şutmesafesişutpozisyonu

ayrıca bu maç 25 eylül beşiktaş antalyaspor maçının seyircisi sayısını belirleyecektir.
Beşiktaş kazanırsa 32.000, berabere kalırsa 25,000-22,000 kaybederse 17,000-20,000 arası seyirci bu maçı izleyecektir.

Rio-Anton Ferdinand
Cladio- Gustavo Lopez
Fabio-Paolo Cannavaro
Bülent-Mert Korkmaz
gonzalo-federico higuain
frank-ronald de boer
murat-hakan yakın
Halil-Hamit Altıntop
Brian-Michael Laudrup
Gary -Phill Neville
Adrian -Sabin ilie
Simone-Flippo Inzaghi.
Ronald-Erwin Koeaman
karl heinz-michael rummenigge
Chris-Tim Cahill
Vyacheslav -Aliaksandr Hleb
Diego-Kaka
Kolo-Yaya Toure
Jiri-TomᚠRosický
Lesly-Florent Malouda
Bonaventure-Salomon Kalou
Diego-Gabriel Milito
Aleksei-Vasili Berezutskiy
Okan-Fuat Buruk
Justin-Gavin Hoyte
Bobby-Jack charlton
Shaun-Bradley Wright-Phillips
John -Paul Terry
Hakan-Gökhan şükür
Sergen-Gürsoy Yalçın (adam olmadı ama)
Gökmen-Yasin özdenak
Omam-Kana Bıyık
Serdar-Serkan Kurtuluş

http://www.timsah.com/Metin-Ali-Feyyaz/eTrV0cVVx76

Antonio Carlos Zago 14 Mart 1969 yılında Brezilyada dünyada gelmiştir. Ailesi italyan kökenlidir. Oynadığı tüm takımlarda çok başarılı olmuş, 2002 yılında transfer olduğu beşiktaş'ımızda 56 maçta 2 gol atmıştır. Oynadığı kulüpler olan Sao Paulo, Palmerias, Santos, as Roma ve Beşiktaş ile şampiyonluk yaşamış, kariyerinde gittiği her takıma şans getirmiştir.

Onunla ilgili en ilginç olan hatıram, 2002 yılında takımımıza transfer olduğunda, zaten takımızda oynamakta olan ronaldo guiaro'nun "benim hayatımdaki en büyülük hayalim Zago gibi bir büyük futbolcuyla bir gün beraber oynamaktı, halen böyle bir şeyin gerçek olduğuna inanamıyorum" demesiydi.

şu anda Palmeiras kulübünün teknik direktörlüğünü yapmaktadır. Eminim bir gün yollarımız yine kesişecektir, çünkü Zago futbol bilgisi ve tecrübesi ile teknik direktörlük için biçilmiş kaftandır.

özellikle yaz aylarında tüm spor gazeteleri ama özellile fanatiğin 1er ay ara ile genellikle 3 büyüklere ,
haber bayatlayınca ise trabzonspora yakıştırığı ha geldi ha gelecek derken futbol kariyeri bitip emekliye ayrılan futbolculardır.

Başlıcaları,

Jimmy Flyod Hasseilbank, Patric Kulivert, Ze Roberto, Rivaldo, mohamed kallon ,roberto baggio, Henrik Larsson,jurgen klinsmann,Moreintes,bebeto
aklıma gelenler buna daha birçok futbolcu eklenebilir ama bunlar belli başlı olanlarıdır

futbolda efsaneler varsa benim için kesinlikle ilk 3 arasında yer bulacak olan italyan defans oyuncusu.

8 Mayıs 1960 yılında italya'da travagliato doğmuştur. 1977-1997 yıllarında tam 20 yıl boyunca ac milan forması giymiş ve 719 maça çıkıp 33 de gol atma başarısı göstermiştir. defansın göbeğinde sweeper (süpürücü) pozisyonunda da döneminin tartışmasız en iyisi, hatta belki de gelmiş geçmiş en iyi futbolcusudur. kariyerin başlangıcında ağabeyi giuseppe baresi o zaman inter'de forma giymektedir. kendisini inter takımının seçmelerine çağırır ancak başarısız bulunup kabul edilmez franco. bunu kendisine hırs yapar ve ac milan seçmelerini kazanır.

çoğu futbol otoritesinin gelmiş geçmiş en iyi 4'lü olarak nitelendirdiği savunma hattında uzun yıllar takım arkadaşları paolo maldini, alessandro costacurta ve mauro tassotti ile yer alır. lakabı "piscini" yani ''küçük adam'''dır.

futbolu bıraktığı zaman asla sırtından çıkarmadığı 6 numaralı forması ac milan tarafından emekli edilmiş ve kimseye bir daha giydirilmemiştir.

20 yıllık mükemmel kariyerinde;
şampiyonlar Ligi:1989, 1990, 1994.
Kıtalararası kupa:1989, 1990.
Süper Kupa:1989, 1990,1994.
italya ligi:1979, 1988, 1992, 1993, 1994, 1996
italya kupası:1988, 1992, 1993, 1994.

kazanmıştır. şu anda italya genç milli takımının hocasıdır.

beşiktaş tarihinin unutulmaz kaptanı rıza çalımbay'ın kariyerinde toplam 494 maç ile tarihimizin en çok forma giyen futbolcusu olduğunu düşünürseniz 719 maç daha anlamlı olacaktır.

guti beşiktaşa çok şey vermiştir.
şöyle ki geçen sene barceloya gitmiştim iş için.
Dedikki buraya kadar gelmişken camp nou'yu görmeden gitmek olmaz.
Geçirdik sırtımıza Quaresma formamızı dolaşıyoruz.( bilindiği üzere Q7 Barçada oynamıştı.)
Tün barcelonalılar yolda,, guti guti diyor bize elleriyle çok iyi futbolcu hareketleri yapıyorlar ondan bahs ediyorlardı. Querasmanın adını anan yok.
şaşırıyoruz bu Guti denen adam, real'in sembol ismi Barcelonalılar neden sevsin ki diyoruz kendi kendimize, ama anlıyoruz kısa sürede onun takımlar üstünde olduğunda ispanayada ne kadar sevildiğini.
Diyeceğim beşiktaş formasını görünce tanıdılar Guti sayesinde ben bizzat bunu yaşadım ve çok mutlu oldum.
Ama bizim ülkemiz o kadar gariptir ki idda ediyorum bugün Messi gelse ayağında çok top tuttuyor fizik gücüde berbatmış der dururuz.
Ne yapalım türküz işte hamurumuz da bu var.

Yunanca autopsia kelimesinden gelir, auto (oto, yani kendi) + opsis (sight yani görüntü) kelimelerin bir araya gelmesi ile türemiştir türkçe meali, kendinbak'dır.

11 Ekim 1955 yılında Kaiserslautern yakınlardaki Rodenbach şehrinde dünyaya gelmiş oynadığı yıllarda döneminin en popüler oyuncularındandı. Sonra teknik direktör olarak da beşiktaş'ımızın da dahil olduğu birçok takımda görev yaptı. Aslen çok başarılı bir atletti, uzun atlamada 7metre 50 cm gibi çok başarılı dereceler yapmış,3 adım atlama dekatlon gibi branşlarda çok başarılı olmuştu. 17 yaşında futbola, şehrinin takımı SV Rodenbach başlar ve buradan 9 yıl formasını terletecği FC Kaiserslautern takımına transfer olur. daha çok sol bek ve stoper mevkiinde oynamasına rağmen 240 maçta 47 gol atar ve italyan hellas verona takımına, oradan da Sampdoria takımına transfer olur kariyerinde istikrarlı bir şekilde sadece 3 takımda toplam 346 maça çıkar. Daha sonra alt liglerde teknik adamlık yapar ve Karl-Heinz Feldkamp'ın yardımcısı olarak 1999 sezonu başında beşiktaş'a yardımcı antrenör olur. Ekim ayında Feldkamp rahatsızlanınca teknik direktörlük görevine geçer ve o sezon 17-28. haftalar arası tam 12 maç üst üste kazanır beşiktaş. Bu maçlar; Beşiktaş- Erzurum : 2-0 Beşiktaş-Gençlerbirliği: 4-0 Samsunspor-Beşiktaş: 0-2 Denizlispor-Beşiktaş: 0-2 Beşiktaş-Vanspor: 2-1 Kocelispor-Beşiktaş:1-2 Beşiktaş-Altay: 3-0 istanbulspor-Beşiktaş:0-2 Beşiktaş-Gaziantep: 1-0 Trabzonspor-Beşiktaş:1-2 Beşiktaş- Ankaragücü:3-1 Adanaspor-Beşiktaş:1-3 Böylece 16 hafta itibari ile 13 puan geride olduğumuz Galatasaray ile fark 6 puana inmiştir, hayati maça çıkılır ve kaleci fevzi tuncay'ın 82. dakikada muhteşem ıskası ile maç 1-1 bitince beşiktaş 13. maçta puan kaybeder ve puan farkı 3'e inecek ve belki de beşiktaş imkansızı gerçekleştirecek iken maalesef bu gerçekleşmez. Sonuçta beşiktaş 75 puan ile 79 puanlı GS'nin arkasından ikinci olur. Ama BüYüK!!! başkan Bilgili insan Serdar efendi hocanın ve istikrarın yanında değildir ve Brigel ile yollar ayrılır. Sonrasında Trabzonspor ve Ankaragücü'nde de belirli dönemler görev yapan, iş ahlakı ve kişiliği üst seviyedeki alman hoca o sezon yaşattığı muhteşem heyecanlar ve 86 dünya kupasındaki insan üstü performansı ile benim zihnimde hep olumlu izler bırakmıştır. Meraklısına: Kendisi 80 maçta Federal Almanya Milli takımının formasını giymiş 8 gol atmıştı. Ayrıca beşiktaş'ımızın o sezonki kadrosu ; FEVZi TUNCAY 2. JAMAL SELLAMi 3. TAYFUR HAVUTCU 4. AYHAN AKMAN 5. SEAD DOST (Halilagiç) 6. RAHiM ZAFER 7. YASiN SüLüN 8. NiHAT KAHVECi 9. ERSEN MARTiN 10. MEHMET öZDiLEK 11. MARKUS ARMiN MüNCH 12. iKE iBRAHiM SHORUNMU 13. MURAT ALAçAYIR 14. MUTLU TOPçU 15. ATiLLA BiRLiK 16. iLHAN şAHiN 17. AHMET DURSUN 18. TURAN TUNç KiP Son Olarak En fazla üst üste maç kazanma rekoru: 13 maç ile Beşiktaşımıza aittir. 1959-1960 sezonunda 10. hafta-22 hafta arasında Andras Kutik önderliğinde kazanmıştı.

düşüncelerimizin ters düştüğünü öğrendiğim, bununda çok normal olduğunu bilmesini istediğim , aşkımızın ortak olduğu, fikirlerini ortaya koyuş şeklini beğendiğim yazar.

Sandro Puppo hem Türk futbol tarihinde hem de Beşiktaşımızın tarihinde çok önemli bir figürdür.
1918 yılında Piacenza'da doğmuş 1989 yılında doğduğu şehirde hayata gözlerini yummuştur.
Ama Puppo 71 yıllık ömrünün çok büyük bir bölümü Türkiye ve Beşiktaş için harcamış bir futbol gönüllüsüydü.
Kendisi futbola 1934 yılında doğduğu kentin takımı Piacenza Calcio'da başlamış, 1949 yılında AS Roma takımında nokta koymuştur.
Bundan sonrası ilginçtir, 1952 yılında Türk milli takımının başına geçer, bu milli takımdaki ilk dönemidir ve türk futbol tarihinde bir ilki gerçekleştirip, ispanya'yı play-off ile eleyerek ilk kez dünya kupasına katılma hakkı kazandırır millilere.
Guruplarda başarılı olsa bile Almanya'ya elenmekten kurulamaz milli takım.
Puppo milli takımı çalıştırdığı dönemde 1953-54 sezonunda Beşiktaşımızın başına geçer ve iki takımı birden çalıştırmaya başlar.Beşiktaş ligi 3. bitirir.
Milli takımın başında ispanya'yı elemesininde etkisiyle beşiktaştan sonra,
FC Barcelona'nın başına geçer.Burada 1 yıl çalışır ve Juventus'un başına geçer 2 yıl da burada görev yapar.
3 yıl boyunca takım çalıştırmaz ve müzik ile ilgilenir.
1960 yılında yeniden milli takım ve beşiktaşımızın başına geçmiştir. Beşiktaş yine 3 .bitiri ligi ,dünya kupası elemelerinde ise play-off ta kalır milli takım, ama play-off da elenir.
çeşitli kerelerde toplam 5 kez türk milli takımı çalıştırır ve toplamda

30 maçta 9 G, 5 B,16 Mağlubiyet alır.( o dönemler için başarılı kabul edilir.)
ilginçtir futbolculu kariyerinde Inter takımyla yaşadığı şampiyonluk sevincini hiç bir zaman teknik direktör olarak yaşayamamıştır.

Meraklısı için fotoğrafı:
http://uzunpaslar.files.wordpress.com/2009/04/sandropuppo2.jpg?w=160

türkiye'ye gelmiş geçmiş en kaliteli forvet oyuncularının başında gelir bana göre.
Antrenörlük kariyerinden önce futbolculuk kariyeri hakkında bişeyler yazmak gerekir kanımca;

22 şubat 1973 yılında ikiz kardeşi Arçil ile birlikte dünyaya gelirler.
Martve Tiflis takımında başladığı futbolculuk kariyerinde 30 maçta 33 gol atma başarısı gösterir ve ülkesinin en güçlü takımı dinamo tiflise transfer olur burada kardeşi arçil ile çok başarılı olurlar.

Türkiye'ye transfer hikayesi çok enterasandır. 1993 yılında gürcistanda oynanan Dinamo Tiflis- Linfield UEFA kupası rövanş maçını Erman Toroğlu yönetmektedir.
Bu maçta Erman Hoca, Tiflis tarafından kendisine şike teklif edildiğini UEFA'ya bildirmiş ve bu takım 2 yıl UEFA maçlarından men edilmişti.Hatta bu nedenle gürcü mafyası erman hocayı öldürmek için karar almış ama Süleyman Demirel aracı olmuş ve konu kapanmıştı.

işte o maçta ikizleri beğenen Erman Hoca bu futbolcuları dönemin trabzonspor Başkanı Sadri şenere önermiş, bir kaç deneme antremanı yapan ikizler kiralık olarak trabzonspor ile anlaşmışlardı.
şota yarım sezonda 18 maça çıkar ve 15 gol atar. Kiralık sözleşmesi bitince tiflise geri döner çıktığı 15 maçta 19 gol atar ve 4 ay sonra trabzona geri döner.
1994-1997 arasında çıktığı 78 maçta 46 gol atar.
Kıl payı ile şampiyonluğun fenerbahçeye kaptırıldığı sene takımının en skoreri odur.
Penaltı atmadan sezonda 25 gol ile tamamlar.
Sonra malum Hollandanın en güçlü takımı Ajax'a transfer olur.
96 maçta 55 gol atar , 2001 yılında transfer olduğu rangers takımnda 95 maçta 44 gol atar ve tekrar hollanda ligine döner. Bu sefer adres Alkmaar'dır ve çıktığı 60 maçta 36 gol atar.
Kariyeri boyunca 456 maçta 291 gol ile kariyerini noktalar.
Kişisel olarak gerçek anlamda bu kadar top tekniği ve bitiriciliği yüksek aynı zamanda zeki bir golcüye çok az rastandığını söyleyebilirim.

Not: Kardeşi Arçil sakatlıklardan dolayı hiçbir zaman istenilen başarıları yakalayamamış kariyerinde çıktığı 202 maçta 98 gol atabilmiştir.

Mourhinho sendromuna yakalanmıştır tıpkı daha önce chealse'nin yakalandığı gibi.
2 yılda alınmayan kupa bırakmayan Mourhino'nun ayrılmasından sonra , ilk olarak Rafael Benitez, daha sonra Leonardo ve bu sezon başlarken de, bir iki hafta içinde kovulması beklenen gasperini ile anlaşmışlar, ancak mourhinho'nun boşluğunu dolduramamışlardır.
Bu kadro kalitesi ile bu sezon tam bir hayal kırıklığı yaratacağı kesindir.

IQ seviyesi ortalamanın çok altında birinin söylediği bilmem kaçıncı saçmalığın artık kimse tarafından dikkate alınmaması olayıdır. (bkz: köyün delisi)

aynı anda gerçekleşmiş ise muhtemelen askeri koğuşa yolu düşmüş olabilir.
Tabi bu durumda hayatta kalıp ben yattım deme şansı yoktur orası ayrı

ayrıca italyada totti fıkraları meşhurdur.(bkz: yıldırım aktuna fıkraları)

Semih erden'in de transeri sonucunda artık iyyiden iyiye şekillenmiştir bu seneki kadromuz;

ilk beş;

PG Daron Williams
SG David Hawkins
SF Marcelus Kemp
PF Barış Hersek
C Semih Erden olacaktır çoğu zaman (TBL'de 3 yabancı oynayabiliyor.)

Bench;

PG Mehmet Yağmur
PG Can Akın
SG Serhat çetin
SF Murat Nuri Kutlu
PF Zoran Ergec
PF Akın Bergansa
C Erwin Dudley
C Adem ören

Görüldüğü üzere kısa rotasyonu gerçekten sağlam, ancak sorun 3 numarda aslında takımda tecrübeli hiç bir 3 numara bulunmamakta. Burda belkide semih türk statüsünde olduğu için alternatif bir yabancı 3 numara alınabilir.
Uzun rotasyonuda çok yeterli olmasa bile idare edecektir.
Burada tabiki sorumluluk ergin hocada ve ben kendisine sonuna kadar güveniyorum.

20 Eylül 2011 Fenerbahçe manisaspor maçında şahit olduğumdur. Böyle bir işkence allah kimseye vermesin.
Yemin ederim vuvuzela bunun yanında ninni gibi kaldı.

o değilde adı tam bir forvet adıdır. Tanju çolak + Kayhan Kaynak = Tanju Kayhan

Liverpool'da göstermiş olduğu müthiş performansı 60 milyon küsür euro'ya transfer olduğu Real Madri de gösterememiş olsa bile özellikle iki kanattada oynadığı süper oyunlar ile aklımızda yer edinmiş olan ingiliz futbolcu.
Ayrıca 2008 yılında yapılan bir oylamada tüm zamanların ingiltere dışında oynamış ingiliz futbolcuları arasında Kevin Keagen ve John Charles sonra 3. en iyi futbolcusu seçilmiştir.
Genelde 8 numara giyerdi Guti kaptanında takımdaşıydı.
Futbolu bıraktıktan sonra anfield road efsanesi takımdaşı Fowler ile birlikte,The Macca and Growler Partnership bir firma kurarak at yetiştiriciliği ve yarışçılığına soyundular.Ve çok başarılı atlar yetiştirdiler.
Victoria Edward ile evlidir,ve 2 kız çocuğu vardır.