confessions

la bebe

2. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 696
  2. takipçi 0
  3. puan 14241

newcastle

la bebe
sol frame'deki bir şey üzerine aklımda canlananları yazmak için başlığa tıkladığımda; yazmayı planladıklarımın kendisi tarafından yazıldığına oldukça fazla kez şahit olduğum yazar. özellikle son bir kaç günde daha da sık tekrarlandı bu durum.

tüm bunlardan sebep; artı vericisi ve de takipçisiyim. klavyesine kuvvet.

gülme efekti

la bebe
insanı -nerede gülünmesi gerektiğini göstererek- gerizekalı yerine koyan efekttir.
gerçekten komik olan dizilerin ortak özelliği ise, bu efekte hiç başvurulmuyor olmasıdır.

fabian ernst

la bebe
alacaklarını alamadığı gerekçesiyle yasal merciilere başvuran, bu sebepten de taraftarlarımızın bir kısmı tarafından kendisine büyük nankörlük yapılan futbolcumuzdur.

kendisine 2 seneye yayılmış olmak suretiyle 1 milyon euro borcu olan bir kulüpte top koşturup, derbi maçında adam akıllı futbol oynayabilen ve ayakta kalabilen tek kişi olabilmiştir. onca alacağına rağmen portekizli diğer zibidiler gibi götünü sermemiş, sahadaki performansını alacaklarının tahsiliyle ilişkilendirmemiştir.

asıl vurucu hareketi ise, derbide kaçırdığı golle alakalı olarak maç sonu açıklamasında kurduğu cümlesi olmuştur:
"(i: Mustafa'nın pas verdiği pozisyonu kullanmam gerekiyordu. Gece gözüme uyku girmeyecek ve bunu uzun uzun düşüneceğim.)"

derbide sorumluluk almamak için sahada türlü pislikler yapmış olanlar, maç saatinde mekanlarda fink atıp doğum günü kutlarken; kendisi halen, yaptığı hataları masaya yatırmanın derdindedir. işte tüm bunlardan sebep; Beşiktaş'ın şu boktan durumunda eğreti duracak adamlıkta ve profesyonellikte bir futbolcudur.

alacaklarıyla ilgili başvuruyu da, ha kendisi yapmış ha avukatı, ne fark eder? iyi ki de yapmış.

hugo almeida

la bebe
ücretini zamanında alamadığı gerekçesiyle beşiktaş'ı fifa'ya şikayet etmiş olan futbolcumuz.

bu yaptığına kızanlar olacaktır muhakkak fakat kendisi sonuna kadar haklıdır. emeğinin karşılığını alamadığı için yasal yollara başvurmak zorunda bırakılmıştır.

şimdi bazı zekiler, "amaaan çok işe yarıyodu da sanki" minvalinde bir şeyler zırvalayacaklardır muhtemelen ama, sözleşmesinde şu kadar gol atması şartıyla kendisine parası ödenecektir şeklinde bir madde olmadığını hepimiz biliyoruz. dolayısıyla, kendisine vaat edilen şartların sağlanmaması durumunda hakkını arıyor olması oldukça insani bir durumdur. en azından quaresma salağı gibi parasını alamadığı zaman maçta kırmızı kart görüp kaçmıyor. kendisine görev verildiği zaman çabalıyor, hakkını sahada pislik yaparak değil de medeni bir şekilde, hukukla arıyor.

tüm bunlardan sebep, profesyonelliğinden dolayı tebrik ediyorum kendisini.

mustafa denizli

la bebe
Hocası olduğu iran takımı persepolis'in, son 7 dakikasına 10 kişiyle ve 2-0 yenik girdiği maçı çevirip 3-2'ye getirmesiyle tarihe geçmiş olan spor adamı.

http://www.sporbucks.com/haber/15805/mustafa-denizli-tarih-yazdi

rıdvan dilmen

la bebe
tek bir cümlesiyle, nasıl biri olduğunu bir kez daha önümüze sermiş olan şahıstır. güce tapar, patronu ne düşünürse ona kafa sallar. işin kötüsü, herkesi de kendisi gibi sanar.

---------------alıntı---------------

Rıdvan: Kadınlarımız bile küfür ediyor. Demirören'e YETER diye bağırıyor. Demirören hatalıdır ama kadınlarımız nereden öğrendi bunları.

Güntekin (Sinirli bir şekilde): Neden hocam demokratik hakları değil mi? Küfür falan etmiyorlar YETER Demirören diyorlar. Bu normal değil mi? Demirören'in yanlış transfer politikaları yüzünden kulüp borç batağında değil mi?

Rıdvan (Gülerek) : Güntekin sen istifa mı ettin vatan'dan noldu yea.

---------------alıntı---------------

alex de souza

la bebe
türkiye ligi'ndeki en profesyonel adamdır.

hemen izah edeyim; faul yapar çaktırmaz, kart yer ses etmez, gider adamın ayağına basar farkettirmez. gider sadece işini yapar, ilerleyen yaşına rağmen tam 8 senedir bir takımı sırtlar, kendisiyle kıyaslanan tüm 10 numaraları donunda sallar. takımını yıllardır neredeyse tek başına şampiyon eder.

bizimkiler napar?

10 numaralarımız katar'larda fink atar, kart yiyen oyuncumuz hakeme diklenir, faul yapan oyuncumuz yaptığı faulu hakemin gözüne gözüne sokar, yıldız dediğimiz futbolcu derbi öncesi rakibine makas atar oyundan atılır, stoperimiz derbide adamı dirsekler vesaire.

kısacası, bu ülkede işini en iyi yapan futbolcudur.
hatta geçmişteki kariyerini falan siktir edin, bu ülkeye gelmiş en "verimli" futbolcudur. kabul etmek gerek.

beşiktaş taraftarı

la bebe
eskiden takımı başarısız da olsa başı dikti, bir duruşu vardı ve başarıya entegre olmayan asil bir duruştu.
şimdi hem takımı başarısız, hem başı öne eğik, hem de her gün yüzünü ağartacak bir detayla karşılaşıyor.

bir gün bir bakıyoruz trabzonspor'un şampiyonluğu kutlanıyor, bir bakıyoruz aziz yıldırım özleniyor, bir bakıyoruz çobanımızın ağzından "fenerbahçemiz" kelimesi dökülüyor.

allah'ım nolur bir an önce geçsin şu günler.

ricardo quaresma

la bebe
büyük takımlarda neden oynayamadığını, o benzersiz yeteneklerine rağmen düşük sayılabilecek bir fiyata ve üstelik 26 yaşında olmasına rağmen neden kös kös beşiktaş'ımıza geldiğini gitgide daha iyi anladığım futbolcu.

adam olsan; geldiğin yerlerde senden daha az yeteneklileri sahaya sürüp, kulübeye mıhlamazlardı seni.

manuel fernandes

la bebe
biraz daha sakinleşip işi objektifliğe vurmak gerekirse; tıpkı quaresma abisi gibi, profesyonellikten oldukça uzak olduğunu gördüğümüz, yalnızca yeteneğinin ekmeğini yiyen kartalımız.

30 ocak 2012 kayserispor beşiktaş maçında sarı kartı görmüşsün, belli ki hakem maçı kıyıyor, alenen faul de yapmışsın, gittin bastın adamın ayağına hepimiz gördük, ulan hakemin üzerine yürümek ne? araya girmeseler napacaktın, dövecek misin adamı?

bak çocuk, burası türkiye. anlamadın mı sahada liyakatten bihaber kimseler olduğunu, anlamadın mı türk futbolunun ne denli başı boş olduğunu? ne diye gidip hakeme dikleniyorsun?

2 maç ceza aldığını öğrendiğimizden beri kızıyoruz sana. çünkü sen verdin o adamların eline bu fırsatı. ikinci sarıyı gördüğünde tıpış tıpış soyunma odasına gidecek kadar profesyonel olsaydın derbide senden mahrum olmayacaktık.

kimseler kusura bakmasın ama, bu fırsatı sen verdin. sen de az değilsin fernandes.

futbolu sevmeyen kadın

la bebe
bir kadının en büyük fobilerinden birinin bir başka kadınla kıyafet piştisi olmak olduğunu da hesaba katacak olursak; sahada bir grup, statta ise binlerce insanın zerre rahatsızlık duymadan aynı formayı giyiyor olmasına da akıl sır erdiremiyordur.
17 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol