saniyede yirmidört kare

genellikle fbi'ı kasteden amerikan filmlerin klişe cümlelerinden birisi.

ukde: artin.

olağan kamulaştırmadan farklı olarak; Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurtsavunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında söz konusu olan idari bir uygulama.

[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]

ukde: artin.

iki yılda bir düzenenlenen ermeni spor olimpiyatları.

ukde: artin.

manikür ihtiyacı duymaksızın, adeta manikürlüymüşçesine tırnaklara sahip olan bi' dişinin ''allaaam na gada güzel tırnaklarım var'' dedikten 15 saniye sonra tırnağını dibinden kırma hadisesidir. nazarların en fecisi, en nazarlısıdır bu.

not: ilgili butonu biliyorum arkadaşlar. ben bastım şeyapmayın siz.

ukde: hep sen ayartıyon bizi emel

gezi parkı eylemleri sırasında, başbakan ile toplantı yapan 'sanatçı' tayfasının içindeki [ybkz]swh[/ybkz] necati şaşmaz beyanatı.
konuşmanın tümü bu tarz abuk açıklamalar barındırır. anlamaya çalışırken, beyin kıvılcım atar.

ukde: optik basgan yardımcısı

anketlere göre 'evet' çıkacak gibi dursa da 'hayır' çıkacak olan referandum. muhtemelen hayır diyecekler milliyetçi sebeplerden değil de, ekonomik sebeplerden oyunu kullanacak.

o freeeeddoooğğğğmm'lar filmlerde kalıyor vilyımcım ya.
devir para devri, para!
-ve daha çok para-

sizi sevdiğini gözlerinizin içine baka baka, kuyruğunu sallaya sallaya 'insan'dan daha güzel anlatan dost. üstelik sizin de onu sevdiğinizi ve onunla oynamak istediğinizi veyahutta iyi niyetinizi hissediyorlar. telepati gibi bir şey. pati demişken, oyy patilerini yediklerim.

deliler gibi böyle bir dosta sahip olmak istedim. ancak kendime güvenemedim. onun yerine arkadaşlarımın veya yolda izde görüp oynaştığım köpeklerle yetinmeye çalıştım. onlar da bir daha karşılaşmama ihtimalimize rağmen, her zaman her yerde oynaştılar benimle. son günlerdeki oyun arkadaşım bir alman kurdu. önceden alman kurtlarına karşı acayip bir korkum olmasına rağmen, son 1 yıldır arkadaşımdan çok köpeğini özlüyorum. çok defalar arkadaşımla değil de köpekle buluşmak için zaman yaratıyorum. hele sıpalar sıpası beni gördüğü gibi patilerini omzuma koyup adeta öpüyo ya, beraber parkta koşup koşup gelip ayaklarımın dibine yatıyo sonra melül melül bakıyo ya, hatta onu da götürdüğümüz beşiktaş maçında biz gool diye sevinirken kendisi de dellenip zıplıyo ya; valla pek çok tanıdığım insandan daha insan.

özledim yine bak şimdi.

öldürmeyip süründüren.

bazen habis bi' hastalık gibi.

bazıları gerçekten de 'her boku' bilip saygıyı hak ederken, bazıları aslında hiçbir şey bilmeyip 'çok bi bok' biliyomuş gibi sürekli çevrelerindeki insanları inatla düzeltir, düzelttiği de yanlıştır, genelde söylediği de yanlıştır zaten. ay valla yazarken sıkıldım bu tipten. uzak dursun uzak.

bir nevi 'tepki'. malesef ki, sadece kadınların yaptığı bir şey olarak 'sanılırken' trip atan erkek de gizli ve sinsice aramızda yaşıyor. erkeğin tribi de böyle kadın gibi alenen olmadığından, içi içi kemiriyor. üstüne bir de girdiği tripleri de kabullenmiyor.

trip atan adamdan korkacaksın arkadaş, düşman başına.

