maça saatler kala

kalp atışları hızlanır, kafanda düşünceler bulanır. zor süreçtir vesselam

son 4 saat kalması ile insanı işkillendiren, bilinçsizce zaman geçmiyor ak çektiren mevzu.

malum yayın kanalinin geri sayım saçmalığı adamı heycanlandırıp gereksiz strese sokan bir durum

son iki saat ile insanın iyiden iyiye moda girmesi.

ömür biterken hafızalara kazili olacak olan saatler, duygular , kafanı hiç birşeye verememeler bütünü.
Daha 10 saat var ulan.

siz yay gibi gerginsinizdir, kafanızda defalarca oynarsınız o maçı.

Zamanın tuhaf bir sekilde gecmek bilmediği anlar.

an itibariylen 20 küsür saat ile içerisinde bulunduğumuz mod.

geçmek bilmeyen ama beklemesi inanılmaz keyifli,insanın içini kıpır kıpır eden zamanlar.kaldı 18 saat 35 dakika.

gidemediğiniz maçlarda sızının büyümesi, hasrette eklenir bu saatlere

an itibariylen baya bi az kalan anlar.

an itibarıyle yaşadığımızdır. yüreklerimizin sıkışmasına sebep olandır.

gün boyunca kafalarda kağıtlarda kadroların kurulmasına neden olan, maçın başlamsını beklerken geçmeyen zaman dilimi..

şairler parkına doğru yollanmaya başladığım anlardır. sensiz geçen günlerin amına koyim lan.

maçın başlamasına 6,5,4,3.. vari saatlerin kaldığı, için tarifsiz bir sabırsızlık artı endişe artı umut artı bir ton duyguyla kaplandığı durum.

enteresan bir heyecan kaplıyor insanın içini, gün içerisin de yürüyemez hale geliyorsun.
her şey semte gidene kadar tabiki. temiz bir beşiktaş kokusu, kazan da iki bira az çerez demlenmesi, ordan bi şair parkında iki üç güzel beste biraz sohbet az da alkol,
artık hazır olduğunu düşünüyorsun bu sefer ta ki stada yaklaşana kadar.
o köfte ekmeğin kokusu, her yanından geçen üçerli beşerli grupların söylediği eğlenceli besteler.
iki sevgili birisinin formasının arkasında siyah, bir diğerin de beyaz yazılı. diyorsun tamam artık heyecan geçti,
artık hazır olmasın ama yine de için de bir sıkıntı bir heyecan.
ta ki stada girene kadar.
tüm hazırlıklar tamamlanmış maça kalmış 1 - 1. buçuk saat. heyecandan ölüyorsun artık.
ta ki hakem düdüğü çalana kadar. o anda bitiyor ancak her şey dünyayı unutuyorsun, zikir gibi. kapılıp gidiyorsun bestelere küfürlere sevinç gülmelerine. gözlerinin içinde ki ışığı göre annen baban sevgilin o anda hepsi terk eder seni bu nasıl bir sevgi diye.

anlatmaya çalışılılandır sadece o saatler. bünye izin vermez anlatmana, yazarken bile ellerim titiyor.

dillerde bir beste şu sıralar.

aşığım sana
doyamıyorum
ne de güzelsin
bakamıyorum
seni sevmeye
kıyamıyorum
bu ne büyük aşk
şanlı beşiktaş

maç öncesi marşlar dinlenerek maç ruhuna hazırlanılan zaman dilimi.

saatlerin geçmek bilmediği sanki yılmış gibi gelen anlardır. yaşanması güç anlatması zordur.

yutkunurken bile bi bismillah çektiren anlar.

şu çoktan imana gelmiş halim bile bi kere daha secdeye geliyor yemin ederim!

artık bilim adamları tarafından bir ayar getirtilmesi gereken anlar.
izlerken yaşadığımız kanserojen etkiler yetmiyormuş gibi, öncesinde de bariz bünyeyi operasyona hazırlıyoruz.