nasırdan ölmek üzere olan dünya rekortmeni.
nasıl bir nasır oğlum bu? biyolojik saldırıya falan mı uğradı bu çocuk? nasıl iyileştiremezsiniz hala? yoksa başka bir durum mu var? neden bir açıklama çok görülüyor bu konuyla ilgili? bu mudur yani? nasırın iyileşme süresiyle bağ sakatlığının iyileşme süresi aynı olabilir mi? kimdir bu taşşağı geçen?
beşiktaş'ın stoper olan tek futbolcuyla çıkacağı maç. ulan bu takım bu kadar mı aciz amına koyayım? nerede senin stoperlerin ya? ersan adem gülüm'ün ayağındaki o nasırın ta anasını sikeyim.
barcelona'dan ayrılmak üzere olduğu konuşulan topçu.
http://www.sporx.com/futbol/dunya/fransa/dani-alves-fransa-yolcusu-SXHBQ384344SXQ
http://spor.haber7.com/avrupa-ligleri/haber/1156179-dani-alvesten-sok-ayrilik-aciklamasi
http://www.sporx.com/futbol/dunya/fransa/dani-alves-fransa-yolcusu-SXHBQ384344SXQ
http://spor.haber7.com/avrupa-ligleri/haber/1156179-dani-alvesten-sok-ayrilik-aciklamasi
özellikle senenin belli zamanlarında yüzleştiğimiz gerçek.
neyin ne olduğunu görüyoruz işte. ne zaman bir futbolcunun sözleşmesi hitama yaklaşsa fake olduğu 65432 metreden belli olan haberler piyasada dolaşmaya başlıyor. menajerler kulüp binalarında, statlarda ve hatta tesislerde cirit atmaya başlıyorlar, oyuncuların dikkatini dağıtıyorlar. futbol piyasasında o şikayetçi olduğumuz fahiş transfer ve maaş ödemelerinin bu raddede olmasının bana göre yegane sebebidir.
nasıl çözülür? menajerliği ya profesyonel bir meslek haline getireceksin ya da hukuk profesyonellerinin tekeline vereceksin ki bir kalitesi ve etik bakış açısı gelişsin. yoksa daha çok yapay transfer savaşı, çok yitip giden yetenek görürüz.
neyin ne olduğunu görüyoruz işte. ne zaman bir futbolcunun sözleşmesi hitama yaklaşsa fake olduğu 65432 metreden belli olan haberler piyasada dolaşmaya başlıyor. menajerler kulüp binalarında, statlarda ve hatta tesislerde cirit atmaya başlıyorlar, oyuncuların dikkatini dağıtıyorlar. futbol piyasasında o şikayetçi olduğumuz fahiş transfer ve maaş ödemelerinin bu raddede olmasının bana göre yegane sebebidir.
nasıl çözülür? menajerliği ya profesyonel bir meslek haline getireceksin ya da hukuk profesyonellerinin tekeline vereceksin ki bir kalitesi ve etik bakış açısı gelişsin. yoksa daha çok yapay transfer savaşı, çok yitip giden yetenek görürüz.
olmayan ihtimaldir. dillendirilmesi sadece basit bir menajer oyunudur.
(bkz: menajerlerin futbolu siktiği gerçeği)
(bkz: menajerlerin futbolu siktiği gerçeği)
her ne kadar erman kunter gibi bir efsaneye veda edecek olmanın burukluğu olsa da, beşiktaş'a geleceği için heyecanlanılan adamdır kendisi.
geçenlerde ceyhun yılmaz'ın 21'ine katılmış olan eski futbolcumuz.
program boyunca 21 tane unutulmaz ilhan mansız golü izledik. ondan sonra beşiktaş'a "golcü" gelmediğini bir kez daha anlamış olduk.
anlatmaya değer 1-2 konu var programla ilgili;
- ilginçtir, ilhan'ı tanıyan eski futbolcu arkadaşları ilhan'ın müthiş bir disipline sahip olduğundan bahsediyorlar. antrenmanları ciddiye alan, maça iyi hazırlanan ve çok çalışan bir futbolcu profili... e bu çocuk bu kadar disiplindiyse neden bu kadar erken koptuk?
- ceyhun yılmaz, reina'nın önündeki koltuk değnekli pozu sordu. ilhan dedi ki, "yeni ameliyat olmuştum. koltuk değneği kullanmam gerekiyordu. o gün evde kalmayı düşünürken, sinan engin'in doğumgünü için takımca yemek yiyeceğimizi öğrendim ve gittim, hepsi bu." düşününce türk basınının nelere kâdir olduğunu görüyorsunuz değil mi?
- efsane, futbol hayatının bitişinden bahsediyor: "yaşadığım diz sakatlığı sonrası kendime gelmiştim ve artık koşulara falan başlamıştım. bu dönemde hertha berlin'le idmanlara çıkıyordum. o dönem ekstra idman olsun diye münih'te evimin karşısındaki parka çıkıp koşu yapıyordum. o gün de koşudan döndüğüm esnada yayaya yeşil yanan bir yaya geçidinden geçerken, trafik kurallarına son derece özen gösterilen almanya gibi bir yerde arabanın biri geldi, çarptı bana. sürücü suçluydu ve zaten bu durum polisçe de tespit edildiğinden her türlü sağlık giderimi vs karşıladı ama bu büyük talihsizlik beni futboldan kopardı. o günden sonra tekrar iyileşene kadar maç izleyemiyordum. çünkü orada olamamak çok canımı yakıyordu. kafa olarak futbolu bırakamamıştım yani. tekrar iyileştiğimde bu sefer 1860 münih ile yeniden idmanlara başladım ve benim tam olarak iyileştiğim sezonun sonunda bana sözleşme teklif ettiler. ama artık yaşım 36 idi ve bırakmaya artık kafa olarak da hazırdım. o yüzden teşekkür edip teklifi reddettim ve futbol hayatım böylece sona ermiş oldu. o teklifi almaya ihtiyacım vardı kafa olarak kendimi tamamlanmış hissetmek için."
program boyunca 21 tane unutulmaz ilhan mansız golü izledik. ondan sonra beşiktaş'a "golcü" gelmediğini bir kez daha anlamış olduk.
anlatmaya değer 1-2 konu var programla ilgili;
- ilginçtir, ilhan'ı tanıyan eski futbolcu arkadaşları ilhan'ın müthiş bir disipline sahip olduğundan bahsediyorlar. antrenmanları ciddiye alan, maça iyi hazırlanan ve çok çalışan bir futbolcu profili... e bu çocuk bu kadar disiplindiyse neden bu kadar erken koptuk?
- ceyhun yılmaz, reina'nın önündeki koltuk değnekli pozu sordu. ilhan dedi ki, "yeni ameliyat olmuştum. koltuk değneği kullanmam gerekiyordu. o gün evde kalmayı düşünürken, sinan engin'in doğumgünü için takımca yemek yiyeceğimizi öğrendim ve gittim, hepsi bu." düşününce türk basınının nelere kâdir olduğunu görüyorsunuz değil mi?
- efsane, futbol hayatının bitişinden bahsediyor: "yaşadığım diz sakatlığı sonrası kendime gelmiştim ve artık koşulara falan başlamıştım. bu dönemde hertha berlin'le idmanlara çıkıyordum. o dönem ekstra idman olsun diye münih'te evimin karşısındaki parka çıkıp koşu yapıyordum. o gün de koşudan döndüğüm esnada yayaya yeşil yanan bir yaya geçidinden geçerken, trafik kurallarına son derece özen gösterilen almanya gibi bir yerde arabanın biri geldi, çarptı bana. sürücü suçluydu ve zaten bu durum polisçe de tespit edildiğinden her türlü sağlık giderimi vs karşıladı ama bu büyük talihsizlik beni futboldan kopardı. o günden sonra tekrar iyileşene kadar maç izleyemiyordum. çünkü orada olamamak çok canımı yakıyordu. kafa olarak futbolu bırakamamıştım yani. tekrar iyileştiğimde bu sefer 1860 münih ile yeniden idmanlara başladım ve benim tam olarak iyileştiğim sezonun sonunda bana sözleşme teklif ettiler. ama artık yaşım 36 idi ve bırakmaya artık kafa olarak da hazırdım. o yüzden teşekkür edip teklifi reddettim ve futbol hayatım böylece sona ermiş oldu. o teklifi almaya ihtiyacım vardı kafa olarak kendimi tamamlanmış hissetmek için."
önümüzdeki sezon için fikret orman'ın teklif sunduğu iddia edilen sol bek. meğer londra'ya samuel eto'o veya demba ba için değil, evra için gitmiş.
ulan keşke demba ba için gitseydi ya...
ulan keşke demba ba için gitseydi ya...
cenk tosun transferinde oyuncuya 1.8 milyon gibi, beşiktaş'taki yerlilerin almadığı bir meblağı ödeyerek çok büyük bir hata yapmış olan yönetim.
tarihe not düşülsün, bunun sıkıntısını daha çok çekecekler.
tarihe not düşülsün, bunun sıkıntısını daha çok çekecekler.
top tekniği daha zayıf olan[ybkz]swh[/ybkz] futbolcular nedeniyle daha ziyade hücumcu oyuncuların kurbanı olduğu sorunsal.
beşiktaş'ın ilgilendiği iddia edilen 1987 doğumlu şilili ön libero. ingiltere'nin cardiff kulübünde forma giymektedir.
(bkz: kasap futbolcu sorunsalı)
edit: inter'e transfer olmuştur.
hakkında çok az entry girilmiş olması enteresan olan, gençlerbirliği'nin yılan gibi sol açığı.
keşke beşiktaş'a gelse diyorum. fakat adı fenerbahçeyle anılmakta. fener, gençler'e miroslav stoch ve joseph yobo'yu verip bu transferi bitirmek istiyormuş.
türkiye'de çekilmiş ve gösterime girmiş ilk kürt filmi.
bir insanın sahip olduğu huylarının değişmeyeceğine inanılarak sarf edilmiş ve kullanılagelmiş atasözü.
(bkz: batuhan karadeniz)
(bkz: sergen yalçın)
(vurgula: ukde:) genckartal301
(bkz: batuhan karadeniz)
(bkz: sergen yalçın)
(vurgula: ukde:) genckartal301
bu hafta kıl payı adada kalmayı başarmış eski futbolcumuz, yeni survivor. sırf bizim evden 15 oy çıktı kendisine, nasıl oldu da sondan ikinci olabildi, hala anlamış değilim.[ybkz]swh[/ybkz]
oy versenize olm, ahmet dursun la bu.
oy versenize olm, ahmet dursun la bu.
2013-2014 sezonunda şampiyonluğa bir nefes kadar yaklaşmış fakat 2 hafta kala kaderini chelsea fc ve manchester city'nin ellerine bırakmış futbol takımı.
ben açıkçası şampiyonluğa pek ihtimal vermiyorum artık ama eğer olsaydı çok değerli bir şampiyonluk olacaktı bu. kaptan (vurgula: steve g)'nin önderliğinde, para babalarına karşı alınmış çok önemli bir zaferden bahsedecektik, gerrard ilk şampiyonluğunu yaşayacaktı, takımın ilk premier lig şampiyonluğu olacaktı ve kendisinden her ne kadar haber alamasak da forzaquila çok ama çok mutlu olacaktı...
bugüne kadar hiç başarılı olmanı istememiştim liverpool; bir kere istedim, onda da ağzımın payını aldım.
ben açıkçası şampiyonluğa pek ihtimal vermiyorum artık ama eğer olsaydı çok değerli bir şampiyonluk olacaktı bu. kaptan (vurgula: steve g)'nin önderliğinde, para babalarına karşı alınmış çok önemli bir zaferden bahsedecektik, gerrard ilk şampiyonluğunu yaşayacaktı, takımın ilk premier lig şampiyonluğu olacaktı ve kendisinden her ne kadar haber alamasak da forzaquila çok ama çok mutlu olacaktı...
bugüne kadar hiç başarılı olmanı istememiştim liverpool; bir kere istedim, onda da ağzımın payını aldım.
çalıştığım yerdeki slovenyalı stajyer kardeşime kim olduğunu bir türlü açıklayamadığım (vurgula: halk kahramanı). denis isimli bu arkadaşla aramızda şöyle bir diyalog geçti:
newcastle - isminin türkçe'de de kullanılan bir isim olduğunu biliyor musun?
sloven stajyer - evet söylediler. "deniz" imiş galiba.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
n - çok yaygın bir isimdir burada. bir nedeni de bu isimde bir halk kahramanımızın olmasıdır.
ss - halk kahramanı mı? ne yapmış peki?
n - (burada ortamdaki diğer insanlara dönerek) ulan ben şimdi deniz gezmiş'i nasıl anlatıcam buna?
sonra işte dilim döndüğünce önceleri kendisine halk kahramanı değil, bir terörist gözüyle bakıldığını; hatta kendisi ve arkadaşları için bir insan avı başlatıldığını, yakalandığında da asıldığını; fakat bugün en faşistin bile facebook hesabında resmini veya bir sözünü post ettiğini anlattım.
ne yaptığını ise anlatmanın kolay olmadığını söyledim. doğuştan gelen lider karakteri, kısa fakat kişilikli ve onurlu sürdüğü yaşamı, birçok haksızlığa maruz kalmış olması ve temelinde halkı için mücadele etmiş olması gibi birçok etmenin bu durumda rol oynadığını anlattım. hatta eğer ilgisini çekecekse darağacında üç fidan'ın ingilizce çevirisini kendisine hediye etmekten mutluluk duyacağımı söyledim. seve seve okuyacağını söyledi. "istersen okuma lan!!" dedim. bunun ağzını burnunu kırmışım o gazla... yok, yok öyle bir şey. dinliyor musun diye seni denedim sevgili yazar.
velhasıl, bir insana deniz'i anlatmak zor açıkçası ama onu deniz ile tanıştırmak müthiş bir keyifmiş sahiden.
newcastle - isminin türkçe'de de kullanılan bir isim olduğunu biliyor musun?
sloven stajyer - evet söylediler. "deniz" imiş galiba.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
n - çok yaygın bir isimdir burada. bir nedeni de bu isimde bir halk kahramanımızın olmasıdır.
ss - halk kahramanı mı? ne yapmış peki?
n - (burada ortamdaki diğer insanlara dönerek) ulan ben şimdi deniz gezmiş'i nasıl anlatıcam buna?
sonra işte dilim döndüğünce önceleri kendisine halk kahramanı değil, bir terörist gözüyle bakıldığını; hatta kendisi ve arkadaşları için bir insan avı başlatıldığını, yakalandığında da asıldığını; fakat bugün en faşistin bile facebook hesabında resmini veya bir sözünü post ettiğini anlattım.
ne yaptığını ise anlatmanın kolay olmadığını söyledim. doğuştan gelen lider karakteri, kısa fakat kişilikli ve onurlu sürdüğü yaşamı, birçok haksızlığa maruz kalmış olması ve temelinde halkı için mücadele etmiş olması gibi birçok etmenin bu durumda rol oynadığını anlattım. hatta eğer ilgisini çekecekse darağacında üç fidan'ın ingilizce çevirisini kendisine hediye etmekten mutluluk duyacağımı söyledim. seve seve okuyacağını söyledi. "istersen okuma lan!!" dedim. bunun ağzını burnunu kırmışım o gazla... yok, yok öyle bir şey. dinliyor musun diye seni denedim sevgili yazar.
velhasıl, bir insana deniz'i anlatmak zor açıkçası ama onu deniz ile tanıştırmak müthiş bir keyifmiş sahiden.
özellikle koleksiyoncular açısından her zaman evlâdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?