besiktaskli

n81 asansör yönetmeliği gereği yapılması gereken sınırlamadır.

bu sınırlama öyle birilerinin paşa gönlüne göre belirlenmemektedir. asansörlerin taşıyıcı halatlarının makine motor grubuyla olan yakın ilişkisi bu sınırlamanın en büyük nedenidir.
normal şartlarda yönetmelik bir kişinin ortalama 80 kg olabileceğini düşünerek standart bir asansörün 320 kg yani dört kişilik olabileceğini saptamıştır. fakat güncellenen son yönetmelikte bu limiti 300 kg olarak da görebilirsiniz. zira yönetmelik ortalama kg limitini 75 kg ya düşürmüştür.

sanıldığının aksine asansörü taşıyan halatlarından ziyade makine motor grubudur. makinenin hızı ve devir gücü bu kapasite de belirleyici unsurlardandır. standart asansörler 8,2 ps lik ve çift hızlı makine motor grubu kullanılır. 320 kg lık asansöre 350 kg lık bir yükleme yaptığınızda sanıldığı gibi halat kopma riski ile karşılaşmak yerine asansörün katlarda takılı kalma riskiyle karşılaşırsınız. Çünkü eğer halatlar izmit a.ş. ise 10 luk çelik halat ise (ki insan asansörlerinde 10mm lik halat kullanılır) ve üzerine bir de kırmızı damar ise yıpranma süresi daha uzun olur. ve yıpranmamış halat eğer halat şişelerinin bağlantısında bir sıkıntı yoksa kolay kolay kopmaz.
peki bu yıpranma neye göre belirlenir diye bir soru takılırsa aklınıza bunu etkileyen muhtelif faktörler vardır. yoğun trafikli olmayan ve çok yüksek olmayan binalarda ortalama 10 yıl kullanım için uygundur. ancak yine de 5 yıldan sonra bilir kişi ile birlikte kontrolleri yapılmalıdır. yoğun trafikteki asansörlerde ise 5 yıldan sonra mutlaka değişim gerekmektedir.
gelelim yukarıdaki soruya. asansörün kapasitesini elbette belirlemek konusunda sıkıntılar yaşanır. bunun önüne geçmek için "aşırı yük sistemi" denen bir sistem takılırsa asansöre bütün sıkıntılar ortadan kalkar. çünkü aşırı yük sistemi programlanan kapasitenin üzerine çıkıldığında alarm vermektedir.

son olarak asansör çocuk oyuncağı değildir. can taşımaktadır. dolayısıyla da aylık düzenli kontrollerini mutlaka ama mutlaka yetkili bir kuruluşa yaptırmalısınız. eline bir takım çantası alıp çıkan kuruluşlar yerine tse HYB, Garanti Belgesi, ISO ve CE sertifikalı firmaları tercih etmek oluşabilecek aksaklıkarı minumuma indirmek demektir.

doğum günüme kadar piyasaya sürülmelerini beklediğim formalardır.

doğum günüm geçerse kimseye hediye olarak aldıramam geçmiş olur.[ybkz]swh[/ybkz]

19seda03' ün twitterda taciz ettiği cumhur başkanı.

(bkz: hayaldi gerçek oldu)

futbolda kötü günler geçiren takımımıza moral kaynağı olan basketbolumuzun yeni gözdesi.

bütün dünya toz konduramıyor bşeiktaşımın adına. olay budur bitmiştir.

an itibarı ile gözlerime inanamadığımdır.

ama olmuyor öyle uzaktan arkadaşlar, bizim kombineleri ücretsiz alıp girişleri yapıyorsunuz siteye. aşk ortaksa uzaktan bakmakta neyin nesi öyle.

duruma göre değişik sonuçlar çıkartılabilecek eylemdir.

"fair play bizim işimizdir" dedirten durumdur.

beşiktaşlılık duruşunu sadece türkiye değil dünya bilecek.

bu açıklamadan sonra basının bir daha bu konuda haber yapması sonrası yönetim adına oldukça giderli bir şekilde yapacağım açıklamanın öncüsü olan açıklamadır.

(bkz: psikopata bağlamak)

fenerbahçeli yöneticilere şu şekilde seslenmeme sebep olacak deyim:

fenerbahçe n'oluyo, k...n başın oynuyor. oysa biz daha karpuz kesecektik.

türkiye' den herhangi bir takım -ki özellikle beşiktaş- girdiğinde doğrudan 3d gösterimine başlanan çıkmazdır.

arkadaş kimin başı sıkışsa önce denizli'yi sonra daum'u ve ardından doğan'ı düşünüyor. memlekette hatta evrende başka adam mı yok, yoksa bunlar joker teknik adamlar mı aklım almadı benim hala.

haber detayını okuyunca arkadaş insan bir kerede döner kendine bakar demeden geçemediğim durum.

sen kombine fiyatlarını kongre üyeliği fiyatlarıyla eş değer tut, sonra da beşiktaş taraftarının cefakar ve vefakar oluşuna dil uzatacak ve uzattıracak şekilde beyanatlar ver/verdir. olacak iş mi bu?
ne şike soruşturması ne de stad projesi taraftarı geri de tutan. bunların payı %1 ise fiyatların payı %99 dur. fiyatlar pahalı ödeme koşulları da zorlayıcı nitelikte olunca insanlar ister istemez geri de duruyor.
eğer gerçekten bu şekilde düşünüyorsa bu yönetim derhal istifa etmeli. ayıp be ayıp.

sevmediğim ve bir türlü sevemeyeceğim teknik direktör ayrıca real madrid' den nefret etme sebebimdir. takım dediğin takım ruhu taşımalıdır felsefemden vazgeçmediğim için olsa gerek bireysel yeteneklerle ilgilenen bu adamı sevmiyor olabilirim.

bir gün karşılaşır mıyım diye düşündüğüm eylem. özellikle son 3 yıllık süreye bakıldığında her sebepten evet ama bu sebepten asla şeklinde bir tez bile üretebilirim kendim için.

neyse egoist yanlarım çok açığa çıkmasın sözlük beni kenara bırakıp genel bir tanım yapacak olursak;
kendini bir halt zanneden erkek bünyelerinin "yanıma yakışmıyor" diyerek yaptığı ve bunu yaparken karşısındaki kişinin belki de muhteşem karakterini gözardı ettiği sonrasında da "düzgün kız yok abi piyasada, yemek yapmayı bile bilmiyor, beni anlamıyor, genel kültür sıfır, birinin yanında konuşacak diye korkuyorum" şeklinde serzenişte bulundukları durumdur.

sen kız arkadaşını kuaför salonlarının kapısından seçersen kusura bakma da arkadaşım bu tip durumlarla daha çook karşılaşırsın. süslenmekten ev işi yapmaya, moda dergisi okumaktan kitap okumaya fırsat bulamayan kişileri ancak kolunuza takar gezdirirsiniz. he bir de evin bir tek yatak odası kısmında işinize yarayabilir. diğer işler için hep ikinci, üçüncü hatta belki dördüncü kadınlara bile ihtiyaç duyabilirsiniz.

bu söylediklerimi ters çevirip kızlar için de kullanabiliriz. sırf çok yakışıkllı diye bir adamla birlikte olup sonra onun ilgisizliğinden ve bilgisizliğinden şikayet eden kızlarda yukarıda saydıklarım için uygun koşuldaki canlılar sınıfına giriyor.

inancı doğrultusunda kutsal sayılan ayda alkol alışkanlığından vazgeçen bünyelerin yapmayacağı eylemdir.

kimin ne yaptığı kimseyi ilgilendirmez elbette. her koyun kendi bacağından asılacaktır nitekim. kaldı ki zorla yaptırmaya kalksan birine iş daha bir inada biner ve belki de onun içtiği alkolün günahı kat be kat senin hanene yazılır sebep olduğun için. ifrat tefrit olayı yani. dengeyi iyi kurmak gerekir. ancak birini yapmak diğerini yapmamayı gerektirmez diye bir söz vardır. çünkü ahirette kimi neyin kurtaracağını yalnızca allah bilir.
biraz daha açarsak konuyu; alkolün vücuttan tamamen atılma süresi 40 gündür. o zaman ramazan öncesi 40 gün evvelden alkolü bırakmayanlara "senin orucun kabul olmaz, tutma boşuna" demek saçmalama literatürüne ilk sıradan girebilecek potansiyelde bir söylem olur. o yüzden de çok bilmişlik yapıp ahkam kesmek yerine karşıdaki kişiye konu ve detayları hakkında bilgi verip tercihi ona bırakmak daha mantıklıdır. hangi ibadetin kaç birim sevap yaptığı ve hangi yasağın kaç birim günah yaptığı konusunda elimizde somut veriler olmadığına göre oturup inceden bir hesap çıkarma ihtimalimiz yok.

bu yüzden son söz olarak derim ki sözlük, içenin kendi tercihidir beni bağlamaz ama ben mümkün mertebe niçin içilmemesi gerektiği konusunda etrafımdakilere bildiklerimi anlatırım. gerisi kişinin kendi insiyatifine kalmış.

iki gündür aç olan bu bünye için sol framede yer almaması gereken başlıktır.

kınıyorum bu başlığı anımsatanları.

benim kriterlerime uygun kişi ile henüz karşılaşmadım şeklinde söylendiğinde daha makul gelebilen sorunsaldır.

zira bu genelleme çok büyük bir kitleyi kapsar ve bahsi geçen kız için hiç de iyi şeyler düşünülmez mazallah.

bahsi geçen kişinin beşiktaşlı olduğu süreçte normal karşılanacak bir durum. zira liverpool maçında da bobo'nun attığı gol sonrası kendime geldiğimde kendimi masanın üzerinde bulmuştum. çıkış anı ile ilgili hiçbir fikrim hala yok. lakin eğer beşiktaşlı kişi dışarıdaysa ve gol sevinci dışarıda yaşanıyorsa yukarıdan gelen sehpayı atanı atmak için bir iadeyi ziyaret gerekir diye düşünüyorum sözlük.

an itibarı ile yapmaya çalıştığım eylem.

tam aklıma bir şey geliyor yazacağım derken bir telefon, her şey siliniyor. hadi diyorum bu kez olur pat biri geliyor yine olmuyor. nedir arkadaş bu çilemiz.

daha ilk günden beşiktaş ile ilgili haber edinmeye başladığım tek kaynak olmaya başlayan site.

ilk yarıya yetiştirme çabalarının olumsuz sonuçlar verdiği futbolcumuz. ne yazık ki daha şimdiden sezonun ilk yarısını kapatmış görünüyor. gördüğüm ilk yerde bir okuyup üflyeceğim bu adamı. bunun adı başlı başına nazardır arkadaş, kem gözdür. başka açıklaması yok bu işin.