kapitalizme yenik düşüp fiyatları o biçim yaptıktan sonra, bizzat kapitalizme yenik düşerek yerini espressolab denen kahve zincirine bıraktığını üzülerek öğrendiğimiz, baba mekânı…
bu gidişle semtte büyük beşiktaş çarşısı yazısındaki beşiktaş'tan başka beşiktaş ile alakalı bir şey kalmayacak…
şemsi paşa pasajı gibi cümle…
hele ki beyoğlu yosmalarına karşı alındığında, sıcak havada saçı üçe vurduktan sonra kafayı buz gibi soğuk suyla yıkamak gibi haz veren durumdur…
evli olmasak orgazm demek isterdim ama, evliyim, demiyorum…
burada gülücük var…
evli olmasak orgazm demek isterdim ama, evliyim, demiyorum…
burada gülücük var…
her haberleri geçtiğinde “oy veren elimi hipopotamlar siksin” dememe sebep olan yönetim…
ben cami duvarına işesem bir şey olmayabilir, ama kilise duvarına pornografik yazılar mı yazdım, ne yaptıysam allah belamı verdi sayelerinde…
ben cami duvarına işesem bir şey olmayabilir, ama kilise duvarına pornografik yazılar mı yazdım, ne yaptıysam allah belamı verdi sayelerinde…
"ne oldu bu tribüne" sorusunu soranların, geçmişi hatırlamak için izlemesi gereken çocuklardır...
kör oğluna siktiri çekmiş, bu sebeple de uzun zamandır şeref bey'de yer almamışlardır...
lakin hakkari'de görürsünüz onları...
kadınların yanında görürsünüz...
mahalle maçında tek başına rakiplerine göğüs gerek bir beşiktaşlı çocuk varsa şayet;
kaldırımda görürsünüz onları...
var olsunlar, inşallah bu düzen değişsin, sette olsunlar, kutuda olsunlar, ait oldukları yerde, şeref bey'de olsunlar...
alemde goodfellas...
kör oğluna siktiri çekmiş, bu sebeple de uzun zamandır şeref bey'de yer almamışlardır...
lakin hakkari'de görürsünüz onları...
kadınların yanında görürsünüz...
mahalle maçında tek başına rakiplerine göğüs gerek bir beşiktaşlı çocuk varsa şayet;
kaldırımda görürsünüz onları...
var olsunlar, inşallah bu düzen değişsin, sette olsunlar, kutuda olsunlar, ait oldukları yerde, şeref bey'de olsunlar...
alemde goodfellas...
beşiktaşlılığın 5 şartından birini otomatik olarak tamamlayan canım kardeşlerimdir...
amcası dingoc gibi, kısa mesafe uykucusu olan yeğenim...
ayak vücuda 90 derece olmadan uyumuyor, şahitlerimiz var...
ama tam bir can paresi, geleceğimiz, var olsun koçum benim...
ayak vücuda 90 derece olmadan uyumuyor, şahitlerimiz var...
ama tam bir can paresi, geleceğimiz, var olsun koçum benim...
yıllar sonra maraş depremi için tribünde olmak gibi acı bir yaşanmışlıkla hatırladığımız organizasyondur...
bu defa soyunmadık, evlatların içini ısıtmak için, onlara oyuncaklar yolladık...
ve bu soktuğumun düzenini değiştiremezsek, sanırım bir sonraki organizasyon, içimizden bazılarımız için yapılacak...
ne acı bir gerçek...
bu defa soyunmadık, evlatların içini ısıtmak için, onlara oyuncaklar yolladık...
ve bu soktuğumun düzenini değiştiremezsek, sanırım bir sonraki organizasyon, içimizden bazılarımız için yapılacak...
ne acı bir gerçek...
"çünkü yiğidimiz, aslanımız MUSTAFA KEMAL'imiz orada yatmaktadır, sevilmez mi hiç" denilen durumdur...
sevilmemesi anormal olandır...
sevilmemesi anormal olandır...
10 kişi kalan beşiktaş'tan, kendi evinde 4 yemek...
(bkz: bunu yemeden uyuyamıyorum yahu)
(bkz: bunu yemeden uyuyamıyorum yahu)
sözlük yazarlarının çukur meyhane ile adım attığı meyhane dertleşmelerinin evrildiği mekandır...
aret abi güzel adamdır, mekanında defalarca azıcık taşkınlık yapmışlığımız vardır, lakin o bizi siyah poşet içerisine koyduğu biralar ile kovacak kadar naiftir...
işte bu aret abimizin, balık pazarında açtığı, ciğer tavası güzel, tekmilli favası güzel, muhabbeti güzel mekandır...
karılarından izin alabilen yazarların, 3 yaşında bebelerin sokağa çıkışındaki heyecanla "ulan bir an önce varalım da bir duble fazla içelim" diyerek tabanı götüne vura vura gittiği buluşma noktasıdır...
sözlük yazarlarımızdan bazılarının, aret abinin kat çıkmasında destek olduğu da rivayet edilmektedir...
aret abi güzel adamdır, mekanında defalarca azıcık taşkınlık yapmışlığımız vardır, lakin o bizi siyah poşet içerisine koyduğu biralar ile kovacak kadar naiftir...
işte bu aret abimizin, balık pazarında açtığı, ciğer tavası güzel, tekmilli favası güzel, muhabbeti güzel mekandır...
karılarından izin alabilen yazarların, 3 yaşında bebelerin sokağa çıkışındaki heyecanla "ulan bir an önce varalım da bir duble fazla içelim" diyerek tabanı götüne vura vura gittiği buluşma noktasıdır...
sözlük yazarlarımızdan bazılarının, aret abinin kat çıkmasında destek olduğu da rivayet edilmektedir...
(bkz: aret'in yeri)
beşiktaşlıların yapmayacağı bir şeydir...
zira sağolsun beşiktaş, bu konuda limitleri zorladığı için, açlık biz beşiktaşlılar için sinirlenilecek bir olay olmaktan çoktan çıkmıştır...
sağolsun bu konuda tecrübeli futbolcularımız ve kıçımsonik futbol uleması yöneticilerimiz, ihtiyacı gidermektedir...
zira sağolsun beşiktaş, bu konuda limitleri zorladığı için, açlık biz beşiktaşlılar için sinirlenilecek bir olay olmaktan çoktan çıkmıştır...
sağolsun bu konuda tecrübeli futbolcularımız ve kıçımsonik futbol uleması yöneticilerimiz, ihtiyacı gidermektedir...
tarih itibariyle sözlük yazarı olan dişi kartallarımızın ulaştığı mertebe...
burada gülücük var...
valla ararsanız açmam kartal teyzelerimiz...
burada da gülücük var...
burada gülücük var...
valla ararsanız açmam kartal teyzelerimiz...
burada da gülücük var...
bilmediği bir siyaset boku kalmıştı derken, bizi yanıltan bir nevi herbokolog, hasan şaş umursamaz bir ex sportif direktör...
ceyhun denen kazancı'nın ve onu bu kulübe kazandıranların ne iş bilmez olduğunu bir kez daha anladığımız maçtır...
halen bizi n'koudou dallamasından medet umduranlara iki cihanda hakkımı helal etmiyorum...
siktiriniz gidiniz efendim bu kulüpten...
halen bizi n'koudou dallamasından medet umduranlara iki cihanda hakkımı helal etmiyorum...
siktiriniz gidiniz efendim bu kulüpten...
doğum günü vesilesiyle ortak evimizdeki payını 24 saatliğine %33,4'e çıkardığımız canımız kardeşimizdir...
tamam lan bugün de sen büyük hissedar ol...
tamam lan bugün de sen büyük hissedar ol...
hediyenin verildiği çocuk tarafından unutulmayan anıdır...
hiç unutmam, lisanslı ürün bulmak da almak da kolay değil...
beşiktaş o sezon reebok giyiyor...
bir eşofman üstü var, yıkılıyor...
bakırköy yeraltı çarşısında babamla yürüyoruz, oradaki esnafın birinin üstünde gördüm, artık nasıl içli içli bakmışsam, adam beni yanına çağırdı...
hiç unutmuyorum, "beşiktaşlı mısın" dedi, ben de yeni yeni tribüne gidiyorum, abilerden duymuşuz "sapına kadar" dedim...
çıkardı o eşofman üstünü, bana verdi...
ulan içim içime sığmamıştı, allah ondan razı olsun...
hiç unutmam, lisanslı ürün bulmak da almak da kolay değil...
beşiktaş o sezon reebok giyiyor...
bir eşofman üstü var, yıkılıyor...
bakırköy yeraltı çarşısında babamla yürüyoruz, oradaki esnafın birinin üstünde gördüm, artık nasıl içli içli bakmışsam, adam beni yanına çağırdı...
hiç unutmuyorum, "beşiktaşlı mısın" dedi, ben de yeni yeni tribüne gidiyorum, abilerden duymuşuz "sapına kadar" dedim...
çıkardı o eşofman üstünü, bana verdi...
ulan içim içime sığmamıştı, allah ondan razı olsun...
forzanarchy ve seren1903 adlı yazarlarımızın ikinci yavruları olarak dünyaya gelmiş yeğenimiz...
herkes korkar, kartal korkmaz...
ismiyle yaşasın yavru kartalımız...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?