endüstriyelleşmesine rağmen, yetenek gerektirmesine rağmen [ybkz]swh[/ybkz],bilenin de bilmeyenin de yorum yapmasına rağmen sanılanın aksine futbol bir zeka oyunudur.
yurdumda ise şike ile beraber anılır.
futbol
toplumları uyutmaya yarayan bir afyon mudur sözlük sence?
beşiktaş dışındaki toplumları uyutmayı başaran bariz bir afyondur...
canlı izlemeyi çok özlediğim spor dalı. gidiyorum halı sahaya sözlük
bu kadar basit oynanırken, bu kadar karışık yorum yapılabilen tek spor
birileri aha 22 kişi topun peşinden koşturuyor diyerek çemkirse de en zevkli spordur..ülkemizdeki yorumcuların dingilliğine bakarak değerlendirmek yanlış olur keza hakket akıl dolu oyundur..la ofsaytı bilene kupa veriyorlar artık.
ingilizlerin icad ettiği ülkemize de önce izmir sonra istanbul'da başlamış spor dalıdır..getirenden allah razı olsundur.
ingilizlerin icad ettiği ülkemize de önce izmir sonra istanbul'da başlamış spor dalıdır..getirenden allah razı olsundur.
ayak ile oynanıp de istenilen yere topu atabilmek çok meşakkatli bir iş gibi geliyor bana kimi zaman. ama alışkanlık mıdır bilinmez çok rahat oynanır tarafımca. bir insan nasıl istediği yere topu atamaz deriz çoğu zaman. [ybkz]swh[/ybkz]
---------------alıntı---------------
Eskiden zenginler izler fakirler oyndardı, şimdi ise zenginler oynuyor fakirler izliyor. şenol güneş
---------------alıntı---------------
Eskiden zenginler izler fakirler oyndardı, şimdi ise zenginler oynuyor fakirler izliyor. şenol güneş
---------------alıntı---------------
ülkemizde kirli oyunlara kurban edilen şahane oyun
beşiktaşı ayrı tutarsak şovdur benim için....kazanın kaybedenin olmadığı bir oyundur....her zaman hak eden kazanmaz ama her zaman hatırlanır....o yüzden estetik olanı, güzel olanı hep hatırlarız...88 yılında marco van basten in sovyetler birliğine attığı gol gibi...o yıl avrupa şampiyonasını kim kazandı çoğu kimse hatırlamaz belki ama o golü seyreden insanın hala hafızasındadır...şovdur...güzelliktir...o yüzden en çok para ödenen adamlar ya takımların 10 numaralarıdır ya da forvetleri...o yüzdendir messi den çok ronaldinho yu sevmem....o yüzdendir mourinho veya lucescu gibi futbol anlayışı olan adamlara tahammülsüzlüğüm...futbol güzellikler bütünüdür arkadaş...o yüzden sevmem bu oyunu çirkinleştirenleri....
--- spoiler ---
Bazı insanlar futbolun bir ölüm kalım meselesi olduğuna inanırlar. Sizi temin ederim ki ondan çok çok daha önemlidir
--- spoiler ---
(bkz: Bill Shankly)
Bazı insanlar futbolun bir ölüm kalım meselesi olduğuna inanırlar. Sizi temin ederim ki ondan çok çok daha önemlidir
--- spoiler ---
(bkz: Bill Shankly)
özellikle üst düzey oynandığında, tutkudur, heyecandır. hele de forma siyah-beyaz ve kulübün adı beşiktaşsa kelimelerle tarif edilmeyecek olan beşiktaşktır.
çelişkilerle dolu bir spordur. şöyleki; bireysel çalışma ve yeteneğe bağlı olsa da aslında bir takım oyunudur. artistik hareketlere açık bir oyun olmasına rağmen genelde düzgün hareket etmek,ayakta kalabilmek avantajı ve skoru getirir. fiziksel güce ve dayanıklılığa ihtiyaç duymasına rağmen aslında zeka oyunudur. herşeyin bittiğini düşünürken bambaşka sonuçlar olabilir.
futbol bir spor oyununundan çok çok daha fazlasıdır.
futbol bir spor oyununundan çok çok daha fazlasıdır.
kural olarak 11 kişilik iki takım halinde oynanır. bu 11 futbolcudan 1 tanesi kalecidir. fakat her kuralın olduğu gibi futbol kurallarının da istisnaları vardır. mesela eğer sahadaki takımlardan biri fenrbahçe ise hakem de fenerbahçelilere dahil olur. ayrıca 1 kaleci kuralı da kalkar. 11 futbolcuya da kalecilik hakkı verilir.
son yıllarda batmak üzere olan bir gemidir.
futbol bir gemidir, içinde her renkten, her millet insanı barındıran. bugünlerde gemi su alıyor ve ne yazık ki herkes o gemiden önce kendini kurtarma derdinde. oysa açılanküçük bir delik. bencillik etmek yerine daha akl-ı selim düşünülebilse bir ya da iki millet değil, bütün milletler kurtarılabilir. ama ne mümkün...
bencillik çoktan batırmış bu gemiyi...
futbol bir gemidir, içinde her renkten, her millet insanı barındıran. bugünlerde gemi su alıyor ve ne yazık ki herkes o gemiden önce kendini kurtarma derdinde. oysa açılanküçük bir delik. bencillik etmek yerine daha akl-ı selim düşünülebilse bir ya da iki millet değil, bütün milletler kurtarılabilir. ama ne mümkün...
bencillik çoktan batırmış bu gemiyi...
taraf olmanın esas olduğu oyun. çok nettir ki, taraf olmak en doğal olandır bu oyunda. bu taraf olmak futbolla ilgilidir ama, sosyal hayatta ki akışı değiştirmesini beklemek, hayalciliktir
enteresan bir oyundur.
her ne kadar endüstriyelleşse de, mücadele, fizik gücü ve az biraz da akıl ve yeteneği birleştirebilen takımların başarılı olduklarını bolca görüyoruz.
şimdi ondan sonra çıkıp da "olsun, mücadele etti, hırslıydı" ve/veya "onun attığı çalımlar, tırıvırıları[ybkz]swh[/ybkz] yeter" gibi iki yaklaşımdan herhangi birini bana sunarsanız, de get derim açık açık. birader sadece mücadeleyse; "o" formayı verin bana, para falan da istemez, dilim yerlere düşene kadar mücadele ederim; basarım, koşarım, ısırırım, kıtlarım, saçından çekip baldırına vururum, vesaire vesaire. ee sonuç? benim gibi on bir tane delüğanluyu koy bakalım oraya ne oluyor? aksini de düşünelim: adamımız tam bir şovmen, rakibi madara edercesine hareketler yapıyor, tribünlerin ağzından bırak salyayı şelale akıyor, burası güzel. peki savunma ne oldu? top ayağında değilken koşmamak da neyin nesi? bunlar ev ödeviniz, çalışın da gelin bakiim.
sonuç olarak, yine belirteyim: mücadele, akıl ve az bir şey de yeteneği birleştirdiğiniz zaman gayet de üstesinden gelinebilen bir spor dalıdır; abartmamak lazım çok da. ama, gel gör ki, bu etkenlerden herhangi biri mevcut değilse, kendi ekseninizde döner durursunuz.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
her ne kadar endüstriyelleşse de, mücadele, fizik gücü ve az biraz da akıl ve yeteneği birleştirebilen takımların başarılı olduklarını bolca görüyoruz.
şimdi ondan sonra çıkıp da "olsun, mücadele etti, hırslıydı" ve/veya "onun attığı çalımlar, tırıvırıları[ybkz]swh[/ybkz] yeter" gibi iki yaklaşımdan herhangi birini bana sunarsanız, de get derim açık açık. birader sadece mücadeleyse; "o" formayı verin bana, para falan da istemez, dilim yerlere düşene kadar mücadele ederim; basarım, koşarım, ısırırım, kıtlarım, saçından çekip baldırına vururum, vesaire vesaire. ee sonuç? benim gibi on bir tane delüğanluyu koy bakalım oraya ne oluyor? aksini de düşünelim: adamımız tam bir şovmen, rakibi madara edercesine hareketler yapıyor, tribünlerin ağzından bırak salyayı şelale akıyor, burası güzel. peki savunma ne oldu? top ayağında değilken koşmamak da neyin nesi? bunlar ev ödeviniz, çalışın da gelin bakiim.
sonuç olarak, yine belirteyim: mücadele, akıl ve az bir şey de yeteneği birleştirdiğiniz zaman gayet de üstesinden gelinebilen bir spor dalıdır; abartmamak lazım çok da. ama, gel gör ki, bu etkenlerden herhangi biri mevcut değilse, kendi ekseninizde döner durursunuz.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
modern aklın yeniden ürettiği enstrümanlarla oyun olmaktan çıkıp tanımını kendisine râm olan kitleleri ne ölçüde yönlendirebileceği ile doğru orantılı olarak baştan yazmaya karar veren sürme gözlü kâtip. yalnız bu sefer elinde divit ve kalem yok. hâliyle sportif ruhun maruz kaldığı dertlere derman yazmaktan çok uzak. büyük sermaye ile taçlandırılmış şık smokinini giydikten sonra ise geriye klark çekmek kalıyor açık tribün koridorlarında nefesiyle avuçlarını ısıtmaya çalışan gençlere.
politik olanı ironik bir şekilde gayrı ciddi iklimlere savurup, "artık sadece ben varım" misalinden "arsadan borsaya" görkemli bir sıçrayış ancak bu kadar nobran bir şekilde kendisini gösterebilirdi. öyle oldu. ne var ki bununla da yetinmeyerek kendine özgü yeni tiplemeler yarattı. artık isminin metin oktay, lefter küçükandonyadis, yusuf tunaoğlu gibi kişilerle yan yana anılmasından rahatsızdı. canlı telefon bağlantıları kurulamayacak hiçbir özne onun için bir şey ifade etmemeye başladı. tape, yansıma, etik, yürüyüş gibi sol anahtarlarıyla harekete geçirdi dokunaklı ezgilerini.
şimdilerde bir omuzu düşük yürüyor taraftarın boşalttığı sokaklarda. var mı kendisine yan bakan?
politik olanı ironik bir şekilde gayrı ciddi iklimlere savurup, "artık sadece ben varım" misalinden "arsadan borsaya" görkemli bir sıçrayış ancak bu kadar nobran bir şekilde kendisini gösterebilirdi. öyle oldu. ne var ki bununla da yetinmeyerek kendine özgü yeni tiplemeler yarattı. artık isminin metin oktay, lefter küçükandonyadis, yusuf tunaoğlu gibi kişilerle yan yana anılmasından rahatsızdı. canlı telefon bağlantıları kurulamayacak hiçbir özne onun için bir şey ifade etmemeye başladı. tape, yansıma, etik, yürüyüş gibi sol anahtarlarıyla harekete geçirdi dokunaklı ezgilerini.
şimdilerde bir omuzu düşük yürüyor taraftarın boşalttığı sokaklarda. var mı kendisine yan bakan?
nerede ve ne şekilde oynanırsa oynansın , tadına doyulamayandır.
tanım : 22 kişinin bir topun peşinden koştuğu spor dalı. [ybkz]swh[/ybkz]
tanım : 22 kişinin bir topun peşinden koştuğu spor dalı. [ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?