confessions

newcastle

2. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 5452
  2. takipçi 1
  3. puan 123808

şinasi

newcastle
son derece kendi halinde bir erkek ismidir. adı şinasi olandan, genellikle bir devlet başkanı ya da benzeri bir kilit isim olması beklenmez, beklenmemelidir. şinasi, hasbelkader bir başkanlık koltuğuna oturmaya muvaffak olmuşsa bilin ki, orada aslında şinasi'den ziyade bir (vurgula: kemal) ya da sinsi bir (vurgula: mehmet) vardır. o kimse, "şinasilik"i hazmedememiş demektir.

şinasi dediğin, memursa sefer tası kullanır; musikiye meraklı ise kanun çalar; kıyafet olarak kahverengi tonlarındaki takım elbiseleri tercih eder. 40 yaşına gelmesine rağmen evlenememiş olan, bu denli seçici ve titiz olan "şinasi"lere de sıklıkla rastlanır; ki "şinasi"liğin bu kolu, "anneciği" ile yaşar.

şinasi (temsili):

http://2.bp.blogspot.com/-H2chMXkIpCY/URf9p0cKK1I/AAAAAAAAANQ/kFb5Q24u3So/s1600/1930+Kavanin+Meclisi+Se%C3%A7imlerinde+Halk%C3%A7%C4%B1lar%C4%B1n+Lideri+Konumundaki+M%C4%B1s%C4%B1rl%C4%B1zade+Necati+%C3%96zkan.jpeg

nevi şahsına münhasır bir halet-i ruhiye'ye sahiptir şinasi. şuraya bak, hakkında konuşurken dahi ne çok arapça kelime sarf ettim. işte böyle bir huşuya, böyle bir dinginliğe ve alaturkalığa sahip olmalıdır şinasi.

roberto hilbert

newcastle
beşiktaş'ta pek sık rastlanmayan istikrarlı futbolcu modeline uyduğu için sözleşme yenilenmeyecek olan futbolcu. tomas sivok gibi bir oyuncunun bile sözleşmesi o karambolde yanlışlıkla yenilendi sezon başında, hilbert de kimmiş(!)

neymiş, borçsuzluk belgesini parasını almadan imzalamak istememiş. parasını talep etmek hakkı mı? evet, hakkı. bu durum performansını etkiledi mi? etkilemedi. peki bu huzursuzluk kendi ağzından basına yansıdı mı? hayır. o halde neden kırgınsın abi bu adama? hadi kırgınsın, bu bir gönderilme sebebi midir? sen bir kulüp başkanı olarak futbolcun kadar dahi profesyonelce düşünemiyor musun?

yanlış, çok yanlış. fikret orman'a yakışmayacak kadar yanlış.

omar momani

newcastle
kesinlikle futbolcudur, öyle olmak zorundadır.

çünkü ismi omar momani olan birinin sağ/sol açık olmaması ihtimali bile çok üzüntü verici olurdu.

--ercan taner mode on--

omar momani sağdan indiii... kaleciyle karşı karşıya... sekerse tehlike; sekmediiii...

--ercan taner mode off--

11 mayıs 2013 beşiktaş'ta polis faşizmi

newcastle
artık ufacık çocukların bile planlı olduğunu anlayabileceği kıvama gelmiş olaydır. iki kovboy, kalabalığı havaya ateş açarak yarar ve gider. ardından film kopar. yalnızca olayların başladığı kazan önü değil, nedense stat çevresinde de eşzamanlı olarak taraftara saldırılır.

iki gündür o anları, olanın dışındaki ihtimalleri tekrar tekrar yaşıyorum kafamda ve hiçbir pişmanlığım yok. 11 mayıs'ta stat çevresinde neler yaşadığımı uzun uzun anlatmayacağım ama iki ayrıntı var ki, herkesin bilmesi gerekiyor:

1- yaralı sayısı sanıyorum ki çok fazlaydı. çünkü kapalı önünde bir ara sıkılan tazyikli suyun yarattığı ufak çapta bir akarsu oluşmuştu aşağıya doğru akan ve o su çok uzun bir süre kıpkırmızı aktı. kan kokusunu söylemiyorum bile.

2- çevik kuvvet denen ve bizim alın terimizden devletin kestikleriyle beslenen o köpekler kesinlikle durdurulamaz bir öfkeye ama bir o kadar da devasa bir korkuya sahipler. o ana kadar tanımadığım yaralı bir beşiktaşlı çocuğun başındayken ortada hiçbir şey yokken bana döndü bir tanesi, korkudan ve öfkeden yerinden uğramış gözlerini benim gözlerime dikip net bir şekilde aynen şu cümleyi kurdu: "(vurgula: hepinizin anasını avradını sikeyim, hepiniz orospu çocuğusunuz.)"

bu nefreti nasıl tarif eder, üzerine daha ne söyleyebilirsiniz ki?

benim o kısacık anda aklıma metin göktepe geldi, musa anter geldi... bu öfke kimbilir onlara neler yaptı...

katil galatasaray

newcastle
nefreti körükleyen, ortamı daha da alevlendiren bir söylem.

asıl mesele şudur ki, bu tarz cümleleri herkesçe görülebilen mecralarda dillendirmek cezasız kalmamalıdır. çünkü biz ne kadar "3-5 zibidinin münferiden söylediği şey canım...", "amaaan bir deli kuyuya taş atmış..." tarzı yaklaşırsak, o denli canımızı yakacak bu olaylar.

11 mayıs 2013 reyhanlı patlaması

newcastle
hatay'ı ve tüm türkiye'yi ağlatan olay.

hükümetin başı[ybkz]swh[/ybkz], aklı sıra dış siyasette söz sahibi olayım derken kendi ülkesinin güvenliğini sağlayamaz duruma gelmiş, aczini iyice açık etmiştir. bunun da bilincinde olduğundan "ajanslara tiz haber salına, mugayir neşriyat yapılmaya!" buyurup halkın haberdar olmasını da engelledi. ancak, haberleşme teknolojilerinin kalibresini emeviler döneminde olduğu gibi zannettiğinden midir nedir, yurtdışı haber kaynaklarını ve yurtiçi haberleşme cihazlarını ihmal ederek rezaletten, vahşetten ve yanan yüreklerden haberdar olamayacağımızı zannetti.

şahsen şu son 3 gündür yaşadığım duygu karmaşasını tarif edebilmemin imkanı dahi yok.

(bkz: 11 mayıs 2013 reyhanlı patlaması)
(bkz: 11 mayıs 2013 beşiktaş gençlerbirliği maçı)
(bkz: 11 mayıs 2013 beşiktaş'ta polis faşizmi)
(bkz: 11 mayıs 2013 inönü stadı yağması)[ybkz]swh[/ybkz]

sözlük ahalisinin toplumsal olayları sol frame'e taşımaması sorunsalı

newcastle
son zamanların açık ara en nefis başlıklarındandır.

ben teknik olarak değerlendireceğim. başlık açılmış, mertçe düşünülen dile getirilmiş, antitez ortaya konulmuş, farklı farklı yazarlar görüş belirtmiş, tüm entry'ler 2-3 satırı geçmiş ve içeriği zengin tutulmuş. bir tartışma ortamı var ama kimse kimseye saldırmamış, yanlış bir kelime kullanılmamış, kırıcı olunmamış. sonuç olarak görünüşe göre karşılıklı meramlar anlaşılmış ve olaysız dağılınmış.

bu konuyu ne güzel tartışmışız lan.[ybkz]swh[/ybkz] ayakta alkışlıyorum sözlük seni; anşante![ybkz]swh[/ybkz]

kartal sözlük

newcastle
hakkında son dönemde sert eleştiriler yapılmamış olan sözlüktür.

sözlük ahalisinin toplumsal olayları sol frame'e taşımaması sorunsalı başlığına bu kadar takılmamak lazım. zira diğer yazar arkadaşlar tabi ki o an için hissettikleri eksikliğe parmak basacaklardır. belki başlık ilk bakışta "nasıl yani?" tepkisini uyandırabilir ama içeriğine bakıldığında esasında anlatılmak istenenin ne kadar doğru olduğu hemen fark edilebilir. sadece tek bir kişinin yazdıklarıyla sınırlamıyorum, herkes nefis noktalara parmak basmış. 80'lerin yarattığı korku hali, sosyal ağların ve sanal siyasetin nasıl bir afyon olduğundan bahsedilmiş. hiç değilse bu konularda bir ortak bilince ulaştığımızı görmek güzel. esasında hepimiz aynı noktadayız yani, ben bunu anlıyorum.

samet aybaba

newcastle
kendini, kendi taraftarı tarafından alkışlanmayacak, hatta ıslıklanacak pozisyona sokmuş olan antrenör. kimse yapmadı, o bunu kendi kendine yaptı. işin doğrusu, 11 mayıs 2013 beşiktaş gençlerbirliği maçı sonrası soyunma odasına herkesten önce yapayalnız gözyaşları içinde giderken benim de içim sızlamadı dersem yalan söylemiş olurum ama dediğim gibi bu durumu kendisi yarattı. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]

teknik olarak ise; bu kadar güzel bir jenerasyon yakalanmışken bu kadro kesinlikle kendisine teslim edilip heba edilmemeli.

burak yıldırım

newcastle
pisi pisine hayatından olmuş genç. polisin rahatlıkla adam öldürdüğü, kendi vatandaşına nedensiz yere kabuslar yaşattığı bir ülkede sırf başka bir takımı tuttuğu için birilerinin ölmesine hiç şaşırmıyorum maalesef.

eskiden başka takım taraftarı sıkıştırıldığında tartaklamanın, korkutmanın da bir şerefi vardı. en kötü, denize atılarak makara malzemesi yapılırdı. adam öldürmek de neymiş?

bence bu biraz da "kahramanlaştırma" kültürüyle alakalı bir durum. tribün peşinde koşarken ya da işte "x renkler uğruna" bir şeyler yapanlar adam yerine konulur oldu, gerisininki la fontaine'den masallar... herkes daha çok sevdiğini, "renkleri" uğruna bir şeyler feda edebileceğini kanıtlama peşinde.

nedenini sahiden bilmiyorum...

kerami pestenkerani

newcastle
bu aralar dertli olan değerli yazarımız.

#268864

kero[ybkz]swh[/ybkz] sana yer yer hakarete varan söylemlerle yükleniliyor diye sıkma canını, boşver. bunu da kendi hoşgörü testinmiş gibi algıla. hani senin bu sözlükteki ulvi amacın, taraftarlık bilincimizin yerlerde olduğunu ve hoşgörüden yoksun olduğumuzu yüzümüze vurmaktı ya; hani öyle epik bir çıkış yapmıştın ya zamanında, hah işte bu da senin hoşgörü sınavın olsun. öyle ya, sen süleyman seba'ya bile kurgu icabı da olsa dil uzatabildin; sana mal demişler, çok mu? bu kadarını kaldırabileceğine inanıyorum.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

hakaret

newcastle
kanunlarımızca suç sayılandır, ancak takibi şikayete bağlı bir suç olması nedeniyle her hal ve kârda direkt hapse girmiyorsunuz, telaş yapmayın.[ybkz]swh[/ybkz]

mesela şimdi şu entry'yi ele alalım;

#237941

şahıs, kendisine seri olarak eksi oy verdiğini ve bundan mutluluk duyduğunu daha önce de ifade etmiş olan ve istatistikler bölümünün eksi oy birincisi bendenize "zavallı piç" diyerek derin elem ve ıstırap vesilesi olmuştur.

şimdi ben bu arkadaş aleyhinde tck hakaret hükümlerine dayanarak dava açabilirim ama açmazsam da hiçbir şey olmaz, sefil hayatlarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. tabi birbirinize çılgınlar gibi hakaretler edin demiyorum; bilgi sahibi olmak iyidir diyorum.

edit: en can alıcı noktasını unutmuşum, pardon. daha önce seri olarak kendisini eksilediğimi açıkça ifade etmiştim.
138 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol