confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123816

yavuz sultan selim

newcastle
bir osmanlı padişahı.

birçok kaynağa göre hükümdarlığı zamanında ciddi bir alevi kıyımı yaptığı söylenir. şu sıralar istanbul'a yapılmakta olan "üçüncü köprü" nick'iyle anılan yapıya adı layık görüldüğünden, ecnebi tabiriyle "hot topic"tir. sağda solda kılıcının resmi falan paylaşılır olmuş hani, o derece...

çok ilginç lan... yani ne bileyim, bir gruptan nefret et; o grubu zamanında o ya da bu sebepten kılıçtan geçirmiş olmasıyla ünlenen padişahın kılıcının fotoğrafını, meselenin böylesine hararetle tartışılır olduğu bir ortamda "bak sizin dedeleriniz bu kılıcı iyi tanır" mesajı vermek için cam gibi koy oraya ama özünde "ya benim alevi arkadaşlarım da var ama" riyakarlığından medet um.

edit: seviyeli ve yapıcı uyarılara istinaden yumuşatılmıştır. özünde ne demek istediğimin, en azından bu haliyle de anlaşılır olduğunu görmek mutluluk verici, teşekkürler.

yavuz sultan selim köprüsü

newcastle
(vurgula: artan nüfus ve araç sayısına) 3. bir köprüyle çare bulabileceği sanrısındaki hükümetin icraatıdır(!).

normalde isimlerle bir problemi olmayan biri olarak isminden zerre hoşlanmadığım köprüdür. neticede izmir'de de "talatpaşa bulvarı" diye bir yer var ve hiçbir zaman sorgulamadım bu durumu ama bu kadar göstere göstere bu ismi dayatmak nereden baksan kötü bir niyete, "nihai amaç"ın aleviler olduğuna işaret eder.

ha bununla birlikte madem ki alevi bir türk vatandaşı olarak nihai amaç benim anam, babam, kardeşim; o halde bu amaca yürümek isteyecek kişinin ya da herhangi bir oluşumun vay haline...

aleviler, kendi öğretileri paralelinde her zaman hoşgörülü ve sakin kalmaya gayret etmiş insanlardır. mumsöndü konusunda dahi mutedil kalmayı başarmışlardır bir şekilde. en basitinden ortaokulda mumsöndü çirkefini dillendirme cüretinde bulunan sınıf arkadaşımın burnunu kırdığımda babamın beni karşısına alıp yaptığı benzer içerikli konuşma hep yol göstericim olmuştur.

ama öte yandan yeni jenerasyonun ortama uyum sağlaması gerektiğini düşünüyorum artık. bunun için de alevilikle ilgili, özellikle ahlaka ilişkin konularda konuşabilmek bu kadar ucuz olmamalı. hiç değilse, -kendi tanımlamasıyla- "hasmımın" az erkek olup o kokuşmuş düşüncelerini bizzat yüzüme karşı dile getirmesini çok isterim. ha, "serde trollük var, ne yapayım" noktasındaysa da durum daha da acıklı demektir.

not: kız arkadaşı alevi olup da hala çamur atabilen adamın mezhep genişliğine ve adamlığına(!) ayrıca pes kere pes.

yüzde elli yalanı

newcastle
seçim günü oy sayımı esnasında yurdun dört bir yanında meydana gelen elektrik kesintilerinin, okullara dolu oy sandıkları taşıyan kamyonetlerin, huzurevlerinden holywood filmlerini aratmayacak prodüksiyonlarla kendi adını dahi hatırlamayacak oranda akıl zayıflığı yaşayan kimselere oy kullandıranların, bir kişiye birden fazla kez oy kullandıranların eseridir.

(bkz: kul hakkı)

martin niemöller

newcastle
nazi almanya'sının vahşetini dibine kadar yaşamış bir alman rahip. fikirleri ve duruşuyla bizler için örnek teşkil etmesi gerekir diye düşünüyorum. o günlerde yaşadıklarını anlatan meşhur sözü, türkiye şartlarına uyarlanabilir pek âla;

"önce öğrencileri almaya geldiler, ses etmedim.
çünkü öğrenci değildim.

sonra gazetecileri almaya geldiler, ses etmedim.
çünkü gazeteci değildim.

sonra askerleri almaya geldiler, ses etmedim.
çünkü asker değildim.

sonra beni almaya geldiler, kimse ses etmedi.
çünkü ses edecek kimse kalmamıştı."

serdal adalı

newcastle
şahsen beşiktaş'a başkan olursa desteklememem gibi bir durum söz konusu olamaz, hatta kimse için söz konusu olmamalıdır. elbette çok mutsuz eder bu sonuç ama henüz bir demirören değildir kendisi; sadece geleceğin demirören'i olmaya ciddi ciddi aday biridir.

yok beşiktaşlılığımı askıya alırım, yok bilmem sırt çeviririm falan; bunlar bana biraz fransa'yı carrefour'a gitmeyerek cezalandırmak kadar çocukça geliyor.[ybkz]swh[/ybkz]

serdal adalı

newcastle
başkanlığa değil, bir çuval inciri berbat etmeye adaydır.

feda gibi bir projeyi "fukara edebiyatı" olarak nitelendirmesi bile söylediklerinin gerisini dinlememem için yeterli. hele ki bunları söylerken, yanında daha önce "beşiktaşlılar'a 2 sene kan ve gözyaşı vadediyorum." söylemiyle aday olup kaybetmiş biri varken.[ybkz]swh[/ybkz]

tutarsızlık bizim en tutarlı hareket tarzımız olmuş, haberimiz yok.
133 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol