besiktaskli

gördüğüm anda doğum günüme kadar orjinal formaların çıkması için dua ettiğim ve abimlerin falan görmemesini istediğim hede.

her sene formaların çıkışı doğum günüme denk gelir. ben de birilerine salça olur aldırırım. [ybkz]swh[/ybkz] bu yıl da bir an evvel çıkmalı formalar. sonrası sakata bağlar yav.

ölüm veya hastalık olmadıkça oradayım inşallah.

her geçen gün biraz daha aklanan zindandaki kartallara destek amaçlı yazılıp gönderilecek mektuptur.

hatta çok da güzel olur gibi geliyor bana.

fifa'nın gelecek vaadeden yıldızları arasında gösterilmiş olan ve beni bir kez daha gururlandıran futbolcumuz.

(bkz: ölürüm sana)

sözlüğün ayrı bir formatı olduğunu bilmeme ihtimali olan yazardır.

eleştirmek yerine yapıcı eleştirilerle içindeki cevher ortaya çıkartılabilir.

yaklaşan doğum günüm sebebiyle böyle her bir yazar için ayrı ayrı dileklerde bulunabileceğim ortamdır.

forma, atkı, tişört, değişik modeldeki saatler, hatta kombine bile kabulümdür. düşünmeyin ne alsak diye sözlük.

üç yaşımdaki yeğenimle bile kıyaslanamayacak seviyede zeka düzeyine sahip olandır.

yüce rabbim bunları topluluk içinde ayırt edilebilsinler diye bu kadar gerizekalı yaratmış sanırım.

feridun düzağaç yorumuyla dinlemeye doyulamayandır.

her şarkı yakışır mı bir insana. yakışıyor işte.

anneler ve oğulları arasındaki en büyük uçurumun adıdır.

nedendir bilmem bana doğrudan simsiyah'ı anımsatandır.
ne alakaysa.

başını çekebileceğim yazarlardır.

saatim, bilekliğim her daim kolumdadır. telefonumda gümüş siyah olmasından ötürü siyah beyaz izlenimi bırakır [ybkz]swh[/ybkz] ve duvar kağıdı ekran koruyucusu zil sesi ve mesaj sesi zaten buram buram beşiktaş kokmaktadır.

feridun düzağaç' tan dinlemesi oldukça keyifli olan şarkı.

işte tam da şimdi kulağımda.
gülme, incinirim...

bugün kulaklarımda çınlayacak olan sesin sahibi.

muhtemelen akşama kadar onunla muhabbet içinde oluruz. o söyler ben susarım, o söyler ben dalarım ve sonra dayanamam bir yerlerde eşlik ederim.

yine beni dinleyecek olandır.

kayıp zamanlarda yaptığım yolculuklarda rastlamıştım sana.
sen kaybettiğin seni bense kaybettiğim seni arıyordum.
gözlerimin baktığı yerde duruyordunda yoktun elimin uzandığı yerde.
dilimin sustuğunu görüyordun da, canımın yanmasına kapalıydı gözün.
ben cesurdum.
kendimi sende kaybetmeyi göze alabilecek kadar cesurdum.
sense korkuyordun.
ben olmanı geçtim sen olmayı bile kaldıramıyordu ruhun...

beşiktaş maçı için sorgulanmasını beklediğim ibb li futbolcu.

e beşiktaş' ı bu dalgaya çekmek için bir yerden başlamaları lazım

sabah haberlerinde gazete manşetlerinden birinde "fener cumhuriyetine belediye desteği" şeklinde yansıyan durum.

neler neler düşünmedim ki bu anda. düşmez kalkmaz bir allah işte. koskoca cumhuriyet ne hallerde.

ucunu bucağını yine bir şekilde bize de değdireceklerini düşündüğüm dalgadır.

rüştü, süreya abi gibi isimleri bekliyorum. he bir de almeida olabilir. fener maçında bomboş pozisyonda kaleyi bulamaması için fenerbahçeli yöneticilerden para almış olabilir öyle değil mi? neticede kaçan o gol almeida' nın klasına yakışmadı.

anlam karmaşası yaşatan durumdur.

selamün aleyküm demek allah' ın selamı üzerine olsun demektir. sadece müslümanların bu şekilde selam verdiğini düşünmek ise şekilciliğin en güzel örneğidir. zira allah inancı olan herkes ister müslüman olsun ister hristiyan isterse deist hiç farketmez bu selamı verme ve alma konusunda sıkıntı yaşamayacaktır. merhaba sadece bir karşılaşma esnasında karşınıdaki kişiyle olan ilk iletişimi sağlarken selamün aleyküm aynı zaman da bir dua niteliği taşımaktadır. girdiğiniz ortamdaki insanlar için allah' ın selamını onların üzerine göndermekten başka edilebilecek bir karşılaşam veya karşılaşma cümlesi olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum.

işte sırf bu yüzden, yani dua niteliğinde olmasından ötürü, müslümanlıkla uzaktan yakından alaka veya bağıntı kurmaksızın girdiğim ortamlarda selamün aleyküm demeyi uygun buluyorum. ayrıca şakirtin kelime anlamını bir çok kişinin bildiği konusunda da ciddi şüphelerim var sözlük.