confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123762

parayı bırakmışın ama tanganı unutmuşun güzelim

newcastle
muhtemelen ve umuyorum ki stada alınmayacak çalışmadır.

söylediklerimizle yaptıklarımız ters düşüyor ya bazen, işte ben o noktada çıldırıyorum. cevap vermek zorunda mıyız amk? nerde kaldı hep bahsettiğimiz farkımız? rezilliği cümle alem gördü zaten arena'da, daha uzatmaya ne gerek var? ha bir biz kapıcı çocuğuyuz ya siz olur, o zaman yerini bulur ama bu pankart en basit tabiriyle ucuz bir fikirdir.

galatasaray taraftarı

newcastle
kimseyi sinirlendirmemesi gereken güruh.

pankart açılmış, bilmem neymiş... geçin abi bunları, ne bekliyordunuz bu rengi bozuklardan? saygı mı? yapmayın allahaşkına.

o pankarta karşı herkesin eli kolu bağlıdır. tıpkı (vurgula: 2 ekmek 1 süt)te olduğu gibi. orada o pankartı kıvırıp açanın götüne sokacak biri var idiyse, o da siyah-beyaz formalı takımdı; o da samet aybaba'ydı. ama samet hoca o esnada korkmakla meşguldü. hani her seferinde diyorsun ya "beşiktaş büyük takım, her zaman hedef şampiyonluktur" falan diye; buna başta kendin inanmıyormuşsun, dün[ybkz]swh[/ybkz] bunu anladık.

call me maybe

newcastle
2012 yılının en çok ilgi çekenlerinden biri olmayı başarmış (vurgula: carly rae jepsen) parçası. parçaya görsel olarak amerika birleşik devletleri olimpik yüzme takımının katkısı tartışılmaz idi elbette.

http://www.youtube.com/watch?v=YPIA7mpm1wU

25 ocak 2013 montepaschi siena beşiktaş maçı

newcastle
resmen yazık olmuştur. gitti diye bakılan bir maç, nefis bir 3. çeyrek ve 11-0'lık seri... ardından hücumda kötü oynanan bir 4. çeyrek ve üstüne en kritik anda vuku bulan hakem hatasıyla bu kadar emek biraz ucuza gitti diyebilirim.

bu takım çok iyi savunma yapıyor. siena'yı kendi evinde 60 sayılarda tutmak hakikaten çok kolay iş değil. ama işte hücum oyunlarımızı zenginleştirmemiz gerekiyor artık. zavallı gasper vidmar'ın sırtında bir sezon geçirdik nerdeyse, ki sezon sonunda o da olmayacak kuvvetle muhtemel.

hep söylüyorum, bir daha söyleyeceğim; şutör bir guard lazım bu takıma.

istanbul'da ikamet ettiği halde beşiktaş'ın hiçbir maçına gitmemiş yazarlar

newcastle
varlığından haberdar olmadığım yazarlardır. başlığın sizi tanımladığına inanıyorsanız özel mesajla ses verin, biz yerinizi uydudan buluruz ya da geldiyseniz kapıya üç defa vurun.

şaka bir yana, istanbul'da olun ya da olmayın şayet isterseniz harika bir maç günüyle mabet açılışını yapmanız, atacağınız bir özel mesaj kadar uzak, haberiniz olsun.

türk ceza kanunu'nda yer alan ilginç suçlar

newcastle
ceza hukukunun temelinde yatan bir "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi vardır. bu çerçevede, bir fiilden dolayı birini cezalandırabilmeniz için o fiilin kanunda katiyetle suç sayılıyor olması gerekir. ancak bizim tck'da öyle acayip suç tanımları var ki, insan gerçekten hayret ediyor. misal;

tck md 222 uyarınca;

25.11.1925 tarihli ve 671 sayılı şapka iktisası hakkında kanunla[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz], 1.11.1928 tarihli ve 1353 sayılı türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında kanunun koyduğu yasaklara veya yükümlülüklere aykırı hareket edenlere (vurgula: iki aydan altı aya kadar hapis cezası )verilir.

"beyler uygulama var, takın şapkaları..."

halkı askerlikten soğutma

newcastle
türk ceza kanunu tarafından suç sayılan bir fiil.

tck md. 318 uyarınca;

"(1) halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır."

beşiktaş jimnastik kulübü sağlık kurulu

newcastle
son dönemde artık illallah ettiren sakatlıklar nedeniyle ciddi eksiklikleri olduğunu düşünmekle beraber yanlış yerden eleştirdiğimize inandığım kurul. en temeline inecek olursak sağlık kurulunun görevi iki yönlüdür: 1- önleyici sağlık hizmetleri, 2- giderici sağlık hizmetleri (evet götümden sallıyorum şu an, hakikaten böyle bir ayrım ne derece söz konusudur bilemiyorum ama bana kalırsa en sağlıklı ayrım bu şekilde olmalı.) kurulun önleyici sağlık hizmetleri çerçevesinde ne yapması gerekir? öncelikle sporcuların bireysel sağlık dosyalarının tam ve doğru bir biçimde temininin gerçekleştirilmiş olmasını beklerim. bunun için gerekirse önceki kulübüyle gerekli iletişim sağlanır, zor değil. daha sonra evvelki rahatsızlıkları/sakatlıkları üzerinden sporcunun risk durumu çıkarılır. belli birtakım testlerle de destekleyerek her sporcunun bir risk haritası çıkarılır. bu risk haritası doğrultusunda gereken önleyici müdahaleler, teknik heyetle de sıkı bilgi akışı kurmak suretiyle belli aralıklarla sporcuya uygulanır. olması gereken, mantıklı olan bu. eğer bu konuda yapılmayan bir şeyler varsa -ki ben kendi adıma bundan hayatta emin olamam-, o durumda kurulun defteri acilen dürülmelidir. giderici sağlık hizmetleri işin en can alıcı bölümü burasıdır. zira kamuoyunun doğru ya da yanlış en çok bilgi sahibi olabildiği kısım budur. iş, futbolcunun sakatlanmasıyla birlikte başlar. teşhis/tanı vs. sonrası derhal tedavi sürecine başlanır. burada eleştiriye tabi bir kısım varsa, o da sakatlık süresinin öngörülmesinde veya başka bir deyişle asgari iyileşme süresine yaklaşılamamasında kendini gösterir. bu noktada sağlık kurulu ile birlikte teknik heyet ve sporcunun kendisi de denklemin diğer değişkenleri olarak karşımıza çıkar. bu üç ayağı bir arada değerlendirmek gerekir. bunlarla birlikte şunu da gözden kaçırmamak gerekir ki, "ne kadar ekmek, o kadar köfte"... yani sen sağlık kuruluna gereken harcamayı yapmazsan böyle şeyleri sıklıkla yaşaman kaçınılmaz olur. seni bir süre idare eder o birim ama para alamadığı işi de savsaklar yani insan, doğamızda olan bir şey bu. bunun da ötesinde ben yine de sağlık kurulundansa teknik ekibin sorgulanması kanaatindeyim. sağlık ekibinden bilgi alıyorsun ve ona rağmen bu herifler patır patır dökülüyorlar. hem de aynı sakatlıklarla... bu nasıl bir iş, anlamıyorum. sonuç sorunun kaynağını tespit edip acil bir çözüm planı oluşturmak şart. zira artık beşiktaş'ın hiç de hoş olmayan bir itibara sahip olduğunu söyleyebiliriz bu konuda. hangi oyuncu böyle koşullar altında kendini riske etmek ister ki?

22 ocak 2013 galatasaray üniversitesi yangını

newcastle
bu ülkenin acı gerçeklerini tekrar hatırlamamızı sağlayan yangın.

buralarda eğer bir bina yahut bölge göze kestirilmişse orası yakılır. tarihi bir bina olur, orman olur... rant olsun yeter. yangının herkesçe bilinir hale gelmesiyle birlikte, sorumlu kamusal teşkilat önce bir bildiriyle yangın sebebinin öğrenilmeye çalışıldığı bilgisini daha sonra yangının kazara, ne bileyim "aman elimizden 2 varil saf benzin kaydı", "aman tadilat vardı da götümüze süd-kostik kaçtı" gibi 3 yaşındaki çocuğun bile inanmayacağı açıklamalarla kamuoyu bilgilendirilir.

sonrasını zaten toplum kendi kendine halleder. şöyle ki; önce bildiriler arka arkaya gelir. yangın kimle daha yakından alakalıysa o sivil toplum kuruluşu "sorumluların adalet önünde hesap vermesi gerektiği","konunun takipçisi olunacağı" falan gibi beylik cümlelerle insanların gazını alır. medya desen zaten 2 gün bu haberin ekmeğini yer, ardından max. 3 gün içinde konunun yerinde yeller esiyordur bile. zira konunun tartışılması gereken dönemde prime-time'da bir yetenek yarışmasının finali falan vardır.

sonrası derin bir boşluk... herşey unutulur gider ve planlar uygulamaya konur.

hani haydarpaşa garı'nı yedirmiyordunuz hacı, o iş noldu?

25 ocak 2004 beşiktaş samsunspor maçı

newcastle
arada tekrar izleyerek bazı duygularımı zinde tutmamı sağlayan karşılaşma.

yapılanlardan ziyade hiçbir şekilde hesap sorulmamasının, bu konunun hiçbir yerde doğru dürüst tartışılmamasının, adeta bir ölüm sessizliği içerisinde olan bitenin izlenmesinin ne kadar gücüme gittiğini kelimelerle ifade etmek gerçekten çok zor. çok sıkı bir jenerasyon yakalamıştı beşiktaş ve makine düzeniyle henüz ilk yarıda 11 puan fark atmıştı en yakın rakibine. yine yapıştılar paçamıza ve etkisi bugünlere kadar devam eden bir lanetli süreç... yani yine beşiktaş formasının hakkı yendi ve yine olan beşiktaş taraftarına oldu o akşam, başka bir şey değil.

http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/92453/cem-papilanin-5-kirmizi-kart-gosterdigi-mac-besiktas-samsunspor
172 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol