yılmaz özdil

3 /
forzanarchy
bugün yazdığı yazıyla ayakta akışlanmayı haketmiş olan yazar.


Sigara içme.

içki de içme... Beyaz peynirle kavunun yanına 35’lik salkım aç.
Tıksırıncaya kadar.
*
Porşe’ye binme.
Fiat’a bin.
Volkswagen’e bin.
Başka neye bin?
“Dedim ki, hiç olmazsa şu cenazelerini Mercedes’le taşıyalım dedim, benim milletim yaşarken binemedi, bari cenazeleri binsin dedim” demişti başbakanımız...
Ona bin.
*
(Full aksesuvar, çelik jant, deri koltuk, klimalı, üstelik, spor model değil, dört kişilik... Sen, yenge, kaynana, ananı da al bin. 180 basıyor. Doooğru cennete. Güle güle kullan. iyi günlerde...)
*
şu an milli eğitim bakanı olan eski çalışma bakanımızın dediği gibi: Güzel öl.
*
Doğalgaz faturasını filan dert etme, Kadir Topbaş’ı dinle, çift kazak giy...
*
Sel basarsa, Melih Gökçek n’aapacağını söyledi zaten, üst kattaki komşuna çık.
*
Kar yağdığında caddelerin tuzlanmadığını düşünüyorsan, Melih Gökçek onu da söyledi, denemesi bedava, asfaltı yala.
*
Az ye.
Hatırlarsın, şeker hastası olduğunu belirtip, doktorun verdiği sağlıklı beslenme listesini nasıl satın alacağını soran emekliye, bu makul öneride bulunmuştu Sağlık Bakanımız... Az ye.
*
Baktın çok yiyor...
Obez deme, şişko de.
*
Zeytini lokma lokma ye mesela... Memurun maaşına zam görüşmeleri yapılırken, “zeytini bi lokmada yemesinler” demedi mi AKP mebusu? öyle yap.
*
(Tıpkı, Tarım Bakanımızın izah ettiği gibi... önce “pirinç pahalıysa, bulgur ye” demişti. Sonra da “vatandaşın refahı arttı, refahı arttığı için vatandaş bol bol koyun eti, inek eti yiyor, bol bol et yenince, etin fiyatı yükseliyor” demişti... E hem bulgur yiyeceğine pirzolaları hapır hupur götürüyorsun, hem de niye pahalı diye ağlıyorsun, a şuursuz!)
*
(Koyun deyince, aklıma geldi... Koyun güdemeyene sakın oy verme. Güdül.)
*
işsizsen...
Her şeyi devletten bekleme.
Bol bol angus var.
Sucuk sat.
“Erzurum’dan Kars’tan karkas et getirip, sucuk yapmış adamım ben” diyen başbakanımız gibi.
*
Sucuk yapamıyorsan...
Bari, üç çocuk yap.
*
Ama, az seviş...
Haydar Dümen’i boşver.
Bülent Arınç’a kulak ver.
Hayat seksten ibaret değil.
*
Az seviş ama, çok evlen.
Rizeli’yi dinle, kuma al.
*
Domatesi ağzına bile sürme... YöK Başkanımız “tohumuna öyle bi genetik mekanizma yerleştirirler, 20 sene içinde neslimiz bile kuruyabilir” dediğine göre... Maazallah.
*
Kene gelirse...
Pantolonu çoraba sok.
Ameliyat olacaksan...
Rabbime sor.
*
Nükleer santrala karşıysan...
Ya evine tüp bağlatma.
Ya da, Enerji Bakanımızın dediği gibi elektrik kullanma.
*
Feysbuk filan, bunlar çirkin, berbat... Tıklama.
*
Eskiden 1 milyon liraydı, şimdi 1 lira be... Para şeeyediyorsun, bereket geldi memlekete.
*
(Kıymetini bilmiyorsunuz ama, Cumhurbaşkanımız söyledi, “böyle memleketi dünyada zor bulursunuz” dedi... Gerçi, bize demedi, Amerikalı işadamlarına dedi ama, olsun gari.)
*
Demem o ki...
Senin mutluluğun için güzel güzel tavsiyelerde bulunuyor devlet büyüklerimiz...
Ya hepsine uy kardeşim, ya da, git kanını tahlil ettir.
AKP mebusu söylemişti, kanın bozuk olabilir !

Yılmaz özdil / Hürriyet
majesty1903
5 kasım 2011 yazısıyla son zamanlarda yaşanan tecavüz vakalarına çok başka bir açıdan bakarak alkışı almıştır, helal olsun.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19172094.asp?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter
kartalpençesi
bugünkü yazısını takdir ettiğim yazardır.arada bir geliyor bu adama iyi bir şeyler yazıyor.neyse bugün güzel bir konuya değinmiş ve düşünmemizi sağlamıştır.
heyhat
10 kasım 2011 tarihli köşe yazısı

cumhuriyet’i kutlamadığımıza göre, mustafa kemal’i anmamızın da pek alemi yok gari… ama neticede tarihi bi gündür, hadi gelin, tarihi bi başka devleti anlatayım bari. *
akkoyunlular devleti.
*
koyun gibiydiler.
karaktersiz karaktere sahiptiler, nereye çekersen, oraya giderlerdi. iki koyun güdemeyeni beğenmez, güdülmeyi, güdeni severlerdi. güya köken olarak türktüler ama, arap tesiri altındaydılar. o kadar bağımsız (!) ruhluydular ki, arapça köle anlamına gelen memlukların emrine girdiler. özgürce yaşamaktansa, el alemin köle’sine kul’luk etmeyi tercih ettiler.
*
türkçe konuşmalarına rağmen, türkiye’nin forsundaki 16 devlet arasında sayılmazlar. niye dersen… ellerine geçen her fırsatta memleketi sattılar. ondan. anadolu toprakları üzerinde hangi yabancının gözü varsa, onun yanında saf tuttular, onun borusunu öttürdüler, onun kılıcını kuşandılar. ankara savaşı’nda mesela, baktılar ki timur gelmiş, şak, onun tarafına geçtiler, milleti sırtından hançerlediler. komisyon aldılar. sırf kendi ceplerini düşündüler.
*
nabza göre şerbet verdiler.
güç başkasındayken, koyun gibi boyun büktüler, mağdur ayağına yatıp, mazlum mazlum aman dilediler. güç bunlara bi geçti kardeşim… sanırsın aslandır. kükrediler. ısırdılar.
*
vaziyete göre… bazen koyun postunda kurt oldular, bazen kurban rolünde kasap.
*
en şöhretli liderleri “uzun” lakaplı biriydi. git bugün harbiye’deki askeri müze’ye… uzun denilen arkadaşın, zırh gömleği sergileniyor. ölç şöyle bi karşıdan… o gömleği, giyse giyse, taş çatlasın 1.65 boyundaki biri giyebilir, 1.70’lik sığmaz. gel gör ki, herifin lakabı, uzun!
*
çünkü… yalakaydılar.
*
sürünün başına kim geçerse, onu pohpohluyorlardı. şööyle uzunsun, bööyle kuvvetlisin, şööyle yakışıklısın, bööyle karizmasın filan diye, dillerinde pütür kalmamıştı adeta.
*
e haliyle havaya girdi uzun… kendini padişah ilan etti. devleti, babasının malı zannediyordu. kafasına göre unvanlar dağıtıyor, yağcılık yapanı ihya ediyor, itiraz edeni dooğru zindana gönderiyordu. davalara ulema bakıyor, kanunları zaten padişah yazıyordu.
*
gel zaman git zaman… sultan süleyman’a bile kalmadı, bunlara mı kalacak, yıkıldılar tabii.
*
demem o ki…
siz siz olun.
akkoyunlu olmayın.
mustafa kemal’e ve cumhuriyet’e sarılın, ilelebet payidar olun.
majesty1903
padişah açılımı diye bi yazmıştır bugün, yine farklı bi nokta yakalamıştır, vahim.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19252191.asp
kartalpençesi
dersimle ilgili yazdığı yazısında yine saçmalayan yazardır bu adamın tek yaptığı ulusalcı orta düzey okur-yazar bir halkın normalde söylediklerini farklı kelimelerle anlatmasıdır kısaca bir bok değildir.ayrıca dersim olaylarına da yine at gözlüğüyle bakmayı bilmiştir,ingiliz elçiliğine yazılan mektubun seyit rızaya değil nuri dersimiye ait olduğunu bilmeyecek kadar cahildir de.
avcarlıçürük
geçtiğimiz günlerde babasını kaybeden yazar. bu olaya ayırdığı bugünkü yazısıyla ağlatmıştır...

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19606058.asp
ben öyle bi insan mıyım
enternasyonel solcuların nedense bok atıp durduğu; sayesinde, ulusalcılığın "tu kaka" olduğunu öğrendiğimiz abimizdir.

sizin kendi entel jargonunuzla dahi dile getiremediğiniz ifadeleri, bu adam sarı çizmeli mehmet ağanın bile anlayacağı bir üslupla ayan beyan giydiriyor. bu ülkede yolunda gitmeyen şeyleri, yani her şeyi, bir bir sıralıyor; sorumlularını, nedenlerini, açtığı hasarları bize aktarıyor; ama biz anlamak istemiyoruz, çünkü adam "ulusalcı".

vay arkadaş be... uyansa atatürk ağlar halime
semt bizim aşk bizim
---------------alıntı---------------

çıkarın kâğıt kalemi. Sınav yapıcam.

Coğrafya: öğretmenlerin Hanya'yı Konya'yı gördüğü ülke hangisidir?

Edebiyat: Failatün failatün failatün failün şeklinde... Yani, üç vurup bir sayılarak, aruz vezninde dövülen öğretmenlerin fail'i kimdir?

Din kültürü: Allah yarattı demeden, Yaradan'a sığınıp sopalandıklarına göre, öğretmenlerin dini nedir?

Tarih: öğretmenlerin resmen haşat edildiği meydan savaşıyla, Mercidabık arasındaki benzerlikleri sıralayın.

Matematik: Havuz problemi. çembere alınıp, etrafları sarılarak, Güven Park'taki havuza atıla atıla kaç öğretmen sığar?

Geometri: Kafasına tekme atılan öğretmen yamulup, sekiz olduysa... Neresine tekme atarsan kare olur?

Türkçe: Ben böyle memleketin taa...... Cümlesindeki noktalı yerleri doldurunuz.

Yabancı dil: Sayın Başbakanımız "bundan böyle hangi dilden anlıyorsanız, o dilden" dediğine göre... Laftan anlamadıkları için ağzı burnu kırılan öğretmenlerimiz, hangi dilden anlar?

Kimya: Gözüne biber gazı sıkılan öğretmen, gözüne ne sıkarak acısını hafifletir? (Maaşıyla geçinemediği için pazarda limon satmak zorunda kalan öğretmenler kopya vermesin lütfen.)

Biyoloji: öğretmenin vurduğu yerde gül biterse, polisin vurduğu yerde ne biter?

Fizik: Eşşek sudan gelinceye kadar dövülen öğretmen, 100 metreyi yerlerde 10 saniyede sürükleniyorsa... Tazyikli suyla yerlerde sürüklenen öğretmen, aynı mesafeyi kaç saniyede kateder?

Beden: Panzer mi hızlıdır, Toma mı?

Resim: Dayak yiye yiye suratının "şakülü kayan" öğretmen, Pablo Picasso'nun hangi tablosunu andırır?

Müzik: Karakolda ayna var, ayna var, hicaz makamında... öğretmenim canım benim, canım benim, ne makamındadır?

Mantık: Hükümetimizin milli eğitim sloganı "oku, düşün, uygula, neticelendir"ken... Yani, başharfleri "odun"ken... öğretmenlerimiz niye odun'la değil de, lastik cop'la dövülür?

Yurttaşlık bilgisi: Evlatlarımızın geleceği için çırpınan öğretmenlerimizi öldüresiye döverlerken gıkınız çıkmıyorsa...
Siz hangi yurdun yurttaşısınız?

---------------alıntı---------------
ala rase
atatürk'ün "ben izmir'i ve izmir'lileri çok severim" sözünü aratmayan insandır kendisi. bu adamın bakış açısına hayranım. olayları çok güzel yerlerinden yakalayıp okuyucunun gözüne gözüne vurmakta. şahane bir adam. şahane bir kalem.
avcarlıçürük
3 ay önce kaybettiği babasının ardından yazmış olduğu oyuncak tren yazısı hâlâ hafızalardayken, bugün de annesini kaybeden yazar. başı sağolsun, huzur içinde yatsınlar. babası için yazdığı yazı:

---------------alıntı---------------
18 yaşındayım.
Yeni Asır. işe başladığım gün.
Gece çalışıyorum.
Sabaha karşı iki filan…
Kapıdan aradılar.
- Baba geldi.
Koştum telaşla, indim.
Hayırdır?
Hafif çakırkeyif.
Elinde bi kalem.
Bildiğin kurşunkalem.
Bak, dedi…
Kutsaldır bu.
Yazacaksan…
Adam gibi yaz.
Taşıyamayacaksan…
Yol yakınken bırak.

Hepsi bu.

ömrünü gazete bobinleri arasında tükettiği halde, bir daha asla çalıştığım yerlere uğramadı… Sadece atıldığımda, istifa ettiğimde, yargılandığımda telefonla arardı, sakın ola derdi, hepi topu bi lokma ekmek, bi avuç toprak, geri durma.

Anadolu insanıydı çünkü.
Kriteri testi…
çamurla boğuşmaktan korkma.
Yıkarsın elini gider.
Toprağından testi yapılmayana dikkat et.
insan mıdır… Hamurunu yokla.

Hiç “keşke” demedim…
Sayesinde, nasihatla.

Zor anımızda ailemizi yalnız bırakmayan, eşe dosta, okura yürekten teşekkür ederim. Ve, müsterih olun.
inanırız biz… Doğarsın. ölürsün.
Vardığı yerden eminiz. üzüntü değildir.

“Pişmanlık”tır…
şu an hissettiğim en yoğun duygu.

işe güce koşuştururken, bir saniye daha onunla beraber olamadığım için, bir kadeh daha parlatamadığımız için… Ha bugün ha yarın derken, bir kez olsun daha sarılmayı ötelediğim için.

Hayat denilen…
Hiçbir yere giden oyuncak trenin, bizsiz de dönebileceğini unuttuğum için.

Değerli gençler.
Telafisi imkânsız çaresizliğin sahibidir bu satırların yazarı… Canını ver, o bir saniyeyi geri alamıyorsun. Baba rahmetliyse, ana vardır, akraba, komşu, arkadaş, illa ki yaslanabileceğin bi omuz vardır.
Kapat gazeteyi…
Hemen şimdi.
Git, o saniyeyi al kardeşim.
---------------alıntı---------------
ssm
---------------yılmaz özdil---------------
“ inönü Cehennemi ” UEFA tarafından resmen tescillenmişken, lütfen kimse çıkıp, “Ali Sami Yen Cehennemi” veya “Kadıköy cehennemi” filan diye atıp tutmasın artık...!!
---------------yılmaz özdil---------------
cyber can
---------------alıntı---------------
Denizaltılar vurdu sanıyorduk.
içişleri Bakanımız açıkladı…
“Hava Kuvvetleri vurdu.”

*

Bunlarda her hava’dis böyle.

*

Dolar gevşeyince…
Hükümetimiz sayesinde.
Dolar roketleyince…
Yunanistan yüzünden.
Bi kuruş ucuzlayınca…
Hükümetimiz sayesinde.
Dünyanın en pahalı benzini…
iran yüzünden.
Boru döşenirken…
Hükümetimiz sayesinde.
Doğalgaz’ık faturaları…
Rusya yüzünden.
ihracat artınca…
Hükümetimiz sayesinde.
ithalat patlayınca…
çin yüzünden.

*

Dersim’i bombalayan…
Devlet değil, CHP.
PKK’yla masaya oturan…
AKP değil, devlet.

*

Hızlı tren yürüyünce…
Hükümetimiz sayesinde.
Hızlı tren devrilince…
Makinist yüzünden.
Uçaklar uçunca…
Hükümetimiz sayesinde.
Uçaklar çakılınca…
Pilotlar yüzünden.
Kol bacak nakli…
Hükümetimiz sayesinde.
Nakiller rahmetli…
Doktorlar yüzünden.
Süt dağıtılınca…
Hükümetimiz sayesinde.
Süt bozuk çıkınca…
Psikolojisi bozuk çocuklar yüzünden.

*

Kandil vurulunca…
Hükümetimiz sayesinde.
Uludere vurulunca…
Hava Kuvvetleri yüzünden.

*

istifa eden Hava Kuvvetleri Komutanı için, önemli değil deyip, Hava Kuvvetleri Komutanı olması gereken orgeneral’i hapse tıkıp, terfide birinci ve ikinci sırada bulunan korgeneralleri tutuklatıp, Hava Kuvvetleri’nde orgeneral kalmadığı için, mutlaka orgeneral rütbesine yükselmesi beklenen iki korgeneral’i yerinde saydırtıp…
23 senedir, tekrar yazayım, 23 senedir muharip görev almayan, normalde beş sene yeterliyken, tuğgeneral olmak için bile dokuz sene bekletilen, filo komutanlığı verilmeyen, 10 senedir Hava Kuvvetleri Karargâhı’nda bulunmayan, kariyeri ulaştırma ve lojistikten ibaret olan, emekliye ayrılmasına kesin gözüyle bakılan korgeneral’i, apar topar orgeneral yapıp, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na oturtan kim?
Ben heralde!
---------------alıntı---------------
no more bets
adamın yazdığı şekli falan boşver!yok alta doğru yazmış, yok yanyan yazmış..adamın yazdıkları doğrumu değilmi ona bak!odamı olmadı bak bakalım adamın yazdığı okadar yazıya cevap verebilmişmi kimse, ona bak.herşeyde kulp arama sanki normal köşe yazısı cok okunuyorya türkiyede,kitap okumayan millet adamın yazı şekline laf ediyor.görselciliği bırakın yazdığını okuyun,anlayın.
dejareloaded
genelde facebook'ta ''anlayana'' diye paylaşılır gözüne gözüne sokulur yazıları.anlamıyoruz arkadaşım gerizekalıyız biz, kendin oku oh be anladım de sus.sanki kuantum fiziğinden girip higgs bozonundan çıkıyo adam yazılarında.
huzur tribünde
gazi olan askerimizi otobüsle eve gönderip, saygısızlığın ne demek olduğunu koca türkiye'ye gösterenlere ithafen;

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21186679.asp?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol