6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı

0 /
semt bizim aşk bizim
telefonumu iki gün kapatmama, insanlarla ileşimime ara vermeme neden olan maçtır. 6'dan sonrasını odamda içeride gülen babamın seslerini dinleyerek geçirdiğim maçtır ayrıca.
dingoc
ertesinde boynumda ki atkıyı daha görünür bağladığım, beşiktaş lafı duyduğum heryerde bir anda bittiğim, laf söylemeye çalışan bir çok zavallıya acıyarak baktığım maçtır
ger0nim0
çok ağır bir skorla biten maç....ama bak adı üstünde...skor...hem de şampiyonlar liginde liverpool a karşı...ki en iyi dönemlerini geçiriyorlardı....tıpkı zamanında 6-0 yenildiğimiz leeds united gibi..bunlar hayatınız boyunca göreceğiniz böyle farklı skorla yenildiğimiz son maçlar olmayacak muhtemelen...futbol bu sonuçta....4-5 sene önce yendiğin bir takım bu seneki maçta sana fark atabiliyor...süreç bundan ibaret zaten...beşiktaş bu sene olduğu gibi her sene iyi sezonlar çıkarmayacak...çok keyif aldığımız, şampiyon olduğumuz sezonlar da olacak...ligi 6. ya da daha alt sıralarda bitirdiği sezonlar da...bu dünyadaki hemen hemen her futbol klübü için böyle...bundan birkaç sene önce zar zor uefaya giden barça ya bakın mesela...neyse...diyeceğim odur ki bence bizi yani beşiktaşı ve beşiktaşlıyı diğer akımlardan ayıran özelliğimiz böyle maçlardan sonra çıkar ortaya...herkesin yaptığını yapmayız çünkü...yapmamalıyız da...böyle maçlardan sonra coşmalı içindeki aşk, sevgi her ne diyosan...çünkü biz öyle öğrendik beşiktaşlılığı....ajax a kendi evimizde 4-0 mağlup olurken protesto etmek yerine alkışladık...hem ajax ı hem de kendi takımızı...maç 4-0 ken bile susmadık...çünkü bizi daha çok birbirimize bağlar kötü günler...daha sıkı kenetlenmemize yol açar...diğer takımların bizde bakıp da imrendikleri şeylerden en öenmlisidir bu...bizi biz yapandır...o yüzden bir daha böyle bir şey yaşandığında -ki inşallah yaşanmaz desem de nafile, futbol çünkü bu- hiç eğmeyin başınızı yere...utanmayın....unutmayın ki şampiyon olduğunda sizi havalara uçauranla aynı takımdır o 8-0 yenilen takım...futbolcular aynı değildir, teknik direktörler aynı değildir hatta başkanlar bile aynı değildir ama renkler ve arma aynıdır...gururla taşıyın...ölümüne sevin....
glnr1903
utanılmaması gereken maçtır. utanılacak olan şey şerefli mağlubiyetler değil, şerefsiz galibiyet ve başarılardır!
besiktaskli
okulda arkadaşlarla izlediğim ancak sonucunu zaten tahmin ettiğim maçtı. ben 7 olur dedim onlar 8 attı.
attı da ne oldu? hiçbir şey. biz hala beşiktaş' a aşığız. ki ertesi gün okula formayla gitmiştim çok da güzel olmuştu...
kerami pestenkerani
aldığı sonuçlarla her zaman türkiye'yi dışarıda mahcup ederek ülkeyi eziklik kompleksine sokan takım beşiktaş'ın bize yine alışılmış bir resitalini sunduğu müsabaka. bu tür takımlar belli ki mahalli bir takımdır ve avrupa kupalarında oynatılmaları hatadır. buradan alçak uefa yetkililerine sesleniyorum: lüften beşiktaş dışında kendinize başka bir ortalık malı bulun ve onu maskara edin artık dünyaya. yeter!.. yüz karası oluyoruz her seferinde. beni bir gün boyunca tuvalette ağlatmaya hakkınız yok yani.
dcgulse
öğrenci evinde 4 arkadaşım ile kalıyordum. o gün bize eski ev arkadaşım ve abisi yanında da bir kaç arkadaşımız daha gelmişti. evde 8 kişi olduktan sonra çekirdekler ve kolalar çıkarıldı maç öncesi yorumlar izlenmeye başladı. ilk maçın verdiği gaza ek olarak chelsea'yı kendi sahasında yendiğimiz maçı da hatırlayarak bu maçı alacağımıza o kadar inanmıştım ki iddia oynasam beşiktaş'a +3 verirdim. zira beşiktaş üstünden asla iddia oynamam[ybkz]swh[/ybkz]. şimdi hatırlıyorum o kadar çok atıp tutmuştum ki arkadaşlara nerdeyse onlar bile inanmıştı. not: arkadaşlarımın 5 tane fenerli 2 tane de galatasaraylı ve ben tek beşiktaşlı. her golü yediğimizde sanki bi bıçak çakıyolardı bana. resmen acı hissediyordum. 6. golden sonra artık yüzsüzlük başlamıştı. golü yediğimizde gülmeye başlamıştım (bkz: ike shorunmu). artık adamlarda götüyle atmaya başlamıştı golü(bkz: ryan babel). maç bittiğinde arkadaşlarım hiç laf sokmadı. beni teselli ettiler. benim moralim düzelmeye başladıktan sonra ebemi ziktiler sadece.
sirti donuk orta saha
yedi tepeli şehrin bir tepesinde vatani görevimi yerine getirmekteydim. her türk erkeği gibi şanslı bir askerlik süresi geçirdim. oğlunun ismini '' kartal '' koyacak kadar hasta beşiktaş'lı olan bölük komutanının, biz usta birliğine teşrif etmeden tahini çıkıp ayrılması dışında. sonradan aldığımız duyumlara göre, beşiktaş yenildiğinde askerlere zulüm, galibiyet aldığındaysa bayram gibi geçermiş o hafta. emir komuta böyle bir kişiden, daha ilk içtimada galatasaraylılar, fenerbahçeliler ayrılsın deyip, askerleri deşifre edip, ona göre görev dağıtımı yapan bir komutana geçmişti. kısa sürede '' beşiktaş'lı ortamda kendini belli eder '' tespitimi ıspatlarcasına öğrenilmişti beşiktaşlılığım. çarşı izinlerinde açlıktan ölecek olsam da, beşiktaş semtine girmeden bir yerden bir şeyler yemediğim konusu duyulduğundan beri herkes biliyordu. ve büyük gün gelip çattı. ilk maçın skorunun verdiği rahatlıkla, iddiaya girmek
isteyen arkadaşları geri çevirmiyordum. nerden bilirdim kantincinin zengin olacağını. keşke hasta fener'li komutan '' gel beraber izliyelim odamda, yiyelim, içelim. kaybeden ısmarlamış olur '' demeseydi, keşke askerliğim bitine kadar sürecek o muhabbete zemin hazırlamamış olsaydım. ah be hakan 2.. ah be ertuğrul 3.. '' komutanım ben müsadenizle '' dediğimi hatırlıyorum çıkarken, o talihsiz maçın gecesinde. ranzaya nasıl gittim, o bir hafta boyunca neler oldu, nasıl geçti pek hatırlamıyorum. başlık askerlik anısınaa doğru yol almadan noktalıyorum.
peter pan
benim için çok ama çok güzel bir maçtır. zira daha sonra yaşattığı hazdan dolayı umrumda bile değildir. evet koydu mu koydu. ağladım mı ağladım. kahroldum mu kahroldum. hem de dibine kadar.

her beşiktaşlı gibi hiç unutmuyorum, takım ülkeye döndü, havaalanında protesto. tahmin edebileceğiniz üzre mahvolmuş, kederi her yerinden fışkıran taraftar... takım üzgün, bitap.. hakan arıkan'ın psikolojisi bozulmuş falan..

ertesi hafta sivas maçı kendi sahamızda.. ben evdeyim maçı izliyorum. zira stada gidecek takatim kalmamış. muhtemelen param da yoktur.

neyse oturdum evde maç başlayacak, ben korkuyorum taraftar bağıracak, küfredecek, ana avrat sövecek, sinirden ne yaptığını bilemeyecek diye. haklılar zira. ne deseler az gelir. skordan da kötüsü tarihe geçmek.

futbolcular sahaya çıktı. yılgınlık gözlerinden okunuyor. kafalarını kaldırıp tribüne bile bakamıyorlar.

derken maç başladı. ve maç başlar başlamaz benim tüylerimi diken diken eden, 15 orgazmlık haz yaşatan o marş da tribünde başladı:

başın öne eğilmesin
aldırma kartal aldırma
en büyük sen değilmisin
aldırma kartal aldırma
dışardan yüzbin taraftar
bir gün ağlar bir gün coşar
seni bu sesler oyalar
aldırma kartal aldırma
kartal aldırma

nasıl donduğumu, nasıl oturduğum yere çivilendiğimi, nasıl kalakaldığımı anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. büyülenmiş gibiydim. hiç beklemiyordum çünkü benim de içime oturmuş acı çok tazeydi tüm kartallar gibi.

ve bir kez daha, bir kez daha yine bir kez daha gurur duydum, onur duydum beşiktaşlılığımla.

o an her şeye değerdi benim için. ister 8-0 olsun ister 18-0 olsun umrumda bile değil. bazı şeyler skordan da futboldan da önemlidir.

haa bi de çek'lerin köy takımına 7-1 yenilmiş fenerlilerde bi siktirsin.

biz en azından liverpool'dan yedik. siktiğimin köy takımı sigma olomouc'ten diil.
anonymous
yas ilan ettiğim gündür. bugün de yıldönümüdür. beşiktaşım guinness e desibel rekoruyla girmeli fark yediği maçla değil.
e.ç
bazı beşiktaşlıların hoşuna gitmiş mağlubiyet.neymiş efendim şerefli mağlubiyetlermiş bunlar,başımız öne eğilmeyecekmiş,aldırmayacakmışız.ya bi siktirin gidin!!! durduk yere tribe girip kendi moralini bozan melankoli manyağı ergen kızlar gibisiniz.insan başarısızlıktan zevk alır mı lan.111 yıllık beşiktaşın tarihinde, kulüpler bazında dünyanın en büyük turnuvasında,8-0lık bir mağlubiyet var.rekor bu.ben hiç şerefli hissetmiyorum kendimi kusura bakmayın.adamlar delmiş resmen.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol