şutmesafesişutpozisyonu

bu maç bence bu sezonun kilit maçıdır. Eğer beşikataş bu maçı kazanırsa ligin ilk yarısını ilk 2 içersinde bitirecektir. (unutulmamalıdır ki fb-gs, ts-fb, gs-ts, fb-bursa) gibi maçlar oynanacak ve bu takımlar birbirini kıracaktır. Deplasman beraberliği eh işte olcak kalan 5 maçta en az 13 puan şart olacaktır. Haa yenilgi durumunda ise işler boka sarıp yine kaotik bir ortam başlayacaktır.

Bu olay türkiyemizde yer alan tüm klüp taraftarları tarafından zaman zaman tekrarlanan bir olaydır.Ancak herzaman farklı olduğuna inandığımız ve söylediğimiz Beşiktaş taraftarının artık bu huyundan vazgeçmesi şart olmuştur.
Geçen haftalarda önemli bir işim olduğu için dinemo kiev maçını izleyemediğimi belirtmiştim. Bir ara ara oldu toplantıda ve telefonumun radyosunu açtım maçı dinlemek için. Dakika 20 falandı, radyoda maç anlatan spiker sahaya yabancı maddeler atılıyor birde çakı falan atıldı deyince dondum kaldım, skoru soran arkaaşıma maç kesildi sahaya madde atıldı deyince ne oldu beşiktaş gol mü yedi dedi?
Yani hiçbirimiz anlam veremedik bu duruma .Son galatasaray maçında Eboue taraftarı tahrik etmiş olabilir, ama bu kadar kolay tahrik olunmaması gerekir bence. Ayrıca hasan şaş, fatih terim yine bu maddelerden nasibini aldı. Yani haklı iken haksız konuma düşülmemeli ve bundan vazgeçilmelidir.
saha kapatması , yada bugün dış basında haksız yere beşiktaş taraftarının ırkçılıkla suçlanması kimseye bir yarar getirmez aksine klübümüze zarar verir.Ayrıca atanlar kimse bulunmalı tek tek, ve maçlaran ömür boyu men edilmeli aksi halde içip içip maça gelen takım veya klüp. umrunda olmayıp ,sadece kendini ve aşağalık duygularını maçlarda tatmin eden bu küçük azınlık herzaman başımıza bela olacaktır.

nam-ı değer mailman, 18 sene utah jazz forması giyer ve kariyerinin son senesinde yüzük için la lakers formasıda giyer ama orada da şampiyonluk sevinci yaşayamaz. gerçi kendisinin real deream team ile 2 olimpiyat altın madalyası vardır.

kendisi louisiana tech mezunu olup 1985 nba draftına, patrick ewing'in 1. sırada seçildiği draftta ( 2. rahmetli (vurgula: wayman tisdale ) 3. (vurgula: benoit benjamin) gibi başarısız olmuş oyuncuların yanında) ancak 13. sıradan draft edilmişti. kariyeri boyunca iki kez sezon mvp'si, 11 kez yılın takımı, 3 kez yılın defans takımına seçilmiştir.

o kadar dayanıklıydı ki kariyerinin ilk 13 yılında sadece 5 maç kaçırmıştı. nba finallerinde 40 yaşında triple double yapan tek basketbolcu olup iş ahlakı ile taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmıştı.

utah'da giydiği 32 numara o ayrılınca emekliye ayrılı, kendisi la lakers'a geçince daha önce magic johnson için emekli edilen 32 numara magic tarafından kendisinin giymesi için önerilince hiç düşünmeden bunu reddeder ve 11 numarayı giyer. (dream team numarasıdır 11)

1,471 maça ilk 5 başlar (nba rekorudur bu sayı) ve rookie sezonu hariç hiçbir zaman bench'te oturmaz. ayrıca maç başına ortalama 25 sayı ile oynar bu tüm zamanların en iyi ikinci derecesidir.

kısacası nba tarihinde efsane varsa işte o postacıdır.

avrupada baskı yok, stres yok. Demek ki bu adamlar stresi kaldıramıyor bu kadar basit.

Babasının oğlu. Malum eski galatasaraylı hakem Serdar çakır tarafından piyasaya sürülmüştür.Kariyerinin ilk yıllarında, o yıllarda manisa kalecesi Bülent tarafında sahada dayak yiyip karizması çizilen. 30 yıldır UEFA Hakem komitesi başkanlığı yapan şenez Erzik tarafından ve onun kontejanından avrupada maç yönetebilen boktan bir hakemimizdir kendisi.
Aslında onun yerine avrupada olması gereken hakem Selçuk Dereli, fenerbahçe ve Aziz Yıldırım ile kavga edince çarklar çalıştı ve kendisi istifa ettirilip yerine bu adam atandı.
Bu hakem bozuntusu, saç ektirip karizmasını arttıracağına, biraz adil olmaya çalışsa iyi eder bence.
Delgadoyu hocam sürekli fual yapıyorlar(10 saniyede 3 fuale maruz kalır) orda kart vardı derken gözünüğn yaşına bakmayan 42. dakikada fiyakalı bir şekilde atan bu, luganon bariz fualine maruz kalan ferarinin fualini vermeyen ama yarı tokatı görüp gözünü kırpadan oyundan atıp birde penaltı veren bu,aynı maçta 3 net pozisyonu avantaj yerine keserek gole giden akınlarımızı kesen bu, erneste yapılan hareketi fual olarak değerlendirmeyen aynı maçta tıpa tıp benzer pozisyonda mustafanın müdahalesine faul verip golü iptal eden bu, sarı kart ile oynayan melonun 2. yarının başında erneste hava topunda attığı dirseğe kart veremeyen bu,fenerin maçlarında 3 penaltı ve kırmızıları rakibe poşetten ekmek gibi çıkaran bu, beşiktaşın maçlarında sertliğe taviz veren bu.
isterse şampiyonlar ligi finali yönetsin bana göre sıradan boktan en önemlisi taraflı bir hakemdir.
Zaten çok yakında avrupada da balonu patlayacaktır.Demedi demeyin

ya şimdi ben bu adam için birşeyler yazacağımda terbiye sınırlarını çok aşacak o nedenle kendimi tuatayım diyorum ama yinr olmuyor . Kendi arkadaşı ile kavga eden bu, antrenörüne küfür eden bu, şenol güneş gibi ona sahip çıkan bir adama terbiyeslik yapan bu.Ne pislik arasan bu adamda tam bir omurgasız tam bir şovanist zavallı.
Bu tip bir adama kucak açanda Galtasaray olur doğal olarak.Adamların 10 numarası melo siz düşünün gerisini.

hastalık olarak literatürden çıkışı asırlar öncesine dayanır. Tarihler boyunca tüm kültürlerde billahsa osmanlı ve roma imparatorluğunda görülmüştür.
Padişahların haremi gibi oğlanlar odası da vardı. Bazı teorisyeler aslında her insanın içinde kendi cinsine karşı bir eğilimin olduğunu, ancak eğitim ve toplum normaları ile bu dürtünün baskılandığından bahs eder.
Sonuçta eşcincel diye tanımladığınız kişi öncelikle insandır.Belki tribünde omuz omuza verdiğiniz kişi,belki okulda öğretmeniniz belki en yakın komşunuzdur. Ayrıca bir çoğu işinde ve hayatta başarılı kişilerdir.
Yani aslında senin benim gibi kişilerler. Yok aktif yok pasif bunlar saçma ve aşağalayıcı şeyler ve artık gelişmiş toplumlar bu gibi şeyleri konuşmayı bile bırakalı çok uzun zaman geçti.
Ancak doğumundan ölümüne kadar , karşı cinsi bir tabu gibi gören, tüm cinsel dürtüleri baskı altında bırakılan bizim gibi toplumlarda yüz yıllar geçse bile tartışmaları bitmeyecektir.
Son söz, kesinlikle bir hastalık değil bir tercih konusudur.

takımın uzak ara en yetenekli ve gelecek vaad eden oyuncusudur.Bu sene inanılmaz gelişme göstermiştir.

ırkına soktuğumunun pis proveketörü.Takımını bulmuş

beşiktaş paf takımında bile oynaması zor olan yetenek fakiri futbolcu.

nickinin anlamı ''saçma, değersiz, önemsiz, uydurma''olan (bkz: ismet özel ) yeni yazar, kendisinin bir yada iki entrisini okudum yazdıkları ne espirili ne ironik nede ciddi.. Ama kenisini takdir ettim, çünkü zaten nicki ile vermek istediği mesajı çoktan vermiş. O yüzden sözlük halkına onu böyle kabül edin derim.
Kendisinede hoş geldin diyor ve madem bir yola girdin hiç olmaz ise hakkını ver diyorum.

Bu platformada Quaresmayı en çok eleştiren kişilerden biri benim. Ama eleştirim asla onun kötü oyuncu olduğu yönüne değil, ancak takım oyunu için eksik kaldığı yönünde özet olarak.
şimdi basında görüyorum ki Guti'yi göndermenin verdiği zafer havası ile quaresmaya sallamalar ve onuda yok etme çabaları başladı.
Bir futbolcuyu yıldızı göndermek en kolay çözüm, önemli olan onu oynatabilmek onu kazanabilmek.
Taraftar olarak her oyuncumuza olduğu gibi belki daha fazla Q7'ye sahip çıkma zamanıdır.
Tabiki eleştireceğiz zaman zaman yuhlayacağız ama herşey onu kazanmak ve takımıza katkı yapmasını sağlamak için olacak

alpay arka ayağını burktu.

Gayrettepede doğmasından ötürü oğlumun kimliğinde Beşiktaş yazmaktadır. Yani beşiktaşlı doğmuştur.

---------------alıntı---------------
aslında bu magazinel türk futbol tarihinin efsane olaylarından biridir. o zamana şahitlik etmiş olanlar hatırlayacaktır, ali şen'le beşiktaş'ın eski teknik direktörü john benjamin toshack sürekli bir sürtüşme halindelerdi. toshack, ali şen'i şikeye karışmakla suçladıktan sonra ali şen toshack'a hitaben "sen kimsin ki? beni bütün dünya tanır" deme gafletine düşmüştü.

bunun üzerine norveç'te televole mikrofunuyla sokağa çıkan toshack, gördüğü herkese "ali şen'i tanıyor musunuz? do you know ali şen?" demiş, tabii hiç kimse tanımamıştı.

finali de toshack "ali şen is a clown" (ali şen palyaçonun tekidir) diyerek yapmıştı.
---------------alıntı---------------

RTE ve hükümetinin , 1. abdülmecitin ölümünün 150. yaşının kutlanması içinyaptığı organzisayonun aslında ne demek olduğunu açıklayan yılmaz özdil yazısı.
Yazık vallahi billahi yazık ve ayıp.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19252191.asp

Askerliğini yapmamış veya askerliği dost meclislerinde babalarından veya diğer kişilerden dinleyen kişilerin, içinde bulunmadıkları bir ortamı sadece Nefes filiminden veya sadece şehit haberleri ile askerliği bağdaştırmanın mantıklı olmasını kabul ederim.
Ancak kimsenin bu vatana millete bir borcu yoktur söylemi yanlıştır.Ayrıca askere giden herkes şehit olamamaktadır, gönül isterki 1 şehitimiz bile olmasın ancak geçen yıl askere giden ortalama 500.000 kişi var ve 125 şehit verdik geçen yıl örnek olarak Yani ortalama %0,0003'dür. ( 12.000 de 3)
Ayrıca 20 yaşında gençler dediğiniz o çocukların büyük bir bölümü, okuma yazmayı,atatürkü,zeytini, hatta türkçeyi askerlik sayesinde öğreniyor, ilk kez burda aşılanıyor.
Bunların arasında işsiz güçsüz olanlar , hiç olmazsa bir eğitim alıyor bazıları yemek yemeyi yatak toplamayı burda öğreniyor.Askerliği bitince gitmemek için ağlayan kaç kişi gördüğümü tahmin bile edemezsiniz.
Yani askerlik sizin düşündüğünüz gibi öyle korkutucu bir şey değil aslında.Nazi kampı değil, tamam belki gereksiz uzun ve zaman kaybı ama kimin için? Belki sözlük yazarları için doğru ama genel itibari ile değil.
Haa siz ülkemin bana ne ihtiyacı var, gitsin ahmetin oğlu, ben zaten türkiyenin gerçeklerini biliyorum diyorsanız paralı yapma şansınız hatta artık vicdani ret yapma şansınız da var ayrıca.

Son gelişmelerden sonra dah uzunca bir süre sona ermeyeceği anlaşılan, hatta sezon iptalinin bile konuşulmaya başalanan kararlar.Son gelişmelerden sonra bazı NBA, ve özellikle avrupalı oyuncuların ülkelerine geri dönme olasılığı çok artmıştır, Hidayet Türkoğlu ise takımızla anılmaya başlanmıştır.
Sadece deron willams'ın bile sezon sonuna kadar semih ile beraber takımızda kalacak olması ihtimali şampiyonluk şansımızı oldukça artırmaktadır.
Umarım sezon iptal olur.

biraz elma katılırsa tadı duble olandır.

diğer ülkelerde vatan borcu ödemenin farklı yolları vardır doğrudur. Ama bazı diğer ülkelerde bu borç 3 yıl askerliğe vede kadınlara zorunlu olarak çıkarmaktadır.
Kuşkusuz burada ülkenin tarihi,konumu ve ilişkileri çok önemlidir. Kanımca ülkemizde askerlik her erkeğin ödemesi gereken bir borçtur.çünkü ülkemiz diğer denilen gelişmiş ülkelerle kıyaslanacak durumda maalesef değildir.
Yani o ülkeler zaten sosyal devlet aşamalarını, insan haklarını ve diğer insani konuları çoktan halletmişlerdir.Bizde ise askerlikten önce halledilmesi gereken çok daha önemli meseleler vardır.