uzun zamandır şüphelendiğim, dün geceki murat özen twitinden sonra şüphelerimi iyice güçlendiren olay.
dün gece saat 23:00 sularında, yönetime olan yakınlığıyla bilinen ve sürekli yönetimle özel röportajlar gerçekleştiren haber1903 editörü murat özen şu twiti attı:https://twitter.com/Muratozen1903/status/235059490414813184
bu yaz 3. defa bu anketin yapılması bir yana, murat özen bunu "önemli" bir anket olduğunu söylüyor.. twite yazılan bir yoruma verdiği cevap ise her şeyi açıklar nitelikte;
taraftar: bu quaresma olayını kaçıncı ısıtıp taraftarın önüne getirişiniz?
murat özen: ne kadar çok biliyorsunuz. biz bir şey yapıyorsak bir sebebi var..
anlaşılan o ki, öncekileri bilmem ama bu anket yönetim tarafından yaptırılıyor. en azından ben öyle anladım.. belki yanılıyorumdur ancak durum çok aşikâr görünüyor..
eğer böyleyse, yani yönetim taraftarın tepkisini ölçmek için anket yaptırıyorsa benim açımdan bir sakıncası yok. hatta isteğimizi, düşüncelerimizi ve taleplerimizi de göz önünde tuttuğu için yönetime benim gözümde bir artı puan kazandırır bu..
ama yönetimden quaresma'yı yollamak isteyen kesimin isteği üzerine yapılan bir anketse eğer, işlerini zorlaştıracağı kesin.. çünkü oylar feci şekilde quaresma'nın takımda kalması yönünde.. şu an için:
Kararsızım :782
Takıma kazandırılmalı :18533
Takımdan göndermeli :3711
sabah sabah şu fotoğraflarını görmemlehttp://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1097178&CategoryID=84 bir anda beni kopartmış olan canım başkanımız. ben çok seviyorum bu adamı yaa.. hayır yalanlamalar falan bir tarafa, habere itimat ediyor da değilim.. eminim ki kolpa haber..ayrıca yaparsa yapsın bana ne, hiç ilgilenmem..
ama böyle dini bütün ve yakışıklı adamların başına böyle şeyler gelince, böyle fotoğraflar falan çekilince acaip komik oluyor yaw.. ben çok gülüyorum..
du bi daha bakayım.. ahahahahahahhaha.. bir de kucağa almış..
ama böyle dini bütün ve yakışıklı adamların başına böyle şeyler gelince, böyle fotoğraflar falan çekilince acaip komik oluyor yaw.. ben çok gülüyorum..
du bi daha bakayım.. ahahahahahahhaha.. bir de kucağa almış..
çarşı ve beşiktaş düşmanlığıyla varlığını sürdüren ve besleyen, bunun dışında ayakları yere sağlam basan hiç bir değeri olmayan[ybkz]swh[/ybkz], eğer beşiktaş taraftarı onları sallamazsa ve ne yaparlarsa yapsın umursamazsa en yakın zamanda azalarak bitecek olan insan yığını[ybkz]swh[/ybkz]..
2012-2013 sezonunda beşiktaş için umudun vücut bulmuş hali.
http://www.kartalsozluk.com/yazino/14052
men egemen nickli yazarla tamamen aynı görüşü paylaştığım futbolcu..
samet hoca tamam diyorsa benim için tamamdır.
men egemen nickli yazarla tamamen aynı görüşü paylaştığım futbolcu..
samet hoca tamam diyorsa benim için tamamdır.
iBRAHiM SETEN:
Beşiktaş Batuhan'la, Batuhan Beşiktaş'la ilgileniyor.. 2 gün içinde taraflar yüz yüze bir görüşme yapacak.. Transfer o görüşmede şekillenir!
benim bu konuda bir yorumum yok.. hoca adam ederim diyosa alsın, demiyosa almasın..
şimdi ajansa düştü;http://www.haber1903.com/Besiktas-3304-batuhanla_ilgileniyoruz.html
edit: link
Beşiktaş Batuhan'la, Batuhan Beşiktaş'la ilgileniyor.. 2 gün içinde taraflar yüz yüze bir görüşme yapacak.. Transfer o görüşmede şekillenir!
benim bu konuda bir yorumum yok.. hoca adam ederim diyosa alsın, demiyosa almasın..
şimdi ajansa düştü;http://www.haber1903.com/Besiktas-3304-batuhanla_ilgileniyoruz.html
edit: link
gösteriş manyağı ucuz arabesk kahraman hareketi.
ohhhooooo ben yokken buralar bayaaa coşmuş dedirten, beşiktaşlı olduğunu iddia eden yavşaklar tarafından linçe tabii tutulmuş, sıradan basit bir taraftar söylemi..
söylicek çok şey var ama,
şimdi başlıktaki sözün izahatine geçmeden önce;
biir... ulan yavşak! sen kim oluyorsun da milletin beşiktaşlılığını sorguluyorsun densiz hayvan!
aynı gün aynı maçta seninle aynı gözyaşlarını dökmediğimizi, tribünde yd'ye yeter diye bağırırken dengeni kaybedip yere düşerken benim seni kolundan tutup kurtarmadığımı, ağaçlı yoldan geçerken birbirimize bakıp kol kola marş söylemediğimizi, aynı deplasman otobüsünde giderken mola yerinde beraber çay içip sohbet etmediğimizi, 90+'da gelen golü gözyaşları içinde sarılarak kutlamadığımızı ne biliyorsun?
sen kim oluyorsun da benim beşiktaşlılığımı sorguluyorsun hadsiz denyo?
ikiiii.... sırf fikrini beyan etti diye, bir görüşünü sundu diye, bir hissiyatını açıkladı diye, o insana hakaret etmek, o insanı yermek ve daha da iğrenci bunu toplu halde birbirinden gaz alarak yapmak ve daha da iğrenci bunu bu sözlüğün moderatörü olduğun halde yapmak hangi insanlığa, hangi adamlığa, hangi beşiktaşlılığa sığar lan?
