19 kasım 2013 kartal sözlük'ün yazım hayatına veda etmesi

bu asil ve dramatik bir son. sözlüğün paslanmasını engelleyecek kadar havuzda gayet kâfi bir yazar sayısının mevcudiyeti bu ilgayı dramatikleştiriyor. iş göremeyen herkes günümüzde sosyal medya uzmanı olduğu için nedenleriyle ilgili uzun uzadıya ahkâm kesmeyeceğim. tek söyleyeceğim, internet üzerinde haklarında hiçbir bilgiye malik olmadığım beşiktaş'la ilgili farklı bi' ton sosyal mecranın olması bize olumsuz yansıdığını düşünmemdir.
sözlüklere yazdım. ekşi sözlük'ün disiplininden bunaldığımız bir vakit inci sözlük açıldı. ilk başlarda hayattan edindiğimiz mizahla sözlüğün temel hatlarını oluşturduk. ardından tüm mizah anlayışını ve mizahıyla birlikte karakterini inci sözlük'ten şekillendiren 90 sonrası jenerasyonu ekşi'yi pestenkerani bir yere dönüştürdü. o jenerasyon ile aramdaki algı çok açıldı. ansiklopedi ile google gibi olduğumuzu hissettiğim avare bir dönemime rastlar kartal sözlük ile tanışmam. partizanlığı hiç sevmediğim ve tamamen gerizekâlıca bulduğum için burada öyle algıladığım bu ahmaklığınızla taşak geçmeye geldim. tez nalları dikeceğimi düşünüyordum. kaybedilen bir derbi sonrası pazartesi sizinle kafa bulan arkadaşınızın söyleyeceklerini zipleyerek burada yazdım. bu yüzden farklı kişilerden yaratıcı küfürler yedim. hepsi de salakçaydı. pip(aka fani madida. hahahah!) sağ olsun, bu isnatları sürklase ederek bana çanak tuttu. ben de dilimi törpüledim, çorak dönemlerde sözlükte salt bilgi içeren başlıklar açtım. sonraları spordan çok genel içerikli başlıklara entiri girerken kendiliğinden "farklı olana övgü" merkezli bir kişiliğe evrildim. hayatta ne kadar sevmediğimiz, istemediğimiz, çekindiğimiz anormal gelen olgu varsa onların hepsi oldum. farklı takım sempatizanı, fakir, eş cinsel, spastik, sapık, alkolik, dinci. geniş bir anneanne gizi altında; şeriatçı, siyonist, hıristiyan misyoneri, çingene, kürt, slav, afrika yerlisi, asyalı, iskandinav, verandada ağzında saman çöpü göbeğinde tüfek sallanan sandalyede oturan amerikan cumhuriyetçisi gibi bir sürü hüviyete büründüm. bunlardan kaçına haiz olduğumu, evliliğimi, şahsımı, feraye'yi, anneannemi, beşiktaşlılığımı tamamen giz olarak bırakıyorum.
sözlük biter, kerami gider.
kartal sözlük yaratıcıları bundan sonra beşiktaş'la ilgili nasıl bir platform yaratır bilmiyorum mamafih muhakkak ben de içinde olmak isterim.

benim gözümden sözlük budur. gofret çıtırı gibi. bir türlü beklenen sıçrayışı yapamaması ve kapanacak olması üzücü. bunu twitter'dan öğrendiğim anda yumruğumu ısırdım yetmedi şofbeni dişledim. sözlerime burada son verirken de ankastre davlumbazımı dilliyorum.

sol frame'in şu anki halini görünce ne kadar doğru bir karar olduğunu bir kere daha anlıyoruz.

zamanında 25-30 online yazarlı; günde 1000'e yakın entry girilen bir mecra olmayı başarmıştık. ama bunlar hep kişisel özverilerle, özel hayattan yapılan fedakarlıklarla oldu. zaten çok büyüme gibi bir gayemiz hiç bir zaman olmadı ama tek gayemiz vardı o da beşiktaş'ın hakettiği seviyede olabilmek.

çok çabaladık biz bu sözlüğü ayakta tutabilmek için. hem maddi hem manevi olarak uğraştık, yeri geldi sabahladık, uyumadan gittik işimize. ama sonra gördük ki buradaki 15-20 kişinin kişisel özverisiyle dönüyor bu sözlük. onlar da doğal olarak her an aynı özveriyi gösteremiyorlar. yine de bu fedakarlıkları her zaman takdire şayan oldu.

buradan şunu da özellikle belirteyim ki, y.d. döneminde kulüp tarafından bestenin hakları alınırken bize verilen stad içerisinde sabit bir pankart sözü tutulmadı. fikret orman döneminde ise bjk dergisine gerekirse parasını vererek bize 1 sayfa ayırmaları talebimiz siklenmedi bile. tek bir geri dönüş bile alamadık.

ayrıca özellikle mobil sitemizin olmaması bizim diğer sözlükler arasında gerilememize neden oldu. her geçen gün kan kaybettiğimizi görmek bizim adımıza oldukça üzücüydü. sözlüğün kapatılması bir süre üzecek belki bizi, ama sabah uyanıldığında bomboş görülen bir sol frame emin olun her gün üzüyordu.

başta da dediğim gibi tek amacımız beşiktaş'a yakışır seviyede olabilmekti. bunu beceremediğimizi hissettiğimiz noktada veda etmemiz şart oldu. başka mecralarda, başka projelerle görüşmek üzere.

not: elimde 10 kadar kartal sözlük atkısı var, talep edene gönderebilirim.

#306781'e canı yürekten katıldığımı belirterek başlamak istiyorum. zira kombine; bilet alarak maça giden adamlar olarak; sahada futbol izleyemediğimizde nasıl sinirlendiyorsak; nasıl takımı eleştirip onların işi futbol oynamak kardeşim; neden kötü oynuyorlar diye yargılıyorsak, buranın da sözlük olduğunu ve yazılmadıkça işlevsiz kaldığını bilmemiz gerekir.

kartal sözlük nedir ne değildir desek; kalbimizde ki yerini anlatmaya kalksak duygusal oluyoruz, sözlüğü arkadaş ortamına çevirdiniz, sizin yüzünüzden büyümüyor bu sözlük deniyor. o sebepten oralara hiç girmiyorum.
kerami gibi kendimi tanıtma işini de pas geçiyorum. [ybkz]swh[/ybkz] zaten ortalık yosması gibiyiz malum bir kaç adam bu arada. herkesle bir şekilde bir iletişimimiz oldu. [ybkz]swh[/ybkz]

ben sözlüğün kapatılmasını son derece doğru buluyorum. söylemek istediğim budur aslında kısaca. zira sözlük artık onur sözlük veya x sözlüğe dönmüştü. 3-4 yazar kendi aramızda mahalle maçı yapar gibiydik. kimin hangi başlığı açtığını biliyorduk metne bakmadan.
burası sözlüktür; sözlükler yazıldıkça var olur; farklı fikirler ile büyürler. aynı adamlar aynı lafları edecek olduktan sonra; beşiktaş özelinde bir sözlüğe gerek yoktur kanımca.

velhasıl; hayat arkadaşımı tanımamda vesile olan; şu an hayatımda önemli yeri olan dostlarımı bana kazandıran bir yer oldu burası. kırdık, döktük,üzdüysek affola.
benden yana hakkım helal olsun. başka bir mecra; bşka bir sözlük olur mu şu saatten sonra orasını pek bilemedim. ama internet mecrası pek benlik değilmiş onu da öğrendim bı sözlükle.

ama hentbol maçında; ama semtte ama seneye futbol takımını izlerken bulusuruz gene isteyenle

kapanması ile zaman harcayıp yazdığımız onca şeyin çöp olacağını bilmek üzüyor insanı, ama bu zaman zarfında çok şey öğrendik birbirimizden. zaman zaman sert tartışmalar yaşadık, hatta küsüp gidenler , sonrasında dönenler oldu ama tüm bunlar kalbimizdeki beşiktaş sevgisinden doğdu. Sonuçta hayat zaten kısa bir yalan, ve her şeyin bir sonu var sözlüğümüzün de sonu gelmiş. benim için çok üzücü ama artık alıştığım vedalardan biri. tüm yazar arkadaşlara ve kardeşlerime bana öğrettikleri için sonsuz teşekkürler. ben hiçbirinizi şahsen tanımasam bile akatlarda, yeni stadımızda veya başka bir yerde sizinle yan yana olacağımı bilmek çok güzel.hoşçakal sözlük, hoşçakalın dostlar.

bugün girdim ve şöyle bi eski dönemleri okudum gözlerim doldu. sabah yaklaşık 1,5 sayfa bir yazı yazdım ancak malumunuz net bir sinir durumumu buraya bugüne kadar hiç yansıtmadığım için yine yansıtmamaktan yana tercihimi yaparak sildim attım. kerami'nin yazısını okuyunca biraz moralim düzeldi. dün akşamdan bu yana içim sıkılıyor.


maç şöyle başlıyor
başlangıç #1

sonra atak yapıyoruz, seviniyoruz, pozisyon kaçırıyoruz, gol atıyoruz, gol yiyoruz ancak hep ayakta duruyoruz.
çağrı #24519
güç #26210
itiraf, azim, teşekkür #29913
tanışma #49089
alayına gider #64214
motto #68935
sosyal sorumluluk #76574
dayanışma #91855
her şeye rağmen #93923
iftira [ybkz]swh[/ybkz]#198862
can kenarı #220611
kısmet #237167
vefa #240021
5 değil 55 sene gibi gelir #241852
güldürür #244719
gözlem #254545
şampi... #264451
(yazmadı ) [ybkz]swh[/ybkz] #285486




acaba?

hatıralarda blöf, sitem ve ültimatom olarak kalacak muhtıra gibi sahte karar.

(bkz: vallaha sataram köyü ha)