllarında hırsızlık ve uyuşturu satışı gibi çeşitli olaylara karışmış, çete savaşlarında en yakın arkadaşını ve abisini kaybettikten sonra kendisini basketbola vermiştir. 2003 yılında beşiktaş'ımıza transfer olmuş ve sezonu 17,8 sayı ortalamasıyla bitirmiş, toplamda 30 maçta attığı 535 sayı ile takımın en skorer oyuncusu olmuştur. o sezon ikinci en skorer 532 sayı ile khalid el amin'di.
kolundaki hz. ali dövmesi, üçlükleri soktuğu zaman kolunu havaya kaldırması ve selam çakması, çeyrek finalde 2 uzatmaya giden maçta daçka'ya[ybkz]swh[/ybkz] attığı 44 sayı unutulmazlar arasında yer almıştır.
o sezon beşiktaş mükemmel bir performans ile ligi bir galibiyet fark ile efes ve ülker'in arkasında 3. bitirmiş; daçka'dan sonra ülker ile yarı finalde eşleşmiş ve maalesef 3-1 ile seriyi kaybetmiş ama başarılı bir sezon geçirmişti. takımın başında ahmet kandemir vardı.
bu sezon sonunda yaşadığı diz sakatlığı iki kere kapısından döndüğü nba'de oynama fırsatını ona vermese de ayuso ligimize ve takımımıza gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan birisiydi.
en son olarak hırvatistan'da zagrep takımında oynamaktaydı. umarım onu son kez de olsa 2012 olimpiyatlarında porto rico formasıyla izleme şansımız olur.
not: meraklısına o sezonki kadromuz ;
Mustafa Abi
Elias Larry Ayuso
Volkan Başaran
Faruk Beşok
Eren Beyaz
Eric Cuthrell
Hüseyin Demiral
Enver Ekmen
Khalid El Amin
Barış Ermiş
Umutcan özyıldırım
Tomislav Ruzic
Ufuk Sarıca
Tolga Tekinalp
Westley Wilson
Evren Yenice
Nedim Yücel
kolundaki hz. ali dövmesi, üçlükleri soktuğu zaman kolunu havaya kaldırması ve selam çakması, çeyrek finalde 2 uzatmaya giden maçta daçka'ya[ybkz]swh[/ybkz] attığı 44 sayı unutulmazlar arasında yer almıştır.
o sezon beşiktaş mükemmel bir performans ile ligi bir galibiyet fark ile efes ve ülker'in arkasında 3. bitirmiş; daçka'dan sonra ülker ile yarı finalde eşleşmiş ve maalesef 3-1 ile seriyi kaybetmiş ama başarılı bir sezon geçirmişti. takımın başında ahmet kandemir vardı.
bu sezon sonunda yaşadığı diz sakatlığı iki kere kapısından döndüğü nba'de oynama fırsatını ona vermese de ayuso ligimize ve takımımıza gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan birisiydi.
en son olarak hırvatistan'da zagrep takımında oynamaktaydı. umarım onu son kez de olsa 2012 olimpiyatlarında porto rico formasıyla izleme şansımız olur.
not: meraklısına o sezonki kadromuz ;
Mustafa Abi
Elias Larry Ayuso
Volkan Başaran
Faruk Beşok
Eren Beyaz
Eric Cuthrell
Hüseyin Demiral
Enver Ekmen
Khalid El Amin
Barış Ermiş
Umutcan özyıldırım
Tomislav Ruzic
Ufuk Sarıca
Tolga Tekinalp
Westley Wilson
Evren Yenice
Nedim Yücel
bir düşünür tembellik için şöyle der '' düşünüyorum öyleyse varım, üşeniyorum öyleyse yarın''
sivok'un kadroya alınmaması ile Siden'i ilk kez izleyebileceğimiz maç olabilir, ayrıca Alvas'de ilk kez kadrodadır bu maçta. Bununla beraber Edu'nun da ilk kez ilk 11'De sahaya çıkması muhtamel gözükmektedir.
Eğri oturalım doğru konuşalım, formdadır az gol yer falan filan ama vasat mı vasat bir takımdır.
Beğenmediğimiz Süper Lige koysak ilk 10'a zor girer, yok efenim Crouch'muş palacios'muş ...
Ne bir avrupa tecrübesi vardır ne ağım şahım bir kadrosu.
Klasik ingiliz 4-4-2 ve uzun taçları ve sıkı savunma anlayışı vardır sadece.
Beşiktaşımız gurubun en önemli maçında ingilterede bu rakibe karşı verecektir. idda ediyorum alınacak 1 puan bu gurupta beşiktaşı ilk 2'ye rahatlıkla sokacaktır.
Hiç gözümüzde büyütmeden dirençli bir orta saha ile kontra atak düşüncesine dayalı oynayıp en azından 1 puanı kolaylıkla alabileceğimiz hatta quaresma iyi bir perfomans gösteirse kazanabileceğimiz düşündüğüm maçta rakibimiz olacaktır.
Beğenmediğimiz Süper Lige koysak ilk 10'a zor girer, yok efenim Crouch'muş palacios'muş ...
Ne bir avrupa tecrübesi vardır ne ağım şahım bir kadrosu.
Klasik ingiliz 4-4-2 ve uzun taçları ve sıkı savunma anlayışı vardır sadece.
Beşiktaşımız gurubun en önemli maçında ingilterede bu rakibe karşı verecektir. idda ediyorum alınacak 1 puan bu gurupta beşiktaşı ilk 2'ye rahatlıkla sokacaktır.
Hiç gözümüzde büyütmeden dirençli bir orta saha ile kontra atak düşüncesine dayalı oynayıp en azından 1 puanı kolaylıkla alabileceğimiz hatta quaresma iyi bir perfomans gösteirse kazanabileceğimiz düşündüğüm maçta rakibimiz olacaktır.
Bu sezona Ergin hoca önderliğinde iddalı bir takım ile sezona ak isteyen klübümüzün bir türlüsonuçlandıramadığı transferdir.
öncelikle A.J Ogilvy neden gönderilmiştir bunun nedenini bilmiyor ve kesinlikle gidişini onaylamıyorsam da Ergin hocaya güvenerek bo konuyu kapatıyorum.
Ancak Beşiktaş için çok önemli Eurocup önelemesine 12 gün kala halen pivot transferi sonuçlandırılmamıştır.
Sezon başında Zaza Pachulya, daha sonra Benjamin Eze ile anlaşıldığı duyrulmuştu. Daha sonra ömer Aşık ile ilgilenildi.
15 gün öne Petravicus ile imzalar atıldı denirken sağlık sorunları nedeniyle bu transferden de vazgeçildi ve rota Semih erden oldu.
Semihten e yüksek ücreti nediyle vazgeçildi ve Goluboviç ile anlaşıldığı duyruldu ancak şimdi bu transferde askıya alınmış.
Bu transfer tam bir papatya falına döndü ve bakalım bu sene takımızın 5 numarsı kim olacak( şu anda kadroda Erwin Dudley ve Adem ören bu pozisyonda yer almaktadır.)
öncelikle A.J Ogilvy neden gönderilmiştir bunun nedenini bilmiyor ve kesinlikle gidişini onaylamıyorsam da Ergin hocaya güvenerek bo konuyu kapatıyorum.
Ancak Beşiktaş için çok önemli Eurocup önelemesine 12 gün kala halen pivot transferi sonuçlandırılmamıştır.
Sezon başında Zaza Pachulya, daha sonra Benjamin Eze ile anlaşıldığı duyrulmuştu. Daha sonra ömer Aşık ile ilgilenildi.
15 gün öne Petravicus ile imzalar atıldı denirken sağlık sorunları nedeniyle bu transferden de vazgeçildi ve rota Semih erden oldu.
Semihten e yüksek ücreti nediyle vazgeçildi ve Goluboviç ile anlaşıldığı duyruldu ancak şimdi bu transferde askıya alınmış.
Bu transfer tam bir papatya falına döndü ve bakalım bu sene takımızın 5 numarsı kim olacak( şu anda kadroda Erwin Dudley ve Adem ören bu pozisyonda yer almaktadır.)
geyik değildir, aslındakonsantrasyon eksikliği ve tecrübesiz orhun nedeniyle bugün ispanyanın yerinde biz olabilirdik. . ispanya'yı gçen Avrupa şampiyonasında da yendiğimiz unutulmamamlıdır.
biline adıyla richardinho ya da rahmetli kazım kanat'ın deyimiyle rico paşa. 23 mayıs 1976 yılında sao paulo'da doğdu. futbola parana klübünde başlayıp ilk avrupa deneyimini başarısız olup yarım sezon sonra ülkesine geri döneceği fc bordeaux'da yaşadı. buradan kariyerinin en parlak dönemini geçireceği ve 4 yılda 2 şampiyonluk yaşayacağı corinthians'a transfer oldu. oradan doğdu şehrin takımı olan são paulo fc'ye ve daha sonra hiç bir resmi maçta forma giyemeden ülkesine geri döneceği middlesbrough'ya transfer oldu.
daha sonra sırasıyla santos ve yeniden corinthians da forma giyip, 2006 yılında beşiktaş'ımıza transfer oldu. çok büyük beklentiler ile ve alex'den[ybkz]swh[/ybkz] daha iyi bir futbolcu denilerek lanse edilmesine rağmen hiçbir zaman istenilen başarıyı yakalıyamadı 70 maçta çoğunluğu penaltıdan olamak üzere 13 gol attı.
mehmet aurelio ile yaşadığı gerginlik ve kampa geç katılmaları gibi nedenler ile kadro dışı bırakılmış ve katar'ın al-rayyan takımıyla anlaşma sağlamıştır. burada da 1 yıl oynayıp ülkesine dönmüş ve atletico minero son olarak ise bu yılın başında bahia takımına transfer olmuştur.
kişisel olarak her zaman patlama yapacağına inandığım ama hiç bir zaman iyi performansına şahit olmadığım, gol bölgelerinde etkisiz temposu çok düşük ancak oyun zekası yüksek bir oyuncuydu.
galatasarayı 2-1 yendiğimiz maçta bobo'ya[ybkz]swh[/ybkz] yaptığı assist ve kadıköy'de 0-0 biten maçta deli ibrahim'in[ybkz]swh[/ybkz] kestiği topta bomboş kale yerine topu volkan demirel'e nişanlaması aklımda kalanlardır.
bir de ona çok güvenen kazım kanat'ı hayal kırıklığına uğratmış ve ahmet çakar'ın bu yüzden gevrek gevrek gülerek senin ricopaşa da tam bomba gibisinden alaylarına uğraması aklımda kalmıştır.
not: aurelio ile kapışmasında kesinlikle haksız olan richardinho idi zaten kendisi sonra bu konuda özür dilemişti. ancak yine de böyle bir kavga ve beşiktaşlı bir futbolcunun aziz yıldırım'ın da desteğiyle soyunma odasından çıkarken darp edilmesi hepimizi derinden yaralayan ve kabul edilemez bir durumdu.
daha sonra sırasıyla santos ve yeniden corinthians da forma giyip, 2006 yılında beşiktaş'ımıza transfer oldu. çok büyük beklentiler ile ve alex'den[ybkz]swh[/ybkz] daha iyi bir futbolcu denilerek lanse edilmesine rağmen hiçbir zaman istenilen başarıyı yakalıyamadı 70 maçta çoğunluğu penaltıdan olamak üzere 13 gol attı.
mehmet aurelio ile yaşadığı gerginlik ve kampa geç katılmaları gibi nedenler ile kadro dışı bırakılmış ve katar'ın al-rayyan takımıyla anlaşma sağlamıştır. burada da 1 yıl oynayıp ülkesine dönmüş ve atletico minero son olarak ise bu yılın başında bahia takımına transfer olmuştur.
kişisel olarak her zaman patlama yapacağına inandığım ama hiç bir zaman iyi performansına şahit olmadığım, gol bölgelerinde etkisiz temposu çok düşük ancak oyun zekası yüksek bir oyuncuydu.
galatasarayı 2-1 yendiğimiz maçta bobo'ya[ybkz]swh[/ybkz] yaptığı assist ve kadıköy'de 0-0 biten maçta deli ibrahim'in[ybkz]swh[/ybkz] kestiği topta bomboş kale yerine topu volkan demirel'e nişanlaması aklımda kalanlardır.
bir de ona çok güvenen kazım kanat'ı hayal kırıklığına uğratmış ve ahmet çakar'ın bu yüzden gevrek gevrek gülerek senin ricopaşa da tam bomba gibisinden alaylarına uğraması aklımda kalmıştır.
not: aurelio ile kapışmasında kesinlikle haksız olan richardinho idi zaten kendisi sonra bu konuda özür dilemişti. ancak yine de böyle bir kavga ve beşiktaşlı bir futbolcunun aziz yıldırım'ın da desteğiyle soyunma odasından çıkarken darp edilmesi hepimizi derinden yaralayan ve kabul edilemez bir durumdu.
çoğu kimse bunu erhanı kurtarmak olarak algılamıştı ilk çıktığında
o değilde bir keresinde maçı anlatıyor, '' vurusa gol olur, vurdu ve aut''...
ingilizce mezgit balığıdır ve ismi buradan esinlenerek konmuştur.
tilki terrieridir aslen.Türkçe çevirilirinde önce fındık sonra boncuk olarak çevrilmiştir. ingilizce adı snowy'dir.ayrıca erkektir.
isimleri ve kendileri benzesede aslında hiç bir akrabalıkları yoktur.
çocukken ve zaman zaman halen en severek okuduğum çizgi romanların baş aktörü. Georges Rémi 'nin Herge takma adıyla dünyaya tanıttığı,ilk kez 1929 yılında yayımlanmış olan ve yardımcı karakterlerde türkçe isimleri Kaptan Hoddock,Profesör Turnösol ,dupont ve dupond kardeşlerin yer aldığı zaman zaman ırkçılk ve sömürgecilik yanlısı olduğu tartışmaları yaratan bence gelmiş geçmiş en heyecanlı çizgi roman.
(bkz: Nicki dolayısla tanımadığınız birine sempati duymak)
(bkz: Nicki dolayısla tanımadığınız birine sempati duymak)
Asıl adı Eyjólfur Gjafar Sverrisson olan 3 Ağustos 1968 doğumlu, Beşiktaş Tarihinde şu ana kadar forma giyen ilk ve Tek izlandalı Futbolcudur.
Tindastoll takımında başladığı kariyerine 1989 yılında transfer olduğu Vfb Stuttgart takımda devam etmiştir. Kariyerine forvet olarak başlamış ama Almanya'da daha çok orta sahada görev almıştır.
christoph daum'un 1992 yılında ilk şampiyonluğunu kazandırdığı takımda görev yapmış, sonrasında beşiktaş'a gelen Daum'un isteği ile 1994 yılında Beşiktaş'ımıza transfer olmuştur. Oynadığı 33 maçta 9 gol atarak şampiyon olan takımıza büyük katkıda bulunmuştur.
özellikle ligin ikinci yarısında Kadıköy'de oynanan kritik Fenerbahçe derbisinde 72. dakikada bülent uygun golü atmış, tüm fener tribünleri meşaleleri yakmış iken; anında karşılık vererek hem şampiyonluk için çok önemli 1 puanı almamızı sağlamış, hem de fenerlilerin münasip bir taraflarına o meşaleleri sokmuştur.
Sezon sonunda nedeni belli olmayan bir şekilde Hertha Berlin takımına gönderilmiş, 8 sene bu takımda forma giyerek 197 maçta 12 gol atmıştır.
şu anda bundesliga ekibi Wolfsburg'ta yardımcı antrenörlük yapmaktadır.
Tindastoll takımında başladığı kariyerine 1989 yılında transfer olduğu Vfb Stuttgart takımda devam etmiştir. Kariyerine forvet olarak başlamış ama Almanya'da daha çok orta sahada görev almıştır.
christoph daum'un 1992 yılında ilk şampiyonluğunu kazandırdığı takımda görev yapmış, sonrasında beşiktaş'a gelen Daum'un isteği ile 1994 yılında Beşiktaş'ımıza transfer olmuştur. Oynadığı 33 maçta 9 gol atarak şampiyon olan takımıza büyük katkıda bulunmuştur.
özellikle ligin ikinci yarısında Kadıköy'de oynanan kritik Fenerbahçe derbisinde 72. dakikada bülent uygun golü atmış, tüm fener tribünleri meşaleleri yakmış iken; anında karşılık vererek hem şampiyonluk için çok önemli 1 puanı almamızı sağlamış, hem de fenerlilerin münasip bir taraflarına o meşaleleri sokmuştur.
Sezon sonunda nedeni belli olmayan bir şekilde Hertha Berlin takımına gönderilmiş, 8 sene bu takımda forma giyerek 197 maçta 12 gol atmıştır.
şu anda bundesliga ekibi Wolfsburg'ta yardımcı antrenörlük yapmaktadır.
Alt yapı sorumluluğundan istifa etmiş ve hayırlı olmuştur. Hiç bir zaman samimiyetine inanmadığım, her mikrofona konuşmayı kendine görev edinmiş, radyoların vazgeçilmezi olmuştur.
Yıldırım demiröreni her fırsatta eleştiriken onun yönetimine girmiş, şimdi de sanki yıldırım demirören yönetim anlayışını bilmiyormuş gibi yabancı futbolu zırvalıklarından bahsediyor.
Ya bir yola çıkmıycaksın, çıkıyorsan da yolun sonuna kadar gideceksin.
Yıldırım demiröreni her fırsatta eleştiriken onun yönetimine girmiş, şimdi de sanki yıldırım demirören yönetim anlayışını bilmiyormuş gibi yabancı futbolu zırvalıklarından bahsediyor.
Ya bir yola çıkmıycaksın, çıkıyorsan da yolun sonuna kadar gideceksin.
Bu başlık altında son entryim;
öncelikle her fikre saygım sonsuz. Ayrıca ilk entryide açıkca Fernandes'in önlibero mevkii için hiç de uygun olmadığını ( neden olmayacağını madde madde belirtim.) ve daha önde oynarsa başarılı olabileceğini belirttim. Ancak bu mevkide 100 maça çıksam yüzünede sağlıklı bir Guti ile maça başlayacağımı belirtim
çünkü riskli bir oyun yapısı var(sanırım herkes burada hemfikirdir.) ayrıca defansif yönü ve koordinasyonu çok fazla değil.
Dün akşam ki maçta beni kanımca tamamen haklı çıkarttı, Aurelio ve Necipli orta saha çok daha dirençliydi ve bu takımın performansını arttırdı.
Sonuç olarak, dün Q7,Almeida ,Aurelio, Egemen performansları yerine sadece yaptığı bir hareket de bazı beşiktaşlı arkadaşalrımızı güldürebilmiştir buda yeterlidir.
çünkü önemli olan Beşiktaşlıların yüzünün gülmesidir zaten, ama bence Fernandes overrated bir futbolcudur ve üzerinde bukadar konuşulmaya bile değmez.
öncelikle her fikre saygım sonsuz. Ayrıca ilk entryide açıkca Fernandes'in önlibero mevkii için hiç de uygun olmadığını ( neden olmayacağını madde madde belirtim.) ve daha önde oynarsa başarılı olabileceğini belirttim. Ancak bu mevkide 100 maça çıksam yüzünede sağlıklı bir Guti ile maça başlayacağımı belirtim
çünkü riskli bir oyun yapısı var(sanırım herkes burada hemfikirdir.) ayrıca defansif yönü ve koordinasyonu çok fazla değil.
Dün akşam ki maçta beni kanımca tamamen haklı çıkarttı, Aurelio ve Necipli orta saha çok daha dirençliydi ve bu takımın performansını arttırdı.
Sonuç olarak, dün Q7,Almeida ,Aurelio, Egemen performansları yerine sadece yaptığı bir hareket de bazı beşiktaşlı arkadaşalrımızı güldürebilmiştir buda yeterlidir.
çünkü önemli olan Beşiktaşlıların yüzünün gülmesidir zaten, ama bence Fernandes overrated bir futbolcudur ve üzerinde bukadar konuşulmaya bile değmez.
bir futbolcuyu 90 dakika boyunca yaptığı bir hareket ile değerlendiren kişlere bende bir tarafımla gülüyorum...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?