ihtiyar kartal

yıllardır alışveriş yaparım bir şikayetim yok kendilerinden. duyduğum kadarıyla çalışma saatleri de öğrenciler için filan idealmiş. yalnız arada yaptıkları sinsi zamlarda gözümden kaçmıyor değil hani. yoğurda filan dikkat diyorum.

bizzat kullandığım ve kullanmaktan son derece memnun olduğum milli klavye dizilimimiz. q yu bırakıp f e geçtiğimde başlarda biraz zorlansam da sonradan verimini fazlasıyla aldım. mesela on parmak dediğimiz hadise f klavye ile o kadar kolay oluyor ki bakmak isteseniz bile klavyeye bakmıyorsunuz. neden ? çünkü dizüstü bilgisayarınızın harflerinin yerini değiştirmeye eriniyorsunuz ve q diziliminde f klavye seçeneğinde yazıyorsunuz böylelikle klavyeye bakmanızın bir anlamı kalmıyor. zamanında f e geçmemin asıl nedeni daha hızlı yazmak istememdi. biraz araştırmadan sonra çarpıcı bilgilere ulaştım. q klavyenin diziliminin neden baştan savma olduğunu merak ediyor musunuz ? çünkü vakt-i zamanında ilk daktilolarda hızlı yazdığınızda yani iki tuşa aynı anda yada kısa aralıklarla bastığınızda daktilo kitleniyormuş ve buna önlem olarak da harfleri baştan savma bir şekilde dağıtmakta bulmuşlar. fakat f klavyemiz öyle mi ? f klavyede tuşlar özenle yerleştirilmiş ve yazımı kolaylaştırmak ve hızlandırmak asıl hedef olmuştur.



--spoiler--

sağlığınız için f klavyeyi seçin.

--spoiler--

teşekkürler.

genelde müptezel diye tabir ettiğimiz, arabaları camlarına film çekilmiş şahin yada doğan olan. bir buçukuncu biradan sonra sevdiği kişiye sevgisini belli etmek ve canının yandığını da belirtmek için bu tür serzenişlerde bulunan tiplerin sarf ettiği sözlerden bir tanesi.

insanların hayat vermeye çalıştığı anlam.

anlam veremediğim kıvam. bir hamuru nasıl kulak memesi kıvamına getirebilirsin anlamış değilim. hayır kulak memesi yoğurulacak büyüklükte olsa neyse, altı üstü 1cm kare çapı var zaten.

türk, rap emekçisi.

3-4 kere okuyup ancak anlam verebildiğim cümle.

sohbeti kesmeyeceksin aslında. en güzeli tamam sen haklısın, ben yanlışmışım telkininde bulunmak. ironi yoluyla tabi ki. karşınızdaki bunu anlayamayacak kadar cahilse tadından yenmez.

(bkz: vay anasını sayın seyirciler)

hakikaten de bitmek tükenmek nedir bilmez. yaparsın, yıkılır. bir daha yaparsın, bir daha yıkılır. sonra modası geçer. bir daha dizayn edersin. soğuk olur yalıtım yaparsın. köydeki kerpiç evini yıkarsın bir daha yaparsın. bu sefer daha hoş görünür çünkü artık betondur. eskiden çadırlarla, ufak tatlı prefabriklerle donatılmış kaplıcalarda, piknik alanlarında bunları yasaklarsın, yıkarsın. bir daha yaparsın. siteler, yazlıklar, devremülkler inşa ederisin. betondan. daha iyi daha hoş olur. stadyumun modası geçmiştir yıkar bir daha yaparsın. tarihi eser olmuş yapıları yıkmazsın, ama bir daha yaparsın üzerini betonla kaplarsın ki daha yeni görünsün diye...

işte böyledir dünya, bitmek tükenmek bilmeyen bir inşaat sektörü gibi.

insanların çamur attıkları, komik hale düştüğünü sandıkları, kimisinin saf kimisinin provakatör olarak gördüğü, eli öpülesi şahsiyet. bunun gibi adamları, insanları elekle elesek zor buluruz.

helal olsun lan size dediğim takım. inanmış, başarmış mübarekler.

bundan yıllar önce, bir belgeselde güney amerika ülkelerinden birinde rastlamıştım ilk kez. seslerini duyurmak için gece gündüz demeden ellerinde tencere tava sokaklara dökülüyor orada insanlar. hiç sanmazdım bizim buralarda bu sahneyi yaşayacağımı. bize de nasip oldu. ne diyim helal olsun.

eğer ben bir türk polisi olsaydım kendimden utanırdım. açık ve net. sadece bugünlerde yaşanan olaylar yüzünden değil. çoğunun insanlığından utanması lazım. tamam herkes ekmeğinin peşinde belki mecburlar ama o kadar çok yanlış bir amaca hizmet ediyorlar ki...

bunların kimin tekelinde olduğu da belli zaten...

son olarak söylemeden de duramayacağım. birçoğu da onlarca insanın hakkını yiyerek o mevkiye geliyorlar... inkar edene sözüm yok...

(bkz: hey maşallah)

beyindeki su dolaşımının bozulması.

diğer bir deyişle (bkz: beyin amcıklaması)

(bkz: beyin sulanması)

o nasıl bir kombinasyon öyle.

youtube'daki aynı konulu ingilizce başlıklı videolarda, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen yorumlara baktığımızda duygulanmamıza sebep olabilecek hadise.

akgiller de denebilir kısaca.

nerede yalan haber, orada doğan haber. sloganına sahip ajans.