ingiltere'nin aynı ismi taşıyan kentinde 1892 yılında kurulan, kırmızı-beyaz renklere sahip en önemli futbol kulüplerinden birisi. kenny dalglish, kevin keegan, ian rush, john barnes, bruce grobbelaar, steve mcmanaman gibi unutulmaz oyunculara sahiptir. ayrıca:
(bkz: you will never walk alone)
liverpool fc
beşiktaş'ımıza avrupa'daki en ağır yenilgisini yaşatan ingiliz takımı.
(bkz: 6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı)
(bkz: 6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı)
intikam almayı beklediğim, öldürsem de diriltip tekrar öldüreceğim, ilelebet düşmanım olan kanlım.
karsimiza cikmasi, küme düsmesi, takim ucaginin düsmesi, liman kasabasinin su altinda kalmasini dört gözle bekledigim , türkiye 'de ki renklilerin avrupa'daki takimi.
bir de bu lavuklari hala destekeyen, Besiktas'lilar var ya abesle istigaller.
bir de bu lavuklari hala destekeyen, Besiktas'lilar var ya abesle istigaller.
intikamımızı elbet bir gün alacağımız takımdır.
(bkz: asla yalnız yürümeyeceksin öyle bir koyacağız ki sürüneceksin)
(bkz: asla yalnız yürümeyeceksin öyle bir koyacağız ki sürüneceksin)
9-0 yenmemizi istediğim takım
sahasında sunderland ile 1-1 beraber kalan takım.
(bkz: nefretimsin)
dünyaca ünlü kop tribünlerine sahip olan futbol takımı.
24 ekim 2007 beşiktaş liverpool maçında dünyanın diline destan olacak bir şekilde 2-1 yendiğimiz, bu maçın rövanşında 8-0 yenildiğimiz ingiltere takımı.
iyi ki yemişiz 8 tane. şampiyonlar liginde şerefimizle 8 gol yiyip ülkemize yine de başımız dik döndük, şike suçlamasıyla şampiyonlar liginin kapısından rezil olarak dönmedik.
iyi ki yemişiz 8 tane. şampiyonlar liginde şerefimizle 8 gol yiyip ülkemize yine de başımız dik döndük, şike suçlamasıyla şampiyonlar liginin kapısından rezil olarak dönmedik.
ahmet dursun seba gitsin tezahüratından, burak yılmaz'ın elle attığı golden, filip holosko'ya taraftarın ettiği küfürden, beşiktaş'ın adının şike soruşturmasında geçmesinden çok daha az üzücü olan olayı hatırlatan takım. şanlı tarihimizin utanç anları listesinde yer almayacak olan olayı hatırlatıyor en azından.
bu sene şampiyonluğa oynayacak takım. gerekli kadroya sahip, transferler iyi. manchester united'ın en büyük rakibi olacaktır. ama defansta sıkıntı var gibi. her an hata yapacaklar izlenimi veriyorlar. kaliteli rakiplerle oynadıklarında da bu durumda sıkıntı çekebilirler. avrupa kupalarında bulunmamaları da bu sene onlara avantaj sağlayacaktır.
ingiltere premier liginin beşiktaşı olduğunu düşündüğüm takım,gerek halk takımı olmasından gerekse taraftarının coşkusundan dolayı.bu yüzden de bana en sempatik gelen ingiliz takımıdır 8-0 lık hezimete rağmen.
7 yaşımdan beri taraftarıyım bu takımın. neden? bilmiyorum pek, tıpkı küçüklüğümden beri (3 yaş falan diyelim) beşiktaşlı olmam gibi. oysa babam fenerbahçelidir, neyse. küçüklüğümde michael owen şov vardı, idolümdü owen, çok severdim ama real madrid'e gidişiyle çocuk yaşta ilk darbeyi yedim. ölümle tanışmak gibi bir şeydi. neyse efendim, zaman içinde büyüdük, felsefesini, tarihini okuduk. ve 'işte bu' dedik. liverpool dünya üzerinde beşiktaş'a en çok benzeyen kulüplerden biridir.
henüz lig şampiyonluklarını görebilmiş değilim. bu sene umutluyum, kenny dalglish adlı yaşayan efsaneden dolayı, çünkü o adam geçen sene ligin dibinden aldığı takımı 6. yaptı. bu sene de ona güveniyorum. raul meireles'in gitmesi ise şok etkisi yarattı. bilseydik alberto aquilani'yi göndermezdik be. ama takım fena değil, steven gerrard da dönünce çok iyi olacak, craig bellamy'nin de fena katkı vermeyeceğini düşünüyorum.
