jane austen'in pride and prejudice adlı romanındaki yakışıklı,gururlu,kibirli ve önyargılı bir ingiliz soylusu olan karakteridir.
bir jane austen romanıdır.
türkçe'ye gerçekten hiç şaşaırmadığımız[ybkz]swh[/ybkz] bir biçimde aşk ve gurur olarak çevrilmiştir. oysa gurur ve önyargı demek o kadar zor olmasa gerek.bir çok kereler bir televizyon dizisi ya da bir sinema filmi olarak uyarlanmıştır.
özellikle bbc için yapılan ve başrollerindeki o ünlü mr darcy'yi colin firth'ün oynadığı televizyon dizisi içlerindeki en iyisidir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Gurur_ve_%C3%96nyarg%C4%B1
türkçe'ye gerçekten hiç şaşaırmadığımız[ybkz]swh[/ybkz] bir biçimde aşk ve gurur olarak çevrilmiştir. oysa gurur ve önyargı demek o kadar zor olmasa gerek.bir çok kereler bir televizyon dizisi ya da bir sinema filmi olarak uyarlanmıştır.
özellikle bbc için yapılan ve başrollerindeki o ünlü mr darcy'yi colin firth'ün oynadığı televizyon dizisi içlerindeki en iyisidir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Gurur_ve_%C3%96nyarg%C4%B1
oruç tutmasak bile gelebileceğimiz bir organizasyondur[ybkz]swh[/ybkz].
öpüşmemiz ve ince belli bardakta çay içmem daha kolay olur ümidiyle minicik burnumla gelebilirim (vurgula: belki) dediğim organizasyondur.
teeeeeaaa ankara'dan geleceğimize göre deniz manzaralı bir mekanda olabilirse çok sevinirim.
erken gelmem durumunda bir otel ayarlanmasını mümkünse gezip görmek amaçlısından bir kaç kişinin de yanımda bulunmasını teklif edeceğim.
kolay kaybolabilme açısından mümkünse bilindik bir yerlerde taksim burger king önünde ya da kazan'ın önünde buluşabilir miyiz?
belki adalar'a falan geçebiliriz ümidiyle bikinilerimle geleceğim organizasyondur.
bu entry belki kendini 5 dakika,15 dakika ya da 15 saat içinde yokedebilir.uzak duralım mümkünse...
öpüşmemiz ve ince belli bardakta çay içmem daha kolay olur ümidiyle minicik burnumla gelebilirim (vurgula: belki) dediğim organizasyondur.
teeeeeaaa ankara'dan geleceğimize göre deniz manzaralı bir mekanda olabilirse çok sevinirim.
erken gelmem durumunda bir otel ayarlanmasını mümkünse gezip görmek amaçlısından bir kaç kişinin de yanımda bulunmasını teklif edeceğim.
kolay kaybolabilme açısından mümkünse bilindik bir yerlerde taksim burger king önünde ya da kazan'ın önünde buluşabilir miyiz?
belki adalar'a falan geçebiliriz ümidiyle bikinilerimle geleceğim organizasyondur.
bu entry belki kendini 5 dakika,15 dakika ya da 15 saat içinde yokedebilir.uzak duralım mümkünse...
30 haziran'da stadyumlarında yapılan mezuniyet törenleriyle türkiye'ye damgasını vuran okuldur.
hayatımda ilk defa neden odtü'lü değilim lan ben dememe sebep olmuşlardır.
ayrıca açılan pankartlar kendi sitelerinde vardır:
http://metuevents.com/odtu-2013-mezuniyet-pankartlari/
hayatımda ilk defa neden odtü'lü değilim lan ben dememe sebep olmuşlardır.
ayrıca açılan pankartlar kendi sitelerinde vardır:
http://metuevents.com/odtu-2013-mezuniyet-pankartlari/
her yeni transferi yeni bir umut olarak görmektir.
..
özellikle de yaşı 22 ve gelecek vaadediyorsa:
http://www.yarisaha.com/sessiz-cocuk-pedro-franco/
..
özellikle de yaşı 22 ve gelecek vaadediyorsa:
http://www.yarisaha.com/sessiz-cocuk-pedro-franco/
atatürk'ün temel ilkelerindendir.1924 anayasası'na eklenerek tüm türk ulusuna mal edilmiştir.
--alıntı--
Halkçılık ilkesi, ulusal egemenliği ön planda tutar ve demokrasiyi benimser. (vurgula: Devlet, vatandaşın refah ve mutluluğunu amaçlar). Vatandaşlar arasında iş bölümü ve dayanışmayı öngörür. Ulusun devlet hizmetlerinden eşit bir şekilde yararlanmasını sağlar. Atatürk’ün halkçılık ilkesinden anlaşılan; (vurgula: toplumda hiçbir kimseye, zümreye ya da herhangi bir sınıfa ayrıcalık tanınmamasıdır). Bütün herkes kanun önünde eşittir. Halkçılık ilkesine göre; hiçbir kimse başkalarına karşı din, dil, ırk, mezhep veya ekonomik açıdan üstünlük sağlayamaz.
Halkçılık, Mustafa Kemal tarafından kurulan Cumhuriyet Halk Partisi'nin programında şu şekilde tanımlanmıştır: "Bizim için insanlar yasa önünde tamamen eşit muamele görmek zorundadır. Sınıf, aile, fert arasında bir ayrım yapılamaz. Biz, Türkiye halkını çeşitli sınıflardan oluşan bir bütün olarak değil, sosyal yaşamın gereksinimlerine göre çeşitli mesleklere sahip olan bir toplum olarak görmekteyiz.“
Kadın-erkek eşitliği konusunda gerekli önlemlerin alınmış olması; öğretim birliğinin gerçekleştirilmiş olması; her yurttaşın öğrenebileceği yeni bir Türk alfabesinin hazırlanması ve her yurttaşın devlet organları önünde eşit muamele görmesi konusunda alınan önlemler halkçılık ilkesini destekler niteliktedir.
--viki--
unutulmaya çalışılan,unutturulmaya çalışılan ilkemizdir.
--alıntı--
Halkçılık ilkesi, ulusal egemenliği ön planda tutar ve demokrasiyi benimser. (vurgula: Devlet, vatandaşın refah ve mutluluğunu amaçlar). Vatandaşlar arasında iş bölümü ve dayanışmayı öngörür. Ulusun devlet hizmetlerinden eşit bir şekilde yararlanmasını sağlar. Atatürk’ün halkçılık ilkesinden anlaşılan; (vurgula: toplumda hiçbir kimseye, zümreye ya da herhangi bir sınıfa ayrıcalık tanınmamasıdır). Bütün herkes kanun önünde eşittir. Halkçılık ilkesine göre; hiçbir kimse başkalarına karşı din, dil, ırk, mezhep veya ekonomik açıdan üstünlük sağlayamaz.
Halkçılık, Mustafa Kemal tarafından kurulan Cumhuriyet Halk Partisi'nin programında şu şekilde tanımlanmıştır: "Bizim için insanlar yasa önünde tamamen eşit muamele görmek zorundadır. Sınıf, aile, fert arasında bir ayrım yapılamaz. Biz, Türkiye halkını çeşitli sınıflardan oluşan bir bütün olarak değil, sosyal yaşamın gereksinimlerine göre çeşitli mesleklere sahip olan bir toplum olarak görmekteyiz.“
Kadın-erkek eşitliği konusunda gerekli önlemlerin alınmış olması; öğretim birliğinin gerçekleştirilmiş olması; her yurttaşın öğrenebileceği yeni bir Türk alfabesinin hazırlanması ve her yurttaşın devlet organları önünde eşit muamele görmesi konusunda alınan önlemler halkçılık ilkesini destekler niteliktedir.
--viki--
unutulmaya çalışılan,unutturulmaya çalışılan ilkemizdir.
bir george orwell romanıdır. bir korku imparatorluğu anlatılmaktadır.
açıkçası buraya konusunu,hikayesini her şeyini yazmak isterdim ama kıyamam..okunmalıdır demem yeterli bence..
--1984--
''özgürlük iki kere iki dört eder diyebilmektir.buna izin verilirse, arkası gelir.''
''nasıl'ını anlıyorum: neden'ini anlamıyorum.''
''bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenmezler.''
''düşünce suçu, ölümü gerektirmez: düşünce suçunun kendisi ölümdür.''
''savaş barıştır.
özgürlük köleliktir.
cahillik güçtür.''
--1984--
açıkçası buraya konusunu,hikayesini her şeyini yazmak isterdim ama kıyamam..okunmalıdır demem yeterli bence..
--1984--
''özgürlük iki kere iki dört eder diyebilmektir.buna izin verilirse, arkası gelir.''
''nasıl'ını anlıyorum: neden'ini anlamıyorum.''
''bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenmezler.''
''düşünce suçu, ölümü gerektirmez: düşünce suçunun kendisi ölümdür.''
''savaş barıştır.
özgürlük köleliktir.
cahillik güçtür.''
--1984--
psikolojik durumunuza göre,eskiden okuduğunuz ve hep tadı damağınızda kalmış olan, o çok sevdiğiniz ve tekrar tekrar okumak istediğiniz kitaplardır.
hatta okurken de hep hiç bitmesin istemişsinizdir..
(bkz: bin dokuz yüz seksen dört)
(bkz: küçük prens)
(bkz: şibumi)
(bkz: sevda sözleri)
(bkz: 2001 bir uzay macerası)
(bkz: dünyanın merkezine yolculuk)
(bkz: denizler altında yirmi bin fersah)
(bkz: aya yolculuk)
(bkz: puslu kıtalar atlası)
(bkz: kinyas ve kayra) [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
hatta okurken de hep hiç bitmesin istemişsinizdir..
(bkz: bin dokuz yüz seksen dört)
(bkz: küçük prens)
(bkz: şibumi)
(bkz: sevda sözleri)
(bkz: 2001 bir uzay macerası)
(bkz: dünyanın merkezine yolculuk)
(bkz: denizler altında yirmi bin fersah)
(bkz: aya yolculuk)
(bkz: puslu kıtalar atlası)
(bkz: kinyas ve kayra) [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
kitap okurken hangi sayfada kaldığını unutmamak için konulan nesnelerdir. hatta kitapçılarda sırf bu amaç için satılan ayraçlar bulunmaktadır.
madem başlık bir anket havasında şöyle katılabilirim mesela ben genelde kaldığım sayfayı ezberlerim.kusura bakmayın ama olayım bu.eğer ben kitabımı okurken kapı çalar,telefon çalar ya da acil kitabı bırakmam gerekirse kullanacağım ayraçlar genelde sırayla şöyledir:
(bkz: bacak)
(bkz: terlik)
(bkz: televizyon kumandası)
madem başlık bir anket havasında şöyle katılabilirim mesela ben genelde kaldığım sayfayı ezberlerim.kusura bakmayın ama olayım bu.eğer ben kitabımı okurken kapı çalar,telefon çalar ya da acil kitabı bırakmam gerekirse kullanacağım ayraçlar genelde sırayla şöyledir:
(bkz: bacak)
(bkz: terlik)
(bkz: televizyon kumandası)
trevanian adlı yazarın (ki bu gerçek adı değil) şibumi adlı romanındaki sıradışı kahramanının adıdır. nicholai hel.
yarı rus,yarı alman asıllı bir amerikan düşmanıdır.şangay'da doğmuş bir japon generali tarafından büyütülmüş japonya'nın en meşhur oyunu go öğrenmiş.tam yedi dil bilmektedir.bir kurşun kalemle ya da plastik bir kart ile bir adamı rahatlıkla öldürebilme ustalığına sahiptir.yakın algılama yeteneğine sahiptir. bu yetenek sayesinde fotoğrafı bile çekilememiştir.süper sevişme teknikleri bilmektedir.yaşını asla göstermeyen,kadınların hayranlık duyduğu mükemmel ötesi bir kiralık katildir...taa ki bir gün emekliye ayrılmasına rağmen geri dönmek zorunda kalmıştır.
yarı rus,yarı alman asıllı bir amerikan düşmanıdır.şangay'da doğmuş bir japon generali tarafından büyütülmüş japonya'nın en meşhur oyunu go öğrenmiş.tam yedi dil bilmektedir.bir kurşun kalemle ya da plastik bir kart ile bir adamı rahatlıkla öldürebilme ustalığına sahiptir.yakın algılama yeteneğine sahiptir. bu yetenek sayesinde fotoğrafı bile çekilememiştir.süper sevişme teknikleri bilmektedir.yaşını asla göstermeyen,kadınların hayranlık duyduğu mükemmel ötesi bir kiralık katildir...taa ki bir gün emekliye ayrılmasına rağmen geri dönmek zorunda kalmıştır.
yapılan doğru ya da yanlış olsa da tamamen tek başına yapılmış bir tercihtir. hani derler ya gönül bu işte diye belki de öyle olmuş bir şeydir.
bir umut vardır.tekrar beni aldatmaz zaten ya da artık benim değerimi anlar hem belki beni daha çok sever gibi tamamen pembe hayaller ürünü olan duygularla yapılan geri dönüştür.
ama nedense benim aklıma ilk şunu getirmiştir:
(bkz: seveni sikerler sikeni severler)
bir umut vardır.tekrar beni aldatmaz zaten ya da artık benim değerimi anlar hem belki beni daha çok sever gibi tamamen pembe hayaller ürünü olan duygularla yapılan geri dönüştür.
ama nedense benim aklıma ilk şunu getirmiştir:
(bkz: seveni sikerler sikeni severler)
yandaş medya sayesinde gerçeği çok geç gördüğümüz ama hiç bir şey için geç kalınmayacağını da öğrendiğimiz, yanılgıdır.
(bkz: moonwalk)
lanet edilecek cümledir.
yazılan destanlar neticesinde hakettikleri ikramiyeyi derecelendirme yoluyla alması gereken polislerdir.
bana göre bir saç çekenle, bir insanı öldürmek aynı ikramiye alamaz lütfen orantısız ikramiye olmasın. çok ayıp.[ybkz]swh[/ybkz] yazdığım şu cümleden iğrendim ve utandım ya!
yazılan destanlar neticesinde hakettikleri ikramiyeyi derecelendirme yoluyla alması gereken polislerdir.
bana göre bir saç çekenle, bir insanı öldürmek aynı ikramiye alamaz lütfen orantısız ikramiye olmasın. çok ayıp.[ybkz]swh[/ybkz] yazdığım şu cümleden iğrendim ve utandım ya!
sadece nickine bakarak bile kendisine saygı duyulması gereken yazardır. (bu cümleden bile malzeme çıkartabilirsiniz.hadi hayırlısı)
bazı entrylerini okuduğumda kim yazmış lan bunu diyip bir küfür savurduğum oluyor ama o da öyle düşünmüş diyip geçilebiliyor ya da acaba burada düşündüğü doğru mu diye de hissedebilir ve beğenmezsen basarsın eksiyi çok zor değil yani..
üstelik kendisinin (vurgula: yaş) olarak da bizlerden küçük olduğunu gördüğümde vay delikanlının kanı kaynıyor diyebilirsin.
her yazdığı düşündüğü şey bana,bize ters gelebilir ama o da öyle biliyormuş işte..ya sen o'ndan öğrenirsin ya da o'na öğretebilirsin..''bak kardeşim burda şöyle demişsin ama aslında bak o böyledir.'' diye bir mesaj atabilirsin. bugüne kadar [ybkz]swh[/ybkz] belki yanlış öğrenmiş duymuştur öyle biliyordur bunu düzeltmek senin elinde değil mi sözlük yazarları?
neyse geç olsa da hoşgeldin genç.. saygılar..
bazı entrylerini okuduğumda kim yazmış lan bunu diyip bir küfür savurduğum oluyor ama o da öyle düşünmüş diyip geçilebiliyor ya da acaba burada düşündüğü doğru mu diye de hissedebilir ve beğenmezsen basarsın eksiyi çok zor değil yani..
üstelik kendisinin (vurgula: yaş) olarak da bizlerden küçük olduğunu gördüğümde vay delikanlının kanı kaynıyor diyebilirsin.
her yazdığı düşündüğü şey bana,bize ters gelebilir ama o da öyle biliyormuş işte..ya sen o'ndan öğrenirsin ya da o'na öğretebilirsin..''bak kardeşim burda şöyle demişsin ama aslında bak o böyledir.'' diye bir mesaj atabilirsin. bugüne kadar [ybkz]swh[/ybkz] belki yanlış öğrenmiş duymuştur öyle biliyordur bunu düzeltmek senin elinde değil mi sözlük yazarları?
neyse geç olsa da hoşgeldin genç.. saygılar..
aysel gürel'in eserlerinin seslendirildiği albümde tarkan tarafından oldukça başarılı bir şekilde yorumlanan şarkıdır.
http://www.youtube.com/watch?v=jaMZ4lyteH0
http://www.youtube.com/watch?v=jaMZ4lyteH0
amerika'lı, artık eski bir nsa çalışanı. casus mu değil mi bilinmiyor.
amerika hükümetinin (cia,nsa) yaptıkları prism adlı dünyadaki tüm insanların internet üzerinden her türlü bilgilerine ulaşabilecek bir program üretiminde çalışan fakat bu programı, anayasaya aykırı olduğu düşüncesiyle bu bilgiyi sızdıran kişi.ayrıca nsa'e tüm kimlik bilgilerini,telefon görüşmelerini,mailleri kısaca her türlü izlenmeyi, washington post, bu programda adı geçen şirketlerin microsoft, yahoo, google, facebook, paltalk, aol, skype, youtube ve apple olduğunu duyurmuştur. ve tabi tüm bu şirketler böyle bir bilgiye verdiklerini ya da vermediklerini sırayla söylemişlerdir.
ilk başlarda tam olarak nerde olduğu bilinmeyen çin'e gidiyorum diyip hong kong'a giden daha sonra moskova taraflarında görülen ve her zaman beklenen bir rusya-abd gerginliği yaratmıştır. daha sonra küba'ya gideceğim diyip gitti mi gitmedi mi yoksa hala moskova'da mı olduğu bilinmemektedir. hatta en son bilgilere göre ekvador'da olduğu düşünülmektedir.
ayrıca daha da güzeli o küçük ekvador'un abd'ye kafa tutmasıdır. ''abd'nin insanlığa ihanet ettiğini ve snowden'i elbette kabul edeceklerini hatta ve hatta insan hakları eğitimi konusunda abd'ye yardımcı olabileceklerini söylemişlerdir.
sanki kendimi film izliyormuş gibi hissediyorum ya da tam tersi onların beni izlediklerini...
amerika hükümetinin (cia,nsa) yaptıkları prism adlı dünyadaki tüm insanların internet üzerinden her türlü bilgilerine ulaşabilecek bir program üretiminde çalışan fakat bu programı, anayasaya aykırı olduğu düşüncesiyle bu bilgiyi sızdıran kişi.ayrıca nsa'e tüm kimlik bilgilerini,telefon görüşmelerini,mailleri kısaca her türlü izlenmeyi, washington post, bu programda adı geçen şirketlerin microsoft, yahoo, google, facebook, paltalk, aol, skype, youtube ve apple olduğunu duyurmuştur. ve tabi tüm bu şirketler böyle bir bilgiye verdiklerini ya da vermediklerini sırayla söylemişlerdir.
ilk başlarda tam olarak nerde olduğu bilinmeyen çin'e gidiyorum diyip hong kong'a giden daha sonra moskova taraflarında görülen ve her zaman beklenen bir rusya-abd gerginliği yaratmıştır. daha sonra küba'ya gideceğim diyip gitti mi gitmedi mi yoksa hala moskova'da mı olduğu bilinmemektedir. hatta en son bilgilere göre ekvador'da olduğu düşünülmektedir.
ayrıca daha da güzeli o küçük ekvador'un abd'ye kafa tutmasıdır. ''abd'nin insanlığa ihanet ettiğini ve snowden'i elbette kabul edeceklerini hatta ve hatta insan hakları eğitimi konusunda abd'ye yardımcı olabileceklerini söylemişlerdir.
sanki kendimi film izliyormuş gibi hissediyorum ya da tam tersi onların beni izlediklerini...
hep bir huzursuz,mutsuz,regl olmuş kadın gibi,mızmız ve haliyle gitmek istiyorsa bırakın gitsin dediğim futbolcu.
ilk yarısı 0-0 biten maçtır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?