ben öyle bi insan mıyım

önceki gece[ybkz]swh[/ybkz] birden fazla alarm kurulduğunda gerçekleşerek, çoğu zaman işe geç kalma nedeni olan alışkanlıktır.

tek alarm kurmanızı salık veririm. denedim, %93,7 çalışıyor. [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

gelecekten gelenler için;

(bkz: satch) [ybkz]swh[/ybkz]

haftada ortalama 2 veya 3 adet kısa mesaj göndermeyi bir borç bilen firmadır.

ayrıca; geçenlerde zincirin çeşme'deki halkasına gittiğimde; reklamvari, sloganlı bir şeyler söylüyordu, birbirlerine teşekkür ediyorlardı falan çalışanları; birkaç dakika kendime gelemedim. pizzayı da yiyemedim, artık nasıl oturduysa mideme kapitalist aparatifler...

hakkında, "yazmayayım yazmayayım diyorum" diye zihnimde cümleye başlamamın ardından, şu entariyi giymeye koyulmuşken, yazmayayım diyip üçüncü hakkımı da kullandığım maçtır.

cezam neyse, çekmeye razıyım: yukarıya mı alırsınız, dünyanın merkezine mi gömersiniz; yoksa olduğum yerde bırakıp, işkenceye devam mı edersiniz... siz bilirsiniz.

15 aralık 2012 gençlerbirliği beşiktaş maçındaki gibi, coşkulu bir deplasman tribünü oluşturacağımızdan emin olduğum karşılaşmadır.
hatta, ileriye gidiyorum, derbiler haricindeki neredeyse tüm iç saha maçlarımızdan da[ybkz]swh[/ybkz] daha ateşli ve takımının gücüne güç katan bir taraftar kitlesi olacaktır.

(bkz: psy)

yeni nesil troll teknik direktörler kervânının devesever üyesidir.

antalyaspor'un oyununa akıl sır erdiremediğim, oğuzhan özyakup'un hücum anlayışımızı 180 derece çevirmesiyle güç belâ 1-0 kazandığımız maçtır.

antalyaspor'da anlam veremediğim: skor 0-0 iken, beşiktaş futbol takımı anlamsız bir şekilde yerinde beklerken; gökhan süzen'in bulunduğu kanada 2 adam kaçıracağım diye, ortadan ve ters kanattan yeteri kadar destek vermemeleriydi. buna rağmen pozisyonlara girdiler fakat allan mcgregor'un iyi performansı sayesinde[ybkz]swh[/ybkz] öne geçemediler. ayrıca 1-0'dan sonra, birden, pasifize oldular. ömer şişmanoğlu da oyuna girip biraz çırpınmasa, orta yuvarlağın rakip yarı alana bakan diliminin ötesine gitmeye niyet ve güçleri kalmamış gibiydi.

bizde ise, işler güçler yine bildiğiniz gibi. ilk yarıda, necip uysal, ersan adem gülüm, allan mcgregor ve iyi hâl durumundan mustafa pektemek haricinde, amaçsız, isteksiz, laubali bir oyuncu topluluğu vardı sahada. manuel fernandes'in, mental anlamda, ciddi sorunlarının olduğu çok açık ve nasıl düzeleceği, düzeltilebileceği konusunda hiçbir fikrim yok. ikinci yarıda, oğuzhan'ın getirdiği dinamizm ve olcay şahan'a verdiği güzel ara pasla skor üstünlüğü, takıma biraz moral ve güven aşılamış gibi göründü. sazı eline almasına rağmen ikinci golü bir türlü bulamayınca; bize de, kaktüs üzerinde maç izleme seansı kaldı.

15 nisan 2013 beşiktaş medical park antalyaspor maçı sonrasında ve sezonun geri kalanında işitmeyi istemediğim cümle.

hocam, biz bu maça çok ciddi bakıyoruz, aman diyim.

(bkz: neredesin firuze)[ybkz]swh[/ybkz]

şansına, her dâim üzerine düştüğü dört ayağına; havasına, suyuna imrenilen kişiler tarafından kontra olarak yapıştırılan "kıskanmayın ooolum" minvalinde bir cümledir.

bir namussuzluk örneği olarak arkadan iş çevirmek eyleminin seriye bağlanmış, âdetâ yalama olmuş hâlidir.

arada civataları sıkmazsan sözlük, enseden enseden alırsın bak soğuğu.

can gox'un, 2013 yılında çıkardığı, 9 şarkıdan meydana gelen albümdür. şarkı isimlerini mi sordunuz? derhal söyleyeyim:

yalnızım ben
sorma
inanmazsın
asla bırakma
drama köprüsü
rüzgar
dal goncayı bir sabah
gölge
haydar haydar

nacizane; yalnızım ben, sorma, drama köprüsü, rüzgar ve haydar haydar parça ve yorumlarının muhteşem olduğunu söylesem; abartmış olmam. diğerlerine ise alışmaya çalışıyorum, albümü tekrar tekrar dinleyerek.

icra ettiği melancholy man, my woman, wrong side of the road gibi kaybedenler kulübü film müzikleri sayesinde tanıdığımız; bu yıl, altına imza attığı yalnızım ben adlı albüm ile, değerini bir kat daha artırmış, aşmış müzisyendir.

demokrasinin, düşünce özgürlüğünün amansız bekçileri, millet iradesinin tecellisi[ybkz]swh[/ybkz] tarafından diline kilit vurulmaya çalışılan müzisyendir.

çok matah futbolcular olmasa da, tanju kayhan, burak kaplan, sezer özmen gibi alternatif oluşturabilecek oyuncuları takımda tutmayan; atınç nukan, muhammed demirci, erkan kaş, hasan türk, kadir arı gibi genç ve gelecek vaadeden oyuncuları takıma adapte edemeyen; gençlere, gençleşmeye önem ve öncelik veren teknik direktördür.

biz pişman olduk, boyumuzun ölçüsünü çoktan aldık be hocam; sende nasıl bir vicdan ve boy varsa artık, içinde at koştur...

küme düşmesine müsade edileceğine inanmadığım takımdır.

bu sezon özelinde değil, üç vakte kadar da böyle gidecek gibi görünüyor.

öncesinde, takımımızın pek umut vaadedemediği ve açıkçası pek de umutlarının kalmadığına inandığım maç.
maç öncesi gece uykusunda, maç günü içerisinde de heyecan oluşmuyor bünyemde bu kez. emeği geçenlere teşekkürler...

sanırım izmir'e uğramamış olan giyecek.

geyikli tayt ney lan?! uğramasın zaten, bi' zahmet.

bilet konusunda, sözlükten şahsıma herhangi bir talebin gelmediği maçımız.

izmir tayfası her dâim yalnız...