8-0 mevzusuna gelince. o gün her şey o kadar garipti ki. 3'e razıyım dedim, 3'te kapattım uyudum, trajediden sabah haberim oldu. olur, her takımın başına gelebilir görüyoruz. ama o gün ibrahim toraman'ın uzaklaştırdığı top ryan babel'e çarpıp gol oldu mesela, yossi benayoun'a gol vahyi geldi ve adam liverpool'daki en iyi maçını oynadı, falan filan. tam bir talihsizlik, tabii ki böyle bir maç bizi bu iki sevdayı bir arada götürmekten alıkoyamaz. gönül ister ki liverpool, beşiktaş ve as roma aynı sezonda şampiyon olsun. kutlamalar günlerce, aylarca sürsün.
henüz lig şampiyonluklarını görebilmiş değilim. bu sene umutluyum, kenny dalglish adlı yaşayan efsaneden dolayı, çünkü o adam geçen sene ligin dibinden aldığı takımı 6. yaptı. bu sene de ona güveniyorum. raul meireles'in gitmesi ise şok etkisi yarattı. bilseydik alberto aquilani'yi göndermezdik be. ama takım fena değil, steven gerrard da dönünce çok iyi olacak, craig bellamy'nin de fena katkı vermeyeceğini düşünüyorum.
8-0 mevzusuna gelince. o gün her şey o kadar garipti ki. 3'e razıyım dedim, 3'te kapattım uyudum, trajediden sabah haberim oldu. olur, her takımın başına gelebilir görüyoruz. ama o gün ibrahim toraman'ın uzaklaştırdığı top ryan babel'e çarpıp gol oldu mesela, yossi benayoun'a gol vahyi geldi ve adam liverpool'daki en iyi maçını oynadı, falan filan. tam bir talihsizlik, tabii ki böyle bir maç bizi bu iki sevdayı bir arada götürmekten alıkoyamaz. gönül ister ki liverpool, beşiktaş ve as roma aynı sezonda şampiyon olsun. kutlamalar günlerce, aylarca sürsün.
bir de bu kulübün beşiktaşlı sempatizanları vardır ki tadından yenmez. sanki doğma büyüme merseyside çocuğu gibi bir başka beşiktaşlıya kafa tutarlar liverpool için. 1990'dan beri premiere league alamamış bir ekibi beşiktaş'a benzetirler , sempatik gözüksün diye. kendilerine güldürmekten başka birşey yapmazlar kısacası. beşiktaş'ın sözlüğünde liverpool düşmanlığını bile bile liverpool'u inatla övmeleri en tatlı huylarıdır gerçekten. kendilerini çok katlanabilir kılmaktadır. ben bir beşiktaşlı olarak liverpool'u sevmiyorum ve eminim bir çok beşiktaşlı benim gibi düşünüyordur. zira beşiktaş bir kocaelispor deplasmanında 5-0 öndeyken ''lucescu daha fazla atmayın beyler'' tarzı bir davranışa girmiştir ancak liverpool gibi bir takımdan bu kadar onurlu bir hareketi beklemek zaten realist olmayan bir beklentiden başka birşey değildir.
öncelikle farklı skorla galipken durmanın erdem olduğunu öne süren zihniyetteki dimağlara şunu soralım; kendi desteklediğiniz efsane hede hödö united arsenal önünde neden 5'te durmadı da 8'e gitti?
barcelona neredeyse her hafta şerefsizlik mi yapıyor? o değil de; beşiktaş-adana demirspor maçı hakkında ne düşünüyorsun?
liverpool taraftarı olmak için merseyside çocuğu olmak gerekmez bu bir,united taraftarı olmak içinse sanırım başarıya endeksli kapitalist sistemin tüyü yolunacak kazları rolünü benimsemek yeterlidir.
liverpool'un beşiktaşlı sempatizanları olayına ışık tutalım,malum maça kadar bu ülkede en fazla liverpool sempatizanı beşiktaşlılardı,hala bunu sürdüren beşiktaşlıların olması çok da hayret edilecek bir şey değildir.asıl beşiktaşlı birinin chelsea,manchester city,united gibi sistemin çarkı işlevi gören kulüpleri desteklemesi saçmadır,anlaşılamayandır.
beşiktaş özkaynak sistemiyle başarıyı yakalarken liverpool da bob paisley ve bill shankly'nin benzer 'britanya kökenli oyunculardan kurulu takım' sistemiyle ligi ve avrupayı domine ediyordu.
manchester united ve muadilleri fenerbahçe'nin carlos'u alması gibi transferler yaparken liverpool,deli ibosu jamie carragher'a her zaman saygı gösteriyordu,ki hala ''we all dream a team of carraghers'' tezahüratları söylenir
beşiktaş taraftarı 'sevinmek için sevmedik' derken liverpool tribünleri 'you'll never walk alone'' diyordu kupasız geçen yıllara inat,manchester united 20 yıl lig kupası kazanamasa taraftarının yarısından fazlasını kaybeder,ne atıp tutuyorsun sen?
ali ece,ali ece,ali ece diyorum.futbol algıları kendi bulundukları dönemden gerisine yetişemeyen at gözlüğü sahipleri için,hayatlarına renk katacaktır.
ayrıca manchester united'ın ölçüsüzce övüldüğü bir platformda liverpool da övülebilir,ben bu takımı tutuyorsam övebilirim,kimse de benim beşiktaşlılığımdan şüphe duyamaz.
beni eleştirenler her entryde elime kozlar veriyor,gülerek cevaplıyorum.hem de bazen steven gerrard gülümsemesiyle bazen de takoz recep gülümsemesiyle.
barcelona neredeyse her hafta şerefsizlik mi yapıyor? o değil de; beşiktaş-adana demirspor maçı hakkında ne düşünüyorsun?
liverpool taraftarı olmak için merseyside çocuğu olmak gerekmez bu bir,united taraftarı olmak içinse sanırım başarıya endeksli kapitalist sistemin tüyü yolunacak kazları rolünü benimsemek yeterlidir.
liverpool'un beşiktaşlı sempatizanları olayına ışık tutalım,malum maça kadar bu ülkede en fazla liverpool sempatizanı beşiktaşlılardı,hala bunu sürdüren beşiktaşlıların olması çok da hayret edilecek bir şey değildir.asıl beşiktaşlı birinin chelsea,manchester city,united gibi sistemin çarkı işlevi gören kulüpleri desteklemesi saçmadır,anlaşılamayandır.
beşiktaş özkaynak sistemiyle başarıyı yakalarken liverpool da bob paisley ve bill shankly'nin benzer 'britanya kökenli oyunculardan kurulu takım' sistemiyle ligi ve avrupayı domine ediyordu.
manchester united ve muadilleri fenerbahçe'nin carlos'u alması gibi transferler yaparken liverpool,deli ibosu jamie carragher'a her zaman saygı gösteriyordu,ki hala ''we all dream a team of carraghers'' tezahüratları söylenir
beşiktaş taraftarı 'sevinmek için sevmedik' derken liverpool tribünleri 'you'll never walk alone'' diyordu kupasız geçen yıllara inat,manchester united 20 yıl lig kupası kazanamasa taraftarının yarısından fazlasını kaybeder,ne atıp tutuyorsun sen?
ali ece,ali ece,ali ece diyorum.futbol algıları kendi bulundukları dönemden gerisine yetişemeyen at gözlüğü sahipleri için,hayatlarına renk katacaktır.
ayrıca manchester united'ın ölçüsüzce övüldüğü bir platformda liverpool da övülebilir,ben bu takımı tutuyorsam övebilirim,kimse de benim beşiktaşlılığımdan şüphe duyamaz.
beni eleştirenler her entryde elime kozlar veriyor,gülerek cevaplıyorum.hem de bazen steven gerrard gülümsemesiyle bazen de takoz recep gülümsemesiyle.
avrupa'da oynamadan , premier league'deki avrupada oynayan ekiplerle aynı yayın gelirini almak isteyen komik takım.
çoğunluğun aksine nefret etmediğim ama sempati de beslemediğim ingiliz ekibi. o halde bulsaydık bir takımı biz de sekiz atardık, nefret etmenin manası ne anlamıyorum. ama taraftarının her şeye rağmen you will never walk alone demesi gerçkten takdire şayan. en büyük rakipleri manchester united şampiyonluk sayısında çok gerideyken yirmi küsür senedir şampiyon olamadıkları için manU'nun son şampiyonluğuyla şampiyonluk sayısında geride kalmışlardır. son cl şampiyonluğundan sonra kendilerine gelememişler. king dalglish'le bi silkelenseler de bu sezon ilk dörde girmeleri de çok kolay değildir.
ingiltere'nin gelmiş geçmiş en büyük takımıdır. dünyanın da en büyük 3-4 takımı arasındadır.
hakkında atıp tutmadan önce biraz tarihlerine bakmakta fayda var. sırf 8-0 yenildik diye bir kin besleme basitlikten öteye gitmiyor. kaldı ki neden atmasınlar 8 tane? yasak mı? değil. ahlaksızlık mı? değil. ayıp mı? değil. ee sorun ne o zaman?
ve evet beşiktaş'lı olup liverpool'u tutanlar da var aramızda. forzaquila'nın yazdıklarını okuduktan sonra yalnız olmadığımı anladım. ne güzel anlatmış arkadaş biraz okuyup öğrenmek lazım böyle şeyleri. öyle artistlik yapmakla olmaz.
sen adamı burda 2-1 yenip dünyanın her yerinde haber oluyosan. o adamlar da sana orda 8 tane atar baba hiç gocunmaya gerek yok.
hakkında atıp tutmadan önce biraz tarihlerine bakmakta fayda var. sırf 8-0 yenildik diye bir kin besleme basitlikten öteye gitmiyor. kaldı ki neden atmasınlar 8 tane? yasak mı? değil. ahlaksızlık mı? değil. ayıp mı? değil. ee sorun ne o zaman?
ve evet beşiktaş'lı olup liverpool'u tutanlar da var aramızda. forzaquila'nın yazdıklarını okuduktan sonra yalnız olmadığımı anladım. ne güzel anlatmış arkadaş biraz okuyup öğrenmek lazım böyle şeyleri. öyle artistlik yapmakla olmaz.
sen adamı burda 2-1 yenip dünyanın her yerinde haber oluyosan. o adamlar da sana orda 8 tane atar baba hiç gocunmaya gerek yok.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?