newcastle

arapça da şelale damlası manasına gelen ve bence herhangi bir iyelik ekini kaldıramayacak kadın ismi.

olm nasıl olur lan? bir anne-baba nasıl bu kadar gaddar olabilir? insanlar isminin özelliğini taşırmış derler hem, onu nasıl yapacaz? bu isimdeki insan afedersiniz ancak yorrak kibin bi insan olabilir.

açık ara;

(bkz: yarra)

atletico madrid'in 1992 doğumlu!!! belçikalı kalecisi. esasında chelsea fc'nin futbolcusu olup, atletico madrid'de kiralık olarak forma giymektedir.

kişiliğine, efendiliğine ve çalışkanlığına laf eden çarpılır. zamanında kartalımın kalesini de korumuştur ve her türlü saygıyı hak edendir amma ve lakin kaleci eğitimi ve organizasyonu konusunda başarılı olmadığını düşündüğüm hocadır. cenk gönen gibi bir kaleci, bir adım ötesine geçemiyorsa; atletico madrid gibi bence en az bizdeki kadar camia baskısına sahip bir takım, kalesini 19luk thibaut courtois'ya emanet edebiliyorsa ve o kaleci beşiktaş deplasmanında bile hatasız oynayacak kadar çelik gibi sinirlere o yaşta sahipse durup bazı şeyleri bir düşünmek lazım. özetle, artık yeni sezonda bugüne kadarki emeği için teşekkür etmemiz gereken hocamızdır.

sözlüğün de tıpkı beşiktaş ın camia olarak yapması gerektiği gibi kendi değerlerini koruma mekanizmaları geliştirmesi gerektiğini gösteren hadise.

hayırsız bir evlat olabilirsin ama babana, hadi babayı boşver dayıya, amcaya; anneni, babanı üzse dahi dönüp "ipnesin olm sen, topsun top." diyebilir misin?

bire bir aynı şey değil elbette ama burayı da makro bir aile gibi düşünmek lazım. en azından burada birine küfrederken, bilgisayar başında değil de şöyle bir içki masasında falan aynı cümleyi kurduğunu hayal et ve allah rızası için burada kimseye terbiyesizlik etme. çünkü belki burada paylaştığımız şey aynı sofra değil ama[ybkz]swh[/ybkz] burada yazan büyük bir topluluk olarak daha kutsal birşeyi paylaşıyoruz...gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?

##181624

dün gece sayende 2 sezon önceye gittim. hakan arıkan'ın ıslıklandığı maçta hakan'ın yaşadığını dün sen yaşadın. önce bir grup ıslıkladı, ki ben sana söylemiştim bunu daha ilk yazımda;

##175390

sonra diğer bir grup ismini haykırarak sana güven verdi. bir tane orospu çocuğu atladı sahaya bir ara ama olsun onun gibi sığırlar hep olacak.

çok ciddi hataların oldu yine ama dünkü maç sana güvenimden hiçbirşey eksiltmedi. sadece artık şundan eminim, gerçek bir kaleci antrenörün olmadığı sürece durumunda bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. yani aynı temel birkaç hatayı yapıp duruyorsun ve bu hiç değişmiyor. bunu yalnızca verimli çalışma yapmıyor olmana bağlayabilirim, bunun da sebebi sen değilsin.

futbol böyle birşey, günü gelir ıslıklanırsın; günü gelir "onun terini içerim bea.." pohpohlamasını yaşarsın. bozma moralini, sen topunu oyna sadece.

önümüzdeki sezondan itibaren büyük ihtimalle beşiktaş'tan ayrılınca iyi oynamaya başlayan futbolcu sınıfına girecek olan futbolcumuz.

iddia ediyorum ya, manisa ya dönerse gol krallığı, asist krallığı ne varsa toplar; olmazsa da kıyısından döner. bu formada var bir şey demek ki!

sayısı azımsanmayacak kadar fazla olandır. adam resmen nazire yapar gibi başka takıma transfer olduğunda kaleciyse panter olur, milli takıma seçilir; forvetse altın ayakkabıya koşar; orta saha ise maestro olur falan filan...

bana kalırsa bu durum, beşiktaş kanserine neden olan onlarca nedenden biri olarak kabul edilebilir.

edit: futbolcunun yıldızlaşmasından bahsetmiyorum, o sadece abartı. amma ve lakin beşiktaş tan ayrılanın form grafiğinin genellikle bir anda yükseldiği de bence çok açık.

ayrıntılara çok takılmamak lazım, takımın bu kadar kötü görüntüsüne rağmen gidip takımını havaalanından almış taraftar kelamıdır, başımın üstünde yeri vardır.

edit:bkz

bakırköy dükü, bağcılar kontu, ölümüne ağladığım tek ünlü. gerçi onu ünlü olarak eddetmek sanırım yapmaya çalıştığı şeye biraz haksızlık etmek gibi. zira, cem abim[ybkz]swh[/ybkz] ona çok benzerdi ve gökhan semiz demek benim çocuk aklım için, sokakta kir pas içinde oynarken okuldan gelen cem abim demekti.

---------------ekşiden---------------

hiç unutmam tarkan aacayipsin ile müthiş bir çıkıs yapıp ortalıgı kasıp kavurdugu sıralaradaydı, tarkan'ın ankara'daki bir konserinde muhabir izleyicilere soruyor su an tarkan karsında olsaydı ne sorardın. kızcagızlarımız bir şeyler söylüyorlar kendi mesreblerince. tesadüfen merhum da bir kösede arkadaslarıyla takılmaktadır gayet dogal herhangi birisi gibi dinlemektedir. muhabir aynı soruyu soruyor; hiç düşünmeden ve çok komik bir ifadeyle;
-2 musluk bir havuzu 5 saatte bir diger musluk ise aynı havuzu..... (gülmekten, geri kalanını ne muhabir anlayabiliyor nede merhum söyleyebiliyor.)
ne zaman bu ismi duysam hüzünlenirim hemde bu komik olay aklıma gelir. mekanı cennet olsun...

---------------ekşiden---------------

şimdi ondan kalan şarkılar var ve o güzel sözüne dayandırdığım hayat felsefem:

"beraber eğlenemeyen insanlar, beraber bir gelecek kuramazlar."

her zaman tebessüm nedenidir. sırf bu yüzden de olsa arada hatırlanması gerekendir.

unutulmaz bir grup vitamin parçası.

ölümüne sigara içendir.[ybkz]swh[/ybkz]

2 ekim 2008 fc metalist kharkiv beşiktaş maçı sonrasında o dönemki teknik direktörümüz ertuğrul sağlam tarafından sarf edilmiş cümle.

yani evet hayat devam ediyor da, turu bu şekilde vermiş bir takımın teknik direktörü olarak söylenince kulağa pek de hoş geldiği söylenemez.

(bkz: hayat devam ediyor)

en sık ihlal edildiğini gözlemlediğim; "cevap niteliğinde entry girilemez." kuralı olan ama her nedense sözlüğün yarısının bu ihlalden nasibini aldığını gördüğüm kurallar bütünü.

iyi okunmalı ve anlaşılmalı, bu konuda yapılan uyarılar kişisel alınmamalıdır.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: sözlük formatı)

bazen eksi yemesinde anlaşılmayacak bir durum olmayan entrylerdir.

(bkz: kendi oyuncusuna söven taraftar)

nerede beşiktaş futbolcusuna, teknik direktörüne hakaret edilir, şarlatan denilir, ne bileyim buna benzer ithamlarda bulunulur; bilin ki orada benim eksi de yerini alır.

bu, hocayı beğendiğimden ve başarılı bulduğumdan değil, bazı yaklaşımların yanlış olduğunun kendi açımdan tartışmaya açık olmamasından ileri gelmektedir.

veli kavlak hücumda zayıfmış, yakışmaz; ibrahim üzülmez kafasını kaldırmıyormuş, o da yakışmaz; q7 hücumda etkiliymiş ama topçuymuş, futbolcu değilmiş, zinhar yakışmaz; guti istediğinde takımı yönetebiliyormuş ama alkolperver bir insanmış, o da yakışmaz.

taraftar yakınmaları bir bütün olarak düşünüldüğünde aşağıdaki özelliklerin hepsine aynı anda sahip olması beklenen futbolcudur:

ussain bolt tan daha atletik, ayağına her gelen topu gole çeviren, kendi çizgisinden top çıkaran, yenildiğimiz maçlardan sonra ağlayan, 80 metre top sürüp gol atabilen, buna rağmen her sözleşme bitiminde boş mukaveleye imza atan, süreyya soner abiyle arası iyi olan, taraftara muhakkak her galibiyet sonrası üçlü çektirmeyi ihmal etmeyen, özel hayatında hiçbir sosyal aktivitesi bulunmayan, evinde devamlı surette beşiktaş marşları dinleyen, herşeyden önce iyi bir aile babası, takım arkadaşlarını hergün idman sonrası tek tek evlerine bırakan, kat'a sakatlanmayan, hadi sakatlandı bunu asla belli etmeyen, yeri geldiğinde bir sene parasız da oynayabilen, para alamasa dahi gıkını çıkarmadan başını önüne eğip işini yapan, hiçbir maçta konsantrasyon eksikliği yaşamayan, asla kart görmeyen, terlemeyen, terlese de pis kokmayan, menajeri olmayan vs vs vs

ah beşiktaş taraftarı ah... ne zaman anlayacaksın bazı şeyleri?

herşeyden önce, ona baktığımda mahalleden bir arkadaşım beşiktaş forması giyiyormuşcasına samimi gelen bir havası var pektemek in, seviyoruz.

fiziksel durumu nedeniyle[ybkz]swh[/ybkz] ayakları yere sağlam basan, müthiş top saklayabilen, adam geçebilen, bitiricilik konusunda bence şu anki görüntüsünden çok daha iyi olan ve sıkı bir kondisyon yüklemesiyle daha da iyi olacağına inandığım futbolcumuz.

eksiklerini konuşacak olursak, öncelikle biraz fazla burnunun dikine gitmeyi seviyor, daha müsait pozisyondaki arkadaşını bazen göremeyebiliyor.[ybkz]swh[/ybkz]
ikincisi; biraz fazla aceleci. bunun sebebinin tamamen kendini ispat çabası olduğunu düşünüyorum. biraz, "ulan kendimi göstermek için fazla şansım yok bu takımda, top bana geldiğinde dişe dokunur birşey yapmalıyım mutlaka." kafasında, bundan kurtulsa iyi olacak.[ybkz]swh[/ybkz]
üçüncüsü; oyun stili olarak biraz savruk buluyorum kendisini.[ybkz]swh[/ybkz]
bir de eksik demeyeyim de, gözüme çarpan bir noktası var; takım arkadaşlarına mesafeli olması. yani ne bileyim takımda ona sahip çıkan, yakınlık gösteren birileri yokmuş ya da kendisi müsaade etmiyormuş gibi geliyor nedense. takıma adaptasyonu sanki henüz tam gerçekleşmemiş gibi.[ybkz]swh[/ybkz]

tüm bunların toplamında, yakın bir zamanda takımda önemli bir role sahip olacağına inandığım bir futbolcumuz, seviyoruz...