confessions

peter pan

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1164
  2. takipçi 0
  3. puan 28801

fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi

peter pan
fikret orman beşiktaş taraftarının velinimetidir.

bu kadar pislik, düzenbazlık, evrakta sahtecilik rezilliği, yabancı oyuncuların hafife almas, borç batağı, itibar kaybı ve türlü musibet, pislik içinde karşımıza çıkmış en doğru en güzel insandır.

adamdır. delikanlıdır. ve benim için en önemlisi, beşiktaş ismini kendi isminden çok sevmektedir. ve bu her halinden bellidir.

fikret orman ve yönetimi başarısızlık da getirebilir, hatalar da yapabilir. umarım böyle şeyler olmaz ama ola ki olursa, mazeretleri ağzımızdan çıkacak her lafı ağzımıza tıkayacak kadar büyüktür. geçen senenin şikebahçesinin mazeretleri komik kalır fikret orman yönetiminin başına gelenler yanında..

haa lafı gelmişken şikebahçenin geçen seneki sıkıntı ve stres tırıvırısı dönüyor ya medyada paso.. şunu es geçiyorlar: hayasız ve arsızlar için o yaşananlar dezavantaj diil, avantajdır.

çok eşlilik

peter pan
bazı inanç saygısızları tarafında kur'an da bahsi geçen ayetleri bir taraflarından anlaşılmış konudur.

cahiliye döneminde her erkeğin ortalama 15-20 arasında (ki çok daha fazla eşi olanlardan olduğu söylenmektedir) cariyesi varken -bak eşi demiyorum, cariyesi diyorum- eş konusuna bir imtiyaz değil, bir "sınırlama" getirmiştir kur'an.

kur'an ın ilmine haiz olamama bahtsızlığı yaşayan cahiller, cahil cahil konuşacaklarına biraz geniş boyutlu düşünmelidirler.

zira o dönem karı[ybkz]swh[/ybkz] alma konusunda bir sınırlama yoktu. bunun ucu açıktı ve dileyen erkek dilediği kadar kadın alıyordu.

islam bu konuya çok ciddi bir sınırlama getirmiştir.

kaldı ki kur'an ayetleri bir yol göstericidir. kur'an bir rehberdir. ve o şekilde değerlendirilmesi "okunması" gerekir.

bu hususta algılanması gereken, tek eşliliğe geçiş yoludur.

kaldı ki olaya sadece erkek gözünden yaklaşmak ne beyinsizce ne ahmakça ne malca bir yaklaşımdır.

sanki manhattan'da büyümüş kızdan bahsediyoruz. bahsettiğimiz kadın, ninesinin ninesinin ninesi bile parayla satın alınmış, 30 tane kadınlar aynı evde yaşamaya alışmış, bir köpek hayatı yaşayan ve bundan başka bir hayat bilmeyen bir kadın. bütün ezberi ve algısı budur. sen sanıyormusun ki o kadına, "al sadece seni eş olarak alacak bir adam, başka kimseyle evlenmeyecek, varır mısın ona" dediğinde koşa koşa gideceğini? emin ol ki gitmeyecektir. çünkü o kadının ezberinde böyle bir olay yok. kadının hafzalasında yok.

her ne kadar ideal gibi görünse de bu adaptasyon onlar için dahi fevkalade zorlayıcı ve yadırgatıcı yaşanmıştır.

kur'an bir reformdur. bir devrimdir. ezberbozandır. tabu yıkandır. bir özgürlük ve devrim hareketidir. ve her devrim hareketi gibi fevkalade sancılar ve zorluklar yaşamıştır.

-----------------------------------------

şimdiiiiiiii gelelim asıl konuya... diyelim ki yukarda söylediklerimin hepsi yanlış, ben saçmalıyorum ve yanılıyorum.

insan hakları evrensel beyannamesine göre suç sayılan, bak en temel haklardan bahsediyorum, yani insani haklardan! onlara göre suç sayılan bir üslupla nasıl konuşursunuz?

bu ne cahillik, bu ne densizlik, bu ne edepsizliktir?

satanizm hakkında bile böyle konuşamazsın, zira inançtır. nokta.

kamuya açık yerde söylesen bütün ömrün bir celselik davaya bakar densiz!

bi de bütün bunları deyip tayyip'e laf atarlar. ne farkın var lan? aynı boksun. aynı bokun lacivert renkli olanısın. hatta daha betersin.

herşeyi geç, diyelim ki ben de yanılıyorum, sen de, herkes de.. bu nasıl yaklaşım, bu nasıl izansızlık ve cahiliyettir anlamak mümkün değil...

---------------------

konu hakkında fikir edinmek isteyenler, buradan fikir edinebilirler. yazan her cümleye kefil değilim ama en azından kafa yormaya sevkedebilir:http://www.facebook.com/notes/hz-muhammed/islamda-d%C3%B6rt-kad%C4%B1nla-evlilik-konusunda-bilinmesi-gerekenler/10150216660629132

tırabzan

peter pan
merdiven çıkarken tutunmak, destek almak için kullanılan tutturgaç. genellikle metal veya ahşaptan olur. ama daha çok bir sunay akın şiiridir:

nasıl kıskanmam seni ey liman
bir köşende
şarap içerken tek başıma
kadın adı taşıyan gemilerin
biri çıkıp
biri giriyor koynuna

orta yaşlı bir kelebeğiyim istanbul'un
her ayrılık bir hüzün bırakır yüzümde
iki fotoğrafımı
bulmaca kitabında yan yana getirip
soruyorum okura
aradaki sekiz farkı bulun

beş yıldızlı otel yapmışlar
sırtımda annemin hırkasıyla
babamın kucağında uyuyakaldığım
yazlık sinemanın yerine
oysa biz
yağmur yağabilir diye
film seyretmeye gitmezdik
gökyüzünde beş yıldızın
olduğu akşamlar

ah! şu benim şair yalnızlığım
bir yangın merdiveni gibidir
umut apartmanının arkasında
pas tutarken yüreğim
ayakta duruyorum yıkılmadan
çocukların kayacağı bir tırabzanım olmasa da

güvertesindeki kadının eteklerini
rüzgarın uçuşturduğu beyaz gemide
az sonra gidecek
ve sen söyle sunay akın
sakalın da olmasa
yüzünden başka neyin var ki özleyecek

we could be the same

peter pan
ben bu şarkıyı bayaa sevmiştim.. 2.liğin millet nesini beğenmiyor anlamadım. koreografisi orjinal, zikik zikik traditional dans yapılmayan bişeydi şu robot hatun ve finaldeki fotoğraf..

şarkının eurovision gecesindeki düzenlemesi çok daha iyi olmuştur. şu an onun linkini bulamadım ama bu yarı finaldeki performans.. güzel şarkı, saol manga..

http://www.youtube.com/watch?v=9XwlTisbPdw

francis scott key fitzgerald

peter pan
dünyanın en enfes eserlerini ardından bırakmış ve bok yoluna ölmüş usta yazar. kitaplarını okurken az içeydin az sıçaydın da 3-5 kitap daha yazıp öle gideydin be adam demekten kendinizi alamazsınız.

neyse takdir-i ilahi sonuçta, herkesin vakti belli. modernizmin öncülerinden olan fitzgerald edebiyatta hem romantik, hem akılcı, hem de mizahi öğeleri denk bir şekilde ve ustalıkla kullanmıştır. hele ki bir this side of paradise yazmıştır off ki ne offf.. okuma da yanında yat. yazar gibi yazardır vesselam. en bilinen eserleri;

This Side of Paradise
The Beautiful and Damned
The Great Gatsby
Tender is the Night
The Love of the Last Tycoon
The Curious Case of Benjamin Button'dır. bunların alayı oyunlaştırılmıştır da aynı zamanda. toprağı bol olsun. kalmadı onun gibileri pek..

dar sokağın aşığı

peter pan
hüseyin yurttaş şiiridir. derin edebiyattır. herkes bilmez. bu yüzden daha güzeldir. şurda epi topu 15-20 kişi olmasak paylaşmazdım heralde.. gece gece sözlüğe kıyağım olsun[ybkz]swh[/ybkz]


ince minareye eğilen ay
düşme sakın dar sokağa
orda ben varım
elim, eline uzanmış onun
aşkı fısıldayan gecede
duyuldu duyulacak
yüreğimin vuruşu
o bir şiir gibi
iç geçiriyor pencerede

yağmuru unutsak da içimiz ıslak
her sözcükte ayrı bir özleyiş
bilmem ki bu nasıl konuşmak
yaseminlerden geceye savrulan
o uysal düş yalnızlığı
gözlerimizi kapasak

ince minareye eğilen ay
düşme sakın dar sokağa
karanlık korusun beni
kötü gözlerden
rüzgarımı sen kolla
çelimsiz gölgem çekilsin
düşlerin sığınağına

haykırasım geliyor bu aşkı
gizlemek zorundayım ama

kaybedenler kulübü

peter pan
ikinci yarısına kadar adeta bir masterpiece adayı olan, sonrasında -sanırım- final bulamayan yönetmenin dandirik final bulma arayışı sonucu feci şekilde ekseninden kayıp sıradan bir filme dönüşen film.

tolga örnek hep bunu yapıyor arkadaş. devrim arabaları'da öyleydi. son sahneye kadar müthiş, son sahnede öyle bir sıçıyor ki, mantıksızlık mı ararsın, ajitasyon mu gırla gidiyor, ağzımdaki bütün tad alıp yüzüme gözüme bulaştırıyor.

hayır zaten filmde biz o adamların hayata da, kadınlara da, olaylara da bakış açılarını yeterince anlamışız. sen bana neden tutup da barda, yeni aşık olur gibi olduğu bir kız ve gelişen olayları sunuyorsun ki? e anladııkk. zaten filmin o zamanına kadar adamın başında bunun gibi 45673456 tane ilişki geçmiş, kadınlara muamelesi malum. farklı olan ne birader? gerçek aşkı mı buluyor? hayır. gerçek aşkı bulduğunu mu sanıyor? hayır. ilişki ya da ayrılık adamın hayatında travma etkisi mi yaratıyor? hayır. eee o zaman yani???

kaldı ki filmin konusu o değil. biz iki adamın öyküsünü izliyoruz birader. iki adamın öyküsü. o kadar. sen neden filmin eksenini kaydırıyorsun, hem de komple? biz ne güzel başka bir film izliyorduk, hem de iyi bir film izliyorduk, iki arkadaş, looser gibi takılıp winner'ın kralı olan, bohem, mal tiplerdi, radyo programı yapıyorlardı, tutunamıyorlardı, onla bunla yatıyorlardı hayat tüketiyorlardı falan... birden o film gitti başka film geldi.. hayır kızı soktun[ybkz]swh[/ybkz], ne katkısı var hacım öyküye, ne hizmeti var. herhangi bir kız, herhangi bir zikiş, herhangi bir ayrılık.. ee klişe üstüne klişe.. filmi bitirememişsin, en kolayına ve klişesine kaçmışsın..

yani tolgacım bu iki oldu, daha labirent'i izlemedim. korkuyorum. umarım üç olmaz. üç olursa senin için güç olur wallahi bak.

bonnie and clyde

peter pan
the barrow gang'in üyeleri olan bonnie parker ve clyde barrow'un öykülerini ve aşklarını anlatan 1967 yapımı arthur penn filmi.

warren beatty ve faye dunaway'in yanı sıra gene hackman'ı izlemek ayrı keyiftir. tabi ki faye dunaway yine insanı kendine hayran bırakacak kadar güzel ve taştır. gerçek bir öykü olmasının yanında samimiyeti ve naifliğiyle insanı etkiler, eşkiyalara sempati duymaya yol açan bonnie and clyde.

mehmet topal

peter pan
attan inip şikeci eşşeğe binen futbolcu.

ki çok da severim kendisini. o çirkef takımda nasıl top oynayacak midesi bulanmadan çok merak ediyorum. sen koskoca valencia'yı bırak, gel burda başkanı kodesteki takıma transfer ol.

naaptın olum sen..

volfied

peter pan
eskiden başından kalkamadığım, bayıla bayıla oynadığım bilgisayar oyunu. küçücük bir uzay aracıyla karşımızdaki alanı keserek ilerliyor, %80'i kesilince bölümü bitiriyorduk. ne günlerdir bee
50 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol