confessions

peter pan

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1164
  2. takipçi 0
  3. puan 28808

sözlüğün daha iyi hale gelmesi için yapılabilecekler

peter pan
allah'ını kitabını seven ve okuma yazma seviyesinde entelektüel bakış açısı olan sözlük yazarlarının, bir eser, ürün ya da kaynak hakkında başlık açarken, orijinal isimleriyle başlık açmaları ve o ismi tam olarak girmeleri. ya da hiç öyle başlıklar açmamaları.

örnek;

(b: beter böcek) değil, (b: beetlejuice)
ya da
(b: dostoyevski) değil (b: fyodor mihailoviç dostoyevski)

okito bebeğim? ilk gösterdiğimi yapmayacaksın, ikincisini yapacaksın. sözlüğü ziyan etmeyeceksin amk! ok?

bir şey hakkında başlık açmak istiyorsan iyice araştır[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] öyle aç başlığını.

ya da hiç açma. açma amk. kimse zorlamıyor.

git o haftaki bjk maçının altına yorum yap olsun bitsin. sen de kurtul, biz de..

ask the dust

peter pan
türkçesi "toza sor" olarak çevrilebilecek john fante kitabı. bayaa bir "(b: lost in translation)" oluyor ama tutup abuk subuk bir isimle çevirmelerindense yine de bunu tercih ederim.[ybkz]swh[/ybkz] "(b: dust)" ile kast edilen "(b: toz)"dan çok, kum, bozkır, savana gibi bir şey... kitapta geçen atmosfer ile direkt olarak ilintili.

ask the dust, fante abimizin arturo bandini karakterinin yaşadıklarını anlattığı başka bir hikaye. zaten başka ne yazıyor ki diyeceksiniz, evet başka bir şey yazmıyor. ama arturo bandini karakteri, yaşadıkları ve fante'nin anlatımı kendisinin dünyaca ünlü müthiş bir yazar olmasını sağlamaya yetti de arttı bile.

kitap, bandini'nin başka bir adama aşık meksikalı garson kıza olan buruk aşkını anlatıyor.

kanımca fante'nin en iyi kitabı. müthiş ötesi bir anlatımı var. bu kitabı okumak yetmez, yemek lâzım.

kitap bitince her uzvunuza 20 kamyon hüzün doluyor o ayrı.

michelle williams

peter pan
asıl adı Michelle Ingrid Williams olan 1980 doğumlu, amerikalı kadın oyuncu.

hayatımıza dawson's creek'teki fıstık haliyle giren michelle, yıllar geçtikçe biraz pörsüse de yine güzelliğiyle ve yeteneğiyle insanları kendine hayran bırakıyor. hatunun şimdiye kadar 3 oscar adaylığı var[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

blue valentine

peter pan
derek cianfrance'ın 98 yılında çektiği ilk filmi brother tied'ten sonraki 2010 yapımı 2. filmi.

yönetmeni tanımıyordum ama kadro ve afişi feci şekilde izleme isteği yarattı. ben de düz ve pesimistik bir aşk filmi beklerken hayatımda izlediğim en çarpıcı filmlerden biriyle karşılaştım.

filmdeki rolüyle en iyi kadın oyuncu dalında oscar'a aday olan michelle williams ve performansıyla o sene nasıl erkek oyuncu adaylığı alamadığı bir türlü anlayamadığım[ybkz]swh[/ybkz] ryan gosling harikulade bir performans sergiliyorlar. hele ryan koçum benim, şimdiye kadar ki en iyi işini çıkartmış. gayet de franco ya da bridges reyis yerine aday olabilirdi.

blue valentine, yürümeyen bir evliliğin aşk ve acı dolu hikayesini anlatıyor.

filmi bu denli çarpıcı ve eşsiz kılan 2 özelliği var benim gözümde;

1.si;

ben ömrümde bu kadar yürek sikerten, ciğer parçalayan çok az film izledim. tabi ki bu etki kişiden kişiye değişebilir. benim kahrolduğum filme kimisi dudak bükebilir. ama son 10 yıldaki muadilleri göz önüne alındığında hiç biri, bu kadar parça tesirli bomba etkisi yaratmamıştı benim üzerimde. ne 500 days of summer ne de diğerleri.. blue valentine bambaşka bişi. bu cümleyi kullanmak istemezdim ama adamın resmen .mına koyuyor. özellikle benim gbi yufka yürekli erkeklerin izlemesini pek tavsiye etmem..

2.si;

(b: yüz yıllık sinema tarihinde "aşk" kavramını erkek algısıyla tanımlayan ve işleyen belki de tek film.)

bizim bildiğimiz aşk, bizim sinemadan öğrendiğimiz aşk, kadın dünyasının, gözünün, algısının gördüğü, yarattığı aşktır. bütün o romantizm, acı, ayrılık, yani aşk kavramının tamamı kadın gözünden, kadın algısından oluşan aşktır. bizim aşk diye bellediğimiz, alıştığımız aşk odur.

ama blue valentine'de gördüğümüz aşk kavramı tamamen erkek algısının yarattığı aşk. kastettiğim 500 days of summer ve ya high fidelty gibi filmlerinde ele alınan erkek gözünden aşk değil, erkek beyninin algıladığı aşk kavramı. yani bildiğimiz aşkı erkek nasıl algılıyorsa, filmde de bu o şekilde ele alınıyor. daha şefkatli, daha sevgi dolu, daha vefakâr.. bu anlamda film, en azından benim gördüğüm bir ilki barındırıyor. belki de bu yüzden bu kadar yürek sikertiyor...

süper film. filmi izleyince bu adam 12 yıl ne yapmış niye oturmuş amk diyo insan. gerçi eleman boş durmamış kısa orta falan bir şeyler çalışmış ama daha çok uzun çekmeli.

senaryo muhteşem. tek kelimeyle kusursuz. o sene en iyi orijinal senaryo dalında oscar almaması tam bir saçmalık. hele hele the kids are all right ve the king's speech gibi lüzumsuz adaylık varken aday olamaması saçmalığın daniskası.

ezcümle, hayat kaydıran süper film, süper ryan, süper senaryo.

9/10

zeitgeist

peter pan
her entelin muhakkak hakim olması gereken, ortamlarda lafı geçtiğinde mutlaka üzerine söyleyebilecek 3-5 şey bilmesi gereken belgesel serisi.

güzel iştir, başarılı iştir. sert olmak için biraz kassa da yönetmen joseph genel itibariyle iyi iş çıkartmıştır.

lâkin gel gör ki, 500 sene önce thomas more'un söylediklerinin bir çeşitlemesidir. bunları çoktan yiyip yutmuş arif adam için bu serisinin pek çok kısmı hoş bir sedadan ibarettir.

yılanı öldürseler

peter pan
türkan şoray'ın (b: yaşar kemal)'in aynı adlı romanından hareketle çektiği 4. ve son filmi. müzikleri zülfü livaneli'ye aittir.

çok başarılı olmamakla birlikte fena da sayılmayacak bir filmdir. ancak yaşar kemal, romanın filmini çekmek için kendisinden izin almaya gelen yabancı ülkeden bir ekibe, "o romanın zaten filmi var. gayet de güzel" diyerek izin vermemesinden filmden gayet memnun olduğunu anlıyoruz.

ancak film sinema izleyicileri tarafından fazla rağbet görmemiş ve yönetmeni türkan şoray'ın son yönetmenlik denemesi olmuştur.

bodrum hakimi

peter pan
ayrıca bir bodrum türküsüdür;

bodrumlular erken biçer ekini
feleğe kurban mı gittin bodrum hakimi
nasıl astın mefaret hanım ipe de kendini
altın makas gümüş bıçak ile doğradılar tenini

şu bodrumun dağlarında ceylanlar dolaşır
kara haber mefaret hanım pek tez ulaşır
hakim hanımın memleketi kütahya tavşan
hakim hanım sen eyledin bizleri perişan

bodrum hakimi

peter pan
1976 yapımı, türkan şoray'ın yönettiği 3. film. ilk filmi dönüş'teki gibi başrolü kadir inanır ile paylaşmaktadır.

bir toprak ağasının şımarık oğlu ile kasabaya yeni gelen hakim arasındaki aşkı anlatan tatlı, mutlu, ortalama filmdir. müzikleri cahit berkay'a aittir.

dönüş

peter pan
1972 yapımı türkan şoray'ın oynayıp yönettiği film. türk sinemasının kraliçesi olarak görülen türkan şoray'ın yönettiği 4 filmden ilkidir. aynı zamanda en başarılı olanıdır.

çalışmak için almanya'ya giden evli ve çocuklu bir erkeğin, medeniyet ve modern yaşamla tanıştıktan sonra küçük görüp, unuttuğu eşinin hikayesini anlatıyor. filmin şarkısı olan hasretinle yandı gönlüm bu filmden sonra çokça popüler olmuştur. ayrıca şarkının ilk ve en güzel yorumu olan sema okuş yorumu filmi daha bir güzel kılıyor.

türkan şoray filmin pek çok sahnesinde vasat bir performans sergilese de hem yönetip hem oynamak fevkalade zor bir iş olduğundan bu normal görünüyor. üstelik o oyuncunun ilk yönetmenlik denemesiyse...

filmde başrolü türkan şoray ile paylaşan kadir inanır ise partnerinin aksine müthiş oynuyor. bir dönem almanya'ya çalışmak için giden türk erkeklerinin yaşadığı travmayı ve hayranlığın yarattığı benlik yitimini çok güzel giyiyor.

müthiş iç burkan, son derece acıklı bir film.

türk sinemasının en başarılı filmlerinden.

kurban bayramını katliam olarak niteleyen mal

peter pan
konu başlığı

1- "kurban bayramını saçma bulan mal" değil,
2- "kurban bayramını kabullenemeyen mal" değil,
3- "kurban bayramını anlamsız bulan mal" değil.

zaten böyle başlıklar olamaz. olsa da peter pan açamaz. çünkü bu 3 başlıktaki kişiye de mal denmez. neden? çünkü bir fikri, bir görüşü var. görüşünden dolayı insana mal denmez. ama "kurban bayramını katliam olarak niteleyen mal"ın bir görüşü yok. saçmalıyor mal değneği.

konu başlığı bu 3'ü değilse, neden bu başlık altında kıçını yırtıyorsun?

konu başlığımız,

"kurban bayramını katliam olarak niteleyen mal"

eğer kurban bayramını katliam olarak nitelemiyorsan bu mal yine sen değilsin demektir. niye üzerine alınıyorsun?

bu başlık ne bayramı sorguluyor, ne inancı sorguluyor, ne bi sikimi sorguluyor!

sadece "kurban bayramını katliam olarak niteleyen mal" a söylenen laflardan oluşuyor.

ama laf olsun torba dolsun amına koyim. ben de ortaya bi laf atayım da şöle en klişesinden geri kalmayayım mevzuya.. hay tıynetinizi ben ya..

ve pardon neymiş benim inancım?

neye inanıyormuşum ben?

kurban bayramını savunduğum falan yok da, savunsam bile bu müslüman olduğumu mu gösterir a beyinsiz!

hem ateist hem kurban bayramını savunuyor olamaz mıyım?

herkesi kendiniz gibi ezik şekilci mi sanıyorsunuz?

ateistim diye ortalıkta ağız yüz eğip milletin dinine inancına bok atmayı sizin gibi imaj malzemesi yapmayan adam otomatikman müslüman mı oluyor?

ne perhiz ne lahana turşusu la?

ne kurban kestiğim var, ne et yediğim var, ne alakam var bi olayım var..

sadece her gün yapılan şey, bayramda yapıldı diye buna katliam diyen maldır.

hepsi bu. bu kadar amına koyim. sadece bu kadar.

ne müslüman ol diyen var, ne "ben müslümanım" diyen var, ne et yiyin diyen var, ne mantıklı bul diyen var, ne benim düşündüğüm gibi düşünün diyen var...

kıçından yaz babam yaz.. öğle programlarında konuşan karılar gibi klişe klişe uydur kıçından kendin çal kendin oyna..

küfretsem küfrümün çapını doldurmazsınız amına koyim. öyle boş, öyle ziyan işler..

kurban bayramını katliam olarak niteleyen mal

peter pan
ahhh minel beyin.. ahh minel anlama yeteneği.. ne olur bu ülkeye daha fazla uğrasaydın da, fuzuli şeyler daha az zamanımızı alsaydı..

kendi gibi düşünmeyene, farklı bir şey düşünene hakaret edilen bir cümlenin esamesi okunmuyor ortalıkta amk..

klişe klişe laflar, boy boy saçmalıklar amk. he amk millet de odun kafalı, farklı görüşü olanları sırf bu yüzden yeriyor..

son kez yazıyorum zira elimde beyin zerkedecek şırınga olmadan yazdıklarım kifayetsiz kalıyor:

kurban bayramını katliam olarak niteleyen malın mallığı, düşüncelerinin farklı olmasından, inançsız olmasından ya da şundan bundan değil,

mal olmasından.

neden mi?

çünkü yukarda kol boyu yazıldığı gibi, kurban bayramında gerçekleşen faaliyetlerin, normal zamanda yapılanlardan bir farkı yok!!! yok amına koyim yok! değişik hiç bir şey yok.

normalde hayvan kesilmese de bayramda kesilse tamam dicem amk ama öyle bir şey yok..

(b: her zaman ne yapılıyorsa, bayramda daha fazlası yapılıyor o kadar kıt beyinli!!!)

otoparkta, garajda, parkta, bahçede, sokakta, yol ortasında kurban kesen biri varsa, siktir git ona çemkir. çünkü onun öküzlüğü!

adam gibi kurban kesen adam, kurbanı, kurban kesilme mecrasında yaptırır. yok illa bahçesinde yaptıracaksa bahçeye de gereksiz kimseyi almaz, sokturtmaz!

siz küçükken kötü sahnelere tanık oldunuz diye, baban, eben, amcan ya da başkası gözünün önünde dana doğradı diye, akrabalarınız düşüncesiz diye, çevrenizdekiler hassasiyetsiz diye bayram suçlu değil! çevrenizdekilerin suçu! gidin onlara çemkirin!

kurban bayramının kuralları ve şartları içersinde milletin, çoluğun çocuğun gözünün önünde hayvan keseceksin, sakatatlar elden ele dolaşacak diye bir kural mı var?

yok.

o zaman? boşlukları doldurun da mallık kimde görün amk.

yani 3 ihtimal var seni rahatsız edebilecek sevgili mal.

3'ü de saçma. yukardaki entry'de hepsi yazıyor.

1- (b: sorun hayvan kesilmesi) ise, hep kesiliyor. her gün kesiliyor. normalde ses çıkartmayıp bayramda kıçını yırtman mallık!

2- (b: insanların, milletin gözünün önünde kesmesi) ise sorun, kesenlerin mallığı. suçu onlara değil de bayrama attığın için yine sen malsın!

3- (b: bunun bir adet ya da inanç olması) seni rahatsız ediyorsa, seni zerre ilgilendirmez amk. başkasının inancı seni hiç ama hiç germez. haaa tabiki hoşlanmayabilirsin, hoşuna gitmeyebilir. ama kıçını yırtamazsın sevmiyorsun diye. çünkü bayram diye anormal bir şey yapılmıyor. 1. maddede yazdığı gibi, her zaman yapılan şey yapılıyor. farklı bir şey yok ki seni rahatsız etsin mal!!!

yani özetle, sen farklı bir şey düşündüğün için mal değilsin. çünkü sen hiç bir şey düşünmüyorsun. düşünmediğin için malsın. düşünsen (b: katliam) diye nitelendirdiğin hayvan kesme olayının her gün olduğunu, eğer bu katliam dediğin şey herkesin gözünün önünde gerçekleşen bir hayvan kesme olayıysa da tamamen insanların uygulamasının hatası olduğunu anlarsın.

yani ortada (b: bayram )a çatacak, laf söyleyecek hiç ama hiç bir şey yok.

ve hal buyken, bayramı (b: katliam) olarak nitelendirdiğin için

sen bir malsın.
23 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol