şutmesafesişutpozisyonu

geldiği günden beri maç kaçırmamış oyuncu. evet tam 48 maçtır aralıksız forma giyiyor. ne 3 haftada bir sürekli sakatlanan oyuncular (maalesef oğuzhan,almeida gibi oyuncular bu sınıfta), ne de abuk subuk kartlar ile sürekli cezalı duruma düşen oyuncular (necip,fernandes,veli ) gibi değil.
bunu yaparken de unutulmamalı ki takımın her zaman en çok koşan oyuncusu hep kendisi yani tam bir istikrar abidesi, bu 48 maçta attığı 16 gol bilmem kaç asist de cabası.Hiç kuşkusuz takımda ki en önemli yıldızlardan biri.Halen takımda bir sürü yararsız, karaktersiz adam duruken bu adamı eleştirenleri anlamakta güçlük çekiyorum.

Not: yıllık 1 milyon euro ile oynamakta. Malum portekizlinin yarısı ile, ki o malum portekizli bu ücretin 4 katını istiyor. İkisininde mevkileri ortada kimin takıma ne verdiği de ortada.

beşiktaş orta sahasında fernandes yerine gelebilecek en iyi bir oyuncu.O zaman zaten kim yıldız, kim sonuca etki eder soruları cevaplanır. hani sınıf atlatabilecek bir oyuncu var ise bence bu pirlo olabilir.ayrıca batalla ve ronaldinhyo da olabilir.

Not: kişisel fikrim bunların hiçbirinin transfer edilmesinin mümkün olmadığıdır.

Son şampiyon olunan sene ile kıyaslandığında yabancı kadro zaafiyeti daha bir ortaya çıkar.

Bobo > almeida
Nobre > eneramo
Ernst > atiba
Tello > motta
Delgado > fernandes
Genç Holosko > Holosko
Zapotocny > franco

Sanırım hem performans hem istatistik olarak kimsenin itirazı yoktur.Hadi kalite aynı olsun o bile geri kaldığımızın göstergesidir. Yani yerli değil ama yabancı oyuncular yetersizdir.
Saymaya gerek yok ezeli rakiplerimizin yabancılarını bırakın, kasımpaşa, eskişehir, sivas gibi takımlar bile daha iyi yabancı oyunculara sahipler.

Not: Ancak futbol takımı için daha önemli olan yerli kadrosu iyyidir. köybaşı,oğuzhan,töre,olcay,pektemek,necip,veli bunlar uzun yıllar hizmet edebilir. yeter ki yabancı kalitesini arttırabilelim.

fazla uzatmaya gerek yok, ne zaman değerlerimizden , bizi biz yapan unsurlardan uzaklaşıldı, sadece galatasaray ve fenerbahçe'nin kopyası olunmaya çalışıldı, öz kaynak düzeni rafa kaldırıldı, yıldız transfer ile, taraftarın gözünü boyama çabası ile hareket edildi, yeni nesil taraftar sadece günlük başarılar, balon ve isim futbolcular ile ilgilenmeye başladı, n(vurgula: e zaman seba o gözyaşlarını döktü). o dönem kapandı. bir daha da asla eskisi gibi olmayacak. çünkü dönem , beklentiler ,taraftar yapısı yani her şey değişti maalesef. futbolun masumiyeti bitti. Beşiktaş en masum, saf ve temiz kulüp olarak çağa ayak uyduramadı.

ancak tüm bu yaşananlar ders oldu ve umuyorum ki güzel günler yakın. yeter ki sabırlı olalım ama içimizdeki çürükleri de ayıklamasını bilelim.

Renkli kardeşlerin yaşadığı, ve iğrençlikle dolu rekabetini her gördüğümde söylediğim cümle.
Adamlar sevinirken bile doğal değiller, birbirlerine geçirme derdindeler.

https://twitter.com/webo1509/status/410846752020115457/photo/1

Gerçek bir efsane. Avusturyalı 1925 yılında dünyaya gelip 1992 yılında bu diyardan göçtü. Ama tarihte iki kulüp ile birlikte şampiyon kulüpler kupasını kaldıran ilk hoca oldu.
Feyenoord ile 1969-70 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası ve Kıtalararası Kupayı, tam 13 yıl sonraHamburger ile iki Bundesliga, bir Almanya Kupası ve Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu yaşadı.
Ayrıca Club Brugge ile 3 şampiyonluk, 1 UEFA, 1 şampiyon kulüpler kupası oynadı ancak ikisini de kaybetti.Swarovski Tirol ile iki avusturya ligi, hamburg ile iki bundesliga şampiyonluğu, saysız kupa kazandı.Ayrıca 1978 yılında final oynayıp Arjantine 3-1 kaybeden Hollanda milli takımının başında da o vardı.

Not: İki farklı kulüp ile şampiyon kulüpler kupasını kaldıran diğer hocalar; Ottmar Hitzfeld, Jose Mourinho ve Jupp Heynckes'dir.

michael jordan 'ın tırnağı olmaz. zaten kimse onun gibi olamaz. 38 yaşında bilmem kaç yıl aradan sonra döndüğü sahalarda 22 sayı ortalaması tutturmuş bir oyuncuydu majesteleri. ayrıca yaşadığı zorluklara rağmen hiç pes etmedi. asla kapris yapmadı, her zaman öne çıkmaya çalışmadı, tam tersine yanında oynayan oyuncuları yüceltti , onları star yaptı . kazandığı şampiyonluk sayısı olsun, yaptıkları olsun bizim şahit olduğumuz en büyük efsane oydu. ne lebron ne kobe geçiniz.Kobe tabiki bilhassa 2000'li yıllara damgasını vurdu.

Şöyle bir kıyaslama yaparsam sanırım daha iyi anlaşılır, kobe hayatında 1 kez yılın en değerli, iki kez de final serilerinin en değerli oyuncusu seçildi.
Jordan ise 5 kez yılın, 6 kezde finallerin en değerlisi oldu. hem de magic johnson, larry bird, karl malone, john stockton, charles barkley, david rabinson, patrick ewing, hakeem olajuwon ve bir çok adını yazamadığım gerçek efsanlere karşı.

Aslında ülkemizde ne kadar çok olduğunu görünce, hakem olup bir yerlere gelebilmek için, tıpkı ülkemizde diğer meslek guruplarında olduğu gibi, yetenek ve kişisel yetilerinizden çok arkanızın sağlam, lobinizin kuvvetli olduğunu işaret eden bir durumdur. bu durum beni şaşırttı mı? hayır çünkü maalesef ülkemizde ki kokuşmuş ve çürümüş yapı her yeri sarmış durumda.

İşte liste;
Mustafa Çakar-Ahmet Çakar
Serdar Çakır-Cüneyt Çakır
Talat Tokat-Metin Tokat
Mehmet Çayan-Muhsin Çayan
Varol Bingöl-Tolga Bingöl
Yılmaz Önen-Yılnur Önen
Mustafa Bayrakçı-Necati Emrah Bayrakçı
Galip Bitigen-Abdülkadir Bitigen
Onur Sorguç-Kadir Sorguç

Sadık Deda-Cem Deda
Ahmet Akçay-Tufan Akçay
Hasan Ceylan-Hakan Ceylan
Hakan Akmısır-Mehmet Ali Akmısır
Ergül Yücedağ-Harun Yücedağ
Fahir Ersoy-Kerem Ersoy
Selami Şimşek-Bahattin Şimşek

Not: Bu başlık, dingoç'un abdülkadir ve galip bitigen ile ilgili sorusuna istinaden açılmıştır.

muratcan'ın son periyotta yine iki saçma steps yaptığı ve bomboş üçlükleri harcadığı karşılaşma. hayır aklım almıyor bir oyuncu artık son çağlarında, basketbola yeni başlamış gibi her maç 3-4 steps yapsın. pivot olsa anlayacağım, hadi pivot harketleri yaparken hata olur ama kısa forvet bu kadar hatayı sezonda yapmaz. maalesef türk oyuncu kalitemiz yerlerde , yabancılar da rookie veya yetersiz, sonuç integralini de türevini de alsan bu sene bir bok olmaz.

birde zaten ilk yarıyı hiç açmayanlar vardır, onlar sezon başlarken hem ilk yarıyı hem ikinci yarıyı kapatırlar.

dünyanın en zor sporlarından. dün akşam kardan tatil edilen maç sonrası bu pazar oynanan maça göz atmanızı tavsiye ederim.

http://www.nfl.com/videos/nfl-game-highlights/0ap2000000295119/GameDay-Lions-vs-Eagles-highlights

kağıt gibi cırt cırt yırtılıyor mübarek önleyemiyoruz.

gerçekten hikayesi hüzünlü rahmetli futbolcu. nostaljik haberde hem o günkü şartlar hem bizden bir kısım var.

http://www.turknostalji.com/haber/manita-kralinin-hazin-oykusu-452.html

Kendisi en çok Vahi Öz ile beraber çevirdikleri Horoz Nuri serilerinin Bedia'sı olarak akıllarda yer etmiştir.
,
http://www.turknostalji.com/haber/yalniz-yasadi-yalniz-oldu-770.html

çocukluk yıllarımızın tek kanallı trt yıllarında , uykudan önce programında bize kuzucuklarım diye seslenerek masal anlatan, yeşilçam efsanesi.
onun için yazılacak çok şey var. Öldüğü günkü sabah gazeteyi yıllarca saklamıştım, ilk okuduğumda haberi ağladığımı hatırlarım.Belkide ilk kez sevdiğim birini kaybetmiştim.
Hayatı boyunca içinde taşıdığı acı, sonunda bedenini ele geçirmiş, erken yaşta aramızdan ayrılmıştır adile teyzemiz.toprağı bol olsun oğluyla beraber huzurlu mutlu olsun diğer tarafta.


http://www.turknostalji.com/haber/adile-nasitin-baskosesindeki-dram-440.html

Leonardo Di Caprio'nun üvey kardeşi. 1 aydır kayıpmış.

alıntı--

Tevfik Gelenbe (d. 1931, İstanbul - ö. 20 Ekim 2004, İstanbul), Türk tiyatro sinema ve dizi oyuncusu.


Vefa Lisesi mezunudur. 1960 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sanat yaşamına başlayan Gelenbe, 1969'da “Tevfik Gelenbe Tiyatrosu”nu kurdu. "Tevfik Gelenbe Tiyatrosu" vesilesiyle, özellikle genç oyunculara sağladığı desteklerle tanındı. 1980'lerde Uğurlugil Ailesi televizyon dizisinde canlandırdığı "Bacı Kalfa" rolü ile ülke çapında üne kavuşmuştur.

73 yaşında kanserden ölmüştür. Mezarı İstanbul Anadolu yakasında Merdivenköy Mezarlığı'ndadır. Oyuncu Arkın Gelenbe'nin babasıdır.

alıntı--

(bkz: tevfik gelenbe)