ne hakeme ne de cincona, samet aybaba'ya yenildiğimiz karşılaşmadır.
öncelikle 3 ay önce yazdığım entry ##234291
evet ne yazık ki yine haklı çıktım, mcgregor asla beşiktaşımızı kalecisi olabilecek bir kaleci değil ve ne yazık ki bunu her maç bir kez daha görüyoruz.
benim için 2 tip kaleci vardır: kaleci ve büyük takım kalecisi.
(vurgula: kaleci) dediğin adam, kurtarılacak topları kurtarıp, yenilecek topları yer.
(vurgula: büyük takım kalecisi) olan adam ise kurtarılacak topları kurtarmakla birlikte yenilecek gollerin de en az %35 ini kurtarır.
mcgregor asla büyük takım kalecisi değildir. zaten öyle olsaydı glasgow'da geçirdiği bunca yılın ardından hiç bir premier lig takımının bu adamı almaması mümkün olmazdı. muhakkak birileri kapardı.
kaşına gözüne, boyuna posuna bakarak, arkadaşlarına ve hatta sahanın çimlerine çılgınca bağırmasına tav olarak kaleci seven benim canım taraftarımın şekilci yaklaşımı hakkında daha önce de holosko özelinde bir yorumda bulunmuştum. demiştim ki, bu istatistiklerle yine bu holosko, zenci olsaydı çoktan taraftarın kahramanı olurdu demiştim daha sezon başında, holosko bu sezonki performansını göstermeden..
yemişim mcgregor'un 2 metre boyunu da, mavi gözlerini de, atarını da giderini..
top kurtar ullaan! benim senin onun kurtaramayacağı bir tek top kurtar! ilker avcıbay'ın kurtaramayacağı bir tek top kurtar! kaleci hayrettin'in kurtaramayacağı bir tek top kurtar!
her yenileni yiyecek, her kurtarılacak olanı kurtaracaksan orda ne işin var? ne işe yararsın? neden cenk oynamaz da sen oynarsın?
hala bu kaleciyi savunan gafil taraftarımız varsa bu adamın 17 maçta kurtardığı ve cenk'in kurtaramayacağı tek bir top göstersin. gösteremez, çünkü bu adamın neredeyse kurtardığı bir top yok. akhisar maçı falan demesin kimse, ulan ben dursam 17 maç 90 dakika kalede, top bir yerlerime falan çarpar yine de afili 1-2 kurtarış yaparım.
17 maçta en azından 3-4 golü önlese, bak 3-4 diyorum sadece, şu an 4 ila 8 puan daha fazlaydık. çok değil lan 17 maçta 3-4 top.
kimse bana "ama defans hatalarımız var yeaa" falan demesin, kör değilim bütün defans hatalarını ben de görüyorum.
ama büyük takım kalecisi dediğin adam bir şeyler kurtaracak aga. lamı cimi yok. kur-ta-ra-cak. 3-4 golü en azından önleyecek. bahane ararsan bahane çok bulunur. beşiktaş'ın bahaneye kurban gidecek puanı yok. sen önce 3-4 top kurtar, sonra biz defansa sövmesini de biliriz.
samet hoca'nın akıllanıp en geç devre arası kampında cenk'i ultra düzeyde hazırlaması gerekirdi. ama nerdee..
hala forvet diyoruz, hala bilmem ne diyoruz.
bize kaleci lazım arkadaş. geç forveti, geç stoperi, geç bilmem neyi.. ya cenk'i hazırlasınlar 2 haftaya,(ki hazır olur mu bilemiyorum) ya da iyi bir kaleci alsınlar.
mcgregor konusunda gerek taraftarımız, gerek futbol komitesi feci şekilde derin bir uykuda, karda donmak üzereyiz, uyumak tatlı geliyor ama şampiyonluğun (vurgula: belki de bu yüzden) gidebileceğinin farkında değiliz.
allah korusun tabi. ama bu gaflette bu kadar ısrar edersek kötü şeyler olabilir.
evet ne yazık ki yine haklı çıktım, mcgregor asla beşiktaşımızı kalecisi olabilecek bir kaleci değil ve ne yazık ki bunu her maç bir kez daha görüyoruz.
benim için 2 tip kaleci vardır: kaleci ve büyük takım kalecisi.
(vurgula: kaleci) dediğin adam, kurtarılacak topları kurtarıp, yenilecek topları yer.
(vurgula: büyük takım kalecisi) olan adam ise kurtarılacak topları kurtarmakla birlikte yenilecek gollerin de en az %35 ini kurtarır.
mcgregor asla büyük takım kalecisi değildir. zaten öyle olsaydı glasgow'da geçirdiği bunca yılın ardından hiç bir premier lig takımının bu adamı almaması mümkün olmazdı. muhakkak birileri kapardı.
kaşına gözüne, boyuna posuna bakarak, arkadaşlarına ve hatta sahanın çimlerine çılgınca bağırmasına tav olarak kaleci seven benim canım taraftarımın şekilci yaklaşımı hakkında daha önce de holosko özelinde bir yorumda bulunmuştum. demiştim ki, bu istatistiklerle yine bu holosko, zenci olsaydı çoktan taraftarın kahramanı olurdu demiştim daha sezon başında, holosko bu sezonki performansını göstermeden..
yemişim mcgregor'un 2 metre boyunu da, mavi gözlerini de, atarını da giderini..
top kurtar ullaan! benim senin onun kurtaramayacağı bir tek top kurtar! ilker avcıbay'ın kurtaramayacağı bir tek top kurtar! kaleci hayrettin'in kurtaramayacağı bir tek top kurtar!
her yenileni yiyecek, her kurtarılacak olanı kurtaracaksan orda ne işin var? ne işe yararsın? neden cenk oynamaz da sen oynarsın?
hala bu kaleciyi savunan gafil taraftarımız varsa bu adamın 17 maçta kurtardığı ve cenk'in kurtaramayacağı tek bir top göstersin. gösteremez, çünkü bu adamın neredeyse kurtardığı bir top yok. akhisar maçı falan demesin kimse, ulan ben dursam 17 maç 90 dakika kalede, top bir yerlerime falan çarpar yine de afili 1-2 kurtarış yaparım.
17 maçta en azından 3-4 golü önlese, bak 3-4 diyorum sadece, şu an 4 ila 8 puan daha fazlaydık. çok değil lan 17 maçta 3-4 top.
kimse bana "ama defans hatalarımız var yeaa" falan demesin, kör değilim bütün defans hatalarını ben de görüyorum.
ama büyük takım kalecisi dediğin adam bir şeyler kurtaracak aga. lamı cimi yok. kur-ta-ra-cak. 3-4 golü en azından önleyecek. bahane ararsan bahane çok bulunur. beşiktaş'ın bahaneye kurban gidecek puanı yok. sen önce 3-4 top kurtar, sonra biz defansa sövmesini de biliriz.
samet hoca'nın akıllanıp en geç devre arası kampında cenk'i ultra düzeyde hazırlaması gerekirdi. ama nerdee..
hala forvet diyoruz, hala bilmem ne diyoruz.
bize kaleci lazım arkadaş. geç forveti, geç stoperi, geç bilmem neyi.. ya cenk'i hazırlasınlar 2 haftaya,(ki hazır olur mu bilemiyorum) ya da iyi bir kaleci alsınlar.
mcgregor konusunda gerek taraftarımız, gerek futbol komitesi feci şekilde derin bir uykuda, karda donmak üzereyiz, uyumak tatlı geliyor ama şampiyonluğun (vurgula: belki de bu yüzden) gidebileceğinin farkında değiliz.
allah korusun tabi. ama bu gaflette bu kadar ısrar edersek kötü şeyler olabilir.
ağrıları artan almeida'nın 18 kişilik kadroya alınmadığı maç.
sana kaldık kavruk çocuk[ybkz]swh[/ybkz]. hadi göster kendini.
noolur..
sana kaldık kavruk çocuk[ybkz]swh[/ybkz]. hadi göster kendini.
noolur..
güvercinlere takla attıran.
ve murray'nin ilk defa bir grand slam'de federer'i yenmesiyle biten heyecan dolu maç olmuştur: 3-2
setlerde durum 2-2.
federer iyi görünmüyor. bir derdi var sanki.
federer iyi görünmüyor. bir derdi var sanki.
2013 avustralya açık tenis müsabakası yarı final maçı.
setler 1-1 gidiyor, maç müthiş. hadi murray
setler 1-1 gidiyor, maç müthiş. hadi murray
hayatımda gördüğüm duyduğum dinlediğim en rezil en berbat beşiktaş marşı, şarkısı. hatta hayatımda duyduğum en berbat beste olabilir. yanılmıyorsam aykut,hakan,ayşe'nin aykut'u yapmış. eğer yanılıyorsam adam hakkını helal etsin, çünkü bu ithamla harbiden hakkını yiyor, alnına kara leke çalıyorum.
şampiyon ol sen beşiktaşım
çalsın davullarla zurnalar
haykıralım göklere aşkı
aşkınadır beşiktaş aşkı
gibi sözleri var. yazarken bile tüylerim ürperdi o derece.
hayır bi de bu sikik marşı bjk tv de ve daha da kötüsü stadta maçlardan önce ısrarla çalıyorlar. google'da bile aratınca şarkıyı bulamıyorsun. o derece kimse sevmemiş yani bi tek ben değil.. garibim taraftarda "sonuçta beşiktaş marşı" falan diye sineye çekiyor heralde ama ben stadta her duyduğumda hayattan soğuyorum amk o derece..
sırf beşiktaş marşı diye bu kadar sikten soktan bir şarkının ısrarla çalınmasını da anlamıyorum. ne yani ben son derece boktan bir beste yapsam -ki bundan boktanını imkanı yok yapamam, beceremem- onu da mı çalacaksınız? cincon ooooooooo galatasaray. galatasaray. ooooo sensin şampiyon adlı gerizekalı ürünü taşak malzemesini stadta çalıyor mu? çalmıyor. demek bizde çalmayabiliriz dimi? mümkün yani böle bir şey dimi?
buradan yetkililere sesleniyorum, beşiktaş sevgisini geçtim allah'ını seven şu marşın bir daha duyulmasını engellesin. lütfen. bak lütfen diyorum. yoksa stad hoparlörlerine bir gün molotof fırlatıcam. evet bi şekilde stada sokucam ve fırlatıcam.
şampiyon ol sen beşiktaşım
çalsın davullarla zurnalar
haykıralım göklere aşkı
aşkınadır beşiktaş aşkı
gibi sözleri var. yazarken bile tüylerim ürperdi o derece.
hayır bi de bu sikik marşı bjk tv de ve daha da kötüsü stadta maçlardan önce ısrarla çalıyorlar. google'da bile aratınca şarkıyı bulamıyorsun. o derece kimse sevmemiş yani bi tek ben değil.. garibim taraftarda "sonuçta beşiktaş marşı" falan diye sineye çekiyor heralde ama ben stadta her duyduğumda hayattan soğuyorum amk o derece..
sırf beşiktaş marşı diye bu kadar sikten soktan bir şarkının ısrarla çalınmasını da anlamıyorum. ne yani ben son derece boktan bir beste yapsam -ki bundan boktanını imkanı yok yapamam, beceremem- onu da mı çalacaksınız? cincon ooooooooo galatasaray. galatasaray. ooooo sensin şampiyon adlı gerizekalı ürünü taşak malzemesini stadta çalıyor mu? çalmıyor. demek bizde çalmayabiliriz dimi? mümkün yani böle bir şey dimi?
buradan yetkililere sesleniyorum, beşiktaş sevgisini geçtim allah'ını seven şu marşın bir daha duyulmasını engellesin. lütfen. bak lütfen diyorum. yoksa stad hoparlörlerine bir gün molotof fırlatıcam. evet bi şekilde stada sokucam ve fırlatıcam.
(bkz: d7)
ideal forvet bütünüdür. bir takımda bu sıfatlara uyan 2 tane kazma bile oynuyorsa rakip takım defansının tırsmaması mümkün değildir. her türlü gol ihtimalleri vardır.
ve şimdi umarım beşiktaşımızda almeida-dentinho ikilisiyle bu formülü denemiş oluruz. ben müspet sonuç vereceğine inanıyorum.
ve şimdi umarım beşiktaşımızda almeida-dentinho ikilisiyle bu formülü denemiş oluruz. ben müspet sonuç vereceğine inanıyorum.
pazar günkü umudumuz.
hadi koçum cinconu dellliiinnhooo[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: yere yakın olandan korkacaksın)
hadi koçum cinconu dellliiinnhooo[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: yere yakın olandan korkacaksın)
eğer opsiyonsuz alınırsa yarattığı bu mutluluk tablosu yerini tatsız bakışmalara bırakacak olan futbolcu.
16 maçta 25 gol bile atsa arkasından yaşlı gözlerle bakacak olmamız bir yana, beşiktaş, idman yurdu değildir arkadaş! messi bile olsa opsiyonsuz şekilde kiralık gelmesini istemem.
bizim yönetim öyle şey yapmaz. yapmaz dimi... yapmaz yapmaz... opsiyonsuz almaz..
16 maçta 25 gol bile atsa arkasından yaşlı gözlerle bakacak olmamız bir yana, beşiktaş, idman yurdu değildir arkadaş! messi bile olsa opsiyonsuz şekilde kiralık gelmesini istemem.
bizim yönetim öyle şey yapmaz. yapmaz dimi... yapmaz yapmaz... opsiyonsuz almaz..
dün gece yapılan açıklamaya göre almeida'nın oynama ihtimalinin az da olsa bulunduğu karşılaşma.
ayrıca gebzeli kartallar güzel bir beste yapmışlar:http://www.kartalbakisi.com/yeni-beste-besiktas-taraftarindan-sneijdere-beste-video,188.html
ayrıca gebzeli kartallar güzel bir beste yapmışlar:http://www.kartalbakisi.com/yeni-beste-besiktas-taraftarindan-sneijdere-beste-video,188.html
serinin 3. oyunu olan harikulade grafiklere ve öyküye sahip müthiş pc oyunu.
cevizsiz olan diğer çiğköfteler gibi, benim için bir şey ifade etmeyendir.
cevizsiz çiğköfte mi olur lan?
cevizsiz çiğköfte mi olur lan?
almeida, sivok ve hilbert'in sarı kart görmemesini, galibiyetten daha değerli bulduğum karşılaşma.
ibb'yi yenip, 2 cezalıyla cincona yenilmektense, ibb ve cincon'la da berabere kalmayı tercih ederim.
ilk ihtimalde puan farkı 3, ikincisinde 2 oluyor liderle.
amaaaa kartalımız bizlere bir güzellik yapıp da cezasız bu maçı alır ve cinconu da ruhlarını satıp satın aldıkları suni mabetlerinde yenerseeee:
(bkz: şampiyon beşiktaşım ne istersen iste benden)
ibb'yi yenip, 2 cezalıyla cincona yenilmektense, ibb ve cincon'la da berabere kalmayı tercih ederim.
ilk ihtimalde puan farkı 3, ikincisinde 2 oluyor liderle.
amaaaa kartalımız bizlere bir güzellik yapıp da cezasız bu maçı alır ve cinconu da ruhlarını satıp satın aldıkları suni mabetlerinde yenerseeee:
(bkz: şampiyon beşiktaşım ne istersen iste benden)
kaymaklı ekmek kadayıfı tadında sonuçlanmış maç.
ben beraberliğe süper sonuç diyordum, bu yenilgi harika oldu. helal olsun kasımpaşa[ybkz]swh[/ybkz]
ben beraberliğe süper sonuç diyordum, bu yenilgi harika oldu. helal olsun kasımpaşa[ybkz]swh[/ybkz]
macar yazar ferenc molnar'ın 1906 yılında basılan ve bütün dünyada muazzam ilgi gören gençlik romanıdır. aynı zamanda dünyaca en ünlü macar edebiyat eseridir.
ülkemizde pal sokağı çocukları adlıya çevrilen kitap, oyun oynadıkları arsayı zengin çocuklardan korumaya çalışan bir grup fakir çocuğun mücadelesini anlatır. lezizdir. okumak için de hiç bir zaman geç değildir.
ülkemizde pal sokağı çocukları adlıya çevrilen kitap, oyun oynadıkları arsayı zengin çocuklardan korumaya çalışan bir grup fakir çocuğun mücadelesini anlatır. lezizdir. okumak için de hiç bir zaman geç değildir.
(bkz: pal utcai fiuk)
yeni hali hakkında yorum yapmicam, ama online olanlar listesinde, kişilerin altındaki "düşmanım olsun" sekmesini hiç beğenmedim. böyle bir kavramın sözlükte olması yanlış, kartalsözlükte olması daha bir yanlış. önceki sürümlerde de böyle bir şey vardı biliyorum, bu sürümde kalkar diye umuyordum, göze sokulacak şekilde yeniden var edilmiş. en kısa zamanda kaldırılmasını diliyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?