saniyede yirmidört kare

0 /
isyan devrim beşiktaş
27 yaşındayım, kendimi bildim bileli beşiktaşlıyım, kendimi ifade etmeye başladığım günden beri insanlara beşiktaşlı olmanın ne demek olduğunu anlatmaya çalışırım. ama hayatım boyunca beşiktaşlı olmanın nasıl bir şey olduğunu bu derece güzel, böylesine tertemiz ve böyle net bir şekilde anlatamamıştım.

(bkz: #316196)

sevgiliyle benzer özelliklere sahip olmak çok güzeldir. aynı yemekleri sevmek, aynı kitapları okumak, aynı müzikleri dinlemek, aynı filmleri beğenmek, aynı manzaradan büyülenmek gibi mesela. bunları bir de birlikte yaparsınız sevgilinizle ve hayatınızda olmadığı kadar zevk alırsınız o yapılandan. ama bir de bazı özellikler vardır ki ilişkinin daha da güzelleşmesine sebeptir, birbirinizi tamamlarsınız. işte ilgili entry buna çok güzel bir örnektir. benim yıllardır yapamadığımı beni yaklaşık bir buçuk yıldır tanıyan sevgilim çatır çatır anlatmış. bende olmayan anlatı becerisini konuşturarak bana çok güzel bir sürpriz yapmış. hayat bir puzzle ise eğer, birlikte olduğunuzda puzzle'ın tamamlandığını gördüğünüz kadın hayatınızın kadınıdır. onunla birlikte eksik parçalarınız tamamlanır, artık eksik değil birsinizdir; bir bütün.

bu hayatta beni beşiktaş kadar heyecanlandırabilecek birinin hayalini kurdum hep. şükür ki dünya bana beni beşiktaş'tan bile fazla heyecanlandıran kadını verdi. beşiktaş'ı anlatırkenki oluşan heyecan o'nun ismi geçtiğinde yine aynı şekilde oluşuyor yüzümde. o'nu anlatmak, saatlerce o'ndan bahsetmek, yalnızca o'nu düşünmek dünyanın en güzel şeyi, en huzur veren hissiymiş. böyle bir duyguyu yaşadığım için allah'a ne kadar şükretsem azdır ki elimden geldiğince çabalıyorum.

benim siyah-beyaz'a olan kara sevdama ortak olduğun için, bu sevdamı paylaştığın için çok mutluyum sevgilim.
isyan devrim beşiktaş
sözlüğün sol kanadını otobana çevirmiş yazar. bana kattığı kültür birikimini şimdi de sözlüğe katma peşinde. zaten her ne yazarsa güzel yazar. hem güzel yazar, hem güzel yazar. güzel kelimesinin isim ve sıfat halinin, hatta her halinin dünya üzerindeki en çok yakıştığı insandır.
zagor
bu devirde kaliteli rap dinleyen tek yazar zanımca.

arsız bela denen lanet olası pisliklerden sonra eskileri ve kalitelileri dinleyenleri görünce seviniyorum gerçekten.
saniyede yirmidört kare
cidden hoş gelmiştir. mutlu olmuştur sözlükte, epeydir bir sözlüğe yazmamanın acısını çıkarmaktadır adeta. güzel insanlarla tanışıp, güzel kelamlar etmiştir. hepsine, herkese tek tek teşekkür eder, sevgiyle gülümser.

bir de uzun uzun yazıyor, deli midir nedir, delire delire mi yazıyor nedir, sürekli yazıyor efendim durduramıyoruz!
siz de okuyor musunuz bunu cidden? aa-aa siz de biraz mı delirmişsiniz?
champion
son derece başarılı çalışmalara imza atmış ve atmaya devam edeceğine kanaat getirdiğim , hoşsohbet yazar. [ybkz]swh[/ybkz]
isyan devrim beşiktaş
benim gibi maç sırasında kendini kaybeden birini dizginleyendir. beşiktaş maçı izlerken kendimi kaybediyorum, etrafımda kim varmış o an gözüm görmüyor. eğer kötü bir şey olursa ağız dolusu, hayatımın başka hiçbir yerinde yapmayacağım şekilde küfretmeye başlıyorum. tutamıyorum kendimi. fakat kendileri beni sakinleştirmeyi başarıyor, gerek konuşarak gerekse fiziki şiddet uygulayarak. (bacaklarım çimdiklenmekten morluk içinde!) evde izlerken bir şey demiyor aslında onun derdi dışarıda insanların içinde kendimi kaybetmem. her zaman da aynı şeyi söyler, dışarıda insanlara karşı ayıp olur, biri başka bir şey söyler canımız sıkılır diye. aslında haksız da sayılmaz, dışarıda böyle davranmak pek normal değil. ama evde izlerken küfürlerime ortak da olur hatta.

fakat son 15 aralık 2013 kasımpaşaspor beşiktaş maçı bu konuda dönüm noktası oldu. ben yine kendimi tutamadım, küfretmeye bağırmaya başladım. fakat bu kez bir şey eksikti. ne bir uyarı geldi, ne de bacağımda bir acı hissettim. bir şeylerin ters gittiğini düşünürken olaylar kızıştıkça yanımdan da küfürler yükselmeye başladı. evet kendisi de çıldırmıştı. [ybkz]swh[/ybkz] işte bu maç öyle bir maçtı ki kendisini ve beni her seferinde frenleyen sevgilimi bile çıldırttılar. artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak değil mi?
isyan devrim beşiktaş
(bkz: #323768)

düello teklifini kabul etmekten onur duyduğum yazar. bundan önceki yarışmalarda genelde kaybetmiş olsam da bu kez inancım tam. akşam yemeğinin konseptini de kazanan belirlesin diyerek teklifini görüp, artırıyorum! benim senden istediğim altın günü konseptini biliyorsun zaten. kekleri, börekleri, mercimek köftelerini hazırlamaya şimdiden başla bence!
isyan devrim beşiktaş
yine yeni yeniden beni yenen yazar. hayır arkadaş ben anlamıyorum, ne zaman kendisiyle bir konuda iddiaya girsem yenemiyorum kendisini. çok iddialı olduğum lades mi dersin, yine kendime çok güvendiğim tekerleme söylemece mi dersin olmuyor olmuyor. of yine sinirlendim, çirkefe bağladım. gitti bir akşam yemeği daha ya. hayır en çok üzüldüğüm şey de hevesle beklediğim altın günü konseptini yine kazanamadım ya. [ybkz]swh[/ybkz]
isyan devrim beşiktaş
yeni bir düello çağrısına davet ettiğim yazardır. ama bu düelloda tek başına savaşacak aslında. gerçi baktığın zaman düello olmuyor gibi oldu bu durumda ama, düello diyelim biz yine de.

dur dur buldum; iradesiyle düelloya girecek. hay ağzımı öpeyim ya! [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] neyse ne diyordum. kendisiyle daha önce de yaptığımız konuşmalarda sözlüğe girince kendini kaybettiğini ve özellikle sınav dönemi için buna biraz dur demesi gerektiği kararına varmıştık. ama yine de ara sıra kaçamaklar yaparak kendini kaybetti, çalışmaya vermesi gereken zamanı buraya verdi. şimdi kendisine diyorum ki; bu gece ve yarın gündüz saat 18.30'a kadar çok randımanlı çalışırsan 27 aralık 2013 gençlerbirliği beşiktaş maçını izlemeye götüreceğim seni. şayet çalışmazsan, beşiktaşımızın bu sezonki son maçını kaçırır ve yaklaşık bir ay sürecek hasret öncesi son şans gitmiş olur. bunu iyi düşün!

bitmedi, asıl büyük teklif şimdi geliyor. 27 aralık 2013 cuma günü saat 01.00 itibariyle sözlüğe geçici arayı verip, 5 ocak 2014 pazar gecesi saat 23.59'a kadar yazmazsan kutumda büyük hissediyorum senin için! finaller sonrası, bir haftalığına istanbul'a götüreceğim seni! orada sözlük yazarlarıyla görüşmeler mi dersin, abilerimizle görüşmeler mi dersin, içip içip eğlenmeler mi dersin, beşiktaş çarşı'ya gitmek mi dersin hepsi olacak. hatta beşiktaşımın bu seneki siyah formasından da alacağız sana aha da büyük söz. buraya yazdım daha ne diyeyim. tek yapman gereken bu on günlük süreyi muhteşem bir şekilde değerlendirip filmlerini çekmen, tezinde ilerlemen ve sınavlara hazırlanman. yalnızca on gün, sonrasında sefa olacak.

şayet yapamazsan, zamanını fazlaca yersen burada bu kez darbe yapacağım. senin hesabını çalıp şifreni değiştiririm. hatta geri dönüşüm olmasın diye sözlüğü bile hackleyebilirim, ona göre!

huh! evet bebek düello başlasın, başarılar!
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol