Sözlükte bugüne kadar başlık açılmamasına şaşırdığım her şeyden önce çok iyi bir beşiktaşlı ve türk basketbolunun tartışmasız en büyük efsanesidir.
Kendisi 1956 yılında istanbulda doğmuştur. Basketbola iTü'de başlamış, daha sonra sırasıyla beşiktaş, eczacıbaşı, yenişehir ,fenerbahçe tekrar beşiktaş ve son olarak çukurova'da forma giyerek 1971 yılında henüz 15 yaşındayken başlamış olduğu profesyonel basketbol hayatına 1992 yılında son vermiştir.
Lise eğitimini galatasaray lisesinde bitirmesine rağmen, babasının da etkisiyle çok sıkı bir beşiktaş taraftarı olmuştur. Hatta beşiktaş'a ikinci gelişi de süleyman seba'nın babasına ricası üzerine gerçekleşmiştir.
Daha sonra koçluk kariyerine başladı ve sırasıyla daçka, beşiktaş, milli takım, cholet, galatasaray, asvel ve son olarak yine cholet'i çalıştırdı. Gittiği her takımda başarılı oldu.
Fenerbahçe forması ile hilalspor'a karşı tek başına attığı 153 sayı ile guiness rekorlar kitabına girdi.
Ayrıca çocukluğumuzda yıllarca aynı yazlıkta bulunduğumuzdan ötürü kendisini bizzat tanışma şansına eriştiğim, çok kereler beraber balığa çıktığımız(balık tutmak en büyük hobisi olan) , yazlıktaki tüm çocukları toplayıp basketbol okullarına göndermesi ile bize basketbolu küçük yaşta sevdiren ve basketbolu adeta yaşayan (yürürken bile zaman zaman durup atış yapıyor gibi hareketler yapardı) , gönlümüzde taht kurmuş gerçek bir beşiktaşlıdır.
Ayrıca Marmara üniversitesi Mezunudur.( okula hiç uğramamasına rağmen sadece üniversite maçlarında forma giyerek okulu bitirmiştir, yanılmıyorsam forma giydiği yıllarda marmara üniversitesi 4 yıl üst üste şampiyon olmuştu.)
şampiyonlar ligi'nde olacak beşiktaş'ın oyuncusu kesinlikle değildir. bu kadar titrek ve hücum yapmaktan korkan bir bek büyük takım bek oyuncusu olmaz. ayrıca pozisyon hataları da çokça yapıyor; dün 14. saniyede tamamen bireysel bir hata yaptı ve maça onun yüzünden yenik başlayacaktık, tıpkı akhisar maçında yaptığı gibi. seneye kesinlikle ve kesinlikle yerine iyi bir sağ bek transfer edilmeli. ligde idare eder, ki bana göre serdar kurtuluş'dan en ufak bir artısı yok ama şampiyonlar ligi seviyesinin çok uzağında. sosa'nın asist yaptığı golde bile, verdiği pas aslında çok gecikmiş bir pas, tekte oynaması gerekirken topu eveleyip geveledi, ki sosa akıllıca davranıp ofsayta düşmedi.
not: yaptığı ortalar rezalet ki, zaten o kanattan asla yalancı bile olsa ataklara destek veremiyor.
not: yaptığı ortalar rezalet ki, zaten o kanattan asla yalancı bile olsa ataklara destek veremiyor.
bazı spor programlarında sürekli en çok poz,syona giren takım falan deniliyor ya artık neremle güleceğimi şaşırıyorum hadi geçtim arada 11 gol fark olmasını, kardeşim hiç mi millet maç izlemiyor, herkes mi bu kadar keriz. ayıptır ya, herhalde fenerin girdiği pozisyonlar çift sarılı yumurta , kanarya yumurtası misali çift sayılıyor. eşşekler bile güler buna.
tanım: sözüm ona 2015-2016 sezonunda en çok pozisyona giren takıma sahip spor kulübü.
tanım: sözüm ona 2015-2016 sezonunda en çok pozisyona giren takıma sahip spor kulübü.
2 senedir ne bok yediği belli olmayan oyncu. maç oynamadığı için gelişim de durdu. yazık , diğer bir enes ünal vakası.
bazılarına hayret etmemek mümkün değil. adam ekşi sözlük'te '' tolga iyi oynasa da kötü oynasa da fark etmez, kalede onu görmek istemiyoruz'' diyor. yani tolga iyi oynayıp takım şampiyon olsa da önemli değil, takımı hiç tanımayan daha ülkeye alışamamış boyko geçsin, hata da yapsa mühim değil diyor. yani bazen hakikaten tinerci yakıştırmasını doğru buluyorum.
bana göre dünya çapında bir oyuncudur. bu bakış açısıdır. kimine göre vasat plovdiv kapasitesindedir, kimine göre atletico madrid seviyesindedir. sonuçta almeida ile gomez'in bir tutulduğu bir dünya burası.
7 şubat 2016 beşiktaş gaziantepspor maçında statta olan biri olarak konuşuyorum ki, burada bahsedilen ( #429238 ) quaresma tezahüratı bir anlıktı ve bir grup tarafından yapıldı. yani statta genel bir söylem olmadı. ancak şu bir gerçek her ne kadar kalabalık olsa bile, herkes kendisini başakşehir stadı'nda misafir gibi hissediyor o nedenle tam bir uyum olamıyor.
maçtan önce yapılan yumruk şovları falan hayranlıkla ve biraz da aptallaşarak izlemiş olan kaleci. sanırım taraftardan en çok o etkilendi.
orijini stoper olan necip ve ağır olmasına rağmen pozisyon bilgisi yeterli olan tosiç ile sıkıntı yaşamayız. ayrıca belki 2 stoper 15 maç oynayacak beraber. sonuçta rakipler manchester, barcelona değil. eskişehir, gençlerbirliği. yersek de fazlasını atarız. panik yapacak bir durum asla yok. bir dönemde ersan oynamayınca puan kaybediyoruz deniyordu, dün ersan yoktu ne oldu ? beşiktaş için bunlar büyük sorunlar değil. bana göre böyle bir sıkıntı yaşanmaz.
marcelo kalıplı, ayağına hakim, hava hakimiyeti çok üst düzey olan bir oyuncu (ligde en az 2 gol atar kesin ). alexis ise zaten tanıdığımız üzere, pire gibi kavgacı, çabuk bir stoper. ayrıca ayağı da hiç de kötü değil. dolayısı ile 2 faklı tip ve birbirini tamamlayıcı bir ikili olması muhtemel.
bu adamı savunmak falan istemiyorum da, bu sezon akhisar ve sporting maçları hariç hangi maçta kötü oynadı bu adam ? fenerbahçe derbisi, sporting iç saha, çaykur rize, bursa deplasmanı bunlar benim hatırladığım çok iyi performanslar gösterdiği maçlar. geçen sene tamam ama bu sene form ve istikrar olarak bence kötü sezon geçirmiyor, zaten ben de buna sinir oluyorum. tamam uefa'dan elendik ama ilk sporting maçı ilk yarı 3-4 olurdu tolga çıkarmasa ve zaten elenirdik. neyse ne, bence artık tartışmayalım ve şenol güneş ne karar verirse versin saygı duyalım. ve artık elimizdeki bir kuşun değerini bilelim. yani boyko'da hatalı gol yiyecek muhakkak, dünyada hatalı gol yemeyen kaleci yok. kim oynarsa oynasın destek olalım. dün sakatlandığında ayağa kalktığında onu alkışlamayan taraftara da yazıklar olsun.
beşiktaş'ın çamura yatmayacağını bilmeyen andaval, en çok babasının kemikleri sızlıyordur bu soytarının konuşmalarından.
ben halen çok daha iyi olabileceğine inanıyorum. o potansiye fazlasıyla mevcut, ne yazık ki geçen sene biliç'in elinde oynatılmayarak geriye gitmişti.
liverpool o kadar kötü ki, west ham bu maçı rahat alır.
kasımpaşa'nın yine haksız bir şekilde 10 kişi kaldığı karşılaşma olmuştur. galip bitigen'in oğlu, hakem olmayacağı aşikar abdülkadir midir ne karın ağrısıdır; saçma sapan bir karar vermiş olup, rıza hocayı bile zıvanadan çıkarmıştır. maçın hakkı beraberlikti.
beyler bayanlar ne kupası ya valla dalga mı geçiyorsunuz anlamıyorum?? ligde tek rakibin kalmış, erteleme maçlarını kazanırsan 4 puan öndesin. stoperin sakatlanmış, konya'yı yensen ,sonrasında feneri elesen ne işe yarar. şampiyonluk kaçarsa bunların hiç bir anlamı yok. bu maç kesinlikle ve kesinlikle tosiç-necip ikilisinin ısınma maçı olmalı. zaten bana kalırsa elenmemiz daha hayırlı olur. yemişim kupasını, ne getirisi var. sırf angarya. bugün fenerin kadrosuna bakım çoluk çocuk. artık tek hedefe kilitlenmemiz şart.
beşiktaş'a önerildiği söylenmekte. boşta olduğu için transferine izin veriliyor.
fenerin as kadrosundan 6 oyuncu yok. alves,caner,gökhan,ozan,topal, nani. ayrıca 6 tane ismi cismi belli olmayan oyuncu kadroda.
sansürlenmesi zırvalıktır. ne yani çocuklar gebersin mi yazılacak? ülkenin geldiği acınası,rezil rüsva, aşağlık durumun özetidir bu olay.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?