kerami pestenkerani

matt groening bu karakteri yaratırken amerikan proletaryasını baz alındığını söylese de ben bi göz ucuyla da beşiktaşlılara baktığı kanısındayım.

günah tohumu adıyla dilimize çevrilegelmiş gerilim tarzında 76 yapımı brian de palma filmi. stephan king'in romanından uyarlama bu filmin günümüzde yeniden çevrimi yapılmıştır. ilki kadar muhteşem olmayacağı kanısındayım. çünkü ilkini ufakken izlemiştim ve beni dehşete düşüren bi hayli fazla sahne vardı.

iki sene önce liseden kaçıp devamlı internet cafe'ci necdet abi'ye 500 bin liralık(50 krş) açtırmama neden olmuş mmorpg. yarım saatlik açardı, süre bitince dışarıda sigara içer tekrar içeri girip bi 500 bin liralık daha açtırırdım.

bir rus türküsü. onlarca sene tetris oynayanlar ekranın boğazına kadar gelen betonarme yapıyı yerle yeksan eyleyebilmek ümidiyle gelecek uzun çubuğu bu türküyle, umutla, hırsla, paranoyakça bekledi hep.

bu asil ve dramatik bir son. sözlüğün paslanmasını engelleyecek kadar havuzda gayet kâfi bir yazar sayısının mevcudiyeti bu ilgayı dramatikleştiriyor. iş göremeyen herkes günümüzde sosyal medya uzmanı olduğu için nedenleriyle ilgili uzun uzadıya ahkâm kesmeyeceğim. tek söyleyeceğim, internet üzerinde haklarında hiçbir bilgiye malik olmadığım beşiktaş'la ilgili farklı bi' ton sosyal mecranın olması bize olumsuz yansıdığını düşünmemdir.
sözlüklere yazdım. ekşi sözlük'ün disiplininden bunaldığımız bir vakit inci sözlük açıldı. ilk başlarda hayattan edindiğimiz mizahla sözlüğün temel hatlarını oluşturduk. ardından tüm mizah anlayışını ve mizahıyla birlikte karakterini inci sözlük'ten şekillendiren 90 sonrası jenerasyonu ekşi'yi pestenkerani bir yere dönüştürdü. o jenerasyon ile aramdaki algı çok açıldı. ansiklopedi ile google gibi olduğumuzu hissettiğim avare bir dönemime rastlar kartal sözlük ile tanışmam. partizanlığı hiç sevmediğim ve tamamen gerizekâlıca bulduğum için burada öyle algıladığım bu ahmaklığınızla taşak geçmeye geldim. tez nalları dikeceğimi düşünüyordum. kaybedilen bir derbi sonrası pazartesi sizinle kafa bulan arkadaşınızın söyleyeceklerini zipleyerek burada yazdım. bu yüzden farklı kişilerden yaratıcı küfürler yedim. hepsi de salakçaydı. pip(aka fani madida. hahahah!) sağ olsun, bu isnatları sürklase ederek bana çanak tuttu. ben de dilimi törpüledim, çorak dönemlerde sözlükte salt bilgi içeren başlıklar açtım. sonraları spordan çok genel içerikli başlıklara entiri girerken kendiliğinden "farklı olana övgü" merkezli bir kişiliğe evrildim. hayatta ne kadar sevmediğimiz, istemediğimiz, çekindiğimiz anormal gelen olgu varsa onların hepsi oldum. farklı takım sempatizanı, fakir, eş cinsel, spastik, sapık, alkolik, dinci. geniş bir anneanne gizi altında; şeriatçı, siyonist, hıristiyan misyoneri, çingene, kürt, slav, afrika yerlisi, asyalı, iskandinav, verandada ağzında saman çöpü göbeğinde tüfek sallanan sandalyede oturan amerikan cumhuriyetçisi gibi bir sürü hüviyete büründüm. bunlardan kaçına haiz olduğumu, evliliğimi, şahsımı, feraye'yi, anneannemi, beşiktaşlılığımı tamamen giz olarak bırakıyorum.
sözlük biter, kerami gider.
kartal sözlük yaratıcıları bundan sonra beşiktaş'la ilgili nasıl bir platform yaratır bilmiyorum mamafih muhakkak ben de içinde olmak isterim.

benim gözümden sözlük budur. gofret çıtırı gibi. bir türlü beklenen sıçrayışı yapamaması ve kapanacak olması üzücü. bunu twitter'dan öğrendiğim anda yumruğumu ısırdım yetmedi şofbeni dişledim. sözlerime burada son verirken de ankastre davlumbazımı dilliyorum.

ölümü beklenen kişi üstsoy ise bu süreç acıyı hafifletir, müstakbel meyyit(e) formel mevkilerde hâlâ yaşayacağından defterinin dürülmesi hazırlıkları için kollar sıvanır, gelecekteki varoluş mülâhazasına girişilir. bu derin mülâhaza neticesinde sol kol uyuşup periferik nöropati yaşanır.
patoloji bize bu kaybı umursamamamızı söylüyor. ölen bir, tahribata uğrayan bir olacağına; ölen bir tahribata uğrayan sıfır olması evladır.
ölen sen değilsen ve pek maddi bir külfete girmeyeceksen sorun yapmak yersiz. bu süreçte, ölen kişinin senin hayatına direkt sağladığı yararlarla neden olduğu zararların muhakemesinin yapılması gerekiyor. bayramdan bayrama gördüğün bir kişiyse değil kahrolmaya, üzülmeye değmez.

bir inanç önderin peşinden akşamdan kalma bir vaziyette giden müritlerin oluşturduğu dinî topluluk.

i. avustralya'nın uluslararası akronimi.
ii. altının simgesi.
iii. astronomik birimi
iii. uluma efekti.

amsterdam'ın dostlar kıraathanesi. tabii amsterdam usülü, duman eden cinsten. bu tekkeden bir adet bardak altlığına malikim.

amerikalı siyahi bir rapçi. i cry adında piano in the dark şarkısının cover'ını yapmıştır, yapmıştır da iğrenç bir arkadaş tarafından "bak bak, klibin burasına bak. sözleri dinle. iii know caught up in..." yaptırımlı esareti iki dakika çekmek zorunda bırakmıştır beni. iki dakika sonra power tuşundan pc'yi kapadım.
adam resmen gözlerini kapatıp dudaklarını ısırarak bu şarkıdan haz alıyordu yanımda.

milyarder bir iş adamı, gecelerin yarı zamanlı yargıcı, malikânesine hususi yaptırdığı mahfuz bölmelere inip deri kıyafetler giyerken kahyası alfred'in kendisini gözetlemesinden derin haz alan bir sapık.

bruce wayne'in koyu fetişisti olduğu âmâ hayvan, ama sevimli.

ilkel medeniyetlerden beri süregelen bir batıl. pastayı pek aramam da scotch'u ve benim için adanan kurbanı severim.

tarık akan'ın iç gıdıklayıcı zampara ferit rollerinden toplumsal mesaj veren filmlere geçişinin startının verildiği 78 yapımı yavuz özkan filmi. filmde tarık akan'a başrolde cüneyt arkın eşlik ediyor.
bir grup madenci aralarındaki devrimcinin de gazlamasıyla çalışma koşullarının rahatsızlık verici olduğunu fark eder ve olaylar gelişir.

bir müsabaka yaş taşa bastığı için anında tipik türk futbol seyircisi tarafından la fontaine'nin ağustos böceğine teşbihi yapılan futbolüstü futbol adamı. ben de taraftarın ve spor yazarlarının artık futbol omurgamızı oluşturmuş o tiksindirici yaklaşımlarını bir kivi kuşuna teşbihini yaparım mamafih yapma taraftarı değilim. değil bir müsabaka, üç yıl başarısızlık bile biliç'e müsamaha için az bir süre. çünkü bu adamla geçirdiğimiz her sene ligi çift basamaklı sıralarda dahi bitirsek türk futbolu için daha mukaddes kazançlar sağlayabileceğimiz bir seks sembolüdür o. tabii biliç'in de teknik direktörlüğün abecesini öğrenmesi, biraz pişmesi gerekiyor.

türkiye'de düzenlenen gençler turnuvasında izlemiştim ve beğenmiştim bu yavruyu. hem erkeksi hem iyi futbolcu. bir iki sene beşiktaş tarafından kiralanması şu şartlarda takıma yarar sağlar.

--spoiler--

rosebud çocukken kaydığı kızağının adı.

--spoiler--

goralı öncesi son çıkışı yapan karnı tok birey.

merhaba sevgili okuyucularım. hepinizi tatilya'nın kaydıraks'ından ıslanmış bir seksilikte selâmlarım. aranızda barınan birçok hinin hemencecik "kerami'nin bu saatte tatilya'da ne işi var?" dediğini duyar gibi oluyorum. tatilya kapanalı çok oluyor. kaydıraks'ı ben tatilya'dan taşıttırıp eve kurdurttum, burada oynuyorum. biliyorsunuz ki dinimiz en kusursuz dindir. yüce yaradan kadınların muhakkak tesettüre girmeleri gerektiğini buyurmuştur. bunun ne kadar doğru olduğunu kendimden bir örneklemeyle ispatlamak istiyorum: taksim-cevizlibağ minibüslerine bindiğimde eğer yanıma saçı açık bir kadın(mülhit) oturmuşsa göz bebeklerim büyür, aritmik rahatsızlıklarım nükseder, terlerim ve tam topkapı köprü altına indiğimizde sarsıntının da etkisiyle feci orgazm olurum. mamafih aynı minibüste saçı açık bir kadın yanıma ya da önüme düşmemişse katiyen gusüllük olmam. böyle sapkın bir tecrübeyi yaşadığım talihsiz zamanlarda o azdırıcı anatomiyi gece rüyamda - ne yazıktır ki- tekrardan görürüm; uykum bölünür, niyazi olur. çünkü kamyon deviririm. tek kamyon ne hacet, alimallah isuzu otomotiv yerle yeksan. işte bu yüzden kadının tesettüre girmesi gerektiği kesinlikle doğrudur. saçı açık kadın erkekleri acayip kızıştırır. işve yapmış ve tecavüzü kaçınılmaz bir hale getirmiş demektir saçı açık kadın. bugün pembeliği ve zarafetiyle tüm kadınsı özellikleri bünyesinde barındıran flamingo kuşu bile ulvi allah(c.c.) tarafından suç işlemiş bir ilköğretim 6. sınıf öğrencisi misali tek ayağı üzerinde durdurulmuştur. çünkü dikkat etmişsinizdir, flamingoların da başı açıktır. buradan da tüm flamingoların su samurlarını baştan çıkartan ağır kevaşeler olduğu sonucuna varmamız mümkündür. tüm başı açık kadınlar inancını yaşamak isteyen elf gibi pastörize müminlere karşı tehdit oluşturan birer orospudur.
şimdiii sevgili yavrularım, biliyorsunuz ki istisnasız hepinizden ayrı ayrı tiksiniyorum. düşündüm ki yolunuz yol değil. adını feraye koydum: kerami'nin yolu'ndan yürümenizi öneriyorumhahaha!.. esprimi yazın bi kenara. ben yazarken çok güldüm.. ihtişamlı zihnimi üç saniye çalıştırarak minik bir yarışma tertipliyorum. amacım sizin kafirlikten çıkıp marifetullah olabilmenizdir. şüphesizdir ki, sempatiğimiz rab herkesi kucaklar; yazın kapı önlerine köpekler ve timsahlar için su kabı bırakır. bu münasebetle sizden bir aylık bir müddet içerisinde türbanla çekilmiş fotoğraflarınızı twitter üzerinden bana göndermenizi talep ediyorum. bir ayın sonunda ben, bülent özveren ve şempanzem çaydanlık'tan oluşan seçkin bir jüri tarafından seçilecek olan en pirüpak ve şık kadını, tesettürü kafasında altı ay kalmak şartıyla beşiktaş'ın herhangi bir branştan takımının en uzak deplasman müsabakasına götüreceğim. bu size bağlı. futbolu isterseniz rize deplasmanına gidip sizinle müthiş sıcak ve samimi bir hafta geçireceğiz. birbirinden gür balta girmemiş ormanlarda adeta domuz gibi yaşayacağız. kokuşacağız. tarzan ve jane gibi bitleneceğiz. elimize kıymıklar batacak. tetanos riskiyle uçlarda bir deneyim yaşayacağız. yüzümüzü berrak sularda yıkayıp ağzımızı scotch'la çalkalayacağız. sonra ben sizi en tenha yerde atlatıp istanbul'a döneceğim. başınızın çaresine bakın.
artık kimse arkanızdan götünüze bakmayacak. faziletli bir kadın olacaksınız.
haydi türbana.

(bkz: mahir kaynak)