(bkz: parayı sokağa atmak)
bu üçlü en fazla susadığı zaman uche'ye su taşır, takılmasın diye arkasından penisini tutarlar. bunların liyakâtına göre daha başka bir vazife bulamıyorum.
üzülerek söylemekteyim ki; beşiktaş yaptığı transferler, yapamadığı transferler, mevcut futbolcuları ve onları idaresiyle ikinci lig takımlarından hallice bir pozisyonda. makara çok boka sarıyor. çorak hazırlık müsabakalarından fark etmiştim bu vaziyeti de artık o günkü fernandes de topun ağzında. takım değiştirmenin vaktinin geldiği kanısındayım. beşiktaş'ın müsabakasını izlemektense anneannemin aile albümlerine bakmak bana çok daha zevk verir.
işte kurt hoca diye ben buna derim. radarlar her daim açık, alıcılar geniş frekansları çekiyor. elbet bir koç müsabaka esnasında koçluğun verdiği cazibeyi coşkun ihtiraslarını teskin etmek amacıyla kullanabilir. ponpon kızlara kur yapar, telefonunu yazıp tribündeki füze memelere sahip sarışına verebilir. koçun bu çiftleşme dansı etik değil, ancak içinde karakterimizin sıkıştırılarak cılız kaldığı ahmak etik kesesini yırtıp geçmesi onun cazibesini arttıran bir hadisedir. işini aksatmıyorsa hiçbir mahsuru yoktur. kur yaptığı on kadından üçü bu kuru taciz olarak algılasa, üçü reddetse, dördü de kabul etse koçun asgari bir hafta evi panayır yerine döner.
mustafa altıoklar familyasından fiyakalı bir tür oluyor kendileri. asimetrik suratı ona muzırlık katıyor.
mustafa altıoklar familyasından fiyakalı bir tür oluyor kendileri. asimetrik suratı ona muzırlık katıyor.
doğum günü çocuğu ihtişamlı aktör. onunla aynı gezegende var olmak, aynı oksijeni soluduğunu bilmek beni gerçekten tazyikle heyecanlandırıyor. gözlerimi kapayıp ellerimi kafasına koyarak tepesinden başladığım arzu dolu keşfime, biçimli vücudunun keskin hatlarını yokladıktan sonra öpülesi ayaklarında son bulmayı ne çok isterdim ki. onunla aynı pudraya çilek basmak, gün aşırı birbirimizin tabancalarını parlatmak son derece azdırıcı olurdu.
aralarına bir de kerim frei'yi al, komedi dans üçlüsü tribütü diyerek sür piyasaya.
böyleyken de âlem adamlar da üçlü olunca daha bir kahkahaya boğarlar sporseverleri. bilhassa rakip takım taraftarlarını.
böyleyken de âlem adamlar da üçlü olunca daha bir kahkahaya boğarlar sporseverleri. bilhassa rakip takım taraftarlarını.
bunun farkına ilk vardığım günden beri takım sporlarında yakışıklı bir elemanı gördüğüm andan itibaren müsabakaya konsantre olmakta zorluk çekerim. belki de spordan soğumamın nedenidir müsabaka esnasında zihnimin başka şeylerle meşgul olması. takım soyunma odalarının bazılarında kabin bulunsa da birçoğu geniş müşterek bir açıklıktaki sıra sıra dizilmiş ahizelerden oluşuyor. ve her iki mimaride de oyuncuların birlikte girebilecekleri babaç jakuziler mevcut. bence sporun ahlâki güzelliğini ve birlikteliğini kökünden destekleyen bir olgu sporcuların birlikte duşa girmeleri. takım sinerjisini ve aşkı tetikleyen mükemmel bir etkinlik. karşındakinin sarmalandığı havluyu üzerinden çekip almak, gergin havluyla tombul popusuna şaplaklar atmak, el şakaları, duş altında söylenen zafer şarkıları bence sporun gizemli itekleyicisidir. ayrıca spor fiziksel bir etkinliktir ve birlikte duş alınarak takım arkadaşları birbirlerinin fizyonomisiyle ilgili her detayı öğrenerek güçlü yönlerini ve zaaflarını daha iyi fark edebiliyor.
kişinin ilk defa havaalanı gördüğü pestenkerani seremoni. on iki yaşından beri yirmi senedir çalıştığı üç metre karelik dükkanında fotomaç'tan gördüğü habere binaen atlar gider insan bu tür eşsiz organizasyonlara.
efendiler! tabancayla vurdular, zehirlediler, boğdular. bunu aynı gün içerisinde tek bir kişiye, bir türlü ölmemesi nedeniyle yaptılar: rasputin'e. buradan da diyorum ki, gerçek sağlam irade rasputin'dir.
bazı insanların ölmesini isteyen ya da çevresindeki insanlara berbat davranan bir kişi de pekâlâ hümanizmi savunabilir. hümanizmin bireyin kendi kapısının önünü temizlemesinden belli olacak bir ahlâk kavramı değildir. her insan içten içe birilerinin ölmesini ister. bu canlı doğasında yer etmiş olağan bir güdüdür. sağlam bir hümanist, insanların özlük haklarını sınırlandıran ve yaşam hakkını alan kişilerin ya da bunların destekçilerinin ölmelerinin üstün insan barışı için faydalı olarak görebilir. barışa tehdit oluşturan kişilerin ölmesini savunmayan bir hümanist ya pederdir ya da mantıksız. aa.. aslında mantıksızlık pederliğin gerekliliğidir. insan ölümünü savunmanın yanı sıra karısını döven, adam öldüren bir kişi de hümanist olabilir. hümanizm, tek bir kişinin bir başkasıyla olan hukukuyla değil; toplumun tek bir kişiyle olan hukukuyla ilgilidir.
burada karşımıza kötünün göreceliği çıkıyor. hangi şiddette bir fiilde bulunursak ölümümüze sevinilecek kadar başkaları tarafından kötü olarak addediliriz?
burada karşımıza kötünün göreceliği çıkıyor. hangi şiddette bir fiilde bulunursak ölümümüze sevinilecek kadar başkaları tarafından kötü olarak addediliriz?
bugün yarın vefat haberini alacağımız yaşlı moruk, saruman.
haritada yeri belirlenemeyen efsunlu şehirdeki köylü bir kahinin rivâyetine göre, dschinghis khan'ın bu şarkısı esnasında ufuk çizgisine ellerini uzatanlar bu çizgiyi ritimle dalgalandırabilmektedirler.
isa buda'nın kum havuzundan arkadaşı.
kısa ve öz yazıyorum. uluslararası bir ayrımcılıktan, saldırgan bir ülküden, militer, karanlık yapılanmaları destekleyen bir ideolojiden taraf olan biri öldürülmüşse bu olsa olsa su testisi edebiyatıdır. bu münasebetle bu lafı elbet söylemem.
1- kl: goycochea
2- kl: al-deayea
3- kl: van breukelen
4- kl: schmeichel
5- kl: leighton
6- kl: van der sar
7- def: lalas
8- def: gamarra
9- def: hendry
10- def: adams
def: biliç
def: onopko
def: sammer
def: t. west
def: v. jones
def: naybet
def: stam
def: brehme
def: lahm
20- def: t. ivanov
def: thuram
def: blanc
def: balboa
def: mihajloviç
ort: platt
ort: hassler
ort: hagi
ort: mcallister
ort: simeone
30- ort: seedorf
ort: sutter
ort: gascoigne
ort: gullit
ort: bergkamp
ort: prosineçki
ort: boban
ort: butragueno
ort: maradona
ort: valderrama
40- ort: socrates (v.i.p)
ort: stojkoviç
ort: rekdal
ort: möller
ort: oğuz
for: aykut
for: batistuta
for: best(v.i.p.)
for: van basten
for: cantona
50- for: henry
for: ronaldo
for: romario
for: zamorano
for: chapuisat
55- for: şuker
kadro, birisini unutacağımın endişesiyle oyuncu havuzuna genişledi. ve inanıyorum ki milli olmamış, gönül eşkiyası birilerini muhakkak unuttum.
2- kl: al-deayea
3- kl: van breukelen
4- kl: schmeichel
5- kl: leighton
6- kl: van der sar
7- def: lalas
8- def: gamarra
9- def: hendry
10- def: adams
def: biliç
def: onopko
def: sammer
def: t. west
def: v. jones
def: naybet
def: stam
def: brehme
def: lahm
20- def: t. ivanov
def: thuram
def: blanc
def: balboa
def: mihajloviç
ort: platt
ort: hassler
ort: hagi
ort: mcallister
ort: simeone
30- ort: seedorf
ort: sutter
ort: gascoigne
ort: gullit
ort: bergkamp
ort: prosineçki
ort: boban
ort: butragueno
ort: maradona
ort: valderrama
40- ort: socrates (v.i.p)
ort: stojkoviç
ort: rekdal
ort: möller
ort: oğuz
for: aykut
for: batistuta
for: best(v.i.p.)
for: van basten
for: cantona
50- for: henry
for: ronaldo
for: romario
for: zamorano
for: chapuisat
55- for: şuker
kadro, birisini unutacağımın endişesiyle oyuncu havuzuna genişledi. ve inanıyorum ki milli olmamış, gönül eşkiyası birilerini muhakkak unuttum.
cannes film festivalinden en iyi film klasmanında altın palmiye'yle dönmüş ergen homoseksüelliğini anlatan averaj bir film. filmi izleyen on beş-yirmi beş arası seksüel muallakta gençlere dayatmasız, özgür bir yol çizdirtebilir; çizdirtmeye de bilir. mamafih hudutlarımızın mutlak suretle belirlendiği bu hayatta mavi en sıcak renktir'i gençlerin izlemesinde fayda görüyorum.
pip yaaa.. köprünün altından çok sular aktı, adam zenci adına evrildi. bu müstear adı seçmesini bilinçaltındaki zenci ihtirasının coşkunluğuna bağladım hep.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?