besiktaskli

başında korkutsa da, sonunda güldüren maç.

tuhaf bir paranoya yaşatıyor aslında.
kazanacağına inanıyorsun ama "aha şimdi yedik" duygusundan da sıyrılamıyorsun. tuhaf bir his.
ama alıştık galiba bu hisle maç izlemeye taraftarlar olarak.
ruhumuzun yorulmadığı bir maçı, en son ne zaman izlediğimi hatırlamıyorum şahsen.
umarım güzel günler yeniden gelir.
konu kaybetmek değil, mücadelesiz kaybetmek yoruyor...

son dönemlerde girdiği başkanlık yarışlarını kaybetmesine rağmen, bir kez daha "buradayım" diyerek, Beşiktaşımıza umut olmak isteyen yeni başkanımız.

umarım gelen gideni aratmaz diyerek başarılar diliyorum...

vicdani tarafımda da hep hak ettiğini düşünüyorum.
yıllar önce Beşiktaş için hapis yatmış ve görünen hiçbir yerde, bundan bir kez olsun sitem ettiğine şahit olmadığım biri.
ayrıca çok güvendiğim birkaç arkadaşımdan da kişisel olarak ve Beşiktaş değerlerine saygı olarak, güzel referanslar aldım.
senelerdir hep Adalı dediler, hiç başka bir adaya meyletmediler.
bu kez sandıktan onların emekleri çıktı.
umarım bunca sabretmeye değer bir yönetim olur.
zira, camia olarak çok ihtiyacımız var...

ilginç pozisyonların geliştiği maç. umarım lehimize sonuçlanır. zira camia olarak çok ihtiyacımız var.

bilindik maçlardan daha farklı duygularla izlediğim maç.

konu skor falan değil aslında benim penceremde.
ulusal boyutta bir soykırıma karşı çıkış.
tam da Beşiktaş' a yakışır şekilde denk geldi.
çünkü biz biliriz ki, Beşiktaş haksızlığın her türlüsüne karşı dimdik ayakta durur. mücadelesini bırakmaz.
fakat dün akşam maçı çevirebileceğimiz o pozisyonda bile yapamadık.
konu immobile falan da değil.
bilmiyorum, ruhum çöktü resmen.
kendimi bir maçı kaybetmiş takımın taraftarı gibi değil de,
bir savaşı kaybetmiş ülkenin vatandaşı gib8 hissediyorum.
biraz siyasi belki,
belki biraz da duygusal
ama gerçeğim bu.
kaybetsek, üzülürdüm ama ben biraz küstüm galiba...

kazanılmasıyla, ülkeyi göz yaşlarına boğan maç.

o nasıl azim, o nasıl vazgeçmeme...
harika bir jenerasyonsunuz Türk voleybolunda...
inanılmazsınız...

ciddi anlamda nefeslerimizi tutup izlediğimiz bir maç.

bu nasıl bir süreç, yaşlılık mı bilemedim.
kaldırmıyor bünyem.
derken son sette 8-7 öne geçtik. hadi kızlar...

son setinin oynandığı maç...

bu bir manifesttir. çünkü neden olmasın...

çanakkale geçilmez adlı ralliyi izlettiler az önce.

o neydi be...

kadın voleybol milli takımı antrenörü olarak gerçekten harikalar yaratan adam.

üstüne bir de müthiş sevimli.
enerjisi çok güzel.
bizden biri gibi hep.
var olsun...

2. seti 25-21 aldığımız maç.

çin, ilginç bir şekilde seriler yakalıyor. nasıl oluyor anlamadım ama güzel geliyorlar...

cenk tosun'u fernerbahçe formasıyla izleyeceğim ilk maç olacak. (yani öyle umuyorum)

biraz duygusal davranmış/davranıyor olabilirim.

kızların çok acil bir şekilde toparlanması gereken maç. zira set gidiyor. yapmayın böyle şeyler...

futbolundan çok özel hayatıyla gündemde olan gs futbolcusu.

3 ağustos 2024 Beşiktaş galatasaray maçında, kendisiyle pek haberleşemedik.
bedeni sahadaydı ama ruhu yoktu.
sanırım kendisinin yıldızlığı, daha büyük yıldızların yanında söndü.
ışığını kendinden üretmeyen her yıldızın yaşadığı handikaplar bunlar.
üzülme dostum,
efsane olmak öyle kolay değildir.
sen de öğrenirsin zamanla...

3 ağustos 2024 Beşiktaş galatasaray maçında oyuna girmesiyle, ortalığı ateşe vermiş futbolcu.

bir süre herkese atar gider, değişik hareketler yaptı.
hakem de çok bir aksiyon göremedik.
ancak en son artık yanlış kişiye yanlış hareket yapması sonrası,
bir güzel dayağını yedi.
ciro immobile kart görmediyse,
muhtemelen hakemin "bunu buraya ben getirdim, çenemi kapayıp oturayım" moduna geçmiş olmasıdır diye düşünüyorum.

bitti sizin o saltanıtınız.
önümüze gelen bir tekme modunda maçlar bitti.
göreceksiniz,
bunlar güzel günleriniz...

2024-2025 sezonu öncesi güzel hazırlandığını gördüğüm kulübüm.

yeni hoca, yeni transferler güzel özdeşleşmiş.
takımın özgüveni yerinde.
bu çok önemli.
korkmadan oynuyorlar.
korkusuzluklarının rakibe korku saldığı anlar da gelecektir diye düşünüyorum.
yine yeniden nihayet güvenli bir şekilde maç izleyeceğiz.
konu kaybetmek değil asla ya da kazanmak değil.
konu, hücum odaklı oynamak.
geri yaslanmamak,
kaybetmeyi kabul etmemek...
yine, yeniden bildiğimiz yerden devam etmen...

"böyle oyna, canımızı ye" sezonunu açtığın için teşekkürler Beşiktaş' ım...

3 ağustos 2024 Beşiktaş galatasaray maçında attığı golle "hadi canım!!!" dedirtmiş genç futbolcumuz.

sen o pası nasıl aldın, o vuruşu nasıl yaptın oradan.
doğru zamanda, doğru yerde, doğru pozisyonda kalman
ve bunu bu yaşında, ilk kez oynadığın yıldızlarla birlikte yapman...
yolun açık olsun çocuk.
seni çok güzel yerlerde alkışlamak kısmet olsun.

portekizli olması sebebiye kendisiyle ilgili tereddütlerimi boşa çıkaran oyuncumuz.

varlığı güven verdi,
bizi seçmiş olmanın ne kadar kıymetli olduğunu gördük...
o nasıl bir oynamadır.
nasıl bir zarafet,
nasıl bir estetik.
hayran kaldım.
bilmiyorum, belki benim portekizli sevdamdandır onu da bilemedim
ama iyi ki bizimlesin ve umarım vazgeçmezsin...

ilginç bir şekilde "sanki 40 yıllık Beşiktaşlı" söylemlerimizi haklı çıkaran futbolcumuz.

ya seni nasıl bir şeysin?
22. saniye nedir?
bu kadar mı güzel gördün rakibi, bu kadar mı çekici geldi sana?
bu nasıl bir etkilenme bilemedim ki.
futbolunu bilmem gelecekte neler gösterecek
ama Beşiktaşlılığını sevdim.
böyle bir aidiyet, böyle bir kabullenme ve böyle bir dahil olmayı çok uzun süredir hiçbir futbolcuda görmemiştik.
umarım göreceğimiz güzel günlerde,
ki biz motorları maviliklere sürmeyi de severiz,
seni de bizimle uzun süreler boyunca beraber görmek isteriz.

var ol sen...

kendi gerçeklerini görmek yerine, bahaneler ardına sığınmayı tercih eden taraftar grubu.
çirkeflik, pislik, itlik, serserilik... ne ararsan hepsi var bunlarda.
gram güven vermezler insana.

kendileri yüzünden maça gidemedim.
zira, bir yavru kartalımız var, kendisi babasının gs li olmasıına aldırmadan teyzesporlu oldu.
son olimpiyattaki gs maçında yediğimiz biber gazları ve portakal gazlarını (ki, basında o maçta biber gazı bile kullanılmadı denildi, o ayrı) düşününce,
11 yaşındaki yavru kartalımı riske etmek istemedim.
inönüdeki ilk derbide sana sözüm olsun çocuk,
bu çingenelere rağmen gideceğiz.

başkanımız hasan arat' ın maç bitimi bile gol atmaya devam ettiği maç...

güzel başladık.
öyle ezeli rakibin U19 takımına 55. saniyede gol atan kansızlara,
ezeli rakibinden as kadronla 22. saniyede gol yeme şokunu yaşattık.
konunun fenerbahçe ile ilgisi yok ama ahlak başka bir şey işte.

ciro immobile henüz ilk resmi maçında 22. saniyede golü buldu.
cidden nasıl başardınız bunu? 22 saniye forma giymiş adamdan nasıl gol yediniz?
neyse tamam yapmayacağım bunu.

ciddili yorum;
bu maç takımı hazır gibi gösterse de, hala eksikleri var Beşiktaş' ın.
görünenler, gerçeğimizi örtmezse,
takviyeler tamamlanırsa
ciddi anlamda ligin tozunu attırırız.
uzun zaman sonra hücum futbolu izledik.
geri çekilmeyen takım.
ilk golü bulunca, kontrolü kaybetmeden, dengede kalıp, yenilerini aramak...
bu bir rüyaysa uyanmayalım lütfen.

velhasılı, bu maçın sonunda süper kupa dedikleri kupanın sahibi olduk.
56 puan alıp 2 kupayla bitirmek şahane bir olay.
ki; bunlardan birini, iki katımız puan alan ve ligi şampiyon bitiren rakibimizden aldık.
demek ki neymiş;
dengeli yönetimlerde, denge değişebiliyormuş...

tebrikler Beşiktaş' ım...