şota arveladze

0 /
şutmesafesişutpozisyonu
türkiye'ye gelmiş geçmiş en kaliteli forvet oyuncularının başında gelir bana göre.
Antrenörlük kariyerinden önce futbolculuk kariyeri hakkında bişeyler yazmak gerekir kanımca;

22 şubat 1973 yılında ikiz kardeşi Arçil ile birlikte dünyaya gelirler.
Martve Tiflis takımında başladığı futbolculuk kariyerinde 30 maçta 33 gol atma başarısı gösterir ve ülkesinin en güçlü takımı dinamo tiflise transfer olur burada kardeşi arçil ile çok başarılı olurlar.

Türkiye'ye transfer hikayesi çok enterasandır. 1993 yılında gürcistanda oynanan Dinamo Tiflis- Linfield UEFA kupası rövanş maçını Erman Toroğlu yönetmektedir.
Bu maçta Erman Hoca, Tiflis tarafından kendisine şike teklif edildiğini UEFA'ya bildirmiş ve bu takım 2 yıl UEFA maçlarından men edilmişti.Hatta bu nedenle gürcü mafyası erman hocayı öldürmek için karar almış ama Süleyman Demirel aracı olmuş ve konu kapanmıştı.

işte o maçta ikizleri beğenen Erman Hoca bu futbolcuları dönemin trabzonspor Başkanı Sadri şenere önermiş, bir kaç deneme antremanı yapan ikizler kiralık olarak trabzonspor ile anlaşmışlardı.
şota yarım sezonda 18 maça çıkar ve 15 gol atar. Kiralık sözleşmesi bitince tiflise geri döner çıktığı 15 maçta 19 gol atar ve 4 ay sonra trabzona geri döner.
1994-1997 arasında çıktığı 78 maçta 46 gol atar.
Kıl payı ile şampiyonluğun fenerbahçeye kaptırıldığı sene takımının en skoreri odur.
Penaltı atmadan sezonda 25 gol ile tamamlar.
Sonra malum Hollandanın en güçlü takımı Ajax'a transfer olur.
96 maçta 55 gol atar , 2001 yılında transfer olduğu rangers takımnda 95 maçta 44 gol atar ve tekrar hollanda ligine döner. Bu sefer adres Alkmaar'dır ve çıktığı 60 maçta 36 gol atar.
Kariyeri boyunca 456 maçta 291 gol ile kariyerini noktalar.
Kişisel olarak gerçek anlamda bu kadar top tekniği ve bitiriciliği yüksek aynı zamanda zeki bir golcüye çok az rastandığını söyleyebilirim.

Not: Kardeşi Arçil sakatlıklardan dolayı hiçbir zaman istenilen başarıları yakalayamamış kariyerinde çıktığı 202 maçta 98 gol atabilmiştir.
baranoviçi
özellikle kayseriyle bu futbol ortamında iyi işler yapabilecek teknik direktör.hollanda görmüş kendi de çok klas bir futbolcuydu.takımınada bu minvalde bişiler aşılar kanımca.
gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

"Van Gaal 1 ay önce beni aradı. 'Beşiktaş'tan teklif var ne diyorsun' dedi. Ben de her ayrıntıyı anlattım. 'çok büyük camia, ekonomik sıkıntıları var ama aşarlar. Paran kalmaz. Muhteşem taraftarı var. Takımı gençleştirecekler, tam sana göre' dedim. Hatta 'Gelirsen seni yenerim' dedim. çok ayrıntı sordu. Bu demek oluyor ki ciddi ciddi düşünüyordu. Kapısına kadar geldi diyebilirim. Sonra olmadı. 'Niye olmadı' diye sormadım. Hollanda Milli Takımı'na gitti."

---------------alıntı---------------
gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

“Glasgow Rangers’ta şampiyon olduk. Kutlama yapılacak. Sordum kaçıncı kez şampiyon oluyor. 50. dediler. Dedim ya ben gelmiyorum. Sonra kupa aldık. Kaçıncı dedim. 25. miymiş, yine gitmedim. Kaç kez şampiyon olacaksın ki insaf! Neyini kutlayayım? Orada lig kupası da var. Tarihinde üçüncü kez alıyorlarmış. Tamam şimdi geliyorum dedim.”

“Fener’le kupa maçı oynuyoruz. Son dört dakika kalmış. 2-1 öndeyiz. Zamandan çalmak için oyuncu değişikliği yapmak istiyorum. Top çıkıyor, faul oluyor ama bir türlü adam izin vermiyor. 90 artı 3’te ikinci golü yedik 2-2 oldu. Buyur şimdi yap değişikliğini dediler. O maçı uzatmalarda penaltılarda kaybettik. Böyle bir şans bir Anadolu takımına kaç kez gelir ki? Kazansak tarih yazacağız. üç gün sonra Ankara’da bahar kupası maçı oynuyoruz. Yine aynı durum. Oyuncu değiştirmek istiyorum. Hakem bir türlü izin vermiyor. En son ‘Hocam bırak da değişiklik yapayım Fener maçı mı sandın?’ dedim.”

"Kayseri’de görev yapıyordum. Maçta, 92’nci dakika. Zaten üç oyuncu değişikliği yapmışım. Seyircinin biri kendini paralıyor arkamda. ‘şota ne bekliyorsun, ne bekliyorsun! değişiklik yapsana!’ diyor. Bir değil üç değil beş değil... En son dayanamadım, dedim oğlum neyi bekleyeyim, maç bitsin de gidip çay içeceğim onu bekliyorum."

"Muhabirlerin çoğu üç takımdan başkasını takip etmiyorlar. Hazırlıksız soru soruyorlar. Mesela soruyor: ‘Hocam bugün çok iyi top tuttunuz.’ ‘iki buçuk yıldır böyle oynuyoruz, yeni mi gördün?’ dedim. Ne diyeyim. Biri de ‘Hocam çok uzun zaman sonra Amrabat’ı kadroya aldınız. Bugünkü performansını nasıl buldunuz?’ dedi. ‘çok uzun dediğin daha geçen hafta oynattım.’ dedim."

"Kayseri’deyken bir futbolcu beni niye oynatmıyorsun, demişti. Duygularımla değil istatistiklerle hareket ederim. 24 maç oynatmışım. Ama o oynatmadıklarımı baz alıyor. Bu durumda şu soruyu sordum. ‘24 maçta ne yaptın? Asist yok, kale vuruşu 5 tane, 1 golün var. Sen kendini oyuncu mu sanıyorsun? 24 maç yetmez diyorsun bir tane gol bana yetiyor mu?’ Ama tabii egosu var. ‘Ben’ diyor. Futbol, boks gibi tenis gibi bir spor değil."

---------------alıntı---------------
saanen
akşam akşam moralimi bozmuş adamdır.
lig tv muhabirine derdini anlatmaya çalışırken ona sorulan aptal soru karşılığında ayarın kralını verdi. ama ''sormuyorsunuz onla ilgili hiç bir şey.tamam..'' derkenki tavrı çok çaresiz göründü gözüme.
sormuyorlar hiç bir şey. öyle bir saçmalık dönüp duruyor televizyonlarda. saatlerce konuşuyorlar futbol programlarında. saatlerce süren boş, salak salak muhabbetler... ama genelde sormuyorlar böyle şeyleri işte.
gidiyorum bu
takımları doğru dürüst takip etmeyip ezbere sorular soran, hatta bırakın takımı seyrettikleri maçtan habersiz olan ligtv spikerlerini usulca ve olabildiğince estetik tokatlayan teknik adam. en son kısmı özellikle seyredin. kime dokundurmuş acaba[ybkz]swh[/ybkz]

http://www.youtube.com/watch?v=wF8tfsa8TX4
gidiyorum bu
--alıntı--

“en önemli eksik taraftar. mesela bursa’nın 18 bin taraftarı var. bizim 2 bin mi, 6 bin mi? kasımpaşa 400 bin nüfuslu. 17 bin kişiyi tribüne getiremezsek başarısızız. futbolcu ve yönetici alabilirsin ama taraftar satın alamazsın. fenerbahçe bu açıdan çok şanslı. bizi resmen seyirci ile yendiler. öyle bir atmosfer oluştu ki, ben bile formayı giyip sahaya çıkmak istedim. kayseri’de 6 bin kayserisporlu var. diğerleri ikinci takım tutuyor. bütün ilin kayserisporlu olması için 20 yıla ihtiyaç var.”

“dünyanın en zeki, en hızlı oyuncuları real madrid’de oynuyor. böyle bir takımı tek maçta belki yenebilirsiniz. ama iki maçta elemek o kadar kolay değil. galatasaray’ın işi zor."

”türkiye'de insanlar çok aceleci. bugün savaş çıksa, yarın çin’e girmek isteriz. dünya o kadar çabuk dönüyor ki, insanlara 100 sene yaşamak yetmiyor. almanlar 1000 sene sabırla yaşamış; o sabırla bir düzenleri var. biz değişik karakterdeyiz onlar gibi olamayız. berlin’de hava kararınca herkes evinde oturuyor. gürcüler, türkler değişik bir halk, kan dolaşıyor. evde 80 yaşında gibi oturamayız.”

“küfür eden emre’ydi. bin ladin vurulduğunda odaya giren ilk kişi bulundu. 55 kameranın olduğu yerde küfür eden bulunamıyor. yine de kendimi yenip susmalıydım. biz sadece futbol oynuyoruz. kötü futbol oynadık diye küfür mü yiyeceğiz? benim isyanım bunaydı.”

--alıntı--

gidiyorum bu
--alıntı--

burak’ın 38’deki golüyle durumun 3-0 olduğunu hatırlatan tecrübeli hoca, mourinho ile diyaloğunu “devre arasında yanına gidip ‘madrid’den uçakla 3 saat yol yapıp geldin. ilk 30 dakikada maç bitti ne olacak şimdi’ diye sordum. güldü ve ‘doğru söylüyorsun’ diye yanıt verdi” ifadeleriyle anlattı.

jose mourinho’ya yöneltilen ‘ukala’ ve ‘çok bilmiş’ eleştirilerini de değerlendiren şota (vurgula: ilginç bir yanıt verdi). “biliyorum diyor çünkü adam biliyor. porto’yu, chelsea’yi, inter’i ve real madrid’i şampiyon yapmış. çoğuyla avrupa kupası kaldırmış. demek ki bildiği bir şey var” şeklinde konuştu.

--alıntı--

yanıttaki ilginçliği çözebilen var mı? neresi ilginç?[ybkz]swh[/ybkz]
gidiyorum bu
aksihar belediyespor mağlubiyeti sonrası kasımpaşaspor başkan vekili hasan hilmi öksüz'ün göndermelerde bulunduğu teknik adam.

--alıntı--

"uygun olmayan bir kadroyla rakibiniz karşısına çıkarsanız hiç beklemediğiniz bir mağlubiyet alırsınız. rakibiniz zaten can havliyle oynuyor, buna tedbirler almıyorsunuz. biz yönetim olarak çok üzüldük. kasımpaşa geçen hafta medical park antalyaspor'a da yenilecek bir takım değildi. tamamen yanlış bir kadro anlayışıyla sahaya çıktık. böylelikle yenilgi kaçınılmaz oldu.

takımda ve teknik heyette rehavet var. herkes bir an önce nerede olduğunu anlayıp kendini toplamalı. siz sahaya elinizdeki malzemenin en iyisini sürmek zorundasınız. en alttaki veya orta sıradaki takım fark etmez. aynı şekilde motivasyon sağlamanız lazım. bunu yapmazsın rakibiniz sizi ezer.

akhisar belediyespor karşısında takımda tamamen arzu ve isteksizlik vardı. telafisi zor olan sonuçları önceden göreceksiniz ve aslanlar gibi oynayacaksınız. çıkıp aslanlar gibi oynarsınız ve kaybedersiniz, diyecek hiçbir sözümüz olmaz. takımın ve teknik heyetin aklını başına alması gerekiyor. bir hedefimiz var ve bu çocuk oyuncağı değil. koskoca camiayı yönetiyorsunuz. sizin böyle bir lüksünüz olamaz."

--alıntı--

"takımın başına ertuğrul sağlam'ı getirmek istiyoruz biz" deseymiş yeterdi. lafı dolandırmaya ne gerek var.
dingoc
ben dahil; bir çok yazarın futbol bilgici ilan ettiğimiz yazar. 15 aralık 2013 kasımpaşaspor beşiktaş maçı sonrası çıkıp bir laf etmedi, bir kere demedi ki; oyuncum ahlaksızlık yaptı. futbol adına çirkin bir görüntü oldu.
demek ki büyük takımlara sallamakla olmuyor. kendi lehine olunca da, konuşacaksın. konuşacaksın ki; samimi olduğunu bilelim
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol