beşiktaşlı olmak

3 /
steveo
doğduğumda imamın kulağıma adımla ezanı okumasından önce babamın atik bir hamleyle üç kez adımdan önce Beşiktaş aşkını kulağıma söylemesiyle başlayan, benim de aynı uygulamayı evlatlarıma icra edeceğim. ölene kadar karımdan günümüz koşullarında da sevgilimden önce gelen en büyük ve yalansız tek aşkım.
bjk_ness
beşiktaşlı olmak, hayatınızdaki en doğru kararı verdiğinizi hissetmektir. aslında bu bilerek düşünerek verilen bir karar değildir. doğarsınız ve beşiktaşlısınızdır.
duyacağınız ilk şarkı babanızın, ablanızın ağzından dökülen marştır. anlamsız gözlerle bakıp sevinçle alkış yapmaktır.
büyüdükçe evi tribüne çevirmektir, sonrasında tribündeki yerini almaktır.
sevincinde çılgınlar gibi kutlamak, hüznünde utanmadan ağlamaktır.
beşiktaşlı olmak kelimelere sığmayacak kadar büyük bir duygudur.
demirjk
beşiktaşlı olmak; beşiktaşlı doğmaktan gelir.

Şeref`inle Oynayıp Hakkı`nla Kazanmaktır Beşiktaş !

108 Yıllık Şeref dolu Tarihi; Anıyla Şanıyla Yaşamak Demektir.

Beşiktaş`lı Olduğuna Değil, Doğduğuna Şükretmek Demektir.

Diğerlerinin Bu Aşka Hiç Bir Anlam Verememesidir.

takım tutmak değil, onu her anında yaşamaktır.

Yanlış Giden Şeylere Dur Demektir.

Öncelikle iyi insan olmaktır Beşiktaş !

Şeref`tir, namustur, onurdur, haysiyettir.

yalnızca onunla ağlayıp onunla gülmektir.

Beşiktaşlılık ! karakterdir, yaşam tarzıdır, bir kültürdür.

Ve de En Güzeli Bütün Bunları Yazarken Gözlerinin Dolmasıdır.

Beşiktaş Cumhuriyeti Değil, Cumhuriyetin Beşiktaşıyız !
besiktaskli
nedensiz sevmektir... kendini o' nda hissetmektir, o' nu sen bilmektir.
aşktır, sevdadır. ve alıntılardan uzaktır. yürekteki beşiktaş sevdasından çalıntıdır her defasında.
ve yazmaktır aşkını bulabildiğin kelimelerle, sevdana yakışacağını düşündüğün şekliyle...

sorular sormaktır kendine, ve cevap verememektir hiçbirine. özettir çoğu zaman cümlelerinde. varlığını anlatmaya güç yettiemediğindir. adını koyamadığın tarifsiz histir. sebepsiz gülümsemektir. küçük bir çocuğun ağzından duyduğun bir marştır, o marşın oluşturduğu tebessümdür beşiktaş.

kurulu düzene uymadan yürüdüğün yoldur beşiktaş. annenden babandan çok benzediğindir. kendini en çok ait hissettiğindir. sahibi olduğundur, sahibindir.
kuralsız oyunundur çoğu zaman. karşılıksız sevdandır belki.
ama en çok kıyamadığındır, vazgeçemediğindir.
sevdandır be beşiktaş. ama en çok yüreğindir...
semt bizim aşk bizim
yıllar önce okuyup beni derinden sarsan, kesinlikle işte budur beşiktaşlı olmak dediğim bir yazı.



--- alıntı ---

Çok küçüklükten başladı bu aşk..yaşıtlarım bebeklerle oynarken ben kartalcılık oynardım bir yuvamın ve bana ait olan sonsuz göklerin hayalimde tasvirini yaparak..o yuvam gerçek olabilir miydi? O engin arşta benden başka da kartallar olabilir miydi?doğru ya nereden bilecektim hem küçücüktüm hem de kartallar yalnız uçardı..yıllar geçtikçe bu ruh içimde daha da büyümeye başladı ama mantığım buna bir isim bulmaya çalışıyordu.Ben niye böyle hissediyordum?Bende bir gariplik mi vardı?

Yıllar geçti ve ben 8 yaşıma geldim..annemle taksideydik eve yol alırken..radyo açıktı ve ben de anlatılan maça kulak misafiri oldum.Beşiktaş-Bursaspor maçıydı..Beşiktaş bir gol yedi ve spiker karakartallar 1-0 malup dedi..doğru mu duymuştum?benim doğduğumdan beri içimde hissettiğim kartalımın kanadı mı kırılmıştı?Aynı zamanda içimi bir huzur kapladı..benden başka kartallar da vardı..yüzlercesi,binlercesi ve hatta milyonlarcası..Kartallar yalnız uçardı ama öyle büyük bir sevgi vardı ki onları tek bir çatı içinde birleştirmişti..

O günden sonra maçları takip etmeye başladım.Maçları izlemeye oturuyordum ancak spikerin sesinin altından ve bazen de onun sesini bastıran sesi dinlemeye dalar olmuştum.Kendimi alıkoyamıyordum..Beni benden alan, başka dünyalara götüren bir sesti bu.. Diğer kartalların sesi..insanın kalbine coşkuyla yayılan dalga dalga aşkı göğsümde hissediyordum..içime işliyordu adeta 'Beşiktaşım benim biricik sevgilim..' sesleri..onlar da hissediyordu bu aşkı..o kadar derinden hissediyorlardı ki oldukları yerden kilometrelerce ötedeki bir eve televizyonun içinden küçücük kalbime ulaştılar..

Gittikçe merak etmeye başladım, diğer kartallarla buluşmak istedim, onların haykırışlarına, Beşiktaşımızdan başka her şeye olan isyanlarına bizzat tanık olmak istedim.. Fakat kimse beni oraya götürmeye yanaşmıyordu.. 15 yaşımı beklemek zorunda kaldım..Beşiktaş-Fenerbahçe maçıydı..maçtan önceki gece ne mümkün gözüme uyku girmesi..kartalların bir olduğu o asil yer sadece bir mabet olabilirdi başka türlü o yoğun aşkın oraya sığmasının imkansız oluşundan..

Yol boyu kendimi hazırladım ilk karşılaşmaya adeta bir iş görüşmesine gider gibi..öyle yapacaktım böyle davranacaktım aklımsıra ilk gidişim olduğunu belli etmeyecektim..Yokuşu indim ve karşımdaydı tüm heybetiyle..Yer siyah gök beyazdı..diğer renkler birbirine karışıyor hiç birini seçemez olmuştum o iki asil renk dışında..kalbimi bütün varlığıyla hissediyordum..yanıyordu yerinden çıkacakmış gibi atıyordu içimde..yürüdüm,yürüdüm ve işte oradalardı..diğer kartallar..hepsi o asil ruhlarını mütevazilikle kamufle etmeye çalışır cesur gözlerle etrafa bakıyorlardı..ah o bakışlar..ne kadar da tanıdıktı..ne kadar benzerdi..ne kadar bendi..evet onların benden hiçbir farkı yoktu.Belki o mabede yüzüncü gelişleriydi ama hepsinin suratındaki ifade okula başlayan bir çocuğunki gibiydi hepsi mabedimizin içindeki yuvalara kapılar açılınca süzülüp konmaya sabırsız..maç oynandı ve yenildik ama ben ne golleri görebildim ne sahayı..mabedimize girdiğim andan itibaren 'evim..evim burası..' diyordum..konuşamıyordum bile adeta dilim tutulmuştu..bütün vücudum alev alev yanıyordu ellerim çılgıncasına alkışlamaya niyetleniyor,yapamıyordu..tek yapabildiğim gözlerimden akıttığım yanaklarımdan süzülen damla damla gözyaşlarıydı..O ses..aman Allah'ım o ses..Kartal korosu..O kadar insan nasıl aynı anda haykırıp aynı anda susup binlerce insandan çıt çıkmayabilirdi?herhalde önceden planlanmış organize edilmişti..bak sen şu işe neler kaçırmıştım..Kartal korosunun sesi yükseldikçe kanıma karışıyor,hıçkırıklara boğuluyordum..Bunu paylaşmalıydım..tüm sevdiklerime anlatmalıydım..'hiçbir yerde görmediğiniz bir aşkın yüceliğine tanık olun,o anları yaşamalısınız' diye yalvarıyordum resmen..birkaç kişi hariç kimse oralı olmadı..kimse inanmadı,ciddiye almadı söylediklerimi..bunun adı fanatizm oldu,abartı oldu ama bende adı hiçbir zaman konamadı.

Ciddiye alanlar şu soruyu sordu:'Bir cümleyle açıklamanı istesem Beşiktaşlı olmayı,ne derdin?'..

Cevabım belliydi.'Asi ruhun coşkulu bedenle kavrulup bulutların üstünde süzülmesidir. Ne de olsa kartallar yüksekten uçar.

--- alıntı ---
kanımız akar siyah beyaz
ne demek olduğunu dünkü beşiktaş-ibb maçı oynanırken bir taraftan da başka bir takım taraftarı olan arkadaşla aramda geçen diyalogla anlatmaya çalışacağım. şöyle ki;

- ibb'yi tutuyorum canım ahahaha
+ çok pis kalbini kırarım edebinle git
- ahahaa n'oluyo yaa, bi takım için arkadaş mı kırılırmış
+ küfür bile edebilirim o yüzden suss
- ya güzelim bak ben de takımımı severim ama yani takımım da asla arkadaşlarımdan önce gelmez
+ o zaman ne hissettiğim hakkında en ufak bi fikrin yok, yazık.. hemen git şimdi

yani, beşiktaşlı olmak sadece beşiktaşlıların bilebileceği çok acayip bir ayrıcalıktır. köre renk anlatılmazmış, ne desek boş o yüzden.
dingoc
dün akşam itibariyle semtte gördüğüm bir takım siyah beyaz formalı kişilere nasip olamayacak aidiyet. sağa sola durup dururken küfür etmek, gol atıldığında bile diğer rakiplere sövmek ve her top kaybeden futbolcusuna sövmek olamaz.
zagor
Beşiktaşlılık, çocukluğunda mahallede top oynarken kendini Metin, Ali, Feyyaz yapmaktır ya da kapalıda açılan bir pankarta, çocukça akılla yapılan yorumdur. Bir babanın "Yarın ben oğluma ne diyeceğim?" sorusunda gizlidir Beşiktaşlılık. İlk aşkı Beşiktaşla yaşıyan insan, unutamaz ilk aşkını hayatı boyunca. İnsan büyüdükçe aşkıda büyür Beşiktaş'ına. Bu aşk, Beşiktaşa geldiğinde kalbinin kıpır kıpır atmasıdır, bazen Çarşıda yürümektir, bazen de Kazanda delikanlılığa ilk adımdır. Kolkola yürümektir Çarşıdan İnönüye, bazen helal parayı kazanmaktır Köyiçinde. Maç sonrası sonuca bakmaksızın aşkını beklemektir Fulyada, bazen de her şeyi Köyiçinde başlatmaktır inadına.
forzanarchy
aşkların şüphesiz en zordur. sen onu çok seversin, senin için o aşk tektir ama milyonlarla paylaşırsın. onun seni sevemeyecek bir varlık olduğunu bile bile, ait olmaktır beşiktaşlılık kendini adamaktır.




champion
sahip olduğum ve gurur duyduğum 3 şeyden biridir. dünyanın en büyük lütuflarından biridir benim için. 2374238972347 kere inönü'ye gitmiş biri için her seferinde ilk kez gidiyormuş gibi heyecan duygusu yaratandır.
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol