confessions

gunese yuruyen adam

3. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -

  1. toplam entry 214
  2. takipçi 0
  3. puan 7944

seni seviyorum

gunese yuruyen adam
Hala muhattabına söylenemeyen, yazılışı çok basit, söylemesi dünyanın en zor şeylerinden biri olan iki kelimelik bir ömür.
Bazen sadece içimde mi yaşasam sevdamı diye düşünüyorum. O benim onu sevdiğimi bilmesin, karşılık vermesin ama Beşiktaşım'a olan gibi olsun. Karasından olsun sevdam, Kapkara olsun. Ama kalp bu işte. Onun yanında Dinamo Kiev karambolündeki hali gibi. Dakika da dolu bir inönü'de çekilmiş üçlü şiddeti kadar atıyor. Durmuyor ağzımız konuşuyor, konuştukça da onun suçunu kalbimiz çekiyor.
Bi aşığın en zor anlarıdır sanırım o da. Sevdiğinin ağzından başkaları hakkında kendin için duyma hayaliyle yanıp tutuştuklarını duymak. Öyle bir durumda ben yine susup onun için en güzel dilekleri dilemesini bilirim bilmesine de;
* Seni başkalarıyla görmek,başkalarıyla bizim gezdiğimiz deli gibi sana aşık olduğum yerlerde seni görmek, Tümer'i İnönü'de fenerbahçe formasıyla görmek gibi.
* Facebookta,twitterda sağda solda yazdığın güzel şeyler, "QUARESMA TÜRKİYE'YE DÖNÜYÜR" yazan haber linki gibi tutuşturuyor içimi. Aha diyorum heralde bu güzel şeylerde benden bahsediyor. Tıklıyorum linke iniyorum detaya; ama o zaman da içim Quaresma'nın galatasaraya transfer olma iddiasındaki haberleri okuduğum anlar gibi burkuluyor. Ben değilim, başkası olamaz..
* "Hadi sen yoruldun, dön eve yorulma artık çok fazla sorumluluk alıyorsun" dediğin anlar var. Ben kendimi BA yerine koyuyorum, sakatlığı büyümesin diye maç kadrosuna almayıp sorumluğu üzerine alan Biliç'sin sen de benim için. Ama içimi yiyip bitiren; senin, Oğuzhan'ı sevmediğinden kadroya almayıp "o çok yoruldu dinlenmeli!" diyen Samet Aybaba olma ihtimalin. Sen öyle biri değilsin. En azından içimde aşk beslediğim kız öyle biri değil.
* Gözlerinin dolduğu, gerçekten sen olduğun o anları da ben daha önce yaşadım. "Nasıl" diyorsun. Liverpool 8 atmıştı bize, Kezman runje'nin üzerinden aşırtmıştı, İsmet Arzuman kendi bile duymadığı bir düdük çalmıştı. O anda sesim çıkmıyordu. Ama gerekirse sahaya inmeye kalkardım seni üzen Hüseyin Göçek'ler için. Serdar topu taca atmadı diye fırat'a kızıp gerekirse de gerçekten inerdim sahaya. Yapar mıydım? Yapardım, hala yaparım.

Senin yaşattığın sevinçler ilk değil bana.
Olcay ve Quaresma 90+3te attı daha önce. Koray yerden vurdu! İsmail soldan holosko'ya doğru şişirdi. Hepsinde içim seni gördüğümdeki gibi coştu.

Yaşattığın acılar da ilk değil gördüğün gibi, beni üzen seninle beraber o acıları tekrar yaşamak. Ya gidersen, ya Dinamo Kievli birisi isabet ettirirse topu kaleye diye her an Kiev Karambolünü yaşayacak kadar güçlü değilim ben. Korkularımın sınırı da seni kaybetmeyi göze aldığım yer.

Beşiktaş kadar sevilmez belki hiç bir kız. Eyvallah. Ama ben seni Beşiktaş'ı sevdiğim gibi sevebilirim be yeşil gözlüm! Her şeyini yaşadık Beşiktaş'ın seninle. Ama hiç "sergen attı şampiyonluk geldi!" olmadın sen.

Bak stadımızın kabası bitiyor. Açılacak yakında. Sayılı gün, biter elbet. Vuslat yakın. Ama sen de gel o gün. Alen abi de gelsin. Yalnııız... İkinizde ömürlük gelin.
O stadın açılışı şerefine bir maçlığına değil, ömürlük "şşşş!!!" tekmilini versin. Sen de gel ilk değilsin belki ama son ol, ömürlük ol!

Farkında değilsin; Kalbimin içindeki Şeref Bey çoktan "eller, eller havaya" diye tempo tuttu, eller havaya kalktı boşlukta sallanıyor. Alen Abi'nin tekmilini bekliyor. Çok şey beklemiyor senden kalbim. Sadece tek harf. ŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ!!!

sen onu söyle, Ben 3'e kadar sayar; Yıkarım ortalığı!

hugo almeida

gunese yuruyen adam
kemiksiz 2.5 milyona burun kıvırıp %40'ı vergi olan 400 bin'e cesenA'yla anlaşan uzun boylu bir insan evladı.
4 yıl boyunca sürekli surat asışı, tribünler bağrına basarken lütfen bi el sallaması,sorumluluk almaması...
oysa şimdi Ba var. Maşallah.
Hep olumsuz şeylerden bahsedecek de değiliz, fener'e attığı goller, bursa'ya geçen yıl attığı goller benim adıma özlenecek şeyler.
Lakin bu adamın şanssızlığını tarif etmek için Beşiktaş kariyerinde attığı en güzel iki golün (İlk senesinde karabük'E, sonraki sezon galatasaray maçında attığı) hakemler tarafından verilmemesi, en çok gol attığı sezonda, gol attığı iki maçın iptal edilişi yüzünden geçersiz sayılan gollerini gösterebiliriz. Standardı vardı 10 golü geçer garanti ama 13'ten yukarısını geçmemeye yeminli gibiydi.
Neyse gittiği yerde mesut olsun.

beşiktaşlı olmak

gunese yuruyen adam
Beşiktaşlı oluşumuzdan mıdır bilmem. Aslında her şeyi Beşiktaşlı olmamıza dem vurmak da ayrı bi inceleme konusu
Ama mutlu olmak için küçücük şeyler bize yetse de, o küçücük şeyler bile bize çok görüldü niyeyse.
Bulmaca çözmeye kalksak, 'resimdeki sanatçı' saçlı-sakallı hatta saçlı-sakallı ve gözlüklü çıktı.

Çocuk olalım dedik, maç yapmak için arsaya koştuk. Ayağına gelen topu havaya diken mahallenin p.ç abisi kalenin hemen ötesinde pusu kurup topumuzu dikip yandaki cadaloz nine'nin evine kaçırdı.

Büyüdük bu sefer, futbol sevdamızı halı sahalara taşıdık. Bu sefer takımımızda, "biz genç falan değiliz" deyip karnını tutarak yere uzanan adam oldu orta sahanın yükünü çeken eleman. Kalede maça kot pantolon-kundura kombinasyonuyla gelen sigara içerek kaleyi koruyan abi denk geldi.

Okullu olduk, korkumuzu yenip bir kez ders için parmak kaldırdık, onda da hoca "indirin parmakları listeden kaldırıyorum" dedi.

Allah yardımcımız olsun. Hala ümidimiz var.
"Bizim hayallerimiz var, bu hayalleri gerçekleştirecek birer de planımız"
(bkz: DON'T KILL US!)

seni seviyorum

gunese yuruyen adam
Söylemesi çok zordur; Lakin
21'ime kadar hep odun olduğumu düşünürdüm. Yaşantım, çevreme bakışım, hareketlerim öyleydi çünkü "güneşe yürüyen" deyince insanların aklına gelebilecek iki sıfattan biri odun, diğeri "deli"ydi.
Kız arkadaş hadi bana gel deyince okey takımını da alıp ortak arkadaşları toplayıp kızın evine okey oynamaya giden benden bir yaş büyük diye makara yapmak için abla deyip kızı kıran;
şubat 29 doğumlu kız şubatın 29 çekmediği bir yılda 28'inde doğum günü sürprizi yerine "kızım 29 şubat'ta doğmuş 4 yılda bi kutlama yapabiliyorsun, 30'unda doğsan hiç kutlayamayacaktık eheheh" tarzı iğrenç espriler yapmayı tercih eden;
iyi ki varsın diyene eyvallah diyen bir adamı da tabir edecek başka bir kelime yok..tu.
Yoktu.
Sonra olanca odunluğumla hayat denizinde salınıp dururken sen geldin. Bana odun kütükleri su da batmaz diye öğrettiler (bunu bi insan diğerine nasıl bi diyalogla öğretir; bilmiyorum) ona güvenip guardımı almadım.

Ekrem'in fener'e attığı goldeki kadar hazırlıksızdım sana, beklemezdim çünkü.
Demba Ba'nın Beşiktaş kariyerine girişi gibi, Kardeş payı'nın dizi başlamadan önceki kısa filmleri gibi, eyed of the tiger'ın introsu gibi girdin hayatıma.

Sivok'un bursaya 90'da, olcay'ın fener'e-Quaresma'nın maccabi'ye 90+3'te attığı gollerdeki gibi coştu sende içim. Sen varken yanımda gezegen çok dar bana sanki, sığmıyoruz ikimiz birden. Sıkışıyoruz haliyle, sana daha yakın olmak zorunda kalıyorum. Az uzaklaşmaya çalışsam asılıyorsun kolumdan: "gel buraya kafan bulutlara değecek..."

İniyorum yanına, yanındaki her an bana dinamo kiev karambolü, kalbim aynı görevde. Beşiktaş taraftarının kalbi gibi o andaki, ya hiç atmıyor ya da patlayacak kadar çok atıyor.
Hayata değer yüklemek de yine senden sonra başlıyor tabi. Daha önce hep aynıydı. Adını bilmiyorum. Boş-sıradan-sıkıcı her neyse. Ama senden sonra işte.. Bazen seninle güldüğümüz şeyler kadar saçma, bazen o mezarlığın yanında gözlerindeki hüzün kadar azap verici, bazen kafamız kadar boş kafamız kadar dolu, bazen gözlerin kadar güzel!

Eskiden sabaha kadar bilgisayarın başında oturup "lan biri uyansa da su istesem" diye saatlerce susuzluktan dilim boğazım kuruyacak kadar üşengeçtim. Yine senden sonra, Artık uykum dışımda her şeyim düzenli. Sen belki mesaj atarsın diye erken uyandığım bile oluyor. Senden önce en çok uykuyu severdim(BEŞİKTAŞIMDAN SONRA), ama vefasız çıktım.
Senin için ilk önce uykumu feda ettim. O da bana küstü, eskisi gibi günün yarısı bende kalacak kadar sevmiyor beni. Yerimiz dolmuş deyip kaçıyor her gece, sabaha kadar onu bekliyorum. Ama yalan yok. En çok seni bekliyorum ben.(Şampiyonluktan sonra )

Sen gülünce ben de gülüyorum, sen susunca gözlerine bakıyorum. Huyum değildir hiç, ama sen kızınca ben alttan alıyorum. Sen geliyorum deyince Alen abi'nin üçlüsü için "ŞŞŞ!" işaretini bekleyen 30 bin insanın heyecanıyla gibi bekliyorum. Sen sokağın başından görününce kalbimdeki alen abi tekmili veriyor diğer neferlere. Kalbimde hala eski halinde olan ŞEREF STADI sen gelince üçlüye kalkıyor. Dünyanın en gür çığlığını atıyor, ama sen bile duymuyorsun. Çünkü taa en derininden geliyor kalbimin.

Üzülüyorum da bazen. En coşkulu anlarda hevesim kursağımda kalıyor. Antalya maçında sevinirken olcay'ın armayı gerçek sahibi olan taraftara gösterip "Arma lan bu!" diye çemkirişi, Higuain'in fener'e uzatmalarda attığı golden sonra lig tv spikerinin gol diye ortalığı yıkıp "bir dakika, hakem golü iptal ediyor" sözlerini duyduğum an kadar hayal kırıklığına uğruyorum. Çünkü zirveden, bulutlara kafam değerken alaşağı oluyorum en coşkulu andan hüzne boğulunca.

Ben inanıyorum, bizim hikayemiz Quaresma gibi olmayacak. En güzel anları yaşayıp kopup gitmek olmayacak bizde (inşallah).
Biz "Beşiktaş 90'da yıkılıyor", "Liverpool'da hüzün gecemiz", "Valerenga faciası", "Kezman aşırttı..." olmayacağız.

Biz "Koray yerden...!", "Quaresma, bir çalım daha...", "Olcay atak yaptı!", "Bir kez daha ronaldo" olacağız.

Biz; " SERGEN ATTI ŞAMPİYONLUK GELDİ!" olacağız!

Sana daha bunları söyleyemedim, bi süre de söyleyemeyeceğim ama şu an Beşiktaş ahalisi şahit en azından O yeter. Günü gelince sende duyacaksın.

SENİ SEVİYORUM!

Daha önce de sevdim sandım, eyvallah. Fedakarlıklar yaptıklarım oldu. Ama Emre Tilev Abimizin repliğinde ne diyor bak?
"Böylesini daha önce görmedim, duymadım, anlatmadım! Şimdi yaşıyorum, şimdi tanıklık ediyorum!"

Sen de göreceksin, ama zamanı gelince.

beşiktaş

gunese yuruyen adam
bu nasıl büyük bi sevda
geçer babadan oğullara
bu aşkın tarifi yok ki
seni sevmek yaşam biçimi

bir asır 10 sene önce
beşiktaşım doğdu bu gece
dertlerin sevinçlerinle
kartalım nice senelere

türkiye'nin en büyük kulübü 110 yaşında. nice şerefli kupalara beşiktaş'ım!

beşiktaş

gunese yuruyen adam
Bu sezon sivas karşısında aldığı 1-0lık galibiyetle ligdeki en düşük skorlu galibiyetini alan kara sevdamız.
yeni stamızı, allah hayırlısıyla bitirip içinde nice şampiyonluklarımızı kutlamayı nasip etsin inşallah! desibel rekorlarıyeni stadımızda yeniden alt üst olsun.
İnşallah yeni stadla birlikte atmosfer rakipler için dünyanın en azılı deplasmanı olmaya devam eder.

kartal sözlük

gunese yuruyen adam
yeni tasarımı ile göz dolduran sözlük. hepsi iyi hoş da beni dışarıda unuttunuz olum. taa uludağ'a gittim oradaki arkadaşlara dert yandım abi beni almadılar içeri diye. sağolsun bir yetişti de girdim içeri. hayırlı olsun.
nice şampiyonluk mesajları burada da kutlansın inşallah.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol