confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123816

slaven bilic

newcastle
beşiktaş'a gelirse; gayrimüslim olması, küpe takması, sigara ve alkol tüketmesi, müzik yapması[ybkz]swh[/ybkz] ve aynı zamanda hukuk mezunu olması gibi özelliklerine beşiktaşlılığı da ekleyecek olması suretiyle rte'nin uykularını kaçıracak olup, bir şafak operasyonuyla gözaltına alınması ihtimali çok yüksek olacaktır. benim tahminim hal bununla sınırlı kalmayacak, muhtemelen vakit ya da akit gibi gazetelerce(!) "(vurgula: işte o teknik direktör)" gibi bir başlıkla onurlandırılacaktır da.

gelsene bilic, beraber duralım akm'ye doğru...

jose sambade carreira

newcastle
beşiktaş'a gelme ihtimaliyle heyecandan elimi ayağımı titreten isimdir.

biraz da özel ilgi alanım olduğundan arada sırada kaleci idmanı tekniklerini, yeni gelişmeleri, antrenör görüşlerini okurum. denk geldiğimde de antrenman videolarını izlerim. bundan yaklaşık 3-4 ay evvel jose sambade'nin deportivo'da yaptırdığı idman görüntülerini izleme şansı buldum. çok yaratıcı, fakat aslında burnumuzun ucunda duran yöntemlerle çalıştırıyordu 3 kalecisini.

haftanın 3 günü o idmanı yapan kaleci her şeye hazırlıklı olur abi, öyle bir idman. umarım tez elden beşiktaş'a kazandırılır da, cenk gönen kardeşimin artık hiçbir bahanesi kalmaz.[ybkz]swh[/ybkz]

from dictatorship to democracy

newcastle
(vurgula: gene sharp) tarafından kaleme alınmış, içlerinde türkçe'nin de bulunmadığı 27 dile çevrilmiş, (vurgula: albert einstein enstitüsü) tarafından insanların para vermeden okuyabilmesi için internette açık olarak sunulmuş kitap.

kitabın özetle; bir diktatörlüğün ya da herhangi bir anti-demokratik yönetimin icra edilmesi suç sayılmayan eylemlerle nasıl zayıflatılabileceğini ve hatta yıkılabileceğini anlattığı söylenmektedir.

http://www.aeinstein.org/organizations/org/FDTD.pdf

iktidarı yıkalım demiyorum, yıkmak suç çünkü. hani suç olmasa hadi yıkalım derdim ama suç işte. yani en nihayetinde yıkmak derken, "daha demokratik bir yönetimi el birliğiyle tesis edelim" falan derdim halkı galeyana getirmek gibi bir suç olmasa ama demiyorum.

demem ki zaten...

ayhan optur

newcastle
(bkz: enteresan bir şekilde ortadan kaybolmuş başlıklar)

kendisinin anlattığına göre, ilhan mansız ile zamanında yaşadığı sorunlardan ötürü futbol takımından uzaklaşmış olan yetenekli doktor. o dönem yönetimin tavrına bozulup bırakmak istemiş, ancak hatırlı bir-iki kişinin araya girmesiyle en azından amatör branşlara geçmeye razı olmuştur.

futbol takımında görev yapmanın ne kadar yorucu olduğundan, kampların ve bitmeyen yolculukların sosyal hayatını ne kadar olumsuz etkilediğinden bahsetmişti. yani tekrar dönmek konusunda "allah yazdıysa bozsun" noktasındaydı en son ama yeni gelişmeler nedir, futbol takımına dönecek mi, bilemiyorum.

ben şahsen dönmesini isterim, çünkü sporcu sağlığı konusunda son derece yetkin biri.

pascal nouma

newcastle
vatandaşlığa kabul sürecinin sekteye uğramasından, hatta sınırdışı edilmekten çekindiği için gezi parkı'na gelemeyen eski futbolcu.

aynı hisleri paylaştığınız insanlara karşı ister istemez bir sevgi beslersiniz. hele bu insan senin aşık olduğun renklerin başarısı için saha içerisinde de mücadele etmişse, bir hizmet sözleşmesinin tarafı olmanın ötesinde bir yerde durmak iradesini göstermişse daha çok seversiniz. bende en azından süreç böyle işliyor.

iyi ki varsın be pascal. işin şov tarafı falan beni hiç ilgilendirmiyor, olduğun gibisin ve iyi ki bizimlesin.

çapulcunun sesi

newcastle
her geçen gün daha gür çıkan sestir;

http://www.youtube.com/watch?v=FctAww-4p9k&feature=youtube_gdata_player

ne diyeceğimi bilemiyorum;bilsem de bogazimdaki düğüm müsaade etmez sanırım konuşmama.

taksim gezi parkı direnişi

newcastle
ünlüler dünyası bakımından önemli bir turnusol kağıdı görevi görmüştür.

yıllardır hiçbir şey üretmeden ekranlarda devamlı pompalanan, önümüze konulan ve dünyaları kazanan çapsız tayfa, kuşkusuz tayyör'den yana tavır sergilemiştir. hülya avşar, mehmet ali erbil, murat boz, ajda pekkan, alişan, hande yener, sagopa kajmer ve ismini şimdi gizli bakınız ile şereflendiremeyeceğim birkaç isim daha. ama içlerinde biri var ki, tüm manevi değerlerini yitirmiş bir zavallı olduğunu bizlere ispatlamış oldu; mahsun kırmızıgül. demiş ki;

"havalimanı, 3. köprü, kanal istanbul, metro, metrobüs, ve tüneller istemeyen gericilerin yanında yer almam mümkün değil."

bunu diyen de, entelektüel birikimiyle adeta parmak ısırtan "lo lo mahsun".

tek dileğim, türk insanındaki uyanışın sanat dünyasına da sirayet etmesidir. artık sahiden sanat yapan ve o sanatçı duyarlılığına sahip olanların yüceltilmesi, diğer balonların el birliğiyle söndürülmesi zamanıdır.

memet ali alabora, halit ergenç, erdal beşikçioğlu, cem adrian, levent kazak, fırat tanış, feridun düzağaç, levent üzümcü, şebnem sönmez, özgü namal, onur ünlü... daha uzar gider bu liste. hepsine şimdiden binlerce kez teşekkür ederim kendi adıma.

necati şaşmaz

newcastle
elazığ merkezli (vurgula: kadiri tarikatı) lideri abdülkadir şaşmaz'ın oğludur. abisi yapımcı (vurgula: raci şaşmaz) ile birlikte zikir konusunda tecrübeli olup, askerlikle ilişikleri yoktur.[ybkz]swh[/ybkz]

kendisini görüşmeye çağırdığına göre vardır tayyip'in bir bildiği!

serdal adalı

newcastle
zamanında kendisine "aklan da gel" denilmiştir. cümleyi ikiye ayıracak olursak, henüz (vurgula: yargı) önünde aklanmış değildir ama gelmiştir. başkan olman hiçbir yönden içime sinmiyor sinyor.
132 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol