carlos carvalhal

birilerinin adamı olduğunu düşündüğüm teknik direktörümüz. yaptığı bariz hatalara rağmen medyadan tek eleştiri almıyor, herkes polyanna olmuş arkadaş. son yıllarda bu kadar olumlu yaklaşılan başka bir teknik direktörümüz olmadı bizim. yorumcunun birisi çıkmış, "(vurgula: sıkıntıyı gördü ve almeida'yı oyuna erken alarak doğru bir müdahalede bulundu.)" diyor. iyi de arkadaş, biz kadroyu gördüğümüz anda farkettik o sıkıntıyı, bir çok kişi de farketti zaten. nasıl bir mantıktır bu? ama çok güzel ve samimi seviniyor lan. [ybkz]swh[/ybkz]

23 şubat 2012 beşiktaş sc braga maçında, bir önceki maçın kadrosunu ve taktiğini aynen uygulamasını halen aklım almıyor. karşındaki takımın hocası gerizekâlı mı sence? hiç mi analiz etmedi bizi, hiç mi geçen haftaki hatalarından ders çıkarmadı yani? korkaklık mıdır, rakibi haddinden fazla küçümsemek midir bilemedim ama düşündükçe sinirlenmekten kendimi alamıyorum. ondan sonra braga'nın teknik direktörü çıkar, "beşiktaş daha fazla ilerleyemez bu kupada." der tabi. biz bu kafada olduktan sonra, gayet normal. haddine düşmez bu yorumu yapmak tabi ama sormuşlar, cevap vermiş.

Beşiktaşımıza son yıllarda gelmiş en iyi teknik direktördür. Bu açık ve net. Mustafa denizliden de shusterden de, tayfur dan da iyi teknik direktör bu adam. öyle bir taraftar profiline sahibiz ki herkes her maçı sadece ve sadece kendi içinde değerlendiriyor. Saha dışı faktörler hep göz ardı ediliyor. Bir sezon düşünün arkadaşlar 10 günde 3, hatta 4 maç yapıyorsunuz. Kulüp borç yükü altında eziliyor. Yabancı topçuların bir kısmı fifalık olmuş alacağını tahsil etmeye çalışıyor. Yıldız denilen ama gibi gittiği takımlarda tutunamamış teknik kapasiteleri yüksek ama mental özellikleri çok düşük oyuncularınız var. Diğer tarafta takımın çoğu düz oyunculardan kurulu. Bu takımla 3 kulvarda yürümeye çalışıyorsunuz. Rakiplerinizden 13-14 maç fazla yapmışsınız. Taraftarınız hiçbir şeyi beğenmiyor. Klübün eski asbaşkanı ve teknik direktörü uzun süre şike suçlaması ile içerde kalmış, Bir de bunun üzerine borç yükünün oluşmasında 1 numaralı suçlu olduğu halde gelir gider dengesini bir şekilde sağlayan en olmadı borçları cebinden ödeyip sorunu bir şekilde çözen başkan ve yönetimi istifa ediyor. Siz de bunlara rağmen ligde 3. UEFA kupasında son 16 dasınız. Ve türkiye kupasında yolunuza devam ediyorsunuz. Bu açık ve net başarıdır. Eğer bu kadro yapısında başka bir teknik direktör olsaydı şuan geçen sene gerçekleşen senaryonun çok daha vahimi ile karşı karşıyaydık.

Carlos belki çok iyi bir teknik direktör değil ama işini iyi yapan, dersine iyi çalışan bir adam, Ama en önemlisi taraftarın hadsizliğine rağmen duracağı yeri iyi bilen bir insan ve futbol şansı olan bir insan. takımı bir arada tutması bile büyük başarıdır. Bunu böyle bilelim.

beşiktaş tarihine ismini altın harflerle yazdırmasının, camianın ve taraftarın kendisine göstereceği toleransın derecesi ile doğru orantılı olan portekizin gülü. gordon milne'nin ilk sezonunu çağrıştırıyor bana. önemli fark, gordon geldiğinde çeyizi hazırdı. (gökhan keskin, metin tekin, feyyaz uçar, recep çetin, sergen yalçın vs.). takip etmedim ama büyük ihtimal hector cuper ve mircea lucescu'nun da kariyerlerinin ilk dönemleri böyledir diye düşünüyorum. bittabi (bu sözcüğün telaffuzu yazılışından daha keyifli) eksikleri yok mu? var. sınav öncesi tüm konuları çalışıp, türlü soru bankalarını devirdikten sonra sınava girdiğinde eli ayağına dolaşan çalışkan öğrenciler gibi. bir de elinde şaşal su ile gelse tam olacak.

hugo almeida'dan ziyade simao sabrosa ısrarı başına çok bela açacak. kalan maçlarda da bu ısrarı devam ederse korkarım ki sahaya yansıması muhtemel sonuçlar kendisinin de ipini çekebilir. takım 10 kişi maça başlayıp 10 kişi maçı tamamlıyor. ikinci husus maç esnasında maçın izleyeceği seyre göre oyuna müdahale noktasında sıkıntıları var. yavaş yavaş öğreniyor. istanbul'da oynanan (vurgula: braga) maçında[ybkz]swh[/ybkz] bunun ilk işaretini verdi. ancak yeterli değil.

daha net fikir sahibi olabilmek adına en azından önümüzdeki sezon da kendisiyle devam edilmeli ve kendi takımını oluşturması için gerekli şartlar yaratılmalıdır. çünkü kilit soru: (vurgula: sidnei), (vurgula: almeida), (vurgula: simao) hatta (vurgula: quaresma), carlos carvalhal'in, idealindeki beşiktaş'ta görmek istediği oyuncular mıdır? olağanüstü bir ortamda takımın başına geçtiği için bunu bilemiyoruz.

şimdi arkamıza yavaşça yaslanıp, çocukluğumuza dönelim. ahaha yok lan o kadar geriye gitmeyelim. yanına tayfur havutçu'nun maketini koyan camiaya ve bundan genel itibariyle en ufak bir rahatsızlık duymayan taraftara şu şartlarda çok biledir.

lami cimi yok yeni gelecek yönetimin biletini anında keseceği portekizli. Hadi bilemedin sezon sonu beklenecektir. Bu aşamada uefa kupasını alıp şampiyon olsak bile bu değişmez.

kafa topları hariç gol atamayan almeidayı her türlü oynatan,türk futbolunun geleceği mustafa pektemeği harcayan isim. almeida ya verilen şans pektemeğe verseydi puan durumundaki sıralama nasıl olurdu diye düşünmüyo değilim.

her maç eleştirmekten artık bıktığım teknik adam.

bir insanda artık bir değişme olur,hatasından dönme olur. yok ardakadaş,yok. aynı tas aynı hamam. yav bir kerede çift forvet çık,biraz cesaretli ol. he yine mi yenildik,başımızın üstünde yerin var. tebrik ederiz cesaretini ama yok yok.

siktir ol git be şarlatan.bıktık senin saçmalıklarından. 7 maçta 1 galibiyet.siktirrrrrrr olllll defol ülkene

4 mart 2012 beşiktaş trabzonspor maçı itibariyle eve dönüş biletini eline almış adamdır.

zamanında (bkz: artık demir almak günü gelmişse zamandan) yazmıştım bu herif için eksi veren arkadaşa seslenmek istiyorum ben nerdesin çıkta savun şu adamı bana.Allah kelimesini beddua için kullandığım kadar carvalhaldan başka kimseye kullanmadım arkadaş ben.

napmaya çalıştığını gerçekten anlayamadığım hoca. neden yahu allah'ın adını verdim neden hala bu tek forvet ısrarı.

halen basın toplantısında bahaneer buluyor yok bilmem kaç günde kaç maç yaptık.ulan dallama dünyada bütün iyi takımlar bunu yapıyor.komik oluyor.

kendisine olumlu bakan ya da en azından nötr kalan taraftarın tolerans potansiyelini sahip olduğu mentalite ile yerle bir etmeye kararlı mahçup centilmen. şöyle ki, skor avantajını ele geçirdiği anda daha ötesine geçmeyi düşünmeyip vaziyeti idare etme saplantısı kabak tadı vermiştir. (vurgula: trabzonspor) beraberliği yakaladıktan sonra forvet çıkarıp, yerine forvet sokması maçı kazanmak gibi bir düşüncesinin olmadığı izlenimini yaratmıştır. (vurgula: trabzonspor) öne geçtikten sonra forveti ikilemesi, yalnızca beraberlik için risk almayı tercih ettiğini gösterir ki, bu durum mağlubiyetten daha hazin bir tabloyu işaret eder. zira böyle bir zihniyetin yerleşik hale geçmesi (vurgula: beşiktaş)'ı büyük takım kategorisinden çıkartıp; (vurgula: gençlerbirliği), (vurgula: eskişehirspor) gibi dikkat edilmesi gereken bir takım seviyesine düşürür. işte carvalhal'in idrak edemediği nokta burasıdır. skoru muhafaza takıntısı bu sezon pek çok maçta takımın anlamsız puanlar yitirmesine neden olmuştur. kendi sahasında temkinli oynayan/oynamaya çalışan bir beşiktaş'ı bu taraftar kabul edemez. içeride oynanıp iki kez öne geçilen (vurgula: fenerbahçe) maçında bu şekilde puan verilmiştir. yine içeride oynanan (vurgula: istanbul büyükşehir belediyespor) maçı aynı zihniyet sebebiyle berabere noktalanmıştır. muadillerinin fark attığı (vurgula: karabükspor) maçını anımsayalım. 1-0 kazanılmış olmasına rağmen son 10 dakikayı herkes yüreği ağzında izlemiştir.

dolayısıyla (vurgula: carlos carvalhal ) yönetimindeki (vurgula: beşiktaş) öne geçtiği zaman, taraftarı endişe kaplıyor. çünkü tribünde ya da ekran başında maçı izleyen herkes ikinci, üçüncü gol için forse etmek yerine içeride/dışarıda galibiyeti korumaya çalışan, onu da yüzüne gözüne bulaştıran bir futbol göreceğinden emin.

son olarak (vurgula: beşiktaş) camiası içinde en az (vurgula: carlos carvalhal) kadar üzerinde ciddi ve uzun bir şekilde konuşulması gerektiği halde, nedense üzerinde fazla durulmayan bir birim var: (bkz: beşiktaş jimnastik kulübü sağlık kurulu)

Takımda disiplinin D'si yok.Hani şu Guti'yi ''disiplinsiz tavırlarından'' dolayı kesen hocanın disiplininin diye sorarlar adama .

---------------alıntı---------------
Benim hiçbir şeyden korkum yok. Bizim önceliğimiz Play-off'lara katılmaktı. Biz hedefimiz doğrultusunda devam ediyoruz. Uefa Avrupa Liginde Beşiktaş'ın tarihindeki en iyi dereceyi elde etmek için Madrid'e gideceğiz. Biz hedeflerimiz doğrultusunda gidiyoruz. Hedeflerimizde bir sarkma yok.
---------------alıntı---------------

bizim önceliğimiz play-off'lara kalmakmış. pardon ? sen beşiktaşımızı trabzonla,bursayla karıştırdın herhalde? ( ki onlar bile hedefimiz şampiyonluk diyor ) hayır bu adam beşiktaşı büyük takım olarak görmüyor mu ben onu anlamadım ? ne hale getirdin koskoca beşiktaşı,dalgamı geçiyorsun sen bizimle ?

çüşşşşşşşşşşş

eleştirilmeden önce bu takıma alt yapı antrenörlüğü ve oyuncu taramak adına getirildiği unutulmaması gereken teknik direktör.

portekiz'in önemli takımlarını çalıştırdıktan sonra;başka bi kulüpte scout olarak görev almaya razı olan bir adamdan "taktiksel deha" beklememek lazım dimi??

bizde bir bok'a yaramadığı için eleştiriyoruz zaten. ''teknik'' direktör olmadığı için eleştiriyoruz. götüne güvenmiyorsa kabul etmeseymiş bu görevi. yahu adam kendini '' başarılı '' olarak görüyor başarılı. taa en başından hedefimiz play-off'a girmekmiş. yuh la yuh.

guti yi sebepsiz gönderdiğinden beri kendisine ısınamadığım teknik direktör. bu akşam o sıcak takım otoüsüyle stada gelirken dişi olan kartalların çektiği zorluk ve sevgiden habersiz hissettiği duygudan bihaber sadece profesyonel duygular üzerine kurduğu kadronun ve bu kurduğu kadronun yetersizliğininin baş müsebbibi olan insanları idare edemeyen sadece kendisinin golllere sevindiği bir teknik direktör.

evet bu adam hizmet ettiği takımların gollerine ölesiye seviniyor olabilir fekat yetenekleri sınırlı olmasaydı kendi takımının yediği gollere üzülmezdi hiç. bugünki trabzon maçıni beleştepeden seyredemedim polis mukavemeti sebebi ile ama bir teknik direktörlük yapmadığını ve takımı motive edemediğini inönüde kaybettiğimiz 4. müsabakada anlayabiliyorum.

senden tek ricam karvahal bu takımın daha fazla amına koymadan siktirip gitmendir. tayfur hocanın olası gelişiyle sular tersine akacak ve mutlu olan beşiktaş taraftarı olacaktır. buna inancım evlenme teklifini bekleyip mutlu bir yuva kurarcasına inanan genç kızın erkeğine güvenmesi kadar güçlü ve saf ve kalptendir.

not: bugüne kadar hocasının hakkında olumlu olumsuz tek kelime etmemiş şahsımın düşüncesidir, hiç bir beşiktaş kulübü başkanın adayına yaranma içermemektedir!

kendi sitesindeki başarılar kısmında 2.lige yükselmek,1.lige yükselmek,uefa kupası gruplarına kalmadan öte kariyerinde bir başarısı bulunmayan teknik adam.

şimdi bu adamın play-off'a kalmayı başarı olarak kabul etmesi kadar normal bişey olamaz.

beşiktaş için başarı değilse de kendi kariyeri için başarıdır bu.

anormal olan carvalhal'e takımı emanet etmek,dahada anormal olan emanet ettikten sonra bide şampiyonluk beklemektir.

http://tinyurl.com/6uo8tbm

belki çok iyi bi teknik direktör değil ama adamsın hocam.