benim düşüncem, benim fikrim.. beğenmeyebilirsin, çocukça bulabilirsin, götünle de gülebilirsin.. ama bunu yerip de sırf "düşücem" yüzünden bana hakaret edersen cahil piç, şu yaptığının mahkemede cezası var beyinsiz fukara.. bak ben de sövüyorum dimi.. alayınıza sövüyorum.. pek çoğunuzun yaptığı gibi.. ama arada bi fark var.. ben düşünceleriniz, ya da fikirleriniz için, bunları beğenmediğim için değil, tutum ve davranışlarınız için sövüyorum.. arada ne fark var diyen mandalar da gitsin biraz hukuk okusun..
kimse kimseye düşüncelerinden ötürü hakaret edemez, onu yeremez! ister yd aşığı olurum, ister yd döneminin beşiktaş'ın en mükemmel dönemi olduğunu söylerim.. benim bileceğim iş allahın saygısızı.. benim fikrim.. katılırsın, katılmazsın zikime kadar..
kaldı ki "(b: beşiktaşlıyız)" diyorsak, "(b: beşiktaşlılık duruşu)"ndan bahsediyorsak, bizim ahlâki değerlere ve evrensel hukuk kurallarına diğer herkesten daha fazla özen göstermemiz, duyarlı olmamız lâzım.. bunları bırakıp bi de senin gibi öküzleri insan yapmak için uğraşıcaksak fenerden ne farkımız kalır mına goduğum..
üçç.... ha diyelim ki ben hakkaten saçmaladım. aptal saptal bişi söledim. sölediğimin iler tutar tarafı yok. ve gerçekten merak ediyorsun bu çocuk bunu neden söledi die.. e ulan yavşak! derdin gerçekten benim niyetimi öğrenmek, neden bu kanıda olduğumu bilmek olsa, burdaki tonla yazar gibi gelir özelden mesaj atar, sorardın. benim nikimin başlığı altına hakaret dolu entry girmek noluyo lan pezevenk!
bak sevgili götlekçiğim.. burda büssürü arkadaşınla oturduk, konuştuk, tartıştık.. kimiyle hemfikir olduk, kimiyle anlaşamadık, ama fikirlerimize saygılı bir şekilde sohbet ettik.. neticede hep birlikte bir şeyler paylaştık ve tartıştık.. hepimiz birbirimizden bilmediğimiz bişeyler öğrendik, birbirimiz sayesinde bişeyler fark ettik..
sana küçükken evin adresi hangi amca tarif etti de sen bu hale geldin götlek piç! birini fikrinden dolayı ifşa edip aşağılamak da noluyo? beni zerre kadar tanımadığın halde nickimin başlığı altına salak salak tanımlamalar girmek de noluyo? yarın bi gün biz tanışınca göt lalesi gibi karşımda açılmayacağını ne biliosun?
direkt oksijen israfınız mına koyim.. başka da bişi değilsiniz..
-----------------------------------------------------------------------------------------------
şimdi geçelim "yd bir gün olsun başımızı yere baktırtmadı" lafını izahına..
bu açıklama yukarda zikrettiğim, klavyedeki tuşa basarken harcadığım kalori kadar bile etmeyecek mallar için değil, olaya sükunetle yaklaşan "belki heyecandan demiştir", "başka bişey demek istemiştir", "ironi ya da başka bir amacı vardır" gibi yaklaşımları olan yazar arkadaşlarım için geliyor..
önce şunu söyleyeyim ki heyecandan falan demedim.. bütün yazdığınız entrylerdeki olayların hiç biri de "başı yere baktırtacak" olaylar değil.. biri hariç.. biri gerçekten gözümden kaçmış. o da evrakta sahtecilik muhabbeti.. bunu hatırlatan arkadaşa[ybkz]swh[/ybkz] teşekkür ediyorum.. olayın gerçek yüzünün f. orman döneminde ortaya çıkması falan gibi şeyler yüzünden sanırım gözümden kaçmış.. evet bu tam da "başımızı yere baktırtan" bir olaydır..
ama bunun haricinde 8 sene boyunca hiç bir yaptığı şey, f.orman döneminde yapılanlar gibi "başımı yere baktırtmamıştır".. o başımı duvarlara vurduğum bile oldu sinirden -ki şaka değil gerçekten vurdum- ama başımı öne eğmedim..
ama yd'nin şerefsizin teki olması, ondan sonra gelen başkanlar için garanti kredi değildir, olmamalıdır. yani yd beter bir başkandı die, ondan daha beteri gelmeyecek anlamına gelmez bu.
fenerbahçemiz dediğinde ben de yd'ye kızdım, köpürdüm başta. ama adamın karaktersiz olduğunu herkes biliyo. kaldı ki ben o lafta çok da abartılacak bişey olduğunu düşünmüorum. millet yd'ye olan kininden dolayı çok abarttı. aynı lafı forman etse bu kadar tantana çıkmazdı. millet zaten yd'ye kin kusmaya teşne, bahane oldu o laf adeta.. ilk duyduğumda benim de şöle bi kanım dondu. ama sonra bi kahkaha patlatıp "görüyon mu lan kaypak herifi, yalaklanıcam diye bunu da yaptı" diye güldük.. benim hala ara ara aklıma gelir gülerim yd'nin kaypaklığına..
o dönem, yani bi kaç ay önce zaten yd'nin sadece beşiktaş taraftarının değil, diğer takım taraftarları gözünde de bir hükmü yoktu artık.. yd beşiktaşımın üstüne bulaşmış bir keneydi. ve dışardan bilinmeyen ama içerden kemiren bir kene değildi.. beşiktaşlı beşiktaşsız herkesin, topyekün ne bok olduğunu bildiği ve sevmediği bir keneydi.. öbürleri daha zararlı emin olun..
daha önceki entrylerimde de belirttiğim gibi fikret orman'ı da, ahmet kavalcı'yı da, tamer kıran'ı da çok seviyorum. kendi niyetimden şüphe ederim, onların iyi niyetinden şüphe etmem..
lâkin siktirsin gitsinler lafımın arkasındayım. yd için çoook daha ağırlarını söylemiştim zira..
yd varken karaktersiz bir başkana sahip sorunlu bir kulüptük.
forman'la birlikte karakterli bir başkana sahip sorunlu bir anadolu kulübü olma yolunda hızla ilerliyoruz.
hangisini tercih edersin dersen, ikisini de etmem..
ama işte anadolu kulübü olma yoluna girmek benim başımı öne eğdirir arkadaş!!!
fenerbahçemiz lafı, vidmar için fenerin resmi siteden yaptığı açıklamanın 10'da biri kadar koymadı bana! hala bekliyorum bizimkiler açıklama yapar diye..
kızmak başka, hicap başka şeydir.. yd'nin şerefsizlikleri, onun zamanında fb ya da başka bir kulübün böle bi açıklama yapamayacak kadar "güçlü" göründüğümüz gerçeğini değiştrmiyor..
ha bu da bir marifet mi? değil tabi ki.. beşiktaş zaten bu muameleyi göremeyecek kadar büyük bi kulüp.. bu anlamda, yani prestij anlamında 8 sene yd yukarı çekmedi evet, ama bunların 4 ayda yaptığı kadar aşağı da düşürmedi..
"türkiye ligi ispanya ligi gibi oldu" muhabbetleri bizim gençlerle oynayacak olmamızdan dolayı değil, bunların dilenciliğinden, ağlamalarından dolayı ortaya çıktı..
ne eriksson faciası, ne samet aybaba'yı kötünün iyisi-son alternatif gibi td yapmaları, ne stad konusundaki beceriksizlikleri, ne transfer konusundaki beceriksizlikleri, ne yıldızları pazarlama özürlülükleri, ne basına ahmakça açıklamaları değil kastettiğim.. yeni ve amatör bir yönetimin anlaşılabilir, hoş görülebilir kusurları olarak görüyorum bunları..
benim kastettiğim;
vidmar için fenerbahçe'nin resmi siteden yaptığı rezil ve aşağılayıcı açıklamaya karşılık veril-e-memesi..
kendi sözleşmeli futbolcularına, bir zamanlar fenev şerefsizlerinin tazminatını almadan gitsin diye christoph daum'a yaptıklarına varacak kadar amatör hareketler sergilemeleri..
her yerde ağlayıp zırlayıp beşiktaş'ın marka değerini yd'nin yaptığından çok daha aşağı düşürmeleri.. şimdilerde pişman olup vazgeçtiler ama ne çare.. marka değeri eridi gitti 3 kupalı takıma bile sponsor çıkmıyo..
kulübün simgesi olmuş futbolcularını kamuoyu önünde haksız yere rencide edip kalplerini kırmaları..
kalplerini kırmaları.. kalplerini kırmaları.. kalplerini kırmaları..
anlıyor musun? beşiktaş başkanı ya da yönetici sıfatıyla hiç hak etmedikleri halde o adamların kalplerini kırmaları..
egemen denen futbolcunun beşiktaş kulübünün başkanına 1 tl'lik tazminat davası açması ve haklı olması..
işte bunlar başımı yere baktırtan şeyler..
yd döneminde cinnetler geçirdim, sinir harbi yaşadım, psikolojim bozuldu..
ama böyle hicaplar yaşamadım
"o zaman sen yd'ye layıksın" gibi gerizekalı laflar söylemek yerine, hepimizin olan beşiktaşın, bu ikisinden çok daha iyi başkanlara layık olduğunu söylemek çok mu zor hayvan herif..
o başkan değil evini, isterse götündeki donu satsın umrumda değil, bunları yapamaz. beşiktaş ismini aşağı düşüremez!
ayrıca;http://www.kartalsozluk.com/yazino/215735
not: bunlar benim görüşlerim.. yanılıyor olabilirim, olmayabilirim.. haksız olduğum noktalar vardır, haklı olduğum noktalar vardır.. aynı sen ve diğer herkes gibi, anladın mı beyinsiz saygısız piç!
not 2: malumunuz, kimseyi direkt işaret etmedim. dolayısıyla isteyen üstüne alınır istemeyen alınmaz.. buna da usül derler. gerzeklerin kafası almayabilir.
not 3: prensip icabı nick başlığım altına entry girmem. dünyanın en aciz egosantrik şeysi diye düşünüyorum..
söylicek çok şey var ama,
şimdi başlıktaki sözün izahatine geçmeden önce;
biir... ulan yavşak! sen kim oluyorsun da milletin beşiktaşlılığını sorguluyorsun densiz hayvan!
aynı gün aynı maçta seninle aynı gözyaşlarını dökmediğimizi, tribünde yd'ye yeter diye bağırırken dengeni kaybedip yere düşerken benim seni kolundan tutup kurtarmadığımı, ağaçlı yoldan geçerken birbirimize bakıp kol kola marş söylemediğimizi, aynı deplasman otobüsünde giderken mola yerinde beraber çay içip sohbet etmediğimizi, 90+'da gelen golü gözyaşları içinde sarılarak kutlamadığımızı ne biliyorsun?
sen kim oluyorsun da benim beşiktaşlılığımı sorguluyorsun hadsiz denyo?
ikiiii.... sırf fikrini beyan etti diye, bir görüşünü sundu diye, bir hissiyatını açıkladı diye, o insana hakaret etmek, o insanı yermek ve daha da iğrenci bunu toplu halde birbirinden gaz alarak yapmak ve daha da iğrenci bunu bu sözlüğün moderatörü olduğun halde yapmak hangi insanlığa, hangi adamlığa, hangi beşiktaşlılığa sığar lan?
benim düşüncem, benim fikrim.. beğenmeyebilirsin, çocukça bulabilirsin, götünle de gülebilirsin.. ama bunu yerip de sırf "düşücem" yüzünden bana hakaret edersen cahil piç, şu yaptığının mahkemede cezası var beyinsiz fukara.. bak ben de sövüyorum dimi.. alayınıza sövüyorum.. pek çoğunuzun yaptığı gibi.. ama arada bi fark var.. ben düşünceleriniz, ya da fikirleriniz için, bunları beğenmediğim için değil, tutum ve davranışlarınız için sövüyorum.. arada ne fark var diyen mandalar da gitsin biraz hukuk okusun..
kimse kimseye düşüncelerinden ötürü hakaret edemez, onu yeremez! ister yd aşığı olurum, ister yd döneminin beşiktaş'ın en mükemmel dönemi olduğunu söylerim.. benim bileceğim iş allahın saygısızı.. benim fikrim.. katılırsın, katılmazsın zikime kadar..
kaldı ki "(b: beşiktaşlıyız)" diyorsak, "(b: beşiktaşlılık duruşu)"ndan bahsediyorsak, bizim ahlâki değerlere ve evrensel hukuk kurallarına diğer herkesten daha fazla özen göstermemiz, duyarlı olmamız lâzım.. bunları bırakıp bi de senin gibi öküzleri insan yapmak için uğraşıcaksak fenerden ne farkımız kalır mına goduğum..
üçç.... ha diyelim ki ben hakkaten saçmaladım. aptal saptal bişi söledim. sölediğimin iler tutar tarafı yok. ve gerçekten merak ediyorsun bu çocuk bunu neden söledi die.. e ulan yavşak! derdin gerçekten benim niyetimi öğrenmek, neden bu kanıda olduğumu bilmek olsa, burdaki tonla yazar gibi gelir özelden mesaj atar, sorardın. benim nikimin başlığı altına hakaret dolu entry girmek noluyo lan pezevenk!
bak sevgili götlekçiğim.. burda büssürü arkadaşınla oturduk, konuştuk, tartıştık.. kimiyle hemfikir olduk, kimiyle anlaşamadık, ama fikirlerimize saygılı bir şekilde sohbet ettik.. neticede hep birlikte bir şeyler paylaştık ve tartıştık.. hepimiz birbirimizden bilmediğimiz bişeyler öğrendik, birbirimiz sayesinde bişeyler fark ettik..
sana küçükken evin adresi hangi amca tarif etti de sen bu hale geldin götlek piç! birini fikrinden dolayı ifşa edip aşağılamak da noluyo? beni zerre kadar tanımadığın halde nickimin başlığı altına salak salak tanımlamalar girmek de noluyo? yarın bi gün biz tanışınca göt lalesi gibi karşımda açılmayacağını ne biliosun?
direkt oksijen israfınız mına koyim.. başka da bişi değilsiniz..
-----------------------------------------------------------------------------------------------
şimdi geçelim "yd bir gün olsun başımızı yere baktırtmadı" lafını izahına..
bu açıklama yukarda zikrettiğim, klavyedeki tuşa basarken harcadığım kalori kadar bile etmeyecek mallar için değil, olaya sükunetle yaklaşan "belki heyecandan demiştir", "başka bişey demek istemiştir", "ironi ya da başka bir amacı vardır" gibi yaklaşımları olan yazar arkadaşlarım için geliyor..
önce şunu söyleyeyim ki heyecandan falan demedim.. bütün yazdığınız entrylerdeki olayların hiç biri de "başı yere baktırtacak" olaylar değil.. biri hariç.. biri gerçekten gözümden kaçmış. o da evrakta sahtecilik muhabbeti.. bunu hatırlatan arkadaşa[ybkz]swh[/ybkz] teşekkür ediyorum.. olayın gerçek yüzünün f. orman döneminde ortaya çıkması falan gibi şeyler yüzünden sanırım gözümden kaçmış.. evet bu tam da "başımızı yere baktırtan" bir olaydır..
ama bunun haricinde 8 sene boyunca hiç bir yaptığı şey, f.orman döneminde yapılanlar gibi "başımı yere baktırtmamıştır".. o başımı duvarlara vurduğum bile oldu sinirden -ki şaka değil gerçekten vurdum- ama başımı öne eğmedim..
ama yd'nin şerefsizin teki olması, ondan sonra gelen başkanlar için garanti kredi değildir, olmamalıdır. yani yd beter bir başkandı die, ondan daha beteri gelmeyecek anlamına gelmez bu.
fenerbahçemiz dediğinde ben de yd'ye kızdım, köpürdüm başta. ama adamın karaktersiz olduğunu herkes biliyo. kaldı ki ben o lafta çok da abartılacak bişey olduğunu düşünmüorum. millet yd'ye olan kininden dolayı çok abarttı. aynı lafı forman etse bu kadar tantana çıkmazdı. millet zaten yd'ye kin kusmaya teşne, bahane oldu o laf adeta.. ilk duyduğumda benim de şöle bi kanım dondu. ama sonra bi kahkaha patlatıp "görüyon mu lan kaypak herifi, yalaklanıcam diye bunu da yaptı" diye güldük.. benim hala ara ara aklıma gelir gülerim yd'nin kaypaklığına..
o dönem, yani bi kaç ay önce zaten yd'nin sadece beşiktaş taraftarının değil, diğer takım taraftarları gözünde de bir hükmü yoktu artık.. yd beşiktaşımın üstüne bulaşmış bir keneydi. ve dışardan bilinmeyen ama içerden kemiren bir kene değildi.. beşiktaşlı beşiktaşsız herkesin, topyekün ne bok olduğunu bildiği ve sevmediği bir keneydi.. öbürleri daha zararlı emin olun..
daha önceki entrylerimde de belirttiğim gibi fikret orman'ı da, ahmet kavalcı'yı da, tamer kıran'ı da çok seviyorum. kendi niyetimden şüphe ederim, onların iyi niyetinden şüphe etmem..
lâkin siktirsin gitsinler lafımın arkasındayım. yd için çoook daha ağırlarını söylemiştim zira..
yd varken karaktersiz bir başkana sahip sorunlu bir kulüptük.
forman'la birlikte karakterli bir başkana sahip sorunlu bir anadolu kulübü olma yolunda hızla ilerliyoruz.
hangisini tercih edersin dersen, ikisini de etmem..
ama işte anadolu kulübü olma yoluna girmek benim başımı öne eğdirir arkadaş!!!
fenerbahçemiz lafı, vidmar için fenerin resmi siteden yaptığı açıklamanın 10'da biri kadar koymadı bana! hala bekliyorum bizimkiler açıklama yapar diye..
kızmak başka, hicap başka şeydir.. yd'nin şerefsizlikleri, onun zamanında fb ya da başka bir kulübün böle bi açıklama yapamayacak kadar "güçlü" göründüğümüz gerçeğini değiştrmiyor..
ha bu da bir marifet mi? değil tabi ki.. beşiktaş zaten bu muameleyi göremeyecek kadar büyük bi kulüp.. bu anlamda, yani prestij anlamında 8 sene yd yukarı çekmedi evet, ama bunların 4 ayda yaptığı kadar aşağı da düşürmedi..
"türkiye ligi ispanya ligi gibi oldu" muhabbetleri bizim gençlerle oynayacak olmamızdan dolayı değil, bunların dilenciliğinden, ağlamalarından dolayı ortaya çıktı..
ne eriksson faciası, ne samet aybaba'yı kötünün iyisi-son alternatif gibi td yapmaları, ne stad konusundaki beceriksizlikleri, ne transfer konusundaki beceriksizlikleri, ne yıldızları pazarlama özürlülükleri, ne basına ahmakça açıklamaları değil kastettiğim.. yeni ve amatör bir yönetimin anlaşılabilir, hoş görülebilir kusurları olarak görüyorum bunları..
benim kastettiğim;
vidmar için fenerbahçe'nin resmi siteden yaptığı rezil ve aşağılayıcı açıklamaya karşılık veril-e-memesi..
kendi sözleşmeli futbolcularına, bir zamanlar fenev şerefsizlerinin tazminatını almadan gitsin diye christoph daum'a yaptıklarına varacak kadar amatör hareketler sergilemeleri..
her yerde ağlayıp zırlayıp beşiktaş'ın marka değerini yd'nin yaptığından çok daha aşağı düşürmeleri.. şimdilerde pişman olup vazgeçtiler ama ne çare.. marka değeri eridi gitti 3 kupalı takıma bile sponsor çıkmıyo..
kulübün simgesi olmuş futbolcularını kamuoyu önünde haksız yere rencide edip kalplerini kırmaları..
kalplerini kırmaları.. kalplerini kırmaları.. kalplerini kırmaları..
anlıyor musun? beşiktaş başkanı ya da yönetici sıfatıyla hiç hak etmedikleri halde o adamların kalplerini kırmaları..
egemen denen futbolcunun beşiktaş kulübünün başkanına 1 tl'lik tazminat davası açması ve haklı olması..
işte bunlar başımı yere baktırtan şeyler..
yd döneminde cinnetler geçirdim, sinir harbi yaşadım, psikolojim bozuldu..
ama böyle hicaplar yaşamadım
"o zaman sen yd'ye layıksın" gibi gerizekalı laflar söylemek yerine, hepimizin olan beşiktaşın, bu ikisinden çok daha iyi başkanlara layık olduğunu söylemek çok mu zor hayvan herif..
o başkan değil evini, isterse götündeki donu satsın umrumda değil, bunları yapamaz. beşiktaş ismini aşağı düşüremez!
ayrıca;http://www.kartalsozluk.com/yazino/215735
not: bunlar benim görüşlerim.. yanılıyor olabilirim, olmayabilirim.. haksız olduğum noktalar vardır, haklı olduğum noktalar vardır.. aynı sen ve diğer herkes gibi, anladın mı beyinsiz saygısız piç!
not 2: malumunuz, kimseyi direkt işaret etmedim. dolayısıyla isteyen üstüne alınır istemeyen alınmaz.. buna da usül derler. gerzeklerin kafası almayabilir.
not 3: prensip icabı nick başlığım altına entry girmem. dünyanın en aciz egosantrik şeysi diye düşünüyorum..
ekşidekinin aynısını yapmasanız olmuyor dimi.. en yakın kitabın 89. sayfasının 7. cümlesi diye başlık açsan bişiler eksik kalıyo dimi amk..
rezilliğin son örneğini göstermiş yönetici bozuntuları topluluğu.
tanımı yaptım mı? oldu mu.. o zaman şimdi asıl söyliceklerimi söyleyebilirim.
burda yazılanları okumuyorsunuzdur ama ola ki okuyorsanız tek bir ricam var sizden.. önceki entrylerimde de defaaten tekrarladığım üzere, lütfen, allah aşkına, daha fazla bizi kepaze etmeden,
siktirin gidin!
her boku yapıp edip "nasıl olsa futbol takımı başarılı olunca bunlar geçer gider, üzerine bir sünger çekilir, taraftar başarıyı görünce herşeyi unutur" diyorsunuz ya içinizden, afedersin ama *****ım unutulur!
değil güzel futbol, 5 sene üst üste şampiyon olsan bugün ki rezilliği unutmicam ve sizi asla affetmicem!
şu an akaretlerde olduğunu bilsem fikret orman, 5 dakka uzağındayım, oraya gider internetten çıktısını aldığım şu sayfayı tokat gibi senin suratına fırlatırdım.
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=30290
ulan rezilliğin kepazeliğin de bi sınırı var.. saçmalamanın, beceriksizliğin de bir sınırı var..
godumun şikebahçesine de "gitsin kendini geliştirsin, orda daha çok süre alır diye oyuncumuz vidmar'ı bjk'ye gönderdik, sene sonu da bedelsiz geri alıcaz" dedirttin ya, artık daha da aşağı düşemezsiniz!
yemin ediyorum sinirden kendimi mikicem.. sen nasıl anlı şanlı koskoca beşiktaş'a bu lafı ettirtirsin lan! nasıl bir insansın! kimin bedduasının karşılığısın?
evet yıldırım demirören de 5 para etmezdi. çok yaptığı iş yanlıştı. aptal saptal stratejisiyle takımı tarihinin batağına soktu..
ama bir gün olsun başımızı yere baktırtmadı! senin yaptığın gibisini yapmadı!
eğer bu haber doğruysa, ki adamlar resmi siteden yayınladığına göre boş değildir,
derhal o vidmar denen adamı bir saniye daha beklemeden göndermeli, o abdullah sözer denen adamı derhal görevinden almalı, akşama kalmadan da resmi siteden şikeci haysiteysiz eziklere oldukça sert bir cevap yapıştırmalısınız!
burası beşiktaş ulan! kaç ay oldu hala anlamadınız gerizekalı beyinsizler sürüsü!
not: hayatımda bir gün bile stada gidip küfretmişliğim yoktur. yine etmicem. etmem de. ama 8 sene yd üstüne bi de bu mallar.. millet taraftarın cinnet geçirmediğine dua etsin.. bu taraftar küfür de eder, herşeyi de yapar amk. önce adam olun, sonra taraftardan insanlık bekleyin.
not 2: ola ki şikeci deyyuzlar internet sitesinden haberi kaldırırlar diye yazıyorum;
---------------alıntı---------------
Erkek Basketbol Takımımız; Fenerbahçe ülker'in oyuncularından Gasper Vidmar, sezon sonunda bedelsiz olarak geri alma opsiyonu Kulübümüzde olmak şartıyla, Beşiktaş'a transfer olmuştur.
Transferin temelinde, Vidmar'ın sezon boyunca daha fazla süre alması ve bu durumun gelişimine katkı yapması amacı yer almaktadır. Takımımıza sağladığı katkı için Vidmar'a teşekkür eder, iyi bir sezon geçirmesini dileriz.
Fenerbahçe Spor Kulübü
---------------alıntı---------------
tanımı yaptım mı? oldu mu.. o zaman şimdi asıl söyliceklerimi söyleyebilirim.
burda yazılanları okumuyorsunuzdur ama ola ki okuyorsanız tek bir ricam var sizden.. önceki entrylerimde de defaaten tekrarladığım üzere, lütfen, allah aşkına, daha fazla bizi kepaze etmeden,
siktirin gidin!
her boku yapıp edip "nasıl olsa futbol takımı başarılı olunca bunlar geçer gider, üzerine bir sünger çekilir, taraftar başarıyı görünce herşeyi unutur" diyorsunuz ya içinizden, afedersin ama *****ım unutulur!
değil güzel futbol, 5 sene üst üste şampiyon olsan bugün ki rezilliği unutmicam ve sizi asla affetmicem!
şu an akaretlerde olduğunu bilsem fikret orman, 5 dakka uzağındayım, oraya gider internetten çıktısını aldığım şu sayfayı tokat gibi senin suratına fırlatırdım.
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=30290
ulan rezilliğin kepazeliğin de bi sınırı var.. saçmalamanın, beceriksizliğin de bir sınırı var..
godumun şikebahçesine de "gitsin kendini geliştirsin, orda daha çok süre alır diye oyuncumuz vidmar'ı bjk'ye gönderdik, sene sonu da bedelsiz geri alıcaz" dedirttin ya, artık daha da aşağı düşemezsiniz!
yemin ediyorum sinirden kendimi mikicem.. sen nasıl anlı şanlı koskoca beşiktaş'a bu lafı ettirtirsin lan! nasıl bir insansın! kimin bedduasının karşılığısın?
evet yıldırım demirören de 5 para etmezdi. çok yaptığı iş yanlıştı. aptal saptal stratejisiyle takımı tarihinin batağına soktu..
ama bir gün olsun başımızı yere baktırtmadı! senin yaptığın gibisini yapmadı!
eğer bu haber doğruysa, ki adamlar resmi siteden yayınladığına göre boş değildir,
derhal o vidmar denen adamı bir saniye daha beklemeden göndermeli, o abdullah sözer denen adamı derhal görevinden almalı, akşama kalmadan da resmi siteden şikeci haysiteysiz eziklere oldukça sert bir cevap yapıştırmalısınız!
burası beşiktaş ulan! kaç ay oldu hala anlamadınız gerizekalı beyinsizler sürüsü!
not: hayatımda bir gün bile stada gidip küfretmişliğim yoktur. yine etmicem. etmem de. ama 8 sene yd üstüne bi de bu mallar.. millet taraftarın cinnet geçirmediğine dua etsin.. bu taraftar küfür de eder, herşeyi de yapar amk. önce adam olun, sonra taraftardan insanlık bekleyin.
not 2: ola ki şikeci deyyuzlar internet sitesinden haberi kaldırırlar diye yazıyorum;
---------------alıntı---------------
Erkek Basketbol Takımımız; Fenerbahçe ülker'in oyuncularından Gasper Vidmar, sezon sonunda bedelsiz olarak geri alma opsiyonu Kulübümüzde olmak şartıyla, Beşiktaş'a transfer olmuştur.
Transferin temelinde, Vidmar'ın sezon boyunca daha fazla süre alması ve bu durumun gelişimine katkı yapması amacı yer almaktadır. Takımımıza sağladığı katkı için Vidmar'a teşekkür eder, iyi bir sezon geçirmesini dileriz.
Fenerbahçe Spor Kulübü
---------------alıntı---------------
insanların ultra gerizekalıca kullandığı sosyal platform.. şu an "en iyi kürt ölü kürttür" lafı tt listesinde..
şimdi bu laf nasıl tt listesine giriyor anlatayım
1- gerizekalının biri gerçekten böyle düşündüğü için bu sözü yazıyor ya da bu sözü eleştirel olarak yazıyor. şöyle ki; "en iyi kürt ölü kürt diyen insanlar var hala. ne hayvansınız ne alçaksınız" falan filan
2- sonra bu twiti 3-5 salak retweetliyo..
3- ondan sonra da herkes "tt listesinde en iyi kürt ölü kürttür yazan şerefsizler beni takip etmeyi bıraksın" "şehitlerin kanlarında boğulsun bu mallar" falan yazıp, sözde o cümleyi sarf edenleri lanetliyor.
böylece yüzlerce entry girilerek o söz tt oluyor..
ancak ortada "en iyi kürt ölü kürttür" diyen, öyle düşünen birisi yok. herkes olası öyle birine söverek twit attığı için o laf tt oluyor..
işte böyle de gerizekalı beyinsiz insanların kullanığı bir sosyal platform. hiç akıl yok yemin ediyorum yok.
ulan gerizekalı, o sözün tt olmasından rahatsızsan birinci görevin o sözü içeren twit atmamak..
zaten sen twit attığın için o tt oluyor beyinsiz..
offf off..
şimdi bu laf nasıl tt listesine giriyor anlatayım
1- gerizekalının biri gerçekten böyle düşündüğü için bu sözü yazıyor ya da bu sözü eleştirel olarak yazıyor. şöyle ki; "en iyi kürt ölü kürt diyen insanlar var hala. ne hayvansınız ne alçaksınız" falan filan
2- sonra bu twiti 3-5 salak retweetliyo..
3- ondan sonra da herkes "tt listesinde en iyi kürt ölü kürttür yazan şerefsizler beni takip etmeyi bıraksın" "şehitlerin kanlarında boğulsun bu mallar" falan yazıp, sözde o cümleyi sarf edenleri lanetliyor.
böylece yüzlerce entry girilerek o söz tt oluyor..
ancak ortada "en iyi kürt ölü kürttür" diyen, öyle düşünen birisi yok. herkes olası öyle birine söverek twit attığı için o laf tt oluyor..
işte böyle de gerizekalı beyinsiz insanların kullanığı bir sosyal platform. hiç akıl yok yemin ediyorum yok.
ulan gerizekalı, o sözün tt olmasından rahatsızsan birinci görevin o sözü içeren twit atmamak..
zaten sen twit attığın için o tt oluyor beyinsiz..
offf off..
sorun öğrencide değildir. sorun, o kızı suçlu bulan insanlar ve o dersin hocasındadır.
o inek öğrenci her insan gibi, diğerlerinden daha yükseğe çıkması gerektiğini aymış ve bu yolu seçmiştir. seçtiği yolun abuk subuk ve rezilce olduğunu göstermesi gereken o dersin öğretmenidir..
öğrenci bu lafı ettiği an hoca;
"haa öyle mi.. o zaman filizcim madem bu kadar niyetlisin bana yarın myanmar'ın tarım alanlarını ve bu tarım alanlarının coğrafi ve fiziksel olarak kullanım elverişliliğini konu eden bir ödev getir canım.."
dese, o öğrenci hayatının dersini ve kapağını yemiş olur. konu da orda kapanır. o koskoca sınıftaki herkes de bu olaydan hayata dair müthiş bir ders çıkarır..
ama nerdeeeee bizde öyle dead poets societyden fırlamış hoca.. hayal tabi..
hoca bizim gibi ülkenin sikindirik üniversitesinden mezun mal hocaysa -ki ülkemizde başka bir cinsi yok ne yazık ki- öğrenciye eywallah der, ödevi verir sınıfa..
çocuğun suçu yok ki.. onun şimdi yaptığını 1-2 sene sonra sen ben başka türlü yapacağız.. ve belki daha çirkin şekilde.. her çocuk gün gelir diğerlerinden farklı görünmek, onları geçmek zorunda olduğunun farkına varır..
suçlu olan mal hoca ve suçluyu yanlış yerde arayıp odağı kaydıranlardadır..
o inek öğrenci her insan gibi, diğerlerinden daha yükseğe çıkması gerektiğini aymış ve bu yolu seçmiştir. seçtiği yolun abuk subuk ve rezilce olduğunu göstermesi gereken o dersin öğretmenidir..
öğrenci bu lafı ettiği an hoca;
"haa öyle mi.. o zaman filizcim madem bu kadar niyetlisin bana yarın myanmar'ın tarım alanlarını ve bu tarım alanlarının coğrafi ve fiziksel olarak kullanım elverişliliğini konu eden bir ödev getir canım.."
dese, o öğrenci hayatının dersini ve kapağını yemiş olur. konu da orda kapanır. o koskoca sınıftaki herkes de bu olaydan hayata dair müthiş bir ders çıkarır..
ama nerdeeeee bizde öyle dead poets societyden fırlamış hoca.. hayal tabi..
hoca bizim gibi ülkenin sikindirik üniversitesinden mezun mal hocaysa -ki ülkemizde başka bir cinsi yok ne yazık ki- öğrenciye eywallah der, ödevi verir sınıfa..
çocuğun suçu yok ki.. onun şimdi yaptığını 1-2 sene sonra sen ben başka türlü yapacağız.. ve belki daha çirkin şekilde.. her çocuk gün gelir diğerlerinden farklı görünmek, onları geçmek zorunda olduğunun farkına varır..
suçlu olan mal hoca ve suçluyu yanlış yerde arayıp odağı kaydıranlardadır..
fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimindeki her yöneticinin, gece başını yastığa koyduğunda kendine sorması gereken soru.
ey yönetici! beşiktaş'ta yönetici olmanın şiarı olan bu görevini ne kadar yerine getirebildin? yaptığın atar quaresma'nın kalbini yeterince kırabilecek ölçüde miydi, yoksa sadece canını sıkacak kadar mıydı? bugün kaç tane basın yayın organına "quaresma'yı düşünmüyoruz" minvalinde açıklama yaptın? kaç yerde beşiktaş'ın efsane futbolcularıyla, quaresma'yı yersiz yersiz mukayese edip rencide ettin, "q7 geçen sene ne yapmış allah aşkına" dedin? 3 aydır büyük azimle 15 milyondan, 2 milyon euro'lara kadar düşen piyasa değeri yoksa bugün değer kaybetmedi mi?
bunların hesabını kendi vicdanın ve izanın arasında vereceksin yönetici. görevin kolay değil. bu yol çetin bir yol. düşman yaman. ama yaparsın. biraz daha gayret. çok değil 3-5 kırıcı açıklama ve kötülemeyle bu hainin bonservisini sıfırlicaz inşallah.. sonra da naparız bilmiorum gerçi.. yönetim bir anda hedefsizleşebilir.. kendini boşlukta hissedebilir.. ama onu da, o zaman düşünürüz. şimdi işimize konsantre olalım..
ey yönetici! beşiktaş'ta yönetici olmanın şiarı olan bu görevini ne kadar yerine getirebildin? yaptığın atar quaresma'nın kalbini yeterince kırabilecek ölçüde miydi, yoksa sadece canını sıkacak kadar mıydı? bugün kaç tane basın yayın organına "quaresma'yı düşünmüyoruz" minvalinde açıklama yaptın? kaç yerde beşiktaş'ın efsane futbolcularıyla, quaresma'yı yersiz yersiz mukayese edip rencide ettin, "q7 geçen sene ne yapmış allah aşkına" dedin? 3 aydır büyük azimle 15 milyondan, 2 milyon euro'lara kadar düşen piyasa değeri yoksa bugün değer kaybetmedi mi?
bunların hesabını kendi vicdanın ve izanın arasında vereceksin yönetici. görevin kolay değil. bu yol çetin bir yol. düşman yaman. ama yaparsın. biraz daha gayret. çok değil 3-5 kırıcı açıklama ve kötülemeyle bu hainin bonservisini sıfırlicaz inşallah.. sonra da naparız bilmiorum gerçi.. yönetim bir anda hedefsizleşebilir.. kendini boşlukta hissedebilir.. ama onu da, o zaman düşünürüz. şimdi işimize konsantre olalım..
pek çok insanımızın "doğayla özdeş - doğa ile özdeş" olarak bildiği kavramın doğrusudur.
doğala özdeş, doğala denk, doğalla bir anlamındadır.
doğala özdeş, doğala denk, doğalla bir anlamındadır.
bugün sabah gazetesine yazdığı yazıyı her beşiktaşlının okuması lazım;
http://www.kartalbakisi.com/gundem/vanda-soru-besiktas-bu-yil-ne-yapar-h13462.html
http://www.kartalbakisi.com/gundem/vanda-soru-besiktas-bu-yil-ne-yapar-h13462.html
sorun bu takasın olup olmaması değil. asıl sorun ne biliyormusunuz? asıl sorun bu bir yalan haber de olsa, bunun haber yapılabilmesi.. bunun ciddiye alınabilecek bir iddia olup, haber değeri taşıyabilmesi..
"piotr brozek - semih takası" diye haber yapılabilir mi? yalan da olsa böyle bir haber ortaya atılıp gazete sayfası doldurma amacı gerçekleştirilebilir mi?
hayır. olmaz. olamaz.
neden?
çünkü fenerbahçe en büyük kulüp. çünkü o istemez, alır, teklif almaz, teklif eder, bırakıp gidilen değil, herkesi koşarak gittiği yerdir öyle değil mi?
dolayısıyla böyle bir haber kolpa da olsa yapılamaz..
ama adamlar, bizim en pahalı, en iyi ve kariyeri en yüksek oyuncumuzu kadro dışı bıraktık, satış listesine koyduk diye, gayse'nin en dandik, en kötü, en yaşlı, en sakatlıktan gebermiş fuzuli oyuncusuna reva görüyo.. niye? çünkü burası beşiktaş, orası gayse..
bir de başka açıdan bakalım.. quaresma gayse'de, baros bizde olsaydı ve durumlar aynı olsaydı.. gayse borçtan geberse, kadroyu gençleştirse ve bizde de yaşlı ve sakat bir baros olsaydı.. gazetelerde baros "gayse'ye, quaresma bjk'ye" diye haber görebilir miydiniz?? tahayyül bile edemiyorsunuz, imgeleminizde bile oluşturamıyorsunuz değil mi, itiraf edin..
küçülme işte budur. tam da budur. ne para pul, ne şampiyonluk, ne gençleşme..
anlamayanlar olacaktır. bir daha tekrarlamakta fayda var. şimdi kimse çıkıp da "sen o haberlere mi, o gazetelere mi inanıyorsun" demesin.. konu bu değil.
ben o gazete haberlerine inanıyorum ya da inanmıyorum. önemli değil. mühim olan böyle bir haberin yapılmaya cüret edilmesi, bir şekilde yapılabiliyor olması, bir yerlerde bir şekilde vücut bulması..
ve ne yazık ki koskoca beşiktaşı bu hale seba ve bilgili gibi vizyon sahibi olmadığı halde başkanlık yapan, külhanbeyi gibi cahil cahil yöneticilik yapanlar getirdi..
küfretsem ne çare, ah etsem ne çare..
"piotr brozek - semih takası" diye haber yapılabilir mi? yalan da olsa böyle bir haber ortaya atılıp gazete sayfası doldurma amacı gerçekleştirilebilir mi?
hayır. olmaz. olamaz.
neden?
çünkü fenerbahçe en büyük kulüp. çünkü o istemez, alır, teklif almaz, teklif eder, bırakıp gidilen değil, herkesi koşarak gittiği yerdir öyle değil mi?
dolayısıyla böyle bir haber kolpa da olsa yapılamaz..
ama adamlar, bizim en pahalı, en iyi ve kariyeri en yüksek oyuncumuzu kadro dışı bıraktık, satış listesine koyduk diye, gayse'nin en dandik, en kötü, en yaşlı, en sakatlıktan gebermiş fuzuli oyuncusuna reva görüyo.. niye? çünkü burası beşiktaş, orası gayse..
bir de başka açıdan bakalım.. quaresma gayse'de, baros bizde olsaydı ve durumlar aynı olsaydı.. gayse borçtan geberse, kadroyu gençleştirse ve bizde de yaşlı ve sakat bir baros olsaydı.. gazetelerde baros "gayse'ye, quaresma bjk'ye" diye haber görebilir miydiniz?? tahayyül bile edemiyorsunuz, imgeleminizde bile oluşturamıyorsunuz değil mi, itiraf edin..
küçülme işte budur. tam da budur. ne para pul, ne şampiyonluk, ne gençleşme..
anlamayanlar olacaktır. bir daha tekrarlamakta fayda var. şimdi kimse çıkıp da "sen o haberlere mi, o gazetelere mi inanıyorsun" demesin.. konu bu değil.
ben o gazete haberlerine inanıyorum ya da inanmıyorum. önemli değil. mühim olan böyle bir haberin yapılmaya cüret edilmesi, bir şekilde yapılabiliyor olması, bir yerlerde bir şekilde vücut bulması..
ve ne yazık ki koskoca beşiktaşı bu hale seba ve bilgili gibi vizyon sahibi olmadığı halde başkanlık yapan, külhanbeyi gibi cahil cahil yöneticilik yapanlar getirdi..
küfretsem ne çare, ah etsem ne çare..
mali açıdan edemeyiz belki ama.. neyse..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?