confessions

tigin_

3. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -

  1. toplam entry 38
  2. takipçi 0
  3. puan 4961

beşiktaş

tigin_
sevinmek için sevmediğim ilk aşkım.

8 senelik başkanı ile vedalaştı bugün. Yıldırım demiröreni tff başkanlığına oturttuk sayılır. Bakalım yerine nasıl bir yönetim gelecek. Nasıl bir başkan bizleri bekliyor. Demirören alacağını hibe etti deniliyor. Takdir ederim kendisini eğer gerçekten ederse. Ancak yeni yönetimin yıl sonuna kadar oyuncu alacakları bonservis taksitleri kredi ve faiz ödemeleri derken 70 milyon tl gibi bir kaynak bulması gerekiyormuş. Dilerim kaynak bulacağız diye takımın para edecek oyuncuları satılıp yerlerine baki mercekler doldurulmaz. Bu kulübe çok acil para lazım. Nereden nasıl bulunacak bilmiyorum ama yeni yönetimin işi çok zor.

demirören'in kulüpten alacaklarını hibe etmesi

tigin_
Hibe ediyorum dediği para çok büyük bir paradır. Ben hala bu parayı gerçekten hibe edebileceğine inanmıyorum. Evet inanmak istiyoum ama bu düzende bu sistemde Türkiye gibi bir yerde. Ne kadar başarısız olursa olsun, her ne kadar o borcu kendisi yapmış olursa olsun resmi alacağını hem de 103 milyon TL gibi bir parayı bir kalemde hibe edebilecek kadar beşiktaşlı ise kendisi yaptığım tüm eleştirilere çizik çekerim. 103 milyon TL diyorsunuz. belki para saymayı bilmeyen ya da hiç dayak yememiş arkadaşlarımız vardır diye biraz açmak istiyorum meseleyi. Kurum olarak [ybkz]swh[/ybkz] Türkiyenin en büyük, tam olimpik kapalı yüzeme havuzu ihalesini 8 milyon TL ye yaptık. ortalama bir lise 1,5 milyon TL, ilk öğretim okulu ise 750 bin TL gibi rakamlara yapılıyor. Tam teşekküllü 250 yatak kapasiteli bir haftane, içinin tefrişatı ve malzemeleri dahil 5-6 milyon TL ye yaptırılıyor.

Kulüp borcunun ne kadar gereksiz ve büyük olduğu bu şekilde tekrar görünüyor ama ##179145 şurada belirttim bu kulüp bu borcu her halükarda yapacaktı. herne kadar en büyük olsa da, tek sorumlu yd değil. Gittiği yerde de haklarımızı bir şekilde korur ve gerçekten o parayı karşılıksız hibe ederse. Kendisine daha birşey demem.

yıldırım demirören

tigin_
Müstakbel tff başkanı. bugünkü ibradan sonra istifa dilekçesi işleme konulacak ve 8 yıllık bir dönem sona erecek.

şimdi, son 8 senelik yönetimde ciddi hatalar yapıldı ama tek sorumlu sayın yd değildir. Bunu görmemiz lazım. Beşiktaş kim başkan olursa olsun bu borcun altına girecekti. Burası açık ve net. Nedenine gelirsek Sürekli şampiyonluğa oynaması istenen bir takım var elinizde, karşınızdaki rakipler kadar geliriniz yok ama en az onlar kadar başarılı olmanız isteniyor. Bu durumu sürdürebilmenin tek yolu borçlanmaktır. Gerçekleri konuşmak gerekirse ortalama bir fb linin kulübüne yaptığı katkı ile beşiktaş taraftarının arasında en azından bir kaç kat fark vardır. Stad gelirleri ztn ortada. Satılan kombinelere ise hiç girmeyeceğim.

Yd tek sorumlu değil dedik, şuanki bocun büyük kısmı oyunculara verilen bonservis ücretleri ve ödenen tazminatlar, YD bu işi yaparken tek başına değildi. Sonuçta getirilen oyuncular Teknik direktörlerin isteği ile getiriliyor. Suç varsa taraftar dahil herkesin suçu var ama YD baş sorumlu orası kesin.

şimdi yeni başkanımız seçilecek fikret orman 26 şubat 2012 beşiktaş idari ve mali genel kurulundaki konuşmasında küçülmeden bahsetti. Bakalım demiören zihniyetinde bir başkan gelmediğinde, yani kulübü küçültecek, bütçenin bir kısmını borçları ödemeye kanalize edecek, yani pahalı transfer yapmadığı gibi elde 2-4 milyon euro arası yıllık ücreti olan topçuları da (quarejma, fernandes, almeida, ernst, simao) bir şekilde satıp para kazanacak biri seçildiğinde ömrü kaç yıl oluyor hep beraber izleyeceğiz. Evet öz kaynağa dönelim, altyapıya önem verelim, 2-3 hatta 6-7 yıl sportif başarı beklemeyelim [ybkz]swh[/ybkz]. Bunları yapabilsek keşke ama bu taraftar profiline bakınca ben böyle bir senaryonun gerçekleşme ihtimalini sıfıra yakın görüyorum. Gerçekleşse de gerçekleştiren adam her maç anasına bacısına küfür edilmeyi göze alarak yola çıkmalı. Ne yazıkki durum hiç parlak değil. ve böyle bir senaryoyu işleme koyan takımı küçülten adnan polat ın başına neler geldiği gün gibi ortada.

Umarım kulübün ruhu Sebayı gönderip sebayı arayan, bilgiliyi gönderip bilgiliyi arayan taraftarımız demirören'in gidişinden sonra onu da aramaz.

zengin koca isteyen bünye

tigin_
çevremde sıklıkla karşılaştığım, ne oldum budalası, makyaj güzeli bünye [ybkz]swh[/ybkz]

Aslında bu arkadaşların suçu yok tabiki hepimiz herşeyin farkındayız. Sistem buna yönlendiriyor. Hepimiz reklamlarrın bize sunduğu ürünleri alabilmek için afedersiniz eşşek gibi çalışyoruz. Ve elimizle geçenle bir çoğumuz bunların çok azını edinebiliyoruz yada çok azını edinebildiğimizi düşünüyoruz edinemediğimiz şeylere kolay ulaşmanın 2 yolu var. ya piyango çıkacak, miras kalacak vs. yada hanım kızsanız zengin bir koca bulacaksınız. matematiksel olarak piyango çıkmasından çok daha olası bir durum neticede.

Bak yapma demiyorum, Hem zengin, hem zeki, hem alçakgönüllü, hem kültürlü bir adam bulabiliyorsan yap gene. ama zor be biraz.

ahmet dursun seba gitsin

tigin_
O dönem beşiktaşlı olup da bu tezahüratı söylemeyen insan çok azdır biz de bağırdık söyledik tabi ki. hatta şöyle bir versiyonu da vardı bunun

tam 15 yıl oldu
senin süren doldu
yeter artık seba
haydi istifa, haydi istifaa[ybkz]swh[/ybkz]

Buradaki en güzel tespit "beşiktaş taraftarının fenerlileşmeye başladığı ilk zamanların tezahuratı" şeklindedir. sene 2000 gs uefa kupasını almış fenere rapiçinden okachasına ligimizde görmeye alışık olmadığımız adamlar gelmekte gs hagisiydi, popescu suydu tafareliydi rüya kadro kurmuş. Beşiktaşımızın o dönemler en büyük transferi bursadan 75 milyara alınan ertuğrul sağlam fener almaktan vazgeçince serdar bilgilinin tee nijeryalardan getirdiği amokachi. taraftar artık kolej takımı, altyapı özkaynak takımı istemiyor, büyümek istiyor. benim de olsun diyor, bana niye almıyorsun diyor. Bunların da 90 m2 evde oturan sene 88 e kadar kulübe otobüsle gelip giden süleyman seba ile olmayacağını biliyor.

Sonra getirdik önce serdar bilgili sonra yıldırım demirören sonuç da ortada, biz istedik biz getirdik. şimdi de sonuçlarına katlanıyoruz hiç dışarda suçlu aramaya gerek yok o dönem bu tezahüratı yapanlar suçlu arıyorsa aynaya bakması yeterlidir gözümde. Süleyman sebayı sattığımız gün Beşiktaş ruhunu sattığımız gündür a dostlar.

demirören den kurtulacağımıza hala inanamıyor olmak

tigin_
8 senelik birteliğin getirdiği öğrenilmiş çaresizliğin doğal sonucudur.

Yalnız TFF başkanı olacak olması gerçekten sevindirici beşikaşım açısından. 20 senedir bilinçli olarak bu takımı tutuyorum [ybkz]swh[/ybkz] az çok gündemi takip ederim. Bu kadar net bir beşiktaşlı tff başkanı daha önce gelmedi. Belki artık "her takım eşittir ama bazıları daha eşittir" anlayışına son verebilir. Yalnız tff adaylığı ile ibra arasında bir bağ göremiyorum çünkü beşiktaş tüzüğünde gs tüzüğünden farklı olarak ibra edilmeyen yönetimin düşmesi gibi bir durum yok. Umarım sevgili taraftarımız 1-2 sene sonra kendisini arar hale gelmez. Serdar bilgilinin gittiği dönemi hatırlıyorum da tirübünler çok daha fazla netret ediyordu bilgiliden ama şuan başkan olsa pek itiraz eden olmaz gibi geliyor. Genelde iyi anılıyor. Ahmet dursun seba gitsin tezahüratlarına ise hiç girmeyeceğim. böyle de bir taraftara sahibiz işte.

carlos carvalhal

tigin_
Beşiktaşımıza son yıllarda gelmiş en iyi teknik direktördür. Bu açık ve net. Mustafa denizliden de shusterden de, tayfur dan da iyi teknik direktör bu adam. öyle bir taraftar profiline sahibiz ki herkes her maçı sadece ve sadece kendi içinde değerlendiriyor. Saha dışı faktörler hep göz ardı ediliyor. Bir sezon düşünün arkadaşlar 10 günde 3, hatta 4 maç yapıyorsunuz. Kulüp borç yükü altında eziliyor. Yabancı topçuların bir kısmı fifalık olmuş alacağını tahsil etmeye çalışıyor. Yıldız denilen ama gibi gittiği takımlarda tutunamamış teknik kapasiteleri yüksek ama mental özellikleri çok düşük oyuncularınız var. Diğer tarafta takımın çoğu düz oyunculardan kurulu. Bu takımla 3 kulvarda yürümeye çalışıyorsunuz. Rakiplerinizden 13-14 maç fazla yapmışsınız. Taraftarınız hiçbir şeyi beğenmiyor. Klübün eski asbaşkanı ve teknik direktörü uzun süre şike suçlaması ile içerde kalmış, Bir de bunun üzerine borç yükünün oluşmasında 1 numaralı suçlu olduğu halde gelir gider dengesini bir şekilde sağlayan en olmadı borçları cebinden ödeyip sorunu bir şekilde çözen başkan ve yönetimi istifa ediyor. Siz de bunlara rağmen ligde 3. UEFA kupasında son 16 dasınız. Ve türkiye kupasında yolunuza devam ediyorsunuz. Bu açık ve net başarıdır. Eğer bu kadro yapısında başka bir teknik direktör olsaydı şuan geçen sene gerçekleşen senaryonun çok daha vahimi ile karşı karşıyaydık.

Carlos belki çok iyi bir teknik direktör değil ama işini iyi yapan, dersine iyi çalışan bir adam, Ama en önemlisi taraftarın hadsizliğine rağmen duracağı yeri iyi bilen bir insan ve futbol şansı olan bir insan. takımı bir arada tutması bile büyük başarıdır. Bunu böyle bilelim.

23 şubat 2012 beşiktaş sc braga maçı

tigin_
öncelikle ##178134

Evet Zor maç oldu, 0-1 oldu ama bizim oldu.

Carvalhal maça taktik olarak doğruyu yaparak başladı ama geçen maç carvalhal ın yaptığını bu maç braganın hocası yapmış beşiktaşa iyi çalışmış. kanat problemlerini iyi değerlendirdiler özellikle tanjunun kanadı çok aksadı. Braga 2-3 pasla çok hızlı çıkabilen bir takım, özellikle mental olarak bu maça kendilerini iyi hazırlamışlar ilk golü şans eseri de olsa bulmaları maça olan motivasyonlarını iyice artırdı. Taraftar da ayrıca kötüydü bugün belirtmeden geçemeyeceğim. Bazı arkadaşlar hocadan ve takımdan çok şikayet ediyorlar. Belki beşiktaşın potansiyeli bu değil ama bunca sıkıntıya sakatlığa yönetim sorunlarına maddi sorunlara rağmen yine avrupadaki tek türk takımı beşiktaş.

Bence takımın en olumsuz özelliği kritik anlarda hep panik yapmamız, tecrübesi yüksek oyunculardan kurulu olmamıza rağmen her kritik avrupa maçında aynı şeyleri görüyoruz, sektirilen, ıskalanan toplar, pozisyon hataları, adamını kaçırmalar vs. Bunu bir şekilde aşmamız lazım.

Her ne kadar kanser olmuş olsak da ben hocayı ve oyuncuları canı yürekten kutluyorum.

hayko cepkin

tigin_
Mesut yar'ın programında yd nin tff başkanlığına adaylığını tüm içtenliği ile değerlendirmiş izliyoruz;

http://www.dailymotion.com/video/xoygvn_hayko-dan-demiroren-yorumu_sport?start=25#from=embed

"artık benzine geçelim" ile yarmış
"biz kulübün aşığız gelen gider, giden gider, beşiktaş kalır" ile helal olsun dedirtmiştir.

güntekin onay

tigin_
Beşiktaşlı kimliğini üzerinde çok iyi taşıyan futbol yorumcusu, spiker. 90 ların başında çarşıya çok takılmış olduğu sabahlamalara sürekli gittiği bilinen bir gerçek. Koca spor basınında beşiktaşı yürekten seven eleştirdiği zaman bile yapıcı davranan yegane isimdir gözümde.

Söylede bir açıklamada bulunmuş:

http://www.haber1903.com/futbol/camianin-guclu-isimleri-bir-araya-gelmeli-h10428.html


özellik şu kısım dikkat çekici, her cümlesine imza atılası

---------------alıntı---------------
Kurullar konusunda hakemler konusunda işler Türkiye’de iyi yürümüyor. Canı yanan taraf Yıldırım Demirören’e yüklenecektir. (b: Biliyorsunuz ki, 400 sayfalık iddianamenin sadece 365.sayfasında Serdal Adalı’nın bir konuşması var). O da sadece bir cümle ve bu cümle Türk ceza kanununda hiçbir şüphe uyandıramayan cümledir. şimdi bu ortamda “Yıldırım Demirören geldi bakın Beşiktaş’ı kurtaracak” diyenler olacaktır. Benim sadece endişem bu yöndedir. Belki “Fenerbahçe’yi bile kurtarmak için geldi” diyenler de olacaktır. Bu yüzden Yıldırım beyi zor bir görev bekliyor ve bu görevde yıpranacaktır. Daha doğrusu yıpratılmaya çalışılacaktır. Benim şahsi kanaatimde gördüğüm Beşiktaş’ın hiçbir aklanacak her hangi bir kusuru yok. Bir çok kişi de böyle düşünüyor. Allah Yıldırım beye kolaylık versin, gerçekten onu zor bir görev bekliyor. Umarım layıkıyla bu görevin üstünden gelir. Futbolda bir huzur ortamı olması zor gözüküyor. inşallah bu huzur ve barış ortamını sağlar. (b: Bazıları etik değil diye bağırıyor ama ne zaman doğruydu ki şimdi bunu söylüyorsunuz). Ben soruyorum bundan önce etik diye bağıranlar acaba kendi güç dengeleri kaydı diye mi bağırıyorlar? onu düşünmek lazım. (b: çünkü ben insanların derdinin etik olmadığını düşünüyorum). Ellerinden bazı güçler gidiyor diye bağırıyorlar. Ben 35 senedir futbolun, 20 senedir de bu mesleğin içindeyim, böyle bir etik kaygısı falan olmadı. (b: Herkes sadece güç peşinde koştu. şimdi de aynı şeyin peşinde koştuklarını düşünüyorum). O sebepten konu farklı yere çekilebilir. "
---------------alıntı---------------


---------------alıntı---------------
"Beşiktaş başkanlığı konusuna geldiğimizde ise Beşiktaş Türkiye’nin en önde gelen sivil toplum kuruluşlarından birisidir. Türkiye’de çok önemli ve güçlü Beşiktaşlılar vardır. Beşiktaş hiç bir zaman sahipsiz kalmaz. (b: öncelikle taraftarın kulübüne sahip çıkması lazım). Kulübünü desteklemesi lazım. Eğer Beşiktaş’ta Yıldırım Demirören Federasyon başkanı seçilirse Beşiktaş’ta başkanını seçer ve yoluna devam eder. Bence olacak olan budur. Ben Yıldırım beyin kendi huzuru kendi sağlığı açısından Beşiktaş Kulübü başkanlığından daha zor bir görev beklediğini düşünüyorum. şu ortamda TFF Başkanı olarak huzur, mutluluk ve başarı bulması çok zor. Doğruyu da yanlışı da yapsa hep eleştirilecektir. Benim Beşiktaş başkanlığına önerim; Güçlü, uzlaşmacı, akıllı ve kulübü yönetebilecek insanlar grubudur. Bir kişi değil, birkaç kişiden bahsediyorum. Beşiktaş’ta birçok adam var. önemli olan bunları biraya getirebilecek güçte olmak. Mesela Tuncay özilhan, Turgay Ciner vs. bu isimler olabilir. Ya da Süleyman Seba gibi efsane başkanın fikirlerine danışılıp, onun bir yol haritası çizmesi sağlanabilir. Süleyman Seba en azından yol gösterebilir. önemli olan bir liste oluşturmak ve birlik beraberlik içinde hareket etmektir. Bence çok samimi konuşuyorum Serdar Bilgili kulübü çok güzel yönetiyordu. Yakından biliyorum. iyi bir yönetim sergiliyordu. Kurumsal açıdan, ticari açıdan ve vizyon açısından başarılıydı. Serdal Adalı’nın futboldan soğuduğunu düşünüyorum. Kendisini çok severim. Yaptığı transferler ile Beşiktaş’a farklı bir vizyon katmıştı. öncelikle adaylığı düşünüp, düşünmediğini öğrenmemiz gerekiyor. iyi bir liste oluşturursa neden olmasın. Bu saydığım isimlerin hepsi Beşiktaşlı ve Beşiktaş’ı seven insanlar. Fakat başkanlık bir kişi ile olacak iş değil. iyi bir ekip kurmak gerekiyor. Bu kadar büyük bir kulübü ve bu kadar büyük bir borcu yönetmek bir kişinin yapabileceği iş değil. (b: Kişi değil kişiler. Güç değil güç birliği şart). "
---------------alıntı---------------

3 ekim 1990 beşiktaş malmö maçı

tigin_
19 eylül 1990 malmö beşiktaş maçının rövanşı. ilk maçın son dakikalarında takoz recep [ybkz]swh[/ybkz] malmölü oyuncunun ceza sahasına yaptığı ortayı iyi değerlendirerek, gelişine çok düzgün bir vole yapıştırmış, top tam 90 a gitmiş ve bu golle 3-2 kaybetmiştik (##178291) (söz konusu gol sanırım oyuncuların kendi galesine attığı goller içerisinde en güzel gol olarak seçilmişti).

Ama beşiktaşın bu maça çok iyi hazırlanıldığı konuşuluyor, deplasmanda 3-2 mağlubiyetin iyi olduğu belirtiliyordu büyükler tarafından. Bu maçı kazanacağımıza inancımız tamdı yani. Efsane kadronun doğuş yılları boru mu? Bu şenlik içerisinde ilk yarı 2 tane de ekleştirmişiz malmöye, ali feyyaz ikilisi sağolsun. ikinci yarı hafızamda kalan tek şey [ybkz]swh[/ybkz] son dakikalarda üst üste yediğimiz 2 golle maçın 2-2 bitmesi. olayın malmö faciası olarak tarihe not düşülmesi.

Sanırım takozun ilk maçın son dakikalarında kendi kalesine yolladığı füze daha bir anlam kazandı bu maçla.

5 kasım 1998 beşiktaş valerenga maçı

tigin_
Beşiktaş kanserinin başladığı maçlardan birisi. Bu zamana kadar çok yenildik çok hezimet yaşadık belki ama hiçbirisi bu kadar derinden bu kadar yıkıcı olmamıştı gözümde. deplasmanda farklı kaybedilen leeds ve liverpol maçları dahil. Bilmiyorum belki zaman içerisinde şerbetlendik böyle durumlara artık eskisi kadar koymuyor belki.

Maçı dün gibi hatırlıyorum, sonrasında 12 sene daha oturacağımız eve yeni taşınmışız, üzerimizde ev taşımanın getirdiği yorgunluk ama yine de heyecan hat safada, peder beyle oturmuşuz televizyonun karşısına, ilk yarı başlıyor akın üstüne akın, uçuyoruz mutluluktan oktay(2) ve tayfurun golleriyle ilk yarıyı 3-0 önde kapatmışız evde bayram havası esiyor. çeyrek finalde kim çıksa iyi olur muhabbetleri çeviriyoruz. ikinci yarı kaç tane daha atarızın derdindeyiz. Tabi o zamanlar Beşiktaş kanseri daha yeni yeni hortluyor ne bilelim veba gibi yayılmaya başlayacağını. ikinci yarı tam kabus john carew denilen lavuğun dünya vitrinine sunulduğu maç işte 15 dakkada aldılar aşağı sonrasını ne siz sorun ne ben anlatayım yalnız ilk olmasa da Beşiktaş yenildiği için ağladığım son maçtır bu maç.

Bir kaç level düşüğü ancak yine ağlatmış ve çocukluk kabuslarıma girmiş bir diğeri için;

(bkz: 3 ekim 1990 beşiktaş malmö maçı)

beşiktaşlı olmak

tigin_
Her ne kadar beşiktaşlı olmak babadan kalan miras değil denilse de, benim için öyle sanırım.
ne zaman beşiktaşlı olduğumu anımsayamasam da babamdan rivayet edilenlere göre (sene 83-84 falan sanırım çok bilemeyeceğim) [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] şöyle bir diyalog geçmiş aramızda


-Baba sen hangi takımı tutuyosun
-Ben beşiktaşlıyım oğlum
-O zaman ben de beşiktaşlıyım

işte o gün bugündür kabaca 30 sene diyelim fenerin kupa hasreti kadar eski yani.

Babam sağolsun Beşiktaş antebe her geldiğinde beni omzuna aldığı gibi götürürdü maça. Hep Antep tarafı kale arkasına arada sağ maratona otururduk neden bilmiyorum ama her Beşiktaş golünde yüksek sesle bağırmam etraftakilerin homurdanması ile son bulurdu. Adım Beşiktaşlı velede çıkmıştı arkadaş, 2-3 sene sonra tanıyordu herkes, severlerdi de ama. Beşiktaş gollerinde sevinmeme rağmen kimsenin aşırı tepki gösterdiğini de hatırlamam demek o yıllarda trübünlerde farklıydı.

Bu aynı zamanda 80lerde çocuk olmak ile aynı döneme denk gelenler için ayrı bir anlam ifade eder.

Sarı fırtına metin, şifo Mehmet, atom karınca rıza, takoz recep, ulvi, ali, feyyaz, nartallo osvaldo, mirsad kovaçeviç, les ferdinand, jaroslaw bako, stefan kuntz ile geçen koca bir çocukluk ve ilk gençlik dönemi anlamına geliyor Beşiktaşlı olmak.

Yani 1, 2, 3 yetmez 4, 5, 6 olsun Metin Ali feyyaz atsın beşiktaşım şampiyon olsun marşı ile büyümek, gordon milneli beşiktaşın altın dönemini yaşamak, namağlup şampiyon olmak, adanademirspora 10 tane atmak. Amokachi nin trabzona 60 metre top sürerek attığı ama valencia maçında inanılmaz şekilde kaçırdığı, Takoz recep in isviçre milli takımına orta sahadan attığı golleri hatırlamak. Kasetçiden alınan dandik Beşiktaş marşları kasetleri, Kasetçi amcanın satarken “bak geri getirirsen almam” uyarıları. Sınıfta hangi takımı tutuyorsunuz sorusuna en fazla 3-5 kişi el kaldırmak, her yerde azınlık olmak ama o azınlık olmanın, az olmanın getirdiği inanılmaz gurur duygusunu yaşamak, fenere cincona 4-5 trabzona 7 atmak. Beşiktaş yenildiğinde oturup ağlamak, maçları radyodan takip etmek. Veselinoviçli fenere her maç istinasız koymak. istanbulda yaşayan teyzelere her sene eylül ayında bir bahane uydurarak tatile gitmek, sezonun ilk maçlarını inönüde izlemek için okulun ilk 2 haftasını asmak, Beşiktaşlı olan ilkokul öğretmeninin her sene durumu idare etmesi. Fanatik fenerli yaşça da büyük kuzenlerle sonu gelmez futbol tartışmalarına girmek anlamlarına gelirdi beşiktaşlı olmak

Tüm bunları babam beşiktaşlı olduğu için mi yaşadım bilmiyorum yalnız birşeyi iyi biliyorum, iyiki Beşiktaşlı olmuşsun sevgili pederim. öperim ellerinden.

puan silme yok küme düşme yok ne var lan it

tigin_
maa tff başkanıyken UEFA ile bir protokol imzalamıştı. Olaya adı karışan ve etik kurulunca suçlu bulunan kulüplere minimum -12 den başlayan cezalar verileceği yönündeydi bu protokol. O protokolü ne yapacak acaba sevgili tüpçümüz merak ediyorum. doğrusu şu ortamda yd şu işi hak edene hakkını vererek başarırsa helal olsun deriz ama çok zor be reyis. çok canlar yanacak bu sene.

(bkz: olaylar olaylar)
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol