kerami pestenkerani

sanırım yıllar önce ilk sayıların kontu'nda gördüğüm ve gördüğüm anda da dehşetle vurulduğum kudretli bir müzik aletidir erganun. gospel işidir, "pazar seni kilisede göremedim john" işidir. ilk bach'ın 565 re minör Toccata ve Füg'ünü dinlediğimi hatırlıyorum. ardından hammond orgu denilen sevimli mamafih harikûlade bir türeviyle çalınan procol harum'dan whiter shade of pale'i dinlemiş ve dudaklarımı ısırarak, gözlerimi kapayarak o yaşıma kadar geçirdiğim mutluluk dolu, çılgın ve vahşi anlarımı ağlayarak yâd etmiştim. yaş 6.

dım dırı dırıımm ciuuuu..
"vokal'de ben robert plant."
dım dırı dırıım dım dırı dırıımmm ciuuu...
"fiyakalı gitarıyla jimmy page."
dım dırı dırıım dırımmm ciuuuu..
"basta john paul jones."
dım dırım dırımmdırım ciuuuuuuuuuuuu!
"john bonham, davul."

tırım tırım att.. hahaha!

ulvî melekelerim arasında şahane yer etmiş keskin bir davranıştır ve kesinlikle default gelmemiştir yavrum.

1- tarık akan'ın sopayla azrail(taner barlas) kovaladığı çağın çok ötesinde uzun ince bir yol.
2- süreyya'yı taşlamak
3- barry lyndon
4- canım kardeşim
5- sarı tebessüm
6- içimdeki deniz
7- pembe flamingolar
8- erkeğin götünden sermet erkin edasıyla kadının birkaç mendil çıkardığı bir fransız filmi.
9- hair
10- yıldırım önal'ın oynadığı, agâh hün'ün seslendirdiği her bi film.
11- anders als die andern

i. verilen oylar geri alınamıyor.
ii. görünmez bakınızlar metin içerisinde hakikatten görünmüyor. (farklı bir renkte olması gerekir)
iii. entiri silerken bazı durumlarda ekranın boyutunu küçültmem gerekiyor.

müşterek habitatta yer alan kişiler, gerçekleşen ya da gerçekleşmesi istenilen olaylar hakkında sorular sorulur. ilk oturulan yerde biraz bir şeyler içilir ardından yüksek desibelli, kakafonik rahatsız bir ortamda biraz daha fazla içilir. "partiden siz de mi sıkıldınız hanımefendi?" edebiyatına girilip ortamın fazla gürültülü olması zokasını partner yutar ve rahat bir yer için zaten pembeleşip kulak memesi kıvamına gelmiş maşukunuzu evinize götürürsünüz. afiyetle yiyiniz.

not: ikinci götürdüğünüz gürültülü tuzak yer hakkında "ben de zaten buraları pek sevmem." demeyin. sadece karşınızdakinin gürültüden şikayetçi olmasını sağlayın. belki sıkı fıkı olursunuz da ileride böyle ortamlardan çıkmazsınız; belli mi olur.

denize düşşeler, boğulmaktan hz muhammed'i mi kurtarırsın, atatürk'ü mü?

şeker kız candy'deki asi yakışıklı terry ile susam sokağı'ndaki tüm tahrik ediciliğiyle tahsin usta'ya bitiyordum. sonra macaulay culkin'in my girl diye bir filmi çıktı. hani bunu arı falan sokuyor. kızın ailesi ölülere makyaj yapıyordu. oradaki o kızı beğeniyordum. bir de my girl'de kızın babasını oynayan dan aykroyd'un conehead adlı bi filmi vardı. orada da ona aşıktım.

1.64 cmlik mütevazı boyumla anca size su taşır, kompleksten de şişelerin içine scotch karıştırırım. na böyle kortta melekeleri uzaylılarca çalınmış shawn bradley gibi dolanırsınız. hahaha!

osmanlı devleti'nin duraklamadan gerilemeye sürüklendiği aralıkta süregelen brezilya dizisi kıvamındaki ateşli entrikaları esnasında imzalanan(1808) tüyü bitmemiş anayasa(mı?). sened-i ittifak'ın startı sevgili padişahımız iii. selim'in radikal reformu olan nizam-ı cedid'i kurmasıyla başlar. nizam-ı cedid, uzun vadede yeniçerilerin kökünü kazıyacak bir ordu ve idarî planıdır. yeniçeriler ise hepsi tekmeye kafa atan psikotik, gürbüz oğlanlardır. kendilerine iii. selim'in terso yaptığını düşünürler. bu düşünüş kabakçı mustafa isyanına sebebiyet verir ve asiler ile yeniçeriler kan dökmeye istanbul'a gelir. o gün orada olanların anasını bir güzel siken isyankârlar, iii. selim'i tahttan indirip yerine mustafaların dördüncüsünü çıkartırlar. nizam-ı cedid dağıtılır, isyanda bulunanlara imtiyazlar verilir. iii. selim yandaşları, eyaletlerdeki toprak beyleri olan ayanlara sığınırlar. ayanlar içinde en gözü pek olanı rusçuk ayanı alemdar mustafa paşa'dır. halihazırda yaraklarda olan koca imparatorluk, merkezî coğrafya dışındaki yerlere ulaşamıyor, birçok ayan siki taşağı yaya yaya kendi idaresini gerçekleştiriyordu. neyse sevgili okuyucuğum, bu selim yanlıları reformist abiler, bizim alemdar'ı felâket gazlıyor. "harbi aslanım değil mi lan, kandırmayın bak olm beni?", "ulan aslında sadrazamlık da bana ne yakışır be!" fişeğiyle adaşı iv. mustafa'yı tahttan indirmek için yola çıkar. alemdar mustafa paşa'nın kendisine karşı hücum borularını öttürdüğünü öğrenen iv. mustafa, hırsından duvarlara yumruk atmaya başlar. aşırı sadistleşerek rakip olarak gördüğü iii. selim ve şehzade mahmud'un öldürülmesini emreder. iii. selim kısa bir süre önce tahttan boyladığı gibi şimdi de tahtalı köyü boylar. şehzade mahmud ise sempatikliğiyle bu seferlik alışılagelmedik bir işlev gören cariyeler sayesinde kurtulur. alemdar mustafa paşa adaşını tahttan indirip yerine ayanlarla imzalanacak sened-i ittifak şartıyla ii. mahmud'u getirtir, kendisi de sadrazam olur. mahmud da bir yeniçeri ayaklanmasında önlem olarak beklendiği üzere yeniçeri ocağı yanlısı iv. mustafa'yı katleder. bu ayaklanmada alemdar da hakk-ı rahmetini boylar. yeniçeriler de bu ayaklanma sonrasında "sikerim lan kim tahtta çıkarsa çıksın amına koyayim." der ve padişahı takmamaya başlarlar.

mahmud'un istemeyerek zaruretten razı geldiği sened-i ittifak'a(1808) göre; ayanlar sadrazam'ın bir yamuğunu görürse ona manî olabilecek, devlete karşı çıkacak isyanları bastıracak, padişaha sadakât besleyecek, kendi yönettikleri yerlerde halka barbarlık yapmayacak ve vergileri abartmayacak, devlet üzerinde vergileri toplayacaklardı.
padişah bu sözleşmeyle ayanlarla el sıkışıp kendi haklarını sınırlandırdığı için demokratik ve anayasalcılığa geçişin temeli olarak görülür bazılarınca sened-i ittifak. 7 madde ve 1 ilaveden oluşur. mahmut'un ayanlara kıl olmasından ve postu kurtarmak amacı gütmesinden uygulanabilirliği olmamıştır.
sened'i ittifak günümüze temel olarak şu tartışmayı bırakmıştır: bu belge osmanlı'nın magna carta'sı mıdır?

azerbaycan ile ermenistan arasında muazzam sorun teşkil eden karabağ'ın olağan hırgüründe(sene 2010) yaptığı fevri ve aptalca taarruz sonucu nalları diken mamafih millî kahraman ilan edilen çocuk.
efendim, bu mübariz, zihinsel yerine fiziksel olarak kendini geliştirmeye ant içmiş ve body building'e gönül vermiş bir arkadaşımızdır. silah altındayken bir gece gözden kaybolur. herkes firar ettiğini düşünegelse de bu oğlan bi gazla ermeni bölgesine geçer ve izlediği avantür filmlerin muazzam etkisiyle düşman cephaneliğini ele geçirerek karakoldaki 45 ermeni askerini öldürdükten sonra kendisi de nalları diker. bana göre tam bir aptallık olmasının yanında askerlere "sakınılması gereken fiiller" adı altında ibret olarak gösterilmesi gerektiğini düşündüğüm bir hikâyedir. şüphesiz ki savaşta hamasete gerek yoktur.
hakkında yazılanlardan aptalca ve komik olan bir anekdot da öldükten sonra cesedinin ellerinin bağlanmış olmasının sebebinin ermenilerin korkusu olarak gösterilmesi. milliyetçilik de zekâya perde indirebiliyor bazı bazı.

ikiz kardeşi hakan'la birlikte ülkede farkına varılmayan büyük bir müzik türünün boşluğunu doldurmuştur.
iki kardeşin ilkokulu aynı sınıfta okuduklarını biliyorum da sonrasına muvaffak değilim.

ukrayna'nın penisi.

iyi niyetli, patavatsız, sakar ve doğası gereği şişman karakterimiz panda po'nun uzak doğu dövüş sanatları mistizminin engin öğretileri karşısındaki anormal başarısını konu alan ince mesajlarla harmanlanmış seri filminin ilk ayağı ve çizgi dizi.

gönül bu başlığı "müsabakası" olarak açmak isterdi mamafih başlıklar de faktosuna uyarak "maçı" olarak açıyorum. en son aldığım duyumlar müsabakanın iki savunmacının karşılıklı golleriyle 1-1 bitmek üzere/bittiği yönünde.

beklentiler doğrultusunda süregelen müsabaka. portekiz cristiano ronaldo'nun golüyle 1-0 öne geçti.

bir başka manyak ümit vadederken dibe vurmuş beşiktaş genci.

türkiye'de aretha franklin kontenjanını doldurmuş, uzaktan bakıldığı zaman gayet hoşgörülü biri gibi görünen asker şarkıcısı.

six feet under'da david james fisher adında bir geyi canlandırmıştır.

kişi eşcinsel olmaktan utanmaz. örf ve adet, ahlâk, sosyal kurallar merkezli şartlar ve tabular kişinin bu eğilimi gizlemesine neden olur.