19 ağustos 2012 istanbul bşb beşiktaş maçı

carlos carvalhal in gelir gelmez ilk iş olarak kendisini kovan fikret orman yönetimine, halefi samet aybabadan ne kadar kaliteli bir teknik direktör olduğunu kanıtlayacağını düşündüğüm maçtır.

'bu sene bi bok olur mu la bizden' sorusuna da bu maç ile birlikte daha bir elle tutulur gözle görülür cevaplar vermeye başlayacağız.

ibb'de doka'nın cezasından dolayı sahaya çıkamayacağı karşılaşma. bu ciddi bir avantaj. umarım değerlendiririz.

sezonunu ilk malum sorusu benden gelecek olan maç. [ybkz]swh[/ybkz]

merhaba kanser olacağımız bir sezona daha dedirten maç. selam olsun samet aybabaya ve onun üstün futbol bilgisine.

cihan haspolatlı ve almeida'nın karşılıklı golleri ile 1-1 beraber biten karşılaşmamız. oyun ise çok kötü.

1-1 berabere sonuçlanan, spor toto süper lig 2012 2013 sezonundaki ilk maçımızdır.
istanbul büyükşehir belediyespor'u yine sahasında yenemedik; aslında yenecek kalitede bir futbol da sergilemedik sözlük. hücuma çıkışlarda çoğalamadık, çoğalsak da yakın oynamayı beceremedik; orta sahanın ortasında, manuel henriques tavares fernandes dışında, oynayan genç oyuncular kendine güvensizdi; bekler hücuma çıkışlarda, fazlasıyla, yetersizdi; hugo miguel pereira de almeida ve mustafa pektemek uyumsuzdu; pektemek ayrıca, alışkın olmadığımız derecede, tutuktu. dolayısıyla, maç içinde gelişen pozisyonlar da göz önüne alındığında, kaybetmediğimize bir şekilde sevinmek durumunda kaldık. benim içim elvermiyor beşiktaş'ın galibiyet dışında bir sonuç almasına, orası ayrı.

bireysel bazda da nacizane değerlendirme yapacak olursak:

cenk gönen: bariz bir hatası olmadı kendisinin. bilâkis, oldukça kritik 1-2 pozisyonda, takımı kurtaran isimdi desek abartmış olmayız. fakat, yine de, olur olmadık hatalar yapmayı da bırakamıyor nedense.

roberto hilbert: olmadı başkan, bugün gerçekten verimsizdin. kritik müdahalelerin oldu belki rakibin kanat organizasyonlarında; fakat, hücum organizasyonlarında hiç yer almadın.

ibrahim toraman: seni sevmiyorum sütoğlan, yalan yok. bugün, neredeyse tüm topları şişirerek antipatikliğin resmini çizdin; fakat gol öncesindeki inatçılığınla, günün bir şekilde gizli kahramanı olmayı başardın. bu nedenle, asıl eleştirilerimi daha sonraki maç sonlarına saklıyorum kaptan.

tomas sivok: seni böyle görmek, beni ziyadesiyle üzüyor. bu ülkedeki en iyi stoperlerden birisin; ama aklın neredeydi bugün, doksan dakika boyunca bana hep bunu düşündürdün.

uğur boral: hiç sırıtmadı bugün takımda. hilbert'in aksine, hücuma çıkışlarda daha cüretkârdı. yine de gözle görülür bir değer ürettiğini söylemek güç. savunmada hata yapmamasının yanında; golün, aslında kendisinin bulunması gereken yerden gelmesi, onun şanssızlığıydı. zira, golün sahibi cihan haspolatlı'nın adamı kendisi değildi.

veli kavlak: sakatlanıp oyunu terk edene kadar, rakibin top yapamamasını sağlayan adamdı. hücum varyasyonlarında ortalıkta görünmedi belki ama, takımımızda bu sene ilk 11'in bir parçası olacağı bir gerçek. bu cümleyi kurmak benim için acı olsa da...

hasan türk: zayıf halkalardan bir diğeri idi. sol ayaklı olmasını avantaj olarak kullanmak bir yana, geri paslarda takım arkadaşlarını zor duruma düşürdü. bir kontratakta, ofsaytı bozup, üstüne bir de önünden geçen topa müdahale edemeyerek, neredeyse gol yememize neden oluyordu. velhâsıl, zamana gereksinimi var kendisinin. ilk 11'de yer alması, şimdilik, çok da sağlıklı görünmüyor.

manuel henriques tavares fernandes: oyunun çoğu bölümünde tutuk olsa da, reyiz olduğu bir gerçek. goldeki güzel ortası bir yana, tehlikeli hücumlarımızın tümünde onun imzası vardı. alıştığımız günlerindeki performansını sergilemiş olmasa da, elinden geleni yaptı. işin ilginç tarafı ise, takımın oyunu domine ettiği ilk 20 dakikada hiç bir varlık gösterememiş olmasıydı. bu süreçte, rakip takım oyuncularının hataları hariç, pozisyon bulamamış olmamızın da nedeni kendisidir.[ybkz]swh[/ybkz]

olcay şahan: ilk yarıda hiç yoktu; savunma he hücumda, hiçbir işe yaramayan koşular yapıp durdu. ikinci devrede ise, çizgiden ayrılıp içeride oynamaya başlayarak, kalitesini bir nebze gösterdi. fakat, ne yazık ki, performansı yeterli olmadı. ikinci bir serdar özkan vakâsı olmasından korkuyorum ben bu adamın.

mustafa pektemek: paşam ne yapıyorsun allasen? senden çok şey bekliyoruz; ama seni böyle görünce, beklentilerimizi fazla yüksek tuttuğumuzu düşündürüyorsun. adam eksiltemedin, ara pasların yerini bulmadı; bildiğin bal yapmayan arıydın bugün. kendine çeki düzen vermezsen, formayı görmen çok da olası değil. benden söylemesi.

hugo miguel pereira de almeida: günün ayakta kalan isimlerinden biriydi. elinden geleni yaptı; gereksiz şişirme top takıntımızın sonuç vermeyişi, onun eksikliğinden değildi kanımca. boş kaleye topu gönderecekken rakibin araya girmesi ise, ağır kalmasından ve topun dibine girmeyişinden kaynaklandı. nitekim, golünü atarak, bugünkü görevini yerine getirdi. rakip defansı hırpaladı; yanında kendisi gibi bir oyuncunun varlığı, bizim lehimize olacaktır.

necip uysal: agresiflik de bir yere kadar adamım. pres yapıyorsun, rakibi bozuyosun eyvallah; ama faul yaptığın zaman neden olduğun şey, kalemizde yaşanan bir karambol oluyor; ki bu da yaptığın işleri tamamen nötrlüyor. futbolunun üstüne koymamayı sürdürdüğün müddetçe, formayı kaptırman kaçınılmaz.

mehmet akyüz: bu adam hakkında çok da yorum yapmak istemiyorum. zira, şu takımın oyuncusu değil kendisi, olamaz da. koşuları, hızı, tekniği bariz bir şekilde yetersiz. hâliyle, oyunda kaldığı süre içerisinde, pek de olumlu bir katkısı olmadı. 18 kişilik kadroda dahi olmamalı bence.

oğuzhan özyakup: maçın devre arasında, oyuna girip sazı eline almanı hayal edenlerdendim. fakat, şansını hiç de iyi kullanamadın bugün. topa gitmedin ve topla çok az sayıda buluşabildin; bunları da olumlu kullanamadın. hazırlık maçlarına ve ingiltere ligine benzemiyor ne yazık ki bizim ligimiz ve oynanan futbol; topu istemeli ve aldığında da hızlı bir şekilde doğru hamleyi yapabilmelisin. baltayı yiyorsun yoksa...

ve son olarak;

samet aybaba: hocam ilk 11 tercihine laf edecek bir durum yok şu an. fakat, mehmet akyüz tercihinin nedenini cidden merak ediyorum. maçın kırılma dakikaları olabilecek bir dönemde bu oyuncuyu sahaya sürmek, kumarın daniskasıydı. müdahale zamanlaman takdir edilesi; fakat müdahale yöntemin biraz sıkıntılıydı bugün. he, bir de, maç öncesi söylemin hiç hoş değildi. beşiktaş takımı, şartlar ne olursa olsun, kazanmak için oynar. kazanmaya inanır ve aksi bir sonucu, en azından maç öncesinde, asla düşünmez. sen maçı kazanamamayı da göze alarak başladın. gerçekçilik başka bir şeydir, gerçeği şekillendirmek bambaşka. tıpkı oyun ve skor gibi, sen de vasat kaldın.

bu maç özelinde ve takım yapısı itibariyle benim çıkarttığım sonuçlar;

- veli kavlak benim starımdır. o yoksa takım %35-40 güç kaybediyor. net. anlamayanlar olabilir bu dediğimi, varsın anlamasınlar. 30 saat bunu anlatmakla uğraşamam şimdi..

- hani koşan takım? hani amk? olcay şahan hariç koşan birini göremedim ben. hadi kötü oynuyorsun, hadi hazır değiliz ama bu vurdumduymazlık bu koşmamazlık nedir lan? takıma hiç bir şey veremediniz anladık da kondüsyon da mı yüklemeyemediniz amk?

- peter pan, peter pan olalı böyle kötü bir defans ve önlibero birlikteliği görmedi beşiktaşta. off bu nedir ya aklıma geldikçe hafakanlar basıyor, daral geliyor.. savunma resmen içler acısı ve zerre güven vermiyor. acilen escude'nin toramana'ın yerine monte edilmesi lazım. hoş sivok da berbat oynadı bugün ama.. bi de anlamadığım koşmamak nedir arkadaş? arkana top sarkıtmışlar, adamlar ara pası atmış, hala koşmuyorsun geriye! bu ne lan! bunun izahı yoktur arkadaş

- hasan türk yetersiz, üzgünüm.

- fernandes ölümüne reyis. ancak onda da yer yer vurdumduymazlık ve boş vermişlik görülüyor. ki burda çok makus bir durumla karşılaşıyoruz ki bu çok fena.. o makus durum nedir diye merak edenler de kendilerini 1 dakikalık fernandes'in yerine koysun. koydun mu? heh şimdi sahada seninle aynı formayı giyen topçulara bi bak, kulübedeki direktöre bak. neler hissediyorsun fernandes olarak.. işte fernandes ne yazık ki muhtemelen o hislerin kat be kat fazlasını yaşıyor..

- olcay yavrum kıçını yırttı adeta, heyecanlı ve özgüven eksikliği var ama ben çok umutluyum.

- mustafa pektemek korkunç bir ziyanlık örneği gösterdi.. aboooovvv o ne öyle.. yeşil sahalar böyle kötü bir futbolcu performansını uzun zamandır görmemiştir. o derece yani.. her topu ezdi. istisnasız her topu amk.. kesinlikle 3-4 maç kadroya alınmamalı. yerine motive edilmiş bir mehmet akyüz'ü tercih ederim. oyuna ısındıktan sonra beğendim ben akyüz'ü.

- uğur'un hücum yanı ne derece iyiyse, defansı da o derece kötü ve ağır.

- hilbert vasattı.

- necip gayretliydi. ama bu adam bu kadar arkadaş. necip, hasan, fernandes oynuyorsan hücum mücum bekleme bu takımdan.

- almeida'yı ben beğendim. 1-2 pozisyonda her zamanki mallıkları hariç adam daha ne yapsın dedirtti.

- sivok kendine gel amk bu sen değilsin.

- oğuzhan özyakup iyi. adam girdi kaleye gittik yani.. keşke şu değişikliği 10 dakika önce yapsaydın hoca..

sonuçta bu takımın hücumda eksik olduğunu bilmiyormuyduk? biliyorduk. dolayısıyla bu bana koymuyorda..

bu kondüsyonsuzluk ve bu berbat defans nerden çıktı amk? bu hiç hesapta yoktu..

zaten hücum zayıf, defans da berbat olunca bugünki beraberliğe bin kez şükredip sevinir hale geldik..

haaa son maddeyi yazmayı unutmuşum!

onu da ben yazmayayım, direkt ibrahim seten'in twitinden alıntılayayım;

---------------alıntı---------------
@ibrahimseten
Hiç kimse kusura bakmasın, Beşiktaş karşı kaleye gidemezken, pahalı diye Quaresma'yı kadrodışı tutmak "gerzeklik"ten başka bi' şey değil..
---------------alıntı---------------

Defans ve orta sahanın çok yumuşak kalması, takımda yaratıcı oyuncu olmaması olanların da etkisiz kalması, defansın anlam veremediğim şekilde uyuşuk olması, oyun kuramayıp maçın büyük bölümünü uzun toplarla geçirmemiz gibi sebeplerle aldığımız 1 puana sevinmek zorunda kaldığım maç.

##220845 de dediğim gibi; 'bu sene bi bok olur mu la bizden' sorusuna kısmende olsa şu şekilde cevap verebilecek maçtı.

zorlayarak bu sezonu almeida yla hasan la olcay la oğuzhan la mehmet akyüz le oynamaya çalışırsak, frank rijkaard lı sezonundaki gassara gibi kümeye oynayan bi takım olacağımızın cevabını veren maçtır.

neyse ki cenk gibi bir kalecimiz, sivok ve toraman gibi birbirlerini tanıyan ve bu ligin en kalite stoperlerinden ikisine hala sahibiz, hala fernandes elimizde, artık ekrem dap gibi hayati hatalar yapacak oyuncularımız yok. ama beceriksiz oyuncularla, teknik kadroyla ve mantıksız icraat söylemlerin sahibi yönetimle bu iş biraz zor.

beşiktaş adı her sezon ne şartlarda olursa olsun şampiyonluğa oynayacak isimdir, ama bu sene kaçması muhtemel şampiyonluğun ardından bu tabloda kimse üzülmeyecektir.

fernandes konusunda kesinliklepeter panla aynı fikirdeyim ve hatta bu almeida içinde geçerli adam gol attı hiç sevinmedi. beşiktaş yönetimi ve samet akbaba q7 yi harcayarak hem takımı bitirdi hem de almeidayı küstürdü. ayrıca bize quaresmayı unutturacak gençler hangi takıma geldiklerinin farkında değil galiba. mücadele yok hırs yok. gerçi hoca eksiklerimizi kapatıp tekrar büyük takım olacaz diyosa oyuncularında beşiktaşın ağırlığını anlayamamaları normal olur. daha ligin ilk maçı söyle böyle iyi güzel de aynı domates aynı biberden aynı menemen olur.
samet aybaba bu kafayla ilk yarının sonunu göremez ve gönderilir. quaresma tekrar kadroya girer. ikinci yarıda 17de 17 yapıp[ybkz]swh[/ybkz] şampiyon olacaz diye demeç verirler. ve bi sezonda böyle geçer.