(bkz: zaruret sensin din kültürü bilgisi de sana girsin)

böyle böyle güzelce delirttiniz bizi ulan. insanın az bir şey inanası varsa da inan-a-mıyor bunlar yüzünden. sonra efendim gençlerin bilmem şu kadarı cünüp geziyor, iyi yapıyoruz!

ses tellerine iyi geldiği söylenen eylem.

bir de rocky abimiz, sabah uyanır uyanmaz içerdi lıkır lıkır.http://www.youtube.com/watch?v=83C3UpTHdYo

(bkz: öksüz başlık sevmeyen birkaç iyi kadın)

ilgili şahane sahnesi şöyledir:http://www.youtube.com/watch?v=lQkpes3dgzg

dillere destan oyunculuktur.

ayrıca: (bkz: bağa mı didin)

nefis karikatür cümlesi. ne zaman aklıma gelse gülerim. en çok da duvarda yarım görünen taxi driver afişine. yaallahbelanızıadjgadhag

http://mail.baskent.edu.tr/~20493885/408.jpg

(bkz: you talking to me)

ölen karakterin tekrar geri döndürebildiği oyun. yetenekler ve diğer özellikler aynı olmakla birlikte çoluk çocuğum da hep ölmüş. [ybkz]swh[/ybkz]

62 yaşında bir rock star olarak kaldığım yerden devam edeceğim.
çünkü rock'n roll bebeyim!

ve bir de işsizim.

bilimin adına bruksizm dediği, uyurken istemsiz olarak çeneyi kitlemek, dişleri birbirine sürtmek suretiyle meydana gelen hastalık.

sebebinin aşırı stres olduğu söylenilen hastalığın [ybkz]swh[/ybkz] ulaştığı boyut, dişlerin kırılması, sallanması, uyandıktan sonra doğal olarak çenede, boyunda -ve hatta- omuz ve sırtta ağrı gibi şeylerdir. tedavisi için geceleri yatarken ağıza takılan ''gece plağı'' denilen tıpkı boksörlerin taktığı gibi bir nesne olmakla birlikte çeşitli antidepresanlarla da tedavisi mümkün olabilmekteymiş.

tamı tamına 6 (altı) yılımı verdiğim roleplaying oyun.

müzik kariyeri, çoluk çocuk, evlilik, konserler, ödüller, klipler, radyo listeleri... ve daha neler neler. o kadar çok ayrıntısı var ki, bu yüzden sevdim sanırım. geçtiğimiz yıl karakterim hakkın rahmetine kavuştu. hep düşünürdüm ölürse ne yaparım diye. hayatımın yoğun bir zamanına denk geldiğinden üzülmeye fırsatım olmamıştı. ama sonraları yıkıcı bir boşluk yarattığı kesin. sen tut, aileni kur, yeteneklerini 10*lara ulaştır, müzik kariyerinde basamakları tırnaklarınla kazıya kazıya çık, sonra bi' gün karakterin bakımsızlıktan ölsün... olacak iş değil.

aynı oyunu oynayan abimin çocuğu olunca hala oldum diye sevindiren, çocuğum olunca anneme koşup ''anneeeeaaağğğ torunun olduuuğğ'' diye kadıncağızı dumurlara uğratan, şimdilerde pek özlediğim oyuna yeniden başlasak mı naapsak ya?

düzeltme: resmen 6 yılmış oha!

ne zaman 'uf sıkıldım artık' desem, yeni bir güncelleme yapan oyun. nasıl azmederek 50. seviyeye geldim bilemiyorum.

geçen akşam bi' arkadaşım ipad'imi karıştırırken, oyunu açmış sonra tutup bana ''bunu mu oynuyon sen'' dedikten sonra dakikalarca kasabamı, çiftliğimi, balıkhanemi tanıttıktan sonra ''sana yarın hemen iş bulacağım canımkardeşim, senin durumun vahim resmen ineklere falan gülüyorsun lan'' dedi.

50. seviye diyorum, ne fena bir emek, azim ve istikrar var onda!

bana güzel bir galibiyeti doğum günü hediyesi olarak vermesini deliler gibi istediğim maç.

arkadaş organizasyonlarını erteledim. üstüne bir de bir sürü azar işittim.
bana ne ulan, bu akşam beşiktaş'ın maçı var!

(bkz: yardır beşiktaşım oley)

hrant dink ile aynı gün doğmuş olmasından hem gururlu, hem de buruk yazar.

doğum günümüz kutlu olsun ahparig. biz hâlâ buradayız.
ve bak, hâlâ burada bir sürü güzel dost var.

iyi ki varlar, hepsine binlerce teşekkür -ve tabi- şükür, yeni yaşımdan.