bugün[ybkz]swh[/ybkz] başkanlığa veda edişinin yıldönümü. hep büyüksün başkan!
http://www.youtube.com/watch?v=Y92v40tZO9Y
branşların kesinlikle belirtmesiyle birlikte sponsorların sözlükte gerek olmadığını düşündüğüm. sonucunda basında sponsorlu isimleri ile geçiyor, sponsor olan firma da zaten bunun için para ödüyor. sözlükte, sponsorluk bitse bile hâlâ aynı firma ismiyle varolması hem kafa karışıklığı hem de sponsorun reklamını yeniden yapmamıza neden oluyor. özellikle, sözlükte 2 sene öncesinin başlığına çok rahat rastlayabiliriz bu da kafa karışıklığına neden olur, olmakta, benim oluyor mesela. sıkılıyorum sponsor isimlerinden. eyyorlamam bu gadar. evet.
gideceğiniz yerde olmaya, yapacağınız bir şeyi tam saatinde yapmaya saplantılı olma hali. üstelik bunu farkında olmadan yapıyorsunuz, başka birileri de eskaza geç kalsa sinirleriniz tepenize çıkıyor. saat 2 ise 2'dir, 2:15 ise kesinlikle 2:15 olmalıdır, 14 değil! misal az önce bir hocamı aramam gerekti, ona saat 17'de arayacağımı söylemiştim. saat 16:56'ydı. peki ben naaptım? tabiki 4 dakika daha bekleyerek tam saat 17:00'da aradım, sonra da kendime kızdım. nedeeen allahım nedeeen!
yazılmış ama yine yazmaktan bıkmayacağım galiba;
entry'i üzerinden mesaj atamıyorum. sabahtan bu yana mesela satch kişisine tam beş kere mesaj atamadım. az önce yine denedim yine atamadım.
sinirlendim atmıyorum yaa!
entry'i üzerinden mesaj atamıyorum. sabahtan bu yana mesela satch kişisine tam beş kere mesaj atamadım. az önce yine denedim yine atamadım.
sinirlendim atmıyorum yaa!
yuvasını bulan yepisyeni kartaldır. hoş gelmiş, merakla okuyoruz takipteyiz efendim. [ybkz]swh[/ybkz]
su çok güzel gelsenenin sözlük formatlısı. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] şairler parkında çömez yazarları görünce söylenilesi, bir yandan da elle gel gel işareti yapılası. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
şairler parkında görüp sevindiklerim. lokum tutup, kolonyağı ikram edesi geliyor insanın.
(bkz: sözlük çok güzel gelsenize)
(bkz: sözlük çok güzel gelsenize)
hırslanınca daha bir güzel olan. bu güzel adamın inancından lazım her bir futbolcumuza, hep diyorum ''iyi ki var ulan!'' bize her defasında nasıl güzel bir sevdaya sahip olduğumuzu hatırlatıyor, en azından olcay'ın yüzüne bakınca ben bunu hatırlıyorum.
entry üzerinden mesaj atınca mesajın bazı bazı gitmediği sözlük. ha çok seviyoruz o ayrı. [ybkz]swh[/ybkz]
ilk 5'inin sözlük formatı, manuel fernandes, beşiktaş, ersan adem gülüm, samet aybaba şeklinde 50bin ve 30bin okunma oranına sahip başlıkların olduğu istatistiki veriler. ancak 18. sırada olan ve 17.432 defa okunan sinirlenince daha yaratıcı olduğunu söylemiş miydim daha önce başlığı kafa karıştırdı bende. birincisi başlık boş, ikincisi ilk entrye bkz verilmiş o da yanlış zaten, tam bkz olamamış henüz. 17 bin kere neden okundu ki bu şimdi, benim bilmediğim bir şey mi var allahını seven aydınlatsın!
bağrı yanık, sesi güzel emekçi abidir, amcadır. neredeyse hepsinin sesi güzeldir, bir yandan kalasını taşırken bir yandan da şarkısını söyler. an itibariyle evimin yakınında olan ama göremediğim bir inşaattan enfes bir sesle ''sensizzz ben nefeees alamaaam, buralardaaa hiç duramaaam'' şarkısı söylenmekte olup, camdan çıkıp ''yürü beeeee!'' diyerek eşlik etme isteği uyandırıyor. ne güzel insanlarsınız siz!
dizimag'in yeni adı. çalsın davullar, vuvuzelalar!
http://dizikit.com/
http://dizikit.com/
hâlâ elimi ağzımı sabunlarken önce ağzımdan sonra da iki parmağımı yuvarlak yapmak suretiyle baloncuk çıkarma oynuyorum. baloncuk çıkmayınca da sinirleniyorum, böylece bilmemkaç dakikam lavaboda geçiyor.
emekçi yazar kişisi. sistemin her dönem 12 ders yapıştırdığı şahıs, 7 dönemlik okul geçmişinin son döneminde yatışlardadır. bu sebeple bitirme tezine yoğunlaşacak, okumak istediği kitapları okuyacak, filmler izleyecek veeee deplasmana gidebilecek vakit bulacaktır. hepsini geçelim deplasman fikri çılgıncasına mutlu bi' şey değil mi! öyle!
üniversitenin 4. sınıfının son döneminde [ybkz]swh[/ybkz] sınıf arkadaşlarım 12 ders alırken ve bazıları daha fazla ders alamadığı için okulunu uzatırken 5 ders almak, hatta kredim fazla diye bir dersi de üzerimden atarak bu dönemde 4 ders almak. 5 dersi anlarım da kredi fazlası ve üzerinden ders atmak ne biçim şeydir arkadaşım. gizli inekmişim meğersem, ay galiba mezun oluyorum ben anneeea! [ybkz]swh[/ybkz]
beşiktaş'ımın ortaya koyduğu müthiş emek, zeka ve inançla en sonunda hakkımız olanı aldığımız maç. ilk yirmi dakika korkmadım değil, bilenip gelmişti kasımpaşa nitekim; ama o kırılma noktası olan ilk golden sonra, eğer kırmızı kart görmeyip savunmaya çekilmek zorunda kalmasaydık -ufak atarak söyleyeyim-çok rahat 4-5 golü vardı bu maçın. üstelik on kişi kalmış halimizle bile çok güzel goller gelebilirdi, ömer oyuna girdiğinde 'aha gol mü geliyor!' dedim açıkcası, o savunma telaşına rağmen pozisyon yakalayabildik bence güzel olanı da buydu. maçın yıldızı bana göre veli'ydi, oğuzhan da üzerine düşeni yaptı, almeida'nın yükselen bu grafiği düşecek diye ödüm kopuyor. tolga sakat olmasına rağmen yine ve yine adamlığını, ne kadar büyük bir kaleci olduğunu gösterdi.
ve bilic, o çocuk gibi sevinip, zıplayıp, ellerini şuursuzca sallayıp sonra aniden ciddileşen güzel adam; eline, emeğine, zekâna sağlık bize böyle güzel bir maç yaşattığın için.
polyanna editi: serdar bursa maçında oynayamayacak. zamanlaması gerçekten manidar. [ybkz]swh[/ybkz]
ve bilic, o çocuk gibi sevinip, zıplayıp, ellerini şuursuzca sallayıp sonra aniden ciddileşen güzel adam; eline, emeğine, zekâna sağlık bize böyle güzel bir maç yaşattığın için.
polyanna editi: serdar bursa maçında oynayamayacak. zamanlaması gerçekten manidar. [ybkz]swh[/ybkz]
#337901 istinaden.
heyecanımdan toplum içinde kendimi kaybetmeme neden olan maç. şöyle ki, dün sabah evden gündoğdu marşıyla çıktım. okula varana dek de içimden yer yer şiddetlenen marşlar söyledim. içim tam bir tribün şenliği, çünkü bana göre akşam maç var. hoca imza kağıdını tarihlemek için ayın kaç olduğunu sordu. içimde hâlâ yoldan kalma şenlik ve gazla, (vurgula: oooonbiriiiğğğ hocaağğm! akşaaağm beşiktaş'ın maçı vaağğğr), diye bağırıverdim. hemen tabi benimle aynı şuursuzluğa sahip olmayan arkadaşlar düzeltti tarihi. o anda umurumda olan adeta rezil olmam değildi, maça saatler kalmasına bile dayanamayacakken tam 1 gün daha olduğunu öğrenmemdi. demek ki neeeymiş, tarihi şaşmayacakmışız. bu da böyle bir anıydı, ibret oldu.
heyecanımdan toplum içinde kendimi kaybetmeme neden olan maç. şöyle ki, dün sabah evden gündoğdu marşıyla çıktım. okula varana dek de içimden yer yer şiddetlenen marşlar söyledim. içim tam bir tribün şenliği, çünkü bana göre akşam maç var. hoca imza kağıdını tarihlemek için ayın kaç olduğunu sordu. içimde hâlâ yoldan kalma şenlik ve gazla, (vurgula: oooonbiriiiğğğ hocaağğm! akşaaağm beşiktaş'ın maçı vaağğğr), diye bağırıverdim. hemen tabi benimle aynı şuursuzluğa sahip olmayan arkadaşlar düzeltti tarihi. o anda umurumda olan adeta rezil olmam değildi, maça saatler kalmasına bile dayanamayacakken tam 1 gün daha olduğunu öğrenmemdi. demek ki neeeymiş, tarihi şaşmayacakmışız. bu da böyle bir anıydı, ibret oldu.
adını şairler parkında görmediğimde, mesaj kutumu yeşillendirmediğinde kendimi boşlukta hissettiğim yazar. tatili fazla uzattı herhal, e okul açıldı gel artıııık!
kıskanılası derecede sağlıklı insandır. bir de hafif bir kahvaltı yaparlar, öğlene doğru da kahvelerini içerler bunlar. kıskançlığımdan sinirleniyorum resmen, 'bunlar' falan çıkıyor ağzımdan. her gece sabah kalkınca spor yapacağım, en azından yürüyeceğim ya da olmadı dans edeceğim sağlıklı olacağım diye başlayıp, uykudan ayılmak için duşa giriyorum, sporum da yetişmem gereken yere koşarken kendiliğinden oluveriyor, kahvaltı şansım varsa otobüs durağında. dur bakalım sıraya sokulacak inşallah